30. Bölüm

30.(FİNAL)

Hülya_Alkc
kutuptayazmisalli

 

ZEHİR AŞKA YENİLDİ...

DİZ ÇÖK SENİ ACİZ AYRILIK....

 

Ben senle aşka düştüm parçalandım tane tane....

 

Düğün alanı...

 

Hazırlık aşamasında Elif'in telefonuna yansıyan görüntüler...

"Hazırmısın!? Yavrum"

 

"Evettt hazırım galibaa. Hadi gidelim"

 

Birilerine gülümseyen çift birlikte düğüne giriş yapmışlardı. İlk adımlarında büyük bir alkış tufanı kopmuştu, tezahürat yapanlar bağırarak mutluluklar dileyenler maşallah diyenler tabi birde hasedinden çatlayanlar vardı. Onlar her ortamda vardır.. Shshshsj

 

Genç çift herkese selam vererek nikah masasında yerlerini aldılar..

 

 

Nikâh memuru ;

 

"Siz Okan kızı Deva Kaya hiçbir baskı ve tehtıt altında kalmadan Mahir Arslan'ı eşin olarak kabul ediyor musun? "

 

Deva bir süre öylece hem konuklara hemde yanında heyecandan yerinde kıpırdanıp gözlerine çocuk edasında bakan Mahir'e bakıyordu. Ve kocaman gülümseyip içten " Evet Evet EVETTTT " demişti..

 

Birden herkes tabi Mahir'de dahil bir oh çekmiş ve alkışlamışlardı. Tabi bu alkışlar arasında küçük Emir'de vardı. Kendisi şuan geleceğin Behlül'ü olarak Selim amcasının nişanlısı Elif'in kucağında oturuyor annesi ve babasına mutlulukla bakarak alkış yapıyordu....

 

Ve fazla uzatmadan nikah memuru tekrar söze girdi.

 

Peki siz Timur Arslan oğlu Mahir Arslan hiçbir baskı ve tehtıt altında kalmadan Deva Kaya'yı eşin olarak kabul ediyormusun?

 

Mahir, sevdiği kadının gözlerine bakmış ve hemen ardından sol elini kalbinin üzerine koyarak,

 

"RABBİM BURDA ATANA DUR DİYENE KADAR YANİ SON NEFESİME KADAR EVET EVETTTTTT " demesi ile

 

Mahir'in tayfadan büyük bir dalga tufanı kopmuştu . Artık diline düşmüştü bunların kurtuluş yoktu...

 

Şimdiden oooooo'lar ve hanımcı lafları türemişti bile....

 

En son olarak,

 

"Sizler de şahitlik ediyormusunuz? " demişti nikah memuru.

 

(Selim ve nişanlısı Elif) şahitler

 

"Evet "

 

"Evet"

 

İmzalar lütfen... İmzalar atılır...

 

Belediye başkanının bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum.Mutluluklar..

 

Buyrun evlilik cüzdanı...

 

Damat bey,gelin hanımı öpebilirsiniz.

diyerek oradan ayrılmıştı nikah memuru.

 

Mahir , Deva'nın yüzünü örten kırmızı Beyaz duvağı kaldırmış ve genç kadının narin yüzünü elleri arasına alarak anlından derince öpmüştü. Ve arkada kopan bir alkış tufanı daha..

 

Ve hemen ardından masada ki mikrofonu alarak söze giren Mahir,

 

"İyi ve kötü günümde yanımda olmayı asla bırakmayan can dostlarım hepiniz bu mutlu günüme hoşgeldiniz.

 

Sizlerin huzurunda şunları söylemek istiyorum.

Bunca zaman hayatım bir yalandan ibaretmiş. Dost bildiklerim aile bildiklerim yıllarca kuyumu kazanlarmış... Beni bana düşman edenler, üzerimde yıllarca sinsice büyüyen ve asla kimsenin dokunamadıgı zehirli sarmaşıklara dayanan ve elleri Kanasa bile asla pes etmeden beni ordan kurtaran kadın.

 

Evet yanımda ki eşsiz kadını herkes karım olarak tanısada o benim hayallerim,

o benim nefesim ,o benim karanlıkta yolumu bulduğum gün ışıgım o ki benim canıma can olan kadın. O benim yarım kalan çocuklugum...

