6. Bölüm

6.Bölüm(Melis'in mücadelesi)

Hülya_Alkc
kutuptayazmisalli

Luca, Melis hakkında daha fazlasını öğrenmek için adamlarını üniversitesindeki arkadaşlarıyla iletişime geçmeleri için görevlendirdi. Melis’in geçmişini didiklemek, onun zayıflıklarını öğrenmek ve kendince ona haddini bildirmek istiyordu. Adamları, Melis’in eski sınıf arkadaşlarından biri olan Cansu’ya ulaştılar. Cansu, Melis’i hiç sevmezdi ve onun zor durumuna alaycı bir şekilde yaklaşırdı. Bu yüzden, Luca’nın adamlarına Melis hakkında gerçek dışı şeyler söylemekten çekinmedi.

 

"Melis mi? Ah, o kız tam bir sahtekârdır," diye başladı Cansu. "Sürekli kendini masum gibi gösterir ama gerçekte öyle biri değil. Bir sürü erkekle takılırdı, her şeyi çıkar için yapardı. Hamile kalması bile şaşırtıcı değil. O her zaman bir sorun yaratır."

 

Luca’nın adamları, Cansu’nun bu sözlerini hemen Luca’ya iletti. Luca, duyduklarından sonra öfkeden deliye döndü. Melis’in geçmişi hakkında duyduğu her şey ona, Melis’in bir yalancı ve manipülatör olduğuna dair inancını pekiştirdi.

 

 

Melis, Luca’nın öfkesinin sebebini bilmeden oturma odasında Buğra’nın oyuncaklarını düzenliyordu. Ancak Luca içeri girdiğinde, yüzündeki sert ifadeyi gördü ve bir şeylerin ters gittiğini hemen anladı.

 

"Melis," diye seslendi Luca, sesi soğuk ve tehditkârdı.

 

Melis, başını kaldırarak ona baktı. "Ne oldu, Luca? Buğra uyuyor, lütfen sessiz ol."

 

Luca, masanın üzerine bir dosya fırlattı. "Sessiz mi olayım? Senin gibi bir yalancıyla aynı evde nefes almak bile fazla geliyor!"

 

Melis şaşkınlıkla dosyaya baktı. "Bu da ne? Neden böyle konuşuyorsun?"

 

Luca, sert bir şekilde onun kolunu kavradı ve onu zorla ayağa kaldırdı. "Sen gerçekten yüzsüzsün, değil mi? Geçmişindeki pislikleri saklayacağını mı sandın? Her şeyi öğrendim, Melis. Üniversitede ne haltlar karıştırdığını, nasıl insanları kullandığını!"

 

Melis, Luca’nın yüzündeki öfkeyi görünce korkuyla geri çekildi. "Luca, bu doğru değil! Sana yemin ederim, kim ne söylediyse yalan söylüyor. Ben böyle biri değilim!"

 

Luca, alaycı bir kahkaha attı. "Yalan söylüyorsun! Hep yalan söyledin! Şimdi gerçeği itiraf etmezsen, sana neler yapabileceğimi göreceksin."

 

Melis’in gözleri doldu. "Ne itiraf etmemi istiyorsun? Ben hiçbir şey yapmadım! Sana oğlumuz için yalan söylemiş olabilirim ama başka bir şey için değil!"

 

Luca, onun sözlerini dinlemiyordu. Melis’i sert bir şekilde yere itti. "Yalan söylemeye devam et, Melis. Bakalım ne kadar dayanabileceksin."

 

Melis, yerde sürünerek ayağa kalkmaya çalıştı. "Luca, lütfen! Bu söylediklerine inanma. Bana inanmıyorsan bile Buğra için dur. Ona bir anne olarak ihtiyacı var!"

 

Luca, gözlerinde merhametin zerresi olmadan ona doğru yürüdü. "Senin gibi bir anneye ihtiyacı yok. Oğlum, senin gibi bir sahtekâr tarafından büyütülmeyecek."

 

Melis, gözyaşları içinde dizlerinin üzerine çöktü. "Lütfen, Luca! Bana inan! Kim sana ne söylediyse yanlış anlamışsın. Sana yemin ederim, geçmişimle ilgili söyledikleri doğru değil!"

 

Luca, onun çaresizliğini umursamadan bir adım daha attı. "İnanç mı istiyorsun, Melis? Bunu hak etmek için önce yaptıklarının hesabını vereceksin."

 

Melis, merhamet dilenmekten başka çaresi olmadığını anladı. "Luca, ne istiyorsan yaparım. Ama lütfen bana oğlumu göster. O daha bebek, bana ihtiyacı var."

 

Luca, Melis’in gözyaşlarına baktı ama kalbinde hiçbir yumuşama olmadı. "Oğlumun sana ihtiyacı yok. Onu benden çalmaya çalıştığın için seni her gün pişman edeceğim."

 

Melis, artık ağlamaktan yorulmuştu. Gözleri Luca’ya yalvarırcasına baktı. Ancak Luca, onun acısını görmekten rahatsızlık duymuyordu. Bu, onun için bir güç gösterisiydi.

 

O gece, Melis odasında yalnız başına ağlarken, Luca Buğra’nın odasında onun başında duruyordu. Melis’in acı dolu gözyaşları ve Buğra’nın annesine duyduğu ihtiyaç, Luca’nın zihninde bir savaş başlatıyordu. Ancak şu an için öfkesi, vicdanını bastırmaya devam ediyordu.

 

Luca, Melis’in gözyaşlarını ve yalvarışlarını görmezden gelerek odadan çıktı. Melis, yerde yığılıp kalmıştı. İçindeki korku, oğlunu görememenin çaresizliğiyle birleşmişti. Luca’nın ona neler yapabileceğini artık kestiremiyordu. Ancak Luca, çoktan kafasında bir plan yapmıştı.

