26. Bölüm

26.Bölüm( kırık hatıralar)

Hülya_Alkc
kutuptayazmisalli

DEVA ARSLAN & MAHİR ARSLAN

 

Uçurumlar kenarında, gözlerim gün batımında... Kayboldum Senli çıkmaz karanlıklarda...

 

Gitmek gerekiyor bazen, ölümüne adanan sevdalar yalan , hasretler içinde yandım ben, tutmadılar ki kolumdan...

 

Genç kadın bu anı bekliyormuş gibi hemen sımsıkı sarmaladı genç adamı... Ve dilinden döküldü bir kaç cümle..

"O sensin... O... Sen.. sin. Sen benim sevdiğim o çocuksun.. Yıllar önce bana veda bile etmeden giden o çocuksun " demiş ama Mahir anlamamıştı ,tam o sırada yerde gözüne çarpan fotoğraf, zihninin bulanmasına yetmişti bile...

 

Mahir, Kollarında hıçkırıklarını içine sığdıramadan hüngür hüngür ağlayan Deva'nın yüzünü iki elinin arasına almış önce anlından daha sonra göz yaşlarından öpmüştü. Ve ardından söze girmişti.

 

" Yavrum tamam ağlama artık, bak bunlar nerden çıktı. O çocuk dediğin kim? Artık aklım almıyor. Ağlamadan doğru düzgün anlat ." demesi ile

 

Deva , çocuk edasında içini çekmiş ve

" Anlamıyormusun o sensin? .Ya birde soruyorsun o çocugu? Bak herşey ortada. " demişti.

 

Mahir bir süre öylece izledi, ağlayan eski karsını. Artık doğru düzgün bir cevap bekliyordu.

 

Ciddi bir tavırla,

"Neden mi soruyorum? Senin için kahvaltı hazırlamak için dışarı çıkıp taze simit alıyorum. Geldiğimde uyumanı beklerken, seni yerde ağlarken buluyorum ve buna hakkım yok mu cidden? Ha birde şu elindeki saçma sapan şeyler var tabi "

 

"Saçma sapan şeyler mi? Ya Mahir bu çocuk sensin tamamı sen"

 

"AH YETER DEVA. GERÇEKTEN YETER. BAK SABAH SABAH SANA NE OLUYOR. HATTA BU SAÇMALIK ABİDESİ FOTOĞRAFLAR NERDEN ÇİKTİ BİLMİYORUM AMA YETER. KENDİNE GEL"

 

"BAK O ZAMAN. BAK BU SENİN ANNEN MÜJGAN ARSLAN, BUDA SENSİN. ŞİMDİ İNANDIM MI? "

 

"BU OLMAZ. BU... HAYIR... HAYIR... NASIL OLUR? PEKİ NASIL? SEN NERDEN TANIYORSUN ANNEMİ? NELER OLUYOR BURDA? "

 

"Herşeyi anlatıcam....

 

DEVA ARSLAN'DAN...

 

Bir bayram sabahıydı. Kapının önünde öylece oturup, bayramlıklarıyla şeker toplayan çocukları uzaktan izliyordum. Aralarına pek almazlardı beni,bende hep onları izler ağlardım. O sırada rengarenk elbiseler içinde güzel bir kadın geldi yanıma oturdu ve saçlarımı okşayıp,

 

(2004)

 

"Neden ağlıyorsun bırtanem. Yazık değil mi? gözyaşlarına. " demişti.

Başta yabancı diye çekinsem de, saçlarımı okşayıp bana sarılması bilmiyorum. Annem bile böyle yapmamaştı bana sevgi açlıgı ile hemen,

 

"Onlar gibi güzel elbiselerim yok diye aralarına almıyorlar. Ve benimle sürekli çirkin diyerek dalga geçiyorlar. "demiştim.

Karısının sevilmediğini duyduğu an eskiler gelmişti genç adamın aklına.

Deva'nın bir sözünü hatırladı.

Ben sevilmeyi sevmeyi bilmezken sen, seni sevmem için zorladın beni.

 

" Mahir dinliyor musun? "

 

"Aaa evet dinliyorum" genç adam kendini toparlayıp karısını dinlemeye başladı.

 

"Bunun için mi? " demişti bana küçük bir tebessüm eşliğinde. Çok iyi hatırlıyorum. Öyle güzel gülüyordu ki yüzüne çok yakışıyordu.