Önce canım kanım olan aslan oğlum Emir'i verdi bana... Bitik bir adamken hayatıma adım attı beni iki kez hayata bağladı. Şimdi ise beni sonsuz bir nimetle ödülendiriyor önce Rabbime daha sonra kadınım Deva'ya sonsuz teşekkürler sunuyorum çünkü bir müjde daha veriyoruz size...

 

Herkes duysun, duymayan kalmasın.

Ben tekrardan baba Deva ise anne oluyor. Evet yanliş duymadınız Baba oluyorum. Hemde 3üz babası duydunuz mu 2 kız 1 erkek babası oluyorum lan!!!!

 

demesinden sonra düğün alanından sevinç çığlıkları ve tebrikler yükselmişti. En önden sağ kolu yol arkadaşı Selim tebrik etmişti genç adamı...

 

Selim'in

"Can abim Allah analı babalı büyütsün... İnşallah huyları tamamen yengeme çeker "

 

demesi genç adamı yine kaşlarının çatmasına yol açmıştı...

 

"Ulan sizi sayıyla mı veriyorlar. Ne varmış oçlar bende .. Sanırsın hiç çekilmeyen Nemrut'un biriyim" demesi Mahir'in mafya tayfası dahil Deva ve Selim'in bile gözlerini kaçırıp cevap vermemek adına sağ sola bakarak sesiz kalmasına yol açmıştı.

 

Şuan herkes gülmek için kendini zor tutuyordu.

Fazla uzatmadan,

Hep bir ağızdan sevinçle sevgi sözcükleri çıkıyordu. Mahir'in arkadaşları hem dalga geçiyor hemde güzel dileklerde bulunuyorlardı. Tabi diğer mafya eşleri ve Selim'in nişanlısı Elif'te, Deva'nın yanında ona destek oluyorlardı. Kimisi 3üz zor olmaz mı nasıl bakacaksın diyor kimisi ise sadece tebrik etmekle yetiniyordu. Bir süre sonra iki gençte düğün alanın ortasına gelerek dans etmeye başlamıştı...

 

Çalan şarki...

 

İrem derici ( kalbimin tek sahibine)

 

Eylem aktaş( yüregimden tut)

 

Tabi sizin hayaliniz ne ise düşünebilirsiniz...

DÜĞÜNDEN KARELER...

Düğün sona ermiş ve Mahir kadını ile yeni hayatlarına başlayacakları villaya gelmişlerdi.

 

Kadınını kucagına alarak içeri hızla giren genç adam şuan düzgün düşünemiyoe. Elli ayağı tir tir titriyor yerinde duramıyordu. Mahir'in bu hallerine sinsice gülen bir adet Deva Arslan vardı. Tabi şuan yapacakları Mahir'i kızdıracak ve mahvedecek durumdaydı.

 

Odaya gelmişlerdi. Deva üzerini degişmek için banyoya ilerlemiş ve Mahir ise çoktan yatakta yerini almıştı bile...

 

O sırada yatakta bekleyen Mahir

Onu banyo kapısından izleyen Deva

 

Ahh Deva seni istiyorum küçük kadınım içine girmek istiyorum,dar kızlığını düşünüyorum. Bu gece ikimizin gecesi olacak yavrum"

 

................. ( Gece bitti)......

 

İki Genç'te kendini nefes nefese yatağa atmış ve soluklanmaya başlamıştı.

 

Mahir yataktan kalkacağı esnada yorgun karısını gülümseyerek kucaklamış ve birlikte banyoya adımlamıştı. Küveti hazırlayıp önce Deva'yı bebek edasında yıkamış daha sonra kendi de yıkanmıştı.

Daha sonra genç çift rahat birşeyler giyerek yatağa geçmişlerdi.

 

"Iyımısın yavrum. Bir yerin ağrımıyor değil mi? "

 

"Hayır kocacığım agrım yok ama biraz daha devam edebilirdik neden durdun ki? "

 

"Ahhh!! Yavrum beni durduran karınındaki bebeklerimiz yoksa ben seni ne gecesi ne sabahı be her saat her dk her saniye bulduğum yerde de neyse bak daha yeni soğuk duş aldım tekrar aldırma yavrum hadi uyu" demiş ve şaşkın ve duydukları karşısında yutkunmaya çabalayan Deva'yı kaslı gögüsüne çekerek yatırmıştı.

