28. Bölüm

28.Bölüm(Ama galiba...)

Hülya_Alkc
kutuptayazmisalli

Amansız bir gece vakti çıktım karşına, öylece baktım yüzüne. Tek kelime etmeden sâdece baktım. Son kez birine özlem duymak,birini kaybetmek istemiyorcasına can çekişiyordu gözbebeklerim. Önce, içini anlamını bilmediğin bir ürperti kapladı. Baktım ,öylece baktım.. Sende bir o kadar Derin ve anlamlı baktın bana..

Ve ardıma bakmadan çekip gitmiştim.

 

Daha sonra bir çok kez çıktım karşına, git desende gitmez oldum. Sonunda ise....

O gecenin sabahı, seni yeni bir gün değil yepyeni karanlıklar beklediğini bilemezdin. Seni zehirimle zehirleyecegimi bende bilmezdim.

O gün o gözlere bakmadan yoluma gitseydim keşkelerin olmazdım. Evet belki bende yanlıştım ama doğruyu bile bile kabul etmek aptalıktı.

 

Ve sen beni kabul ederek aptal olmayı seçtin...

 

Şimdi söyle gözlerine öldüğüm nefesinde hayat bulduğum,canımı canında taşıyarak beni baba yapan kadın..... (............)

 

..... Mahir ben.....????

 

Olay anından 5 saat önce

 

Sabahın ilk ışıkları odanın içini doldururken Deva 2 saat önce zar zor yeni uyumaya başlayan oğluna sarılarak yorgun gözlerini uykuya teslim etmeye çalışıyordu. Dünden beri Mahir'den haber alamayan Deva endişeliydi. Birde üstüne Emir'in baba diye tuturması ve geceden beri ağlayarak annesini çaresiz bırakması da cabasıydı. Genç kadın resmen mahvolmuştu. Derken yorgun gözler kendini uykunun kolarına bırakmıştı....

.

20 dk sonra...

 

Üstü başı kan revan içinde dağılmış ve alnından hala taze terler damlayan genç adam salona yavaş adımlarla girmiş koltukta karısı ve oğlunu o halde görünce tüm yorgunluğu uçup gitmişti. Resmen yüzünde yuva yapan gerginliği ufak bir tebessüm ile yok etmişti. fazla durmadan salona girdiği sessiz adımlarla merdivenleri birer ikişer çıkıp banyoya ilerlemiş. Hemen üstünü soyarak kendini duşa almıştı.

Tüm yorgunluğu ile birlikte uzun bir duş almış hemen ardından hızla ne bulduysa giymişti üstüne. Saçları ıslaktı ama umursamadan eline aldıgı valiz ile odadan çıkacagı esnada,

 

"Saçlarını kurutmayacakmısın? "

 

Arkasından gelen ses ile irkilen genç adam Deva'nın yüzüne bir süre bakmış ve umursamaz bir tavırla,

 

"Canım istemiyor. Hem uyusana bu saate kal-

 

" Mahir saat 11:00 öglen oldu be adam. Neredeydin? Ha? Yada kim ileydin? "

 

Genç adam genç kadının yüzüne bile bakmadan çekmeceden birşeyler arıyor hemde,

 

"Deva uzatma kafam zaten karışık. Hem benden kurtulmak istiyordun ya işte gidiyorum rahat ol. Yaşa hayatını"

demişti.

 

Bir süre ikisindende ses çıkmamıştı. Deva duyduklarını Mahir ise söylediklerini sindirmeye çalışıyordu.

 

Deva yutkunarak birde aglamaklı çıkan ses tonu ile,

 

"Ya öyle mi? Benden vazgeçtin yani? Beni artık sevmiyor ve istemiyorsun? Tamam bende giderim. Bir daha yüzümü bırak adımın D 'si geçmez yanından... "

 

demiş ve genç adamın konuşmasına izin vermeden hızlı adımlarla aşagıya inmişti genç kadın.

 

Mahir kendine naletler ve küfürler ederek eline aldıgı valizle oda aşağı inmiş ve koltukta,

 

"Baba, babam gelmiş"

 

diyerek uykudan kalkmaya çabalayan küçük çocugu umursamadan kapıdan çıkıp gitmişti.

 

Evin içinde hala baba diyerek ağlayan ve annesi tarafından teseli gören bir çocugun sesi yankılanıyordu.

 

Mahir o an ölmek istedi.

 

Agzının içinden küfürler savurarak Selim'i aradı.

 

2dk sonra açan Selim Mahir'in agır küfürleri sonucunda kulagına tutuğu telefonu geri çekmek zorunda kalmıştı resmen.

 

"Abi yavaş ya ana bacı koymadın "

 

"Lan it!!! Bana bak ne dediysen yaptım. Ayarladın demi herşeyi. Bak işe yaramasın ben seni ne yapıyorum.

