27.Bölüm( Herşey bitti)

Her Son Yeni Bir Başlangıçtır

. 

. 

Sanma seni unutum. Dallarda güller kuruttum...

... 

──────────────────────────

4 gün önce

──────────────────

Yıldızlı bir gecede , salonun ortasına düşen ay ışıgına eşlik ederek yalnız başına elinde kaçıncı olduğunu bilmediği kadehi olan içkisi ile tekli koltukta oturan genç adam,sevdiği kadinı bekliyordu. Ve bir kapı sesi duyuldu. İçeri seri adimlarla ilerleyen genç kadın, direk olarak odasına çıkmak için merdivenlere yönelmişti ki "Nerdeydin? "

arkasından gelen ses ile

Umursamaz bir tavırla yüzüne küçük bir sırıtma eklemiş ve "Bunu bana soracak olan en son kişi bile değilsin"demişti genç kadın.

Karanlığın ortasında,sadece yarım yamalak ay ışıgının izin verdiği kadar görüntüsü görünen genç adam elindeki kadehi öfke ile yanında bulunan bahçe camına fırlatmış ve cam o an tuzla buz olmuştu. Genç adam öfkeden dişlerine o kadar yükleniyordu ki çenesi daha ne kadar dayanabilirdi bu eziyete bilinmezdi. Öyle ki bu gözlerinin kan çanagına dönüşmesine bile yetmişti.

Hala sabır ile dirensede, kendini tutmamaktan korkuyordu genç adam. Ama bu bağırmasına engel değildi.

Hiddetle,

"MELİSA!!!! NERDEYDİN? DEDİM " dedi karşısında istifini bozmadan duran genç kadına bakarak.

Aynı ses tonu ile korkmadan

"MERAK ETME, ABİME SENİ İSPİYONLAMAYA GİTMEDİM. ŞİMDİ UYUMAYA GİDİYORUM " demişti.

Hemen ardından ,Genç adam kendini dizginleyerek

"Gitme biraz konuşalim" dedi.

"Hahahah.... Sen ben ve konuşmak ha!!! Zaten tamamen sıfırdayım mal gibi kaldım ortada . Birde seni çekemem. Sana iyi geceler" demiş ve merdivenlerden çıkacagı esnada,

"Ya öleceksin desem "duyduğu şey ile hızla kafasını çevirmiş ve genç adamın üzerine doğru adımlamıştı.

"Ne saçmalıyorsun? İçtin mi yine? "

" Ben çok düşündüm ve -

"Sen ve düşünmek???? gerçekten bomboş bir konuşma girişinden belli "

"Bir kez olsun be, bir kez olsun gör beni.. Şımarık kız çocuğu olmayı kes ve bir kez olsun beni gör!!! LANET OLASI"

"Ben seni görmek istemiyorum. Ben seni sevmiyorum Ömer!!! Bunu o kafana sok "

"Yarın benim karım olacaksın yoksa öleceksin!" demişti genç adam. Bunun üzerine Melisa gülerek,

"Hahahaha!!! Başka bir şey daha varmı? Paşamız ne ister? " diyerek kendini yandaki L koltuğa atmıştı.

Karışında herşeyi alaya alan genç kadının yüzüne ciddi bir ifade ile bakarak.

"Ben şaka yapmıyorum. Bana yaptıgın kahpeliğini unutmadım ama şu si*tiğimin yüregime söz geçmiyor. Ya benim olur soyumu taşırsın yada şuan bu gece ölürsün. Kararını ver!!!" demişti. Sonlara doğru aklına geçmiş zamanlar gelen adam zor duruyordu yerinde.

Melisa'nın gülen suratı bir anda düz bir ifadeye dönmüştü. Bir tuhaflık vardı. Duyduğu cümlenin ağırlığı kadar yüregini korku kaplamıştı.

"Öldür!! Senin gibi bir itin ne karısı olurum nede piçlerini taşırım. " demesi belkide kurduğu son cümlesiydi genç kadının....

Önce gözlerinde ki bulanıklıgı yok etmek için kafasını yukarı kaldıran genç adam. Yerinden dogrularak sakın bir tavırla birde duyduğu kelimeleri hazmederek,

"Öyle mi? demiş ve özel gümüş işlemeli silahını belinden çekerek masaya sertçe bırakmış ve

" karar senin.... " demişti.

Birbirlerinin gözlerine bakan iki genç o gece konuşmasa bile bakışları herşeyi anlatıyordu. Ne Melisa konuştu nede Ömer....

Melisa gözlerini masada duran silaha dikmişti. Ömer'in içinden bir şeyler kopuyordu sanki, cevabını biliyordu ama hep Melisa için yüreginde hep belki leri vardı. Tıpkı ihanetine bile intikam almak yerine ona zarar gelmemesi için ugraşması gibi....

Ve O gecede tek bir silah sesi duyuldu. Etraf bir anda sessizliğe büründü.

Bir adamın acı feryatları yükseldi gecenin kuytu köşelerine.

Kadın öldü adam yaşamayı unuttu....

Ömer Çelik

Melisa arslan

4 gün sonra

Çelik yalısı_

Ömer çelik_&_Hazal Atabek'ten...