 

"Hadi iyi geceler bitanem seviyorum seni ve hep seveceğim... Seni sevemeyen ölsün"

 

"İyi geceler Mahir'im bende seni seviyorum ve hep seveceğim. Son nefesime kadar sen diyecek bu kalp"

 

Demişlerdi birbirlerine....

Ne zaman durdu nede sen geri geldin... Şimdiden başladı dertler bitmek bilmeyen hasretler her gece ansızın aklıma düşen o yüzün...

 

9 AY SONRA...

 

Sonbahar ekim ayının başlarıydı. Gökyüzü yağmurdan dolayı gri bir tonda ve dışarda hafif bir yağmur vardı. Genç çift yataklarında mışıl mışıl uyurken birden Deva burnuna değecek tabirindeki karnında keskin bir agrı hissetmiş ve,

 

"MAHİRRRR AĞĞĞ!!!! GELİYO"""demişti telaşla, tabi bacaklarına baktıgında suyunun geldiğini daha net görebiliyordu.

 

O sırada uykudan aniden uyanan Mahir hızla ayağa kalkmış üzerine ne geçirdigini bile bilmeden giyinmiş silahını eline almıştı.

 

"NE GELİYOR KİM HANİ NERDE" diyerek uyku sersemligi ile sormuştu.

 

Deva hızla yanında duran yastıgı daha uyananamış kocasının yüzüne fırlatmış ve "SALAK ÇOCUKLAR GELİYOR.. SUYUM GELDİ " demesiyle,

 

Mahir olayın bilincine varmış ve hemen yatakta acı çeken karısına dolaptan eline geçen bir pijama giydirip kucağında aşagı inmişti.

 

.... 

 

O SIRADA SELİM VE ELİF'TEN...

 

"Selim bu çok güzel yaaaa"

 

"Yavrum bak aş ermen bitiyse iki dk şurda uyuyayım geberdim. "

 

"Ayyyy tamam be İyi ki bir şey istedik. Milletin kocaları neler yapıyor sen bir şey canım çekti diye hemen laf et hıh küstüm ki "

 

"Yavrum milletin karılarınında canları senin gibi ejder meyvesi çekmiyor sen yanlış anladın. hem sen iste ben canımı bile veririm hatunum. Sen benim oğlumu taşıyorsun seninde oğlumunda iyi olması için uykusuz kalıyorum. Herşeye değer"

 

"Yaaaa selim sen delisin... Seni çok seviyorum bitanem" demiş ve genç adamın boynunu öpmeye başlamıştı. Ve o sırada elleri rahat durmayan Hamillelik hormonlarından dolayı libidosu yükselen genç kadın kocasını içten içe azdırıyordu.

 

Genç adamın eli kemerine gideceği sıra dişardan gelen Mahir'in gür sesi ile birlikte irkilen Selim hemen karısından nazikçe ayrılmış ve ayağa kalkmış hamile karısının alnından öperek dışarı çıkmıştı.

 

Tabi dışarda Mahir'in kucağında çıglıklarla arabaya biniridiği yengesini görünce aynı telaşla yanlarına gitmişti.

 

"Abi geliyorlarmı yiğenlerim"

 

"Evet koçum inşallah sağ salim gelecekler hadi gecikmeyelim çabuk ol"

 

"Tamamdır abi merak etme. Elif yavrum Emir sana emanet"

 

Kocasının dediğine eli ile uzaktan tamam demişti genç kadın.

 

"Tamam merak etmeyin"

 

arabaya aynı anda binen iki Genç'te hızla Deva'yı hastaneye yetiştirmeye başlamıştı.

 

"Ağğğ mmmm!!! MAHİRRRR!!!!! Dayanamıyorum çok canım yanıyor"

 

"Dayan yavrum az kaldı az daha dayan bak geldik "

 

"HADİ BASS ŞU SİKTİĞİMİN GAZINA ÇABUK OL !!! SELİM "

 

"Basıyorum abi sakın olun geldik bak hemen şurası az daha yengem az daha dayan "

 

"Mahir mahirrrrr nefes alamıyorum Mahir çok canım acıyor. Kalbim sıkışıyor daraldım ne olur bişey yap"

 

"Tamam yavrum derin derin nefes al ver hadi Deva'm hadi güz güzelim hadi sen yaparsın sen çok güçlü bir kadınsın yavrum derin derin nefes al ver"

 

Derin nefesler alıp veren acılar içinde ağlayan karısını gören genç adam kendine naletler ediyordu resmen. Deva'nın her feryadı Mahir'i geçmişe götürüyordu.