 

" Yok abi olur'mu hiç. Herşeyi ayarladım. Sadece sen ve yenge eksik."

 

"İyi kapat ben şimdi geçiyorum eve sende Deva'yı oraya bir şekilde getir. "

 

"Peki abi. Ama ya gelmeyi reddederse yenge ne yapayım? "

 

"Ulan selim hele bir kabul etireme. Deva benden gitsin seni karım yapar ömür boyu seni si*********************************************************************

ANLADIN MI LAN!!!!! "

 

"Aaaa.... anl... Anladım ab-i bilirim yaparsın. O küfürler neydi ya nereyle nereyi bağladın. "

 

"Kes lan!! Hadi kapat"

 

demiş ve sinirle kapatıgı telefonu ceketinin cebine koyarak arabasına binip uzaklaşmıştı oradan.

 

 

Deva zar zor sakinleştirdigi oğluna kahvaltı hazırlamak için mutfağa gitmişti. Hem Mahir'in bu tavrına hemde ondan bu şekilde ayrılmasına anlam vermemişti. Demek ki sevmek değil takıntıydı onun ki. İyileşince başkası girdi gönlüne diyerek içine içine aglıyordu genç kadın. Öyle ki Emir duyacak diye ödü kopuyordu resmen.

 

O sırada arka bahçe kapısından Selim içeri girerek koltukta öylece halsizce oturan Emiri görünce yüregi sızlamıştı. İçinden ( abi vur dedik katliam yapmışsın mübarek) demiş ve Emir'in yanına gitmişti

 

Selim baba kelimesini bilmezdi. O sokak çocuguydu. Mahir sayesinde baba ve abi kelimesini ögrenmişti. Emir'ide öyle görünce aklına eskiler gelmişti. Hemen Emir'i kucagına alarak,

 

"Hah!! Amcasının aslanı ne yapıyormuş bakalım. "

 

Küçük çocuk dudaklarını büzerek

 

"Babam gitti. " demişti.

 

Çocuga teseli vermek adına "Amcam hiç öyle şey olurmu? Baban seni bırakır mı hiç? Seni ilk dogacanı ögrendiginde bırakamdıgı gib-

 

"Öyle mi? Bence oralara girme Selim yoksa ne sen ne de abin kalkabilir bunun altından. "

 

"Peki yenge"

 

"Hadi Emir kahva- diyemeden genç kadın ellerini agzına tutarak lavaboya koşmuştu.

 

mmmmmm.....

 

" YENGE.... diyebilmişti genç adam arkasından...

 

Emir annesini öyle görünce korkmuştu. Selim hemen,

 

"Şşş sakın ol Aslanım... Erkek adam dayanıklı olur herşeye ağlamaz koçum. Ağlama amcam annen iyi sadece midesi bulandı o kadar şimdi gelir. Hadi sen ufuk amcanın yanına git bahçede biraz hava alın ben geleceğim. "

 

"Tamam Selim amca"

 

"Aferim koçum.... Ufuk Emir sende"

 

"Tamam abi.... Gel bakalım küçük bey"

 

"Ya ufuk amca bana küçük demeyi bırak offff ben küçük degilim"

 

"Hahahaha tamam bir daha demem bakalım "

 

 

Selim lavabonun kapısına geleceği esnada telefonu çalmış ve Mahir'in aradıgını görmesi ile hemen açmıştı telefonu.

 

"Efenim abi "

 

"Abinide efendinide oğlum hadi gelin lan! "

 

"Tamam abi yenge şey olu-

 

Tam Selim'in konuşması üzerine lavabodan hızla çıkıp el işareti yaparak Selim'i son anda susturmuştu genç kadın.

 

" Ne oldu Deva iyi mi lan!!! Söyle "

 

"Şey abi iyi iyi yenge neyse kapat sen bende o iş"

 

diyerek işler fazla karman çorman olmadan Mahir'in yüzüne kapatmıştı genç adam. Ve Deva'ya dönmüştü.

 

"İyi misin? Yenge... Sen öyle şey olunca "

 

" iyiyim ben ve herşeyi ona söyleme ha bu arada demek ki hayatımızda olmayı istemiyor o patronun.

Sende olma tamamı. Şimdi Emir'ide alıp kendi evime gidiyorum. Ne o patronun nede sen hiçbiriniz kapıma gelmeyeceksiniz. "

 

"Ama yeng-

 

" yenge de yok bana o kelimeyi kullanma yoksa seni mahvederim. O kadar defol git şimdi "

 

demiş ve tekrar odaya adımlayıp hızla bir duş almış hemencecik giyinerek ne var neyi yoksa toplamaya koyulmuştu. O sırada çekmeceden önceki zamanlardan kalma bir kaç gebelik testi bulmuştu. Tam çöpe atacağı esnada aklına gelen bir yandan iyi bir yandan kötü olan fikirle testi yapmıştı. Test sonucu çıkana kadar bavulunu toplamış ve Emir'in valizini de almıştı. Hemen herşeyi kapının önüne indirmişti

 

"Hadi oğlum gidiyoruz ."

