20. Bölüm

[20.BÖLÜM]: YILDIZLARIN ALTINDA

Hiranur Uzun
lady_bird

İnstagrama gelinde hasret giderelim.

(@ladybird.waty)

 

Şimdilik kaçıyorum öpüldünüz... ♡♡♡

 

Bölümü okumaya başlamadan önce yıldıza basında yollarımız aydınlansın.

 

YILDIZLAR GİBİ HEP PARLAYIN..☆☆

"Ve sanırım beni ölüm döşeğimden çağırsan, birden ayağa kalkıp sana gelecek gücü bulurdum..."

Stefan Zweig

 

"Yıldızların Altında"

 

"Bu kadar güzel olmak senin suçun. İzliyorum diye bana kızamazsın. Bizde ekmeğimizin peşindeyiz."

 

Sıçış günlükleri bilmem kaç?

 

Neeeeee!

 

Bir dakika o ne dedi?

 

Ben yanlış duymadım dimi?

 

"Ha?" Evet kafam o kadar güzel olmuştu ki tek dediğim şey bu olmuştu.

 

Ha?

 

Daren gülerek arkasına yaslandığında ben hala aynı pozisyonda duruyordum. Gözlerimi kırpıştırarak yüzüne bakmaya devam ettiğimde o keyifle gülümsüyordu.

 

Haksızlık bu ya?

 

Beni bu kadar çabuk alt edemezdi!

 

Kendimi toparlayıp kaşığımı elime aldım ve sinirle pilav doldurdum ağzıma.

 

...

 

Birlikte motora doğru yürüdüğümüz sırada yanımıza doğru yaklaşan kadına baktım. Ellerindeki çiçekleri Daren'e doğru uzatıp gülümsediğinde konuşma engelli olduğunu fark ettim.

 

Beni işaret edip kırmızı bir gülü bana uzattığında Daren bana baktı.

 

"İster misin?" Dediğinde gülümseyerek kafamı salladım. En azından kadına yardımcı olmuş olurduk.

 

"Sen hepsini ver ablacım." Kadın memnuniyetle gülümseyerek elindeki tüm gülleri benim kollarıma bıraktı.

 

"Daren bir tane." Daren beni dinlemeden çiçeklerin parasını uzattı. Kadın teşekkür eder gibi ellerini birleştirip, kafasını eğdi ve yanımızdan ayrıldı.

 

"Daren neden hepsini aldın?' Dediğimde Daren gülümsedi.

 

"Kadına yardımcı olmak istedim."

 

"İyi yaptın da ben bu kadar çiçeği ne yapayım?" Dediğimde Daren yanıma yaklaştı.

 

"Bilemiyorum artık ben sana aldım kararını kendin ver."

 

Çiçekleri burnuma doğru götürüp kokularını içime çektim. Sevinçle güldüğümde Daren ciddiyetle yüzüme baktı.

 

"Çok güzeller, teşekkür ederim."

 

"Rica ederim. Ama bir şeye kesinlik getirmek istiyorum." Nedir o der gibi yüzüne baktığımda yüzüme doğru eğildi.

 

"Sen daha güzelsin." Kaskını alıp kafama taktı. Zaten zar zor nefes alıyordum, şimdi hiç alamayacaktım.

 

"Gidelim." Sırıtarak motora bindiğinde koluna tutunup bende arkasına bindim. Bir elimle gülleri tutarken diğer elimi beline yerleştirdim ve kafamı sırtına yasladım. Daren omzunun üzerinden bana bakıp gülümsediğinde domates gibi olmuştum. Allahtan kask yüzümü kapatıyordu.

 

Daren motoru çalıştıracağı sırada telefonum çalmaya başladı. Hemen elimi cebime attım ve aramayı cevapladım.

 

"Efendim anne?"

 

"Kızım gelirken kafeye uğrar mısın? Nermin ablanın tansiyonu düşmüş." Dediğinde bakışlarımı Daren'e çevirdim. Gitmek ister miydi ki?

 

"Tamam anne hallediyorum." Telefonu kapatıp Daren'e baktım.

 

"Nermin abla." Dedim korkarak. Vereceği tepkiyi bilmiyordum.