 

 

Flashback sahnesi

 

1.yıl

 

"Mahir yalvarırım yapma çok canım acıyor"

 

2.yıl

"Mahir dayanamıyorum"

 

3.yıl

 

"MAHİRRRR ağğğ"

 

4.5.6 yıl

 

"Mahir mahirrrrr nefes alamıyorum Mahir çok canım acıyor. Mahirr ne olur"

 

Flashback sahnesi bitti....

 

 

"Abi abiii kendine gel yengem bayıldı."

 

"NE!! Yavrum DEVAAAA!!!! uyan yavrum hadi bak geldik. Selim çabuk doktor bul ulan çabuk"

 

Arabayı hastanenin kapısının önünde sıfır şekilde durduran Selim onları korkarak izleyen çalışanlar ve hastalara aldırmadan aşagı inmiş ardından gür sesi ile

 

"DOKTOR DOKTORRRR İKİ SANİYE İÇİNDE BURDA OLMAZSA HEPİNİZİ TEMİZLERİM BİLMİŞ OLUN" demiş ve korkudan put kesilen doktorlar Selim'in dediği ile arabanın başına akın etmişlerdi.

 

Şokta olan Mahir hızla aşagı inmiş ve yanına gelen sedyeye arabada bayılan karısını kucaklayıp koymuştu. Sadece peşlerinden gidiyor ve bilinci yeride olmayan karısının bembeyaz yüzünü izliyordu. Mahir hatırladı daha çok hatırladı. Hatırladı hatırladıkça öldü. Tüm geçmişi gözlerinin önünden hızla geçiyor tüm pişmanlıkları şuan aklına geliyordu.

 

Deva'yı hızla doğuma almışlardı. Selim o kafayla hızla işlemleri haletmiş adamları ayarlamıştı. Şimdi ise abisinin yanına giden genç adam Mahir'i böyle görmeyi planlamıyordu.

 

"Abii!!! Iyımısın? "

 

"İyiyim Selim iyiyim. Sen beni boşver Deva'ma bak ona bak Selim "

 

"Yengem iyi olacak abi. O çok güçlü bir kadın. Siz ne zorluklar atlatınız yengem ordan yiğenlerimle birlikte sağ salim çıkacak "

 

"Sağol koçum desteğin için ve her zaman bu aciz adamın yanında olduğun için"

 

"Estağfurullah abi o nasıl söz. Seni zehirleyenlere elimden birşey gelmedi. Yıllarını çalanlardan seni kurtaramadım ona yanarım. Ve yengeme yaptıklarını her ne kadar desteklemesemde bilinçli yapmamıştın. Yengem seni affeti abi ve şimdi sıra kendi vicdanında. Seni affeden yengem sana acı çektiren ise yıllar sonra bulduğun vicdanın... "

 

demiş ve karısını aramak için endişeli genç adamı orada bırakarak uzaklaşmıştı.....

 

1 saat sonra...

 

Dogumhaneden çıkan doktor ile dalgın adam irkilerek ayağa kalkmış ve,

 

"Doktor karım nasıl? Kendine geldi mi çocuklarım nasıl bir şey söyle be kadın"

 

"Mahir Bey sakin olun. Deva hanım zor bir doğum geçirse de şuan gayet iyi. Çok güçlü bir eşe sahipsiniz Mahir Bey çok şanslısınız. 2 kız 1 oğlunuz oldu gözünüz aydın"

 

diyerek oradan ayrılmıştı genç kadın.

 

Bir süre sonra normal odaya alınmıştı Deva. Genç kadının yanına en sevdiği güller ile gelen saçı başı dagınık bir adet Mahir vardı. Karısı ve karısının kucagını dolduran ve kuvezde sırasını bekleyen evlatlarını gördüğü an Allah'a binlerce kez şükreti genç adam....

 

Yorgun kadın kocasını görür görmez birden heyecanla

"Mahir bak çok güzeller değilmi? "

 

" evet yavrum çok güzeller. Tıpkı senin gibi.."