 

Bende hemen "Hı hı.." dememle ayağa kalkarak,

 

"Tamam sen burda beni bekle. Hemen geleceğim. " demiş ve gitmişti.

 

Bende arkasından "Peki" demiştim. Ve tekrar o çocuklari izlemeye koyulmuştum.

 

20 dk sonra...

 

Ellerinde bir sürü poşetlerle geri gelmişti. Ve tekrar yanıma oturmuştu. Tabi ben hala öylece oturuyordum orada. Annem genelde içeri, akşam çagırırdı. Sorduğumda ise, yüzümü görmeye dayanamıyorlarmış.

 

Neyse, Müjgan teyze poşetleri tek tek açıp bana vermişti.

 

"Bunlar senin için yavrum." demesi ile

 

Şakınlıkla" Benim için mi? Ama bunlar çok güzel ve temiz. Hem ben bunları alamam babam yine satar. " dediğim an agzımı kapatmıştım. Çünkü bunu söylememem lazımdı. Sebebi daha önce bir teyzeye söyledigim de o'da babama söylemişti. Ve beni o gün annemin önünde dövmüştü.

Genç kadın bunları söylediginde sanki o güne tekrar gitmiş gibi hüzünlenmişti. Deva'nın Gözyaşları yüzüne ulaşmadan hızla öpmüştü genç adam. Ve sesizce "ağlamak değil ,sana gülmek yakışıyor tıpkı annem gibi" demişti. Ve devam etti kadın...

 

"Nasıl satar? " demişti ve beni söylemem için ısrar etmişti. Bende eğer kimseye söylemeyeceksen söylerim demiştim. O'da bana söz vermişti. Anne sözü demişti.

 

"Bir kaç teyze çocuklarının eskilerini getirdiklerinde babam iyilerini hep satar ve o parayla sürekli içtigi şeylerden alır. " dememle tekrar ayağa kalkmış ve bu sefer de beni de kaldırmıştı.

 

Boyuma eğilip, "Anlıyorum canım ama bunları senin elinden kimse alamaz. İzin vermem ben annen ve baban ile konuşacagım. Sende , bu sıra bunları giymeli ve daha sonra şeker toplayan çocuklar ile oynarsın"

 

"Bunları giyersem, aralarına alırlarmı beni? "

 

"Tabi, hadi koş" demesi ile,

 

Çocuk aklı ile heyecan içinde hemen evin bir köşesinde giyinip, ordaki çocukların yanına koşmuştum. Ve ne garip ki hepsi beni bekliyormuş. Çok mutlu olmuştum. Ogün bir sürü arkadaşım olmuştu. Ve Akşamına eve gittiğimde annem bana ilk kez sarılmıştı babamda yanına oturtup saçlarımı okşamıştı. O gece bana asla bagırmamış ve vurmamışlardı. Kaldığım o'da ya gittimde prenses desenli güzel bir yatak ve bir sürü oyuncak vardı. Normal de bomboş ve yerde paramparça bir yatak olurdu ve ben çok üşürdüm. Mecbur kıvrılır uyurdum. Ama o gece çok güzeldi. Tıpkı bir perinin sihirli değneği deymiş gibiydi. Sımsıcaktı odam ve asla üşümemiştim.

 

Sabahına uyandığımda annem kapıda o kadın ile konuşuyordu. O zaman ögrenmiştim o perinin adının Müjgan olduğunu.Beni yanına çagırıp bir kaç saat izin istemişti annemden. Annem izin verince beni alıp kocaman bir arabaya bindirmişti. Arabada bana güzel bir elbise giydirmiş,Ve araba durduğunda elimden tutup indirmişti . Geldiğimiz yer lunapark'tı. Tam kapıdan gideceğimiz zaman bize doğru koşarak gelen bir çocuk vardı. O kadına anne diyerek bize doğru koşuyordu. Sonra...

 

Tam o sıra Mahir daha fazla dayanamayarak Deva'nın sözünü kesmişti. Evet biliyordu ama kendine itiraf etmesi zor geliyordu. Çünkü Mahir zehirli sarmaşıklara teslim olmadan önce, O kız çocugunu aradığını biliyordu. Üstelik temiz düşüncelere sahip olup ta sonradan bu zehrin etkisinde o kız çocuğunun hayatının içine ettiğini kabul etmek istemiyordu.

