Ömer:Dişsiz hastalar rüyama giriyor.
Ömer:Uyanmasam altıma sıçıyordum.
Ömer:Ucu ucuna yetiştim tuvalete.
Ömer:Dişsiz teyze girdi rüyama.
Ömer:Granny diye bi' korku oyunu vardı.
Ömer:Oradaki babanneye benziyordu.
Afitap:Küçükken onu oynadığın zaman tuvalete seninle geleyim diye yalvarıyordun WKDNDNCKNFKFHDH.
Afitap:Bir keresinde seninle tuvalete gelmedim diye odanın ortasına sıçmıştın...
Ömer:Annem de bana söve söve temizlemişti orayı.
Afitap:Banyoyu tuz ruhuyla temizleyen annem için büyük şoktu.
Ömer:Yanlış hatırlamıyorsam üç gün art arda çamaşır suyuyla sildi.
Afitap:Komşunun kızı da bize oyun oynamaya gelmişti o gün.
Afitap:Sen oyuncak yemek tabağının içine sıçınca kaçmıştı.1
Afitap:Oyuncak tabağımı da çöpe atmak zorunda kalmıştım...
Kamer:Porselen takım sadece kırılarak bozulmaz...
Ömer:Rüyamdaki teyze bugün ikinci muayenesine geldi.
Ömer:Ben damaklarını muayene ederken elimi ısırma şakası yaptı.
Kamer:Güldük diye yaşlanınca böyle oluyormuşuz.
Ömer:İlerki seneleri düşünürsek ikinize beş yüz bine yaparım.
Kamer:Sen bi sıçmasan mı artık?
Afitap:İlgilenmiyorsunuz benimle ya!
Afitap:Bir hafta küseceğim size.
Kamer:Küsme hayatım ben yaparım sana köfte.
Kamer:Birazdan çıkıyorum karargahtan.
Ömer:Kırk altılık olmuşsun sen.
Ömer:Geçen gece aldığımız kirazlardan biri çürük çıktı diye küstün.
Kamer:Bana bak lan çürük kirazları bi' poşete toplar sana yediririm.
Ömer:Sizin aşk kokunuz benim bok kokumdan daha kötü hxjjdjxbbdhsh.
Kamer:Ömer seni hastanelik mi edeyim?Onu mu istiyorsun?
Ömer:Ben zaten hastanedeyim canım.
Kamer:Doktor olarak değil hasta olarak.
Kamer:Ben bu kadına aşık olmuşum ya!
Kamer:Karıma uyarsa bana da uyar.
Ömer:Tamam yeter flörtlesip durmayın gözümün önünde.
Kamer:Şu ayarladığın penseyi de getir yanında.
Kamer:Ameliyatlarda lazım oluyor.
Ömer:Tamam o zaman hazırlanın gidiyoruz.
***
Kamerle birlikte bana kıyafet seçiyorduk ve karnımın büyüklüğünden dolayı bana olmayan kıyafetlere kızıyordum.Çok kilo almamıştım ama karnım büyüktü.Ben değil canım, bebek kilo alıyor!
"Of ya of bu da olmuyor!"deyip elbiseyi dolaba fırlattım.
Yatağın ucuna oturmuş, üstü giyinik bir şekilde beni izleyen Kamerin yanına oturdum.İki elimi çeneme yaslayıp konuştum.
"Ben gelmiyorum, vazgeçtim!"dedim büzülmüş dudaklarımla ağlamaya hazırken.
Kamer oturduğu yerden kalkıp dizlerimin önüne çömeldi ve iki ellimi tuttu.
"Gündüzüm asma yüzünü, buluruz bi' çaresini.Gel bak şuradaki etek sana olur bence!"diyip karnımı öptüğünde yüzüme büyük bir gülümseme oturdu.
Ayağa kalktığında tuttuğu elimden güç alarak ayağa kalktım.Dolabın olduğu yere doğru peşinden ilerledim.Bana uzattığı eteği ve gömleği giyindiğimde gayette güzel olmuştu.Elimden tutup beni kendi etrafımda döndürdü.
"Hatuna bak be!Dünyanın yedi harikası değil, dünyamın tek harikası."dediğinde sırtarak konuştum.1
"Azıcık bana doğru eğil bakayım."
Ne yapacağımı anlamış gibi bana doğru gülümseyerek eğildi.Yanağına öptüğüm sırada birisi zile uzun uzun bastı ve asla durmuyordu.Zile basmaya devam ediyordu.Kim olduğunu tahmin etmek zor değildi.
"Ya sabııır!"diyip, kapıyı açmak için yatak odasından çıktığında ben de arkasından ilerledim.Fortmantodaki trençkotumu üstüme geçirdiğim sırada kapıda beliren Ömer'e sen iflah olmazsın adlı bakışlarımı attım.
Kamer,"Ömer her yere sıçtığın gibi kulağımıza da sıçtın."dediğinde kahkaha patlattım.Acaba ben güldükçe içerideki bebeğimin kafası sallanıyor muydu?
"Ne demek muhterem, görevimiz!"dediğinde başını iki yana salladı.