 

demiş ve Deva'nın çocuklari emzirmesini sakince izlemişti.

 

Bir süre sonra...

 

Deva'nın ve bebeklerin tüm kontrolleri yapılmış ve hastaneden taburcu olarak eve doğru yol almışlardı.

 

Eve geldikleri zaman hemen odaya geçmişlerdi. Peşlerinden gelen Emir'i fark etmeyen genç çift bebeklerle vakit geçiriyordu.

 

"Deva ben bunları kucagıma almaya kıyamam ki çok küçükler "

 

"Aşkım korkma al hadi. Bak onlarda seni istiyor. Hadi bakalım"

 

Genç adamın konuşmasına bile fırsat vermeden içeri,

 

"Anneeee... Annem mmmm" diyerek giren Emir ile şenlenmişti ortam.

 

Küçük çocuk resmen annesini bırakmak istemiyorcasına sımsıkı sarılmış ve kardeşlerine asla bakmamıştı bile... Bunu fark eden Deva,

 

"Yavrum birtanem canım oğlum. Bak kardeşlerin doğdu ama abileri onları merak etmiyormu. Bak Ela ve Defne seni istiyor " demişti kucagında somurtan oğluna karşı.

 

"Anne sen beni neden geç sevdin. Ama bak onları çok seviyorsun. Anne ben seni üzecek bir şeymi yapmıştım. Canını fazlamı yaktım yoksa? "

 

Bunu duyan Deva ve bunlara ne zaman aktıgını bile bilmediği gözyaşları ile eşlik eden Mahir vardı.

 

Deva acı bir tebessüm ile oğlu Emir'e sımsıkı sarılmış ve hemen ardından,

 

"Ben seni değil oğlum kendimi sevmedim. Senden nefret etmedim ki hiç nefretimde öfkemde kendimeydi."

 

"Yani beni sevdin mi anne? "

 

"Evet çok sevdim ama bunu sana göstermeye cesaretim yoktu balım"

 

"Canım annem iyiki annemsin seni çok seviyorum"

 

"Bende yavrum bende seni çok seviyorum. İyiki varsın sen bana anneliğin ne olduğunu ögretensin sen benim en degerlimsin"

 

der demez tekrar küçük oğluna sımsıkı sarılmıştı bu sefer anne oğula bin pişman bir halde olan Mahir'de dahil olmuştu.

 

"Canım babam canım annem sizi çook seviyorum "

 

Genç çift " Bizde seni çok seviyoruz canım benim ❤...

 

"Eee biz ne olacağız " diyen Selim ve yanında karnı burnunda tatlı hamile karısı Elif vardı.

 

O sırada onlara birilerinden ayrılmadan kahkaha ile gülen ve

 

" Ah tabi birde siz vardı-

 

demesine kalmadan Deva'dan çimdik yiyen bir adet Mahir vardı.

 

Selim getirildiği Fotoğraf makinasını masaya kurarak ,

 

"Hadi bakalım geçin çabuk " demiş

 

hep birlikte fotoğraf çekilmişlerdi.

 

VE MUTLU SON...

 

Ve işte final bölümüyle karşınızdayım... Gönül isterdi ki daha da devam edelim ama her güzel şeyin bir sonu vardır.. Bu süreçte yanımda olup hikayeme sahip çıkan herkese sonsuz teşekkürler🙏🙏🙏 iyiki varsınız...

Bir tarz denemek isteyip sürüdürüp birde sizden beğeni almak beni dahada cesaretlendii... Sadece ana karakterler üzerinden dönen bir kitap olmakla birlikte acının aşkın ve en önemlisi ayrılığın dibine kadar yaşanmışlıkları vardı... Ve

 

HERŞEY İÇİN TEŞEKKÜRLER CAN DOSTLAR.... ❤❤❤❤

 

Sizden Son kez oy vermeyi ve içten bir yorum istiyorum....

İyi okumalar...

 

FİNAL

 

📍yorumları alalım...

 

📍Mahir ve Deva bu sonu hakketmi?

 

📍Sizce böyle sonlar gerçek hayata da var mıdır?

 

Mahir Arslan... ❤❤❤

 

DEVA ARSLAN ❤❤❤

 

Bölüm : 25.12.2024 23:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...