 

"Tansiyonu düşmüş kafede hemen yanına gitmeliyim." Dediğimde Daren hızla kafasını salladı.

 

Evet o kadını görmek ona acı vereceketi. Bunun farkındaydı. Ama o merhameti o kadar büyüktü ki, tabiki de Nermin ablayı öylece bırakmayacaktı.

 

...

 

"Nermin abla daha iyisin değil mi?"

Kolonyayı masaya bırakıp Nermin ablanın ellerini tuttum.

 

"Merak etme güzel kızım ben iyiyim. Tansiyonum düşmüş biraz." Diyip ellerini saçlarımda gezdirdiğinde gülümsedim.

 

Gülümseyerek ayaklandım ve pencereden dışarı baktım. Daren içeri gelmemişti bende zorlamak istememiştim.

 

"Arkadaşın beklemesin kızım hadi yanına git." Nermin abla solgun yüzüyle bana baktığında kafamı iki yana salladım.

 

"Birlikte gidiyoruz."

 

"Ben zaten eve gideceğim güzel kızım. Merak etme sen beni."

 

"Olmaz öyle zaten anneme haber veririm şimdi. Bugün bizimlesin."

 

Nermin abla ne kadar ısrar etsede bir şekilde ikna etmiştim. Dışarı çıkıp Daren'in arkasına geçtim.

 

"Daren." Daren bembeyaz olmuş yüzüyle bana döndüğünde elimi alnına koydum.

 

"İyi misin sen?" Dediğimde kafasını salladı. Elimi çekip kollarımı arkamdan birleştirdim.

 

"Yardım eder misin bana, masaları toplayalım. Dükkanı kapatacağızda."

 

"Olur hallederim." Birlikte içeri geçtiğimizde Daren pür dikkat Nermin ablaya baktı.

 

"Oğlum." Nermin abla ayaklanıp Daren'e doğru yürüdüğünde ben Daren'in vereceği tepkiyi bekliyordum.

 

"Merhaba evladım."

 

"Merhaba." Daren hemen kafasını çevirip sandalyeleri masaların üzerine devirdi. Bende Nermin ablanın eşyalarını toparladım.

 

"Nereye gideceksiniz?"

 

"Nermin abla iyi görünmüyor, hastaneye de gitmek istemedi. Bende tek bırakmak istemedim. Bizde kalsın bir süre." Dediğimde Daren hemen araya girdi.

 

"Bizde de kalabilir." Diyerek bir fikir ortaya attığında gülümsedim.

 

Onunla kalmasını istiyordu.

 

"Yani rahat eder mi bilmem ama bizim için sorun olmaz." Kendini açıklamaya başladığında Nermin abla yanımıza geldi.

 

"Mutfağı hallettim Lavin, çıkabiliriz." Dediğinde Nermin ablaya bakıp ellerini tuttum.

 

"Ablacım, sende istersen eğer, Daren seni evinde ağırlamak istiyor. Hani hastanede tanıştığın arkadaşlarım var ya onlarla birlikte yaşıyorlar."

Nermin abla mahcubiyet içinde Daren'e baktığında Daren hiç tepki vermeyip bakışlarını kaçırdı.

 

"Olur mu öyle şey. Ben zaten kendi evimde kalacağım. Kimseye yük olmak istemiyorum."

 

"Lütfen." Daren'e bakıp gülümsediğimde isteğini görebiliyordum.

 

"Peki bende seninle kalsam o zaman gelir misin?" Nermin ablaya baktığımda kafasını yana eğip mahçup bir şekilde yüzüme baktığında gülümseyerek koluna girdim.

 

"Hadi gidelim." Dediğimde Daren hemen aceleyle kapıya doğru gitti.

 

"Ben hemen gider arabayı alıp gelirim beni bekleyin." Bu heyecanlı haline gülmeden edemedim.

 

...

 

İlk olarak eve uğramış anneme haber vermiştim. Bu sırada da Daren'in verdiği gülleri odamda sevdiğim en güzel köşeye yerleştirdim ve bir kaç parça kıyafetimi de aldım.

 

Eve geldiğimizde Daren Gülce'lere haber verdiği için tuhaf bir karşılama yaşamamıştık. Hep birlikte salonda oturduğumuzda Nermin abla koltuğun köşesine oturmuş çekingen bir çocuk gibi duruyordu.