 

"TAMAM YETER SUS!!! "

 

kocasının hiddetle söyledigi sözlere karşı, Mahir'e dönüp ellerini tutmuş ve "NEDEN MAHİR HA NEDEN? demişti.

 

İlk kez kendini duygularına bu kadar erken teslim eden genç adam aciz bir vaziyette " ÇÜNKÜ BEN O MAHİR DEĞİLİM!!! " demişti haykırarak....

 

Deva bu sefer kararlıydı ,tamam belki yanlıştı. Başta çok kötü şeyler yaşadı ama geçmişini bulmuşken bırakmak istemiyordu hele ki bu sonradan deli divane aşık olduğu kocası ise hemen söze atlayarak,"HAYIR O SENSİN. VE BEN BU SEFER GERÇEK MAHİR'Mİ İSTİYORUM. EĞER BENİ SEVECEK BİRİ VARSA O'DA BENİM TANIDIĞIM O ÇOCUK MAHİR" demesi...

 

genç adamın içindeki kalan şeyleri haykırmasına sebeb olmuştu.

 

"PEKİ HASTALIKLARI OLAN

DELİ DAMGASI YİYEN

ANNESİNİN ÖLÜMÜNDEN SONRA ASLINDA ANNESİNİN BABASININ İHANETİ YÜZÜNDEN İNTİHAR ETTİĞİNİ BİLİYORMUSUN? ŞİMDİ SORUYORUM O MAHİR'İ GERİMİ İSTİYORSUN. HAYIR, DEVA BU KEZ YAPAMAM" genç adamın bunu söyleyerek gideceği sıra, bu kez onu durduran Deva olmuştu.

 

Ellerini Mahir'in kirli sakalının sıvazlamış ve hissederek öpmüştü. Daha sonra elini genç adamın kalbinin üzerine koyarak,

 

"YAPARSIN!! O GÜN SIRF BEN İSTİYORUM DİYE ALERJİSİ OLSA DAHİ KEDİYİ KUCAKLAYIP BANA GETİREN. ELLERİNE KABUKLAR BATMASINA RAĞMEN, BANA BİR SÜRÜ DENİZ KABUĞU TOPLAYAN. BEN MERDİVENLERDEN DÜŞÜP YARALANDIĞIMDA BENİM BAŞIMDA SABAHA KADAR BEKLEYİP AĞLAMAMI UNUTTURAN O ÇOCUGUN ŞUAN GÖZLERİNE BAKIYORUM. "

demişti genç kadın.

 

Mahir'in ne zaman aktığını bilmediği gözyaşları Deva'nın ellerini ıslatmıştı. Ve o can alıcı kelimeler düşmüştü dilinden genç adamın....

 

"Ya bilmeden istemeden de olsa o çocugun ruhunu öldürmeye çabaladıysam, sırf o gece benim hatam olmasına rağmen onu kendime bağlamak için tehditler savurup yıllarca kendime mahkum ettiysem."

 

" Yada ben geçmişte ki o çocugun yada bu pişman olan adam için değilde kendim için ve gözlerine baktıgım bu adama sırılsıklam aşık olduğum için bu aşkı kabul ediyorum. Ben seni seviyorum Mahir. "

 

Genç kadının bu denli konuşmasi Mahir'in ilk defa içten içe ağlamasıyla Birbirlerine sımsıkı sarılmıştı iki genç.

 

 

"Efendim istediğiniz paketi, Deva hanıma ulaştırdım."

 

"Güzel nasıl bir tepki verdi. Mahir yanında mı?

 

" Evet efendim. Mahir de burda. Fakat araları açılmak yerine düzeldi gibi. "

 

"NE NASIL OLUR SENİ APTAL!!"

 

"E...efendim.. Şey... Mahir gidecek gibi oldu fakat Deva hanım onu durdurup sarıldı ve birlikte yukarı çıktılar. Ne Konuştuklarını bilmiyorum efendim. Ama tek bildiğim Mahir'i Deva Hanım durdurdu. "

 

"Demek Deva ha!!!? İyi bakalım. Kapat"

 

Devam edecek...

 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen...

 

📍 BÖLÜM NASİLDI?

 

📍 E ÇİFTİMİZ OLDUMU DERSİNİZ?

 

📍 MAHİR VE DEVA'YI HALA AYRILMALARI İÇİN ZORLAYAN KİM SİZCE?

 

 

Bölüm : 25.12.2024 21:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...