Ömer,"Hadi muhterem, herkes sizi bekliyor aşağıda."dediğinde Çağan ve Zeynep'in de geleceği aklıma gelmişti, onlara da gelmeleri için haber vermiştik.
Çağan ve Zeynep evleneli üç yıl olmuştu yani biz evlendikten iki sene sonra onlar evlenmişti.Zeynep burada bir klinik açmış ve işini yapmaya devam etmişti.
Aşağı indiğimde el ele bizi bekleyen Çağan ve Zeynep'e gülümsedim.
Büyük adımlarla bana doğru ilerleyen Zeynep'e gülümseyerek kollarımı açtım.Sarıldıktan sonra karnıma eğildi, şu sıralar herkes bu hareketi yapıyordu karnıma doğru.
"Teyzeciğim!Sen nasılsın, minik penguenim?"
Hamile olduğumu öğrendiğinde fazlasıyla duygulanmış ve ağlamıştı.Teyze olacağı için çok heyecanlıydı.Şimdiden ona minik minik oyuncaklar ve giysiler almaya başlamıştı.Kamer'i ve Zeynep'i bu konuda durduramıyordum.İkisi de sürekli oğluma bir şeyler alıyordu. Daha doğmadan çok seviliyordu oğluşum.Yani anlayacağınız, bir adet zeynosu olanlar bu hayata bir-sıfır önde başlar.
Herkes arabalara bindiğinde başımı arabanın camına yasladım.Yol boyunca Kamer'in Hamile olduğumu öğrendiği an gözlerimde canlanmıştı. Sizinle de paylaşmalıyım değil mi?
Ellerim heyecandan titrerken eczacı poşetindeki hamilelik testini elime aldım.Zeynep kapıda dört dönüyordu. Testi yaptıktan sonra dışarı çıktım. Kamer karargahtan çıkmıştı.Hatta eve varmak üzereydi, en son evin yakınındaki marketten birkaç şey alacaktı.Yaptığım testi banyodaki aynanın önüne bırakıp dakikalarca testin sonucunu bekledik.Beş dakika bana beş asır gibi geçiyordu şu an.
Zeynep iki eliyle omuzlarımdan tutarak,"Afitap eğer çift çizgi çıkmazsa sakın üzülmüyorsun tamam mı?Biliyorum heyecanlısın ama Allah en hayırlısını bilir."dediğinde gülümsedim ve canım arkadaşıma sarıldım.
Heyecandan yerimde duramazken, beş dakika sonra banyoya girdim ve testi titreyen ellerimle aldım.Hemen bakmadım, Zeyneple birlikte bakmak için banyodan çıktım.İkimiz de aynı anda baktığımızda, gördüğüm şeyle testi bırakıp elimi yüzüme kapattım ve ağlamaya başladım.Ben ağlarken Zeynep kollarını bana sarmıştı.Şimdi ikimiz de birbirimize sarılmış ağlıyorduk.
Kapı zili çaldığında kapıya ilerledim.Gözyaşlarımi silerken, kapının ardındakine bağırdım.
"Kimooo."dediğimde ağladığım sesimden belli oluyordu.
Kapıyı açtığımda hızla ayakkabılarını çıkaran Kamer, kaşları çatık bir şekilde yanıma geldi.Ağladığım için şaşkındı şu anda, aynı zamanda bir şey olduğunu sanıp korkmuştu.Yüz ifadesinden belliydi.İki eliyle yüzümü avuçladı.Çatık kaşları altında durumu anlamaya çalışıyordu
"Gündüzüm, neden ağlıyorsun?Kötü bir şey mi oldu?"derken sesi oldukça endişeliydi.
Ağlamaya devam ederken heyecanla konuştum.
"Baba oluyorsun."dediğimde ilk önce kaşları şaşkınlıkla havalandı ve gözleri yavaşça doldu.
"Şaka yapıyorsun."dedi dolu gözleriyle.
Başımı hayır anlamında iki yana sallarken konuştum.
"Şaka yapmıyorum."dedim ağlamaktan içime kaçan sesimle.
Dolu gözlerinden akan bir çift yaşla, kollarımdan tutup bana sarıldı. Ağlayacağını tahmin etmemiştim.
"Gündüzüm benim, çok mutlu oldum.Aldığım en güzel haberi verdin bana.Şükürler olsun nasip eden Allah'a."dedi ve başımın üzerini uzunca öptü.
Daha sonra dolu dolu gözleriyle duvara yaslanıp bize bakan Zeynep'i fark etti. Gözlerine pınarlarına biriken yaşları sildi ve kendini toparladı.Bu zamana kadar sadece beni gelinlikle gördüğü an ve bu haberi verdiğim an ağladığını görmüştüm.Az önce iki damla yaşını gördüğüm nadir anlardan biriydi.
"Abisinin prensesi de teyze olacakmış."dediğinde ağlayarak yanımıza gelen Zeynep'le üçlü sarılma yaptık.1
Kamer mescit yaptığımız odaya hızlı adımlarla ilerlediğinde, ne yaptığına bakmak için peşinden gittik.Odaya girdiğimizde şükür secdesi yaptığını gördük.Gülerek onu izliyorduk, şükür secdesi yaptıktan sonra güzel bir dua etti.