 

Tabi normaldi bu. Çünkü Özgür kadını gözleriyle yemişti. Kaş göz yaptığımda Daren Özgür'ün koluna vurdu.

 

"Ahh!" Özgür acı içinde bağırdığında herkes ona bakmaya başladı.

 

"Ne oldu kıvırcık?" Gülce olayın farkında olduğu için sırıtıyordu.

 

"Öküz çarptı." Özgür gözlerini devirip arkasına yaslandığında sessiz bir şekilde Gülce'yle gülmeye başladık.

 

"Aç mısınız?" Daren ilgiyle Nermin ablaya baktı.

 

"Hayır oğlum aç değilim."

 

"Lütfen şimdiden anlaşalım. Burası sizin eviniz çekinmeyin bizden." Gülce gülümseyerek Nermin ablanın elini tuttu.

 

"Gamzelim haklı. Bizde senin birer çocuğun sayılırız." Özgür de araya girdiğinde Kerem de sıcak bir gülümsemeyle bakmaya başladı.

 

Hepsi de Nermin abla rahat hissetsin diye uğraşıyordu. O kadar güzel kalpleri vardı ki.

 

"Ben anne yemeği özledim eğer iyi hissediyorsanız bize yapar mısınız?" Özgür isteğini ortaya attığında Daren kaşlarını çattı.

 

"Olmaz misafir o-"

 

"Az önce bizde senin çocuğun sayılırız dediniz. Bende çocuklarıma yemek yaparım elbet." Nermin abla ayaklandığında Daren de telaşla kalktı.

 

"Siz rahatsızsınız oturun lütfen." Ben Uzanıp Daren'in kolunu tuttum. Gülce Nermin ablayla mutfağa geçtiğinde Daren derin bir nefes vererek yanıma oturdu.

 

"Sorun yok. Bırak alışsın." Dedim.

 

"Eee çifte kumrular siz nasılsınız, gününüz nasıl geçti bakalım?" Özgür sırıtarak bize baktığında gözlerimi devirdim.

 

"Hadi ama Lavin sevgili olduğunuzu bizden saklamayın." Konuşacağım sırada Daren araya girdi.

 

"Kızı rahat bırak sevgili olsak da sana söylemeyeceğim." Daren kolumu tutup benimle birlikte odasına doğru yürüdüğünde Kerem ve Özgür arkamızdan gülmeye başladı.

 

Daren odaya girdiğimizde kapıyı kapatıp bana döndü.

 

"İyi misin?" Dediğimde yanıma doğru adımladı ve beni kolları arasına aldı.

 

Şaşkınlıkla öylece duruyordum.

 

"Teşekkür ederim." Kollarımı yavaşça bedenine sardığımda kafasını boynuma doğru gömdü.

 

"Annem burada gibi hissediyorum."

 

"O burada zaten." Geri çekilip elimi kalbine götürdüm. Gözlerinin içine bakıp gülümsediğimde Daren'in gözünden bir yaş düştü.

 

"Evet burada." Elini elimin üzerine koyduğunda ellerimize baktım. Alnını alnıma yasladığında, gülümseyip gözlerimi kapattım. İkimizde tek kelime etmeden sadece öylece durduk. Bu sessizlik o kadar güzeldi ki. Sadece nefes alışverişlerimizin sesi vardı. Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar huzurlu hissediyorduk belki de.

 

"Lavin."

 

"Hı." Gözlerimi açmamıştım. Kafam baya güzel olmuştu. Kokusu beni sarhoş etmeye yetiyordu zaten.

 

"Benim sana söylemem gereken bir şey var."

 

"Söyle." Dedim pozisyonumu bozmadan.

 

"Ben-" Kapı savaş çıkmış gibi sert bir şekilde açıldığında birbirimizden uzaklaştık.

 

"Tamam sakinim." Özgür elleriyle gözlerini kapattı.

 

"Daren sen bana sövme ben dışarıda kendime söverim. Siz hiç bölmeyin. Ben hiç gelmedim buraya. Devam." Gözleri kapalı bir şekilde geri geri yürürken kafasının duvara çarpması ile yere yığılması bir olmuştu.

