4.Bölüm(o benim oğlum)

.

.

.

Aradan 9 ay geçti ve Melis’in bir oğlu oldu. Ona Buğra adını verdi. Melis, Eylül’ün desteğiyle oğlunu büyütmeye çalışıyordu. Ancak hayat hala zorluklarla doluydu. Bir gün Eylül evde yokken, Melis alt kattaki marketten hızla bebek bezi almak için dışarı çıktı. Kısa sürede dönmesine rağmen odaya girdiğinde oğlunun yatakta olmadığını fark etti.

“Buğra?” diye seslendi, panikle. Sağa sola bakarak her köşeyi kontrol etti ama oğlunu bulamadı. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Tam telefonu eline alıp polisi aramaya karar verdiği sırada, arkasından bir bez ağzına tutuldu. Nefesi kesildi, gözleri karardı ve yere yığıldı.

---

Melis, başı zonklayarak ve gözleri yanarak uyandı. Bulunduğu oda lüks bir otel süitini andırıyordu; duvarlar altın rengi işlemelerle süslenmiş, zeminde kalın, pahalı bir halı seriliydi. Ama tüm bu gösteriş, Melis’in içindeki paniği bastıramıyordu. Yatağın ucunda oturan genç adam, Luca, elinde bir viski bardağıyla ona bakıyordu. Yüzünde hem öfke hem de derin bir hayal kırıklığı vardı.

“Sonunda uyandın,” dedi Luca, sesi soğuk ve alaycıydı.

Melis, yatağın kenarına oturarak doğrulmaya çalıştı. Kalbi hızla atıyordu. “Buğra nerede? Oğlum nerede?!” diye bağırdı, sesindeki çaresizlik her kelimesine yansıyordu.

Luca, viski bardağını yavaşça masaya bıraktı. Ayağa kalkarak ağır adımlarla Melis’e yaklaştı. “Buğra mı?” dedi alaycı bir tonla. “Adını bile bana sormadan koymuşsun. Hiç şaşırtıcı değil. Hayatında verdiğin diğer kararlar gibi bu da tamamen bencilce.”

Melis, Luca’nın gözlerindeki öfkeyi görüyordu ama şu an tek düşündüğü oğluydu. “Luca, lütfen! Oğlum nerede? Ona bir şey yaptıysan...”

Luca, sert bir kahkaha attı. “Oğluma zarar vereceğimi mi sanıyorsun? Ben onun babasıyım, Melis. Ama sen… Sen benden onun varlığını sakladın. Beni çocuğumdan mahrum ettin. Bu kadar zamandır ne hakla bunu yaptığını düşünüyordun?”

Melis’in gözleri doldu. “Ben… Sana söylemek istedim. Ama yapamadım. Hayatım altüst olmuştu. Babam beni evden kovdu. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilemiyordum. Sadece onu korumaya çalışıyordum.”

Luca, bir an duraksadı. Gözlerindeki öfke yerini kısa bir süre için acıya bıraktı. Ama sonra yeniden sertleşti. “Bu, beni çocuğumdan mahrum etmeni haklı çıkarmaz. Ben bir canavar değilim, Melis. Ama sen beni buna zorladın.”

Melis, derin bir nefes aldı. “Eğer beni cezalandırmak istiyorsan, yap. Ama lütfen Buğra’yı bana geri ver. O daha bir bebek, Luca. O sadece masum.”

Luca, birkaç adım geri çekildi ve cama doğru döndü. Şehir ışıklarının arasında bir süre sessizce durdu. Sonra yavaşça konuştu: “Buğra güvende. Şu an başka bir odada bakıcısıyla birlikte. Ama bundan sonra benimle kalacak, Melis. Artık ona tek başına karar verme hakkın yok.”

Melis’in gözleri büyüdü. “Hayır! Buğra benim oğlum. Onu benden alamazsın!”

Luca, sert bir şekilde döndü. “Benim de oğlum, Melis! Ve sen onu benden sakladın. Artık bu oyunu senin kurallarına göre oynamayacağım.”

Luca, cama dönük bir şekilde, soğuk bir sesle konuşmaya devam etti:

"Bu oyunu senin kurallarına göre oynamayacağım, Melis. Artık kontrol bende. Ve seni her hatanda, her adımında bunun bedelini ödeterek hatırlatacağım."