"Rabbim teşekkür ederim, bana bir emanet daha gönderdin.Sana şükürler olsun, dualarımı kabul ettin.Bana bu evladı nasip ettiğin gibi, senin yolunda yetiştirebilmeyi de nasip eyle.Evladımızı vatana millete hayırlı bir evlat eyle Allah'ım, âmin."duasını bitirip, ellerini yüzüne sürdü ve ayağa kalktı.
Yanımıza geldiğinde, otuz iki dişi görünürcesine güldü.
"Öncelikle, şimdi olacaklardan ben sorumlu değilim."dedi ve bir anda bağırdı.
Kamer beni kucağına alıp iki tur evin içinde koşturduktan sonra cama doğru koştu ve balkonda oturan Tarık amcayla Günnur teyzeye doğru bağırdı.
"TARIK AMCA BABA OLUYORUM BABA!TORUN GELDİ SANA."
"BOŞVER TARIK AMCA, BOŞVER!"dediğinde kahkaha attım.
İşte böyleydi!Düşündüğüm için yine gözlerim dolmuştu.
Kamerden gelen sesle ondan tarafa döndüm.
"Yine doldu o güzel gözlerin.Nedenini öğrenebilir miyim gündüzüm?"dediğinde, güldüm.
"Sen bana takılma, şu ara ağlak balık gibiyim.Hamile olduğumu sana söylediğim an geldi aklıma."
"Uzat bakayım yanağını."dediğinde gülerek yanağımı uzattım.
Her zaman yaptığı gibi, yanağımın ortasındaki gamzeden öptü ve gülerek geri çekildi.
Manidar bir gülümsemeyle,"İyi ki senden bir çocuğum oldu.Bu hayatta bana verilen en güzel iki şeysiniz!"dediğinde gülümsedim.
"İyi ki seni seçtim, şimdiden harika bir babasın."
Sonunda dönerciye gelmiştik, burada kebap da olduğu için son dakika golü yapıp cağ kebap istemiştim.
"Ay şimdi gelecek cağ kebabı, sıcak sıcak.Miss gibi kokacak."dediğimde Zeynep ağzının suyu akarcasına baktı.
"Ay ben de mi kebap sipariş etseydim?Canım çok çekti."dedi Çağan'a bakarken.
Çağan,"Döneri eve paket yaparız hayatım."dedi ve göz kırptı.
İmalı imalı Zeynep'e baktığımda, beyaz teninde pembeleşen yanakları belli oluyordu.Ne de olsa henüz iki yıllık evlilerdi, utandırmasam içimde kalırdı! Hepimizin yemekleri gelmişti fakat bi sıkıntı vardı.Zeynep kıtlıktan çıkmış gibi yiyordu.Ağzı doluydu ve dudakları öne büzülmüştü.
Ömer kaşlarını çatarak,"Zeynep abla senin doğum yeri mağara mıydı?"dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.
Zeynep ağzındakini bitirip,"Ne diyorsun be?Dünkü velede bak!"dedi.
Çağan,"Ömer geçen gün dört acılı lahmacun gömen sen değil miydin koçum?"dediğinde Ömer gözlerini kısarak baktı.
"Hatta ve hatta tuvaletten çıkamazsın dememize rağmen akıllanmayıp bol acılı yemiştin, her zaman ki gibi!"dediğinde bu defa kendimi tutamayıp güldüm.
Bir yandan kebabı yerken, bir yandan onları dinliyordum.Sonunda yemeklerimizi bitirmiştik.Afiyetle yemiştim, bence oğlum da gayet memnundu.
Zeynep,"Onu bunu boş verin de bir şey diyeceğim!"dediğinde herkes ona odaklandı.Çağan ne diyeceğini biliyormuş gibi, gülümseyerek elini tuttu
"Ay senin canın o yüzden kebap çekti."dedim heyecanla ve masadan kalkıp Zeynep'in yanına gidip sıkıca sarıldım.Çoktan göz yaşlarım akmaya başlamıştı bile.Ağlardım ben işte, anneyim ben anne!
"Ben şimdi hem anne hem de teyze mi oldum yani?"dediğimde başını aşağı yukarı salladı.
"Ben de hem anne hem de teyzeyim."dediğinde güldüm.
Geri çekildiğimizde Çağan'a erkekçe bir sarılışla sarılıp, sırtına vuran bir Kamer vardı.
Ömer,"Zeynep abla, sana da geceleyin kiraz aramaya çıkmayacağız değil mi?"dediğinde tek kaşım havaya kalktı.
"Ne kirazı, kayseri mantısı aramaya çıkacaksınız koçum."dediğinde herkes bir kahkaha patlattı.
Kamer, süt kardeşini sarılarak tebrik ediyor ve dayı olmanın verdiği mutluluğu yaşıyordu.Bu mutluluğumuzun sürmesi için içten içe Allah'a dua ettim.Şu an iyi bir evlat,iyi bir eş, iyi bir abla, iyi bir anne ve iyi bir teyze olmanın verdiği mutluluğu yaşıyordum.Ortamdaki şenlik havası devam ederken, herkes bir