 

"Ağğhhh!" Acı içinde kafasını tutan Özgür'e baktığımda gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

 

Bu çocuk gerçekten ileri bir zekaydı!

 

"Özgür iyi misin?" Diyip gülmeye başladığımda Özgür kafasını ovdu.

 

"Komik mi sanıyorsun sen kendini. Kafam yarıldı ya kafam!"

 

"Biz mi çarptık kafanı?" Daren gülmemek için zor duruyordu.

 

"Ya abi ben siz devam edin diye çıkacaktım. Ne bilim duvarın orada olduğunu. Size iyilikte yaramıyor ya!

Odada kalıp öpüşmenizi mi izleyeceketim?" Diyerek sitemle bağırdığında hemen araya girdim.

 

"Biz öpüşmeyecek-" dememe kalmadan Daren sözümü kesti.

 

"Haklısın Özgür izlemene gerek yok ama odayı sürekli basmana da gerek yok. Belki biliyorsundur kapı çalmak diye bir şey var." Kaşlarımı çatıp ilk önce Daren'e baktım sonra da Özgür'e döndüm.

 

"Özgür izlenecek bir şey olmayacktı-" ve yine Daren konuşmama izin vermemişti.

 

"Yani gelmeseydin." Ben şok içinde Daren'e döndüğümde o ciddiyetle Özgür'e bakıyordu.

 

"Ben gidiyorum ya." Özgür kafasını tutarak ayaklandı ve kapıyı kapatıp çıktı.

 

"Bak birde kapıyı kapatıyor." Sitemle konuştuğumda Daren'in bana baktığını fark edip ona döndüm.

 

"Ee devam edecektik ondan kapattı."

Daren'in söylediği şeyle yüzümün yanmaya başladığını hissediyordum. Ne saçmalıyordu bu şimdi?

 

Öpecek miydi beni gerçekten?

 

"Saçmalama istersen." Diyerek koluna vurdum ve hızla odadan çıktım.

 

...

 

Hep birlikte masayı kurup yemek yemek için toplanmıştık. Nermin abla o kadar güzel şeyler hazırlamıştı ki bir an önce başlamak istiyorduk.

 

"Gamzeli bana ekmeği uzat bakalım." Özgür Gülce'ye seslendiğinde Gülce gülümseyerek ekmek sepetini Özgür'e verdi.

 

"Ellerinize sağlık her şey çok güzel görünüyor." Kerem memnuniyetle gülümsediğinde Nermin abla da karşılıklı olarak sıcak bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

 

"Afiyet olsun evladım." Nermin abla etrafa bakınmaya başladı ve aradığı şeyi bulamamış gibi bana döndü.

 

"Daren oğlum nerede?" Dediğinde Daren'in odasını işaret ettim.

 

"Odasında üzerini değiştiriyordu sanırım. Gelir birazdan." Dediğimde Nermin abla gülümseyip önüne döndü. O sırada kapı açılma sesi gelince kafamı hemen çevirdim. Daren duştan yeni çıkmıştı. Nemli saçlarıyla masaya doğru geldiğinde ben fiziğini inceliyordum. Üzerine yapışmış olan siyah tişörtü bütün hatlarını belli ediyordu. Altında da gri bir eşofman vardı. Gözüm bir anda karın kaslarına kaydığında yanımdaki sandalyeyi çekti ve kulağıma doğru eğildi.

 

"Nazar etmeni istemiyorum önüne dön lütfen." Dediğinde utanç içinde kafamı tabağıma çevirdim.

 

Rezillik, tam bir rezillik!

 

Daren keyifle sırıtmaya başladığında masanın altından kolunu çimdikledim ama çocuk gram tepki vermemişti.

 

Malum kasları sağ olsun...

 

Yemek boyunca masada kahkahalar vardı. Herkes çok neşeliydi. Nermin abla ve Daren sürekli birbirleriyle sohbet ediyordu. Bende onların yüzündeki mutluluğu seyrediyordum.

Daren uzun zaman sonra belki de ilk defa bu kadar mutluydu. Evet karşısında ki annesi değildi ama en az annesi kadar onu sevindirecek bir kadındı. Ben Daren'in bu halinden çok memnunum. Hep böyle mutlu olsun gülsün istiyorum. Umarım hiç bir zaman huzuru bozulmaz.