.

 

Ertesi sabah, Melis hâlâ Buğra’yı görememişti. Odasından dışarı çıkmaya cesaret edemiyordu. Kapının kilitli olduğunu fark ettiğinde Luca’nın onu hapsettiğini anladı. Birkaç saat sonra kapı sert bir şekilde açıldı ve Luca içeri girdi.

 

"Bugün cezan başlıyor, Melis," dedi soğuk bir sesle.

 

Melis, gözleri büyümüş bir şekilde ona baktı. "Ne demek istiyorsun? Luca, lütfen bunu yapma. Ben suçlu değilim. Sadece oğlumu görmek istiyorum!"

 

Luca, sert bir kahkaha attı. "Oğlumu görmek mi? Bu kadar kolay olmayacak. Bana yalan söyleyen, güvenimi boşa çıkaran birinin her istediğini elde etmesine izin vereceğimi mi sandın?"

 

Melis, dizlerinin üzerine çöktü. "Ne istiyorsan yaparım, Luca. Ama lütfen Buğra’ya bir şey yapma. O masum!"

 

Luca, ona doğru eğildi ve yüzüne yaklaştı. "Oğlumun masumiyeti senin gibi bir kadının ellerinde yok olmayacak. Ama sen, Melis… Sen benim kurallarıma uyacaksın."

 

Melis’in gözleri doldu. "Ne yapmamı istiyorsun? Söyle, lütfen!"

 

Luca, elindeki anahtarı göstererek odadan çıkmadan önce sert bir şekilde konuştu. "Bana itaat edeceksin. Seni kırılana kadar eğiteceğim, Melis. Her dediğimi yapacak, her söylediğimi sorgusuz yerine getireceksin. Eğer bunu yapmazsan, oğlunu bir daha asla göremezsin."

 

 

Melis, o gün boyunca aç bırakıldı. Luca, ona yemek ya da su getirmedi. Açlık ve susuzluk, Melis’in gücünü kırmaya başlamıştı. Ancak oğlunu düşünerek dayanmak zorundaydı. Akşam olduğunda, Luca yeniden odasına geldi.

 

"İlk dersin, Melis," dedi soğuk bir sesle. "Oğlumu görmek istiyorsan, bana tüm geçmişini anlatacaksın. Yalan söylemeden. Tüm kirli sırlarını dökeceksin."

 

Melis, başını salladı. "Luca, ne duyduysan yanlış! Sana her şeyi anlatırım, ama bunlar doğru değil."

 

Luca, Melis’in yanına yaklaşıp çenesinden tutarak yüzünü kendisine çevirdi. "Doğru ya da yanlış, umurumda değil. Tek istediğim, bana boyun eğmen. Eğer bir kelime bile saklarsan, oğlunu unut."

 

Melis, çaresizlik içinde konuşmaya başladı. "Üniversitede… arkadaşlarım vardı, ama hiçbiri çok yakın değildi. Bir eylül var. En yakın dostum. Ama kimseyi kullanmadım, kimseyi incitmedim. Sana yemin ederim, ben kötü biri değilim!"

 

Luca, Melis’in yüzüne küçümseyici bir bakış attı. "Senin yeminlerine inanmamı mı bekliyorsun? Daha fazla itiraf etmezsen, bu geceyi burada tek başına geçireceksin."

 

Melis, daha fazla konuşmaya çalıştı ama Luca onu dinlemeden odadan çıktı. Karanlık odada yalnız kalan Melis, kollarını karnına sararak ağladı. Sütü göğsünden taşarken oğlunu emzirememek onu daha da çaresiz bırakıyordu.

 

Ertesi gün, Luca, Melis’i dışarı çıkardı ve büyük bir salona götürdü. "Bugün çalışmayı öğreneceksin," dedi sert bir sesle. Ona ağır işler yaptırmaya başladı; yerleri temizlemesini, odaları düzenlemesini istedi. Melis, yorgunluktan bitap düşene kadar çalıştı.

 

Her akşam Luca, Buğra’yı görebilmesi için Melis’ten daha fazla itaat ve merhamet dilenmesini bekliyordu. Ancak Melis’in direnci her geçen gün azalıyordu. Oğlunun ağladığını duyduğunda ise dayanma gücünü yeniden buluyordu.

 

Bir akşam, Luca, Buğra’yı Melis’e getirdi. Ancak yanında kalmaya devam etti. "Oğlumu emzirebilirsin, ama tek bir yanlış hareketinde onu alırım."

 

Melis, oğlunu kollarına aldığında gözyaşlarını tutamadı. Ancak Luca’nın gözlerinin sürekli üzerinde olduğunu biliyordu. Buğra’yı emzirirken, Luca’nın sert bakışları altında eziliyordu.

 

"Ne kadar zavallı bir anne olduğunu görüyor musun, Melis?" dedi Luca, alaycı bir şekilde. "Senin gibi bir kadının, benim oğlumu büyütmeye layık olmadığını her gün hatırlatacağım."

 

Melis, Luca’nın sözlerine cevap vermedi. Tek düşündüğü, oğlunu koruyabilmekti. Ama Luca’nın zalimliği ve merhametsizliği her geçen gün daha da artıyordu. Melis, bu cehennemden kurtulmanın bir yolunu bulması gerektiğini biliyordu. Ancak şu an için yapabileceği tek şey, Luca’nın kurallarına boyun eğmekti.

 

Devam edecek...

 

Luca'nın bu tutumu sizce çok mu haksız?

 

Melis'in karşı hamlesi ne olmalı?

 

Peki gerçekler ortaya çıkacakmı?

 

Bölüm : 21.12.2024 16:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...