 

"Nereye anne.?"

 

"Evimize oğlum hadi yorma beni. Hem sen kahvaltı nı yaptınmı?"

 

"Yaptım anne...selim ve Ufuk amcam ile yedik"

 

"Afferim bitanem hadi koş arabaya Ufuk sende valizleri bagaja koy fazla uzatma "

 

diyerek pardon emirini vererek yukarı koşmuştu. Hemen testi eline alarak bakmıştı. Gördüğü çift çizgi genç kadının yüreginde kor alevler yakmıştı. Aniden gözlerinin önünden geçen onca kötü hatıralar genç kadını mahvetmişti.

Dizleri tutmadıgı aniden yere yıgılan ve öylece kalan Deva düşündü. Sadece düşündü.

 

Çocukluk aşkı olduğu adamın yıllarca hayatını mahvetmesi ama buna rağmen affedip aşık olması yetmiyormuş gibi birde üstüne aynı adam tarafından aniden terkedilmişti.

 

Ve ondan bir parça daha taşıyordu canında. Hangisi daha ağırdı ki.....

 

Hemen toparladı genç kadın. Yüzünü sildi saçlarini savurdu testi çöpe atarak aşagı indi... Hızla arabaya binerek evine yol aldı.

 

Bir süre sonra....

 

"Geldik annem. Hadi bakalım ın "

 

"Anne bu ev kimin?"

 

"Bizim canımın içi... Senin ve benim"

 

"Peki baba"

 

"Hadi annem yürü içeri "

 

demiş ve kapıyı açarak içeri girmişlerdi. Emir babasını ve evin içindeki bir sürü oyıncak ve balonları gördüğü gibi hemen koşmuştu. Küçük çocuk etrafında bomba patlasa umrunda olmazdı bu saatten sonra...

 

Deva gözlerini , Mahir'in gözlerine kitlenmişti.. Mahir resmen damat gibiydi. Jilet gibi bir takım geçirmiş üzerine kirli sakalarını bu kez sinek kaydı yapmıştı. Saçlarini özenle taramış ellerinde kırmızı ve mavi güller ile kocaman bir buket tutuyordu. Etrafı söylemeye bile gerek yoktu o derece....

 

Deva hızlı hızlı çarpan kalbini tutarak Mahir'inin kollarına koşmuştu. Sımsıkı sarılmış ve bunca zaman tutuğu göz yaşlarıni serbest bırakmıştı. Mahir de, Deva'dan farksızdı. Sabah yaptığı şeyler bile yüregine oturmuştu genç adamın...

 

Deva'yı zar zor kendinen ayırarak kendi gözyaşların ardından, sevdiği kadının göz yaşlarınıda silmiş ve hemen ardından, önünde diz çökmüş

 

VE, 

 

Amansız bir gece vakti çıktım karşına, öylece baktım yüzüne. Tek kelime etmeden sâdece baktım. Son kez birine özlem duymak,birini kaybetmek istemiyorcasına can çekişiyordu gözbebeklerim. Önce, içini anlamını bilmediğin bir ürperti kapladı. Tedirgin olduğun o kadar belliydi ki....ürkek bir ceylan misâli....

Baktım ,öylece baktım.. Sende bir o kadar Derin ve anlamlı baktın bana..

Ve ardıma bakmadan çekip gitmiştim.

 

Daha sonra bir çok kez çıktım karşına, git desende gitmez oldum. Sonunda ise....

O gecenin sabahı, seni yeni bir gün değil yepyeni karanlıklar beklediğini bilemezdin. Seni zehirimle zehirleyecegimi bende bilmezdim.

O gün o gözlere bakmadan yoluma gitseydim keşkelerin olmazdım. Evet belki bende yanlıştım ama doğruyu bile bile kabul etmek aptalıktı.

 

Ve sen beni kabul ederek aptal olmayı seçtin... İyiki bu adam olmayı geç anlayan varlığı, gönlüne kabul edip sevdiğin ve aptal olmayı seçtiğin için minettarım sana kadınım...

 

Şimdi söyle gözlerine öldüğüm nefesinde hayat bulduğum,canımı canında taşıyarak beni baba yapan kadın benimle bir ömür boyu sadece çocugumuzun oyunlar eşliğinde kirlettiği tertemiz sayfalarda hayat bulmaya varmısın?