İki Genç'te eve,cenaze törenin ardından yeni gelmişti. Melisa ölmüştü. Dört gün önce kendini bir gece yarısı Ömer'in silahı ile vurmuştu.

Öfke ile kendini koltuğa bırakan Ömer'in peşine yavaş adımlarla ilerleyen Hazal. Genç adamın sinirli haline aldırmadan. Ellerini iki yana açarak

"Eee bu mu muhteşem planın gerçekten? Gözümüzün önünde günlerce gülüp eğlendiler." demişti.

Tabi tek derdi Mahir'den intikam almaktı.

Kafası iki elinin arasına almış ve öfkeden yere bakan Ömer, duyduğu cümleye deliye dönerek"KES!!!!! " demişti hiddetle.

Genç kadın,öfkeden deliye dönen genç adama aldırmadan,alayla

"Hah!!!! Anca bana bagır zaten" demesi ile Ömer aniden ayağa kalkmış öfkeyle Hazal'ın üzerine yürüyerek,

"BANA BAK MELİSA'NIN ÖLÜMÜ ZATEN BANA YETERİNCE BİR YÜK. KES SESİNİ YOKSA SENİNDE ŞURADA GIRTLAĞINI KESMEYİM." demişti.

Hazal asla geri adım atmamıştı. üzerine hiddetle yürüyen adamı aldırmadan,

"Senin piskopatlığın yüzünden öldü Melisa.

Kız kendini vurdu . Burda tek suçlu varsa o da sensin. Sen Mahir'den betersin"

"Aaağğğğğğğğğğğğğğğğ!!!!!!"

"Boşa bağırma, giden gelmiyor. Ayrıca o Selim köpeğini hâlletim. Mahir kız kardeşinin ölümünden sonra, sağ kolu en güvendiği adamının öldüğünü ögrenince ki yüz ifadesini çok merak ediyorum. Mahir Arslan'ın elindeki herşeyi alacagım. Sıra Deva ve o küçük piçi Emir'de. Tek bir seveni kalmayacak şerefsizin. "

"Ne halin varsa gör. Ben bu işte yokum. Bu planda yalnızsın, bu gece gidiyorum buralardan"

"NE!!!ASLA BİR CEHENNEME GİDEMEZSİN!!! BANA YARDIM EDECEKSİN. YOKSA"

"NE YAPARSIN LAN FAHİŞE? BENİDE Mİ ÖLDÜRÜRSÜN? "

"ÖLDÜRMEK DEĞİLDE CESEDİNİ BİLE BULAMAZLAR"

"YA!!! O zaman arkana bak bakalım. "

"M...ma... Mahir. Ama nasıl olur? "

" vay vayyy bak sen sosyetenin eskort kızı Hazal'a. Önce kardeşimi sonra sağ kolumu ve şimdi de karımı ve oğlumu öldürmeyi düşünüyormuş. Melisa öldü ama Sağ kolum seni mesleğini icra etmen için güzel bir yerde bekliyor. Ve gelelim karıma sarf ettiğin laflara " demiş ve hızla sert bir tokat atmıştı. Çıglıklarla yere düşen kadına ardı sıra tekmeler savuran Mahir'in hala öfkesi geçmiyordu.

Öfke ile,

"Asaf al götür bu orus*puyu sıradan geçirsinler. Geberene kadar ugraşın"

demiş ve Hazal'ı bırakmıştı. Genç koruma anladım şeklinde kafasını salamış ve hemen ardından yerde kıvranan genç kadını kolundan sürüyerek çıkarmıştı dışarı.

Salonda 2 eski dost kalmıştı. İlk söze Ömer atıldı.

"Beni öldürmeyecek misin? "

Mahir duyduğu cümle ile alaylı bir şekilde sırıtmış,

"Zevkle " demiş ve silahını belinden çekerek ona bomboş gibi gözlerle bakan genç adama doğrultmuştu.

Mahir,Gözünü bile kırpmadan 2 el ateş ederek gögüsünden vurmuştu bir zamanlar kardeşi olan adamı.

Yere yığılan Ömer resmen gülüyordu. Ölümü bu kadar istemesinin sebebi artık yaşama sevinci olmamasıydı. Zaten Melisa öldüğünde nefesi kesilmişti genç adamın. Ve öylece kalakaldı.....

Mahir son bir kez etrafına baktı, eski hatıralar resmen genç adamın gözüne geliyordu. O sıra köşede sehpanın üzerinde bir cam fanusta ,Ömer ile zar zor imzalatıkları futbol topunu görmüştü,yandan bir sırıtma ile "Herşey yalanmış eski dostum. Hoşçakal" demiş ve

Yavaşça silahını beline yerleştirmiş ve seri adımlarla ardına bile bakmadan çıkıp gitmişti.

...... DEVAM EDECEK.....

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen...

Biliyorum gecikti ama inanın vakit bulamıyorum. İşlerim çoğaldı bitmek bilmiyor. Üstüne yaz olunca daha fazla çalışıyorum. Neyse iyi okumalar ballarım...

BU ARADA DEVA KARAKTERİ DEGİŞTİ. DİĞER KIZ BÜYÜKTÜ YAŞ FARKI OLMASI İÇİN KIZI KÜÇÜK SEÇTİM. YAŞIT DURMASIN DİYE....

Deva arslan

Mahir Arslan