 

Yemekten sonra masayı toplayıp hep birlikte bahçeye çıktık. Gülce ve ben kahve yapmıştık. Şimdi de oturmuş kahkahalar eşliğinde sohbet ediyorduk. Daren o kadar mutluydu ki sürekli gülüyordu. Çünkü Nermin abla da mutluydu, Daren de ona bakınca mutlu oluyordu. Bu halleri bozulmasın diye dua ediyordum.

 

Nermin abla esnemeye başladığında Daren Gülce'ye döndü.

 

"Gülce sen misafir odasını göster istersen Nermin ablaya." Gülce ayaklandığında Nermin abla Daren'e baktı.

 

"Oğlum, her şey için teşekkür ederim. Bana öyle sıcak davrandınız ki, kendimi yıllar önce kaybettiğim ailemin yanında gibi hissettim."

 

"Ben teşekkür ederim. Burada olduğunuz için." Daren gülümseyerek Nermin ablaya baktı. Nasıl hissediyordu kim bilir?

 

Nermin abla Gülce'yle birlikte eve girdiğinde Daren arkalarından baka kalmıştı.

 

Nermin abla farkında değildi ama o da Daren'e anne sıcaklığını vermişti...

 

"Kerem bizde yatalım artık." Özgür Kerem'e göz kırptığında ben görmemiş gibi davranmaya çalıştım.

Kerem Özgür'ün yaptığı imayı fark edip esneme numarası yaptığında gülmemek için zor tuttum kendimi.

 

"Aynen aynen biz yatalım çok geç oldu." Kerem ve Özgür bize iyi geceler dileyip koşar adım eve girdiklerinde gülmeye başladım. Daren'e döndüğümde zaten bana baktığını fark ettim. Bakışları o kadar yoğundu ki karşısındaki bir kişi kolayca etkisi altına girebilirdi.

 

"Çok güzelsin." Dediğinde ağzım açık bir şekilde yüzüne baktım.

 

Bu çocuk en sonunda delirtmişti beni.

 

"Teşekkür ederim." Dedim utanarak. Daren ayaklandığında ne yapacağına baktım. O ise sadece yere minderleri dizip üzerine uzanmıştı. Kafasını gökyüzüne çevirmiş yıldızlara bakıyordu.

 

"Lütfen gelip yanıma uzan. Bugün çok huzurlu hissediyorum ve geceyi seninle bitirmek istiyorum." Bakışlarını bana çevirdiğinde kısa bir an duraksadım ama buna benimde ihtiyacım vardı. Yavaş adımlarla Daren'e doğru yürüdüm ve aramızda biraz mesafe bırakarak yanına uzandım. Kafamı tam koyacağım sırada kolunu uzattı.

 

"Şimdi uzan." Dediğinde gülümseyerek başımı koluna koydum.

 

"Teşekkür ederim."

 

"Ben teşekkür ederim." Dediğinde yan uzanıp Daren'e döndüm.

 

"Ne yaptım ki?"

 

"Hayatıma girdin." Diyerek gözlerime baktığında ne diyeceğimi bilemedim.

 

"Sen olmasan ben şuan bu kadar mutlu ve huzurlu olamazdım." Dediğinde gülümsedim.

 

"Kafemize baskın yapan sendin. Hayatıma giren sen oluyorsun." Dediğimde gülmeye başladı.

 

"Biraz bodoslama dalmış olabilirim."

 

"Sorun yok. Kafe sahibi memnun." Dedim ve sırıtmaya başladım.

 

"Diyorsun." Bana doğru döndüğünde kafamı salladım. Hiç bir şey demedi, Sadece izledi. Her mimiğimi ezberlemek ister gibiydi.

 

Kafamı göğsüne koyduğumda sanki bu anı bekliyormuş gibi kollarını sardı bana, sıkıca sarıldı. Mükemmel kokusu yine tüm bedenimi ele geçirmişti tabi.

 

"Lavin?" Daren bana seslendiğinde uykulu bir şekilde kafamı kaldırdım.

 

"Efendim." Dediğimde gözlerime baktı ve gülümsedi.

 

"Seni seviyorum."

 

"Hıığğ?"

 

...

Bölüm : 20.01.2025 10:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...