 

BENİMLE EVLENİR MİSİN???

 

"evet evet evet EVET "

demesi ile hemen ardından bu ana içeri konfeti ve bir çok alkış eşliğinde içeri giren Mahir'in tayfası eşlik etmişti.

 

Hep bir ağızdan çok şükür ve mutluluk temenilleri çıkıyordu.

 

Ama çift hiç bir şey duymuyordu ki sadece aşkla birbirlerine bakıyorlardı.

 

Mahir ,Selim'in öksürmesi ile cebinden çıkardıgı yüzünü Deva'ya takmış ve hemen ardından dudaklarına yapışmıştı. Tabi herkes oooooo çekerek arkalarını dönmüş ve Küçük bey Emir'in önünde durarak onuun görmesini engelemişlerdi.

 

Bir süre sonra ateşli dudaklarını ayıran çift nefes nefese alınlarını birbirlerine yaslamış ve öylece bakıyorlardı.

 

Tam o sırada söze Selim girdi.

 

"Eeee gençler düğün ne zaman? "

 

"Selim!!! "

 

"Abi pardon"

 

"Deva'm ne zaman isterse. Herşeyi yavaş yavaş yapalim "

 

"Olmaz hamile hamile düğün telaşına düşemem hemen yapalım yoksa ben kilo alırım sonra o istediğim gelinliği giyemem daha kötü olur sonra -

 

" Sen ne dedin bir dk "

 

"Düğünü hemen yapalım"

 

"Ondan önce"

 

"Kilo alırsam dedim"

 

"Yavrum ondan ondan da daha önce"

 

"Hamile hamile dedim"

 

"NE!! NE ZAMAN BİR DK BEN TEKRAR BABA OLUYORUM. DEMİ YANLIŞ DUYMADIM. BİLDİĞİN BEN TEKRAR BABA OLUYORUM. "

 

"Şey ben demeyi unutum. Evet hamileyim. Bu sabah ögrendim

Yani test yaptım doktora gitmedim ama teste göre hamileyim. "

 

"Allah baba oluyorum... Duydunuz mu? Baba oluyorum. Aslan oğlum abi oluyor bende baba"

 

"Oley kardeşim olacak....nerden gelecek peki ? Birde hemen gelmez mi anne ben ona bir sürü oyun ögretirim."

 

"Annem bırtanem leylekler getircek kardeşini ama şimdi değil 9 ay sonra . Elbette ögretirsin benim canım oğlum"

 

"Eee hadi pasta keselim abi geçin şöyle"

 

Pasta kesilir sohbetler edilir. Hasretler giderilir. Geçmişin üstüne toprak atıp geleceğin üzerine çiçekler ekilir.

 

"Abi biz çıkıyoruz kapıdayız Allah'a emanet olun. Ha bu arada hastane randevusu hazır sabah gidebilirsiniz"

 

"Sağol herşey için aslanım. Tamam siz çıkın. "

 

Selim ve tayfası çıkmıştı dışarı, Deva'da ayaklanıp oyun havuzunda uyuya kalan Emir'i kucaklayacağı sıra, Mahir hemen önüne geçerek.

 

"Bırak yavrum sen hamilesin Paşamız kilolu anne yemekleri baya irileşrirdi Aslan parçasını maşallah ben bile sendeliyorum"

 

"Aman abartma ne var çocuğumda o benim küçük tosunum yesin ooohhh yarasın balıma hadi çocugu uyandırmadan yatır da gel"

 

"Emredersiniz gönlümün sultanı"

 

demiş ve yukarı çıkarak Emir'i yatagına koymuş üzerini örtmüş anlına uzunca bir öpücük kondurarqk

Saçlarini okşamıştı.

 

"Canım oğlum ... "

 

demiş ve ışıgı kapatarak aşagı inmişti.

 

Genç çift birbirlerine sımsıkı sarılarak büyük koltukta uzanmışlardı. Mahir, Deva'nın karnını okşuyor, Deva ise gögüs üne kafasını koyup elleri ile karnını okşayan genç adamın kafasını seviyordu tek tek...

 

Kim derdi ki yıllar bu raddeye getirecekti bu çifti. Nasıl başladı nasıl devam etti nasıl bitecekti...

 

Yaşayıp göreceklerdi. Yıllar önce verilen söz gerçek olmuştu. Küçük kızın ve küçük çocugun evlilik sözü gerçekleşiyordu.....

 

DEVAM EDECEK....

 

📍 Bölüm nasıldı?

 

📍 Deva'nın hamile oluşunu bekleyenler?

 

📍 önce ayrılma şakası ne oluyor dedirti demi bir an size?

 

📍Bizim çift evleniyor gençler ee düğüne kimler geliyor?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 25.12.2024 22:26 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...