Melis, içinde yükselen öfkeye rağmen sessiz kaldı. Oğlunu görmek, ona sarılmak dışında hiçbir şey istemiyordu. "Luca, Buğra’yı görmeme izin ver. O daha bir bebek. Annesine ihtiyacı var," dedi, sesi titreyerek.

Luca ona doğru döndü. Gözleri buz gibiydi. "Onun bir babası da var, Melis. Ama beni hiç umursamadın. Şimdi de onunla aramda engel olmaya çalışıyorsun. Oğlumu görmek istiyorsan, kurallarıma uyacaksın."

"Ne kuralları?" diye sordu Melis, çaresizce.

Luca, dudaklarını sertçe büzerek, "Göreceksin," dedi.

---

Saatler geçmişti. Melis, oğlunu hâlâ görmemişti. Göğüsleri sütle dolmuş, taşmıştı. Buğra’nın ağlama sesini duymadıkça içindeki huzursuzluk katlanıyordu. Bebek süt istiyor olmalıydı. Ama Luca, onun Buğra’ya ulaşmasına izin vermiyordu. Melis odada bir başına bırakılmıştı, Luca ise oğlunun bulunduğu odada, kapıyı sıkıca kapatarak duruyordu.

Buğra’nın ağlama sesi aniden yankılandı. Melis’in kalbi sıkıştı. Luca, kapının arkasından bağırdı: "Neden ağlıyor bu çocuk? Onu susturmasını söyledim!"

Bir kadın sesi duyuldu. "Efendim, sütü reddediyor. Biberonu bile almıyor. Galiba annesini istiyor..."

Luca, sinirle kapıyı açtı. "Başka bir şey deneyin!" diye emretti. Ama Buğra’nın ağlama sesi dinmek bilmiyordu. Kadın bir süre daha denedikten sonra pes etti. "Efendim, mümkün değil. Buğra yalnızca annesinin sütünü istiyor gibi görünüyor."

Luca, çenesini sıkarak odadan çıktı ve Melis’in bulunduğu odaya doğru yürüdü. Kapıyı açtı, yüzünde soğuk bir ifadeyle Melis’e baktı. "Görüyorsun işte, oğlum sadece seni istiyor. Ama unutma, bu bir lütuf değil. Sadece bir zorunluluk."

Melis, hemen ayağa kalktı. "Beni ona götür, Luca! Oğlumun bana ihtiyacı var!"

Luca, sert bir şekilde başını salladı. "Sana izin vereceğim, ama yalnızca benim kontrolümde. Yanından bir saniye bile ayrılmayacağım."

Melis, bu şartı kabul etmekten başka çaresi olmadığını biliyordu. Luca, onu oğlunun bulunduğu odaya götürdü. Buğra’nın ağlaması odayı dolduruyordu. Melis hemen kucağına alıp göğsüne bastırdı.

Buğra, annesinin sıcaklığını hissettiği an sakinleşti. Melis, gözyaşları içinde oğlunu emzirmeye başladı. Ancak Luca odadan çıkmadı. Tam tersine, birkaç adım geride, geniş bir koltukta oturdu ve onları izledi.

Melis, Luca’nın bakışlarını üzerinde hissetti. "Luca, biraz mahremiyet..." diye fısıldadı, ama Luca sözünü kesti.

"Hayır. Artık her şeyin kontrolü bende, Melis. Sana güvenmiyorum. Oğlumla ilgili hiçbir şeyde beni dışarıda bırakmayacaksın."

Melis, içindeki öfkeyi ve utancı bastırmaya çalıştı. Oğlu için her şeye katlanmaya hazırdı. Buğra’yı emzirirken, Luca’nın soğuk ve sert bakışları altında ezildiğini hissediyordu. Ancak bir yandan da oğlunun huzurla uykuya dalmasını izlerken, ona olan sevgisi her şeyin önüne geçti.

Bu, Melis için yeni bir esaretin başlangıcıydı. Ama Buğra için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıydı. Luca’nın zalim kuralları altında, hem oğlunu hem de kendi özgürlüğünü korumak için savaşması gerektiğini biliyordu.

Devam edecek...

Yıldızı yakmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen❤👉

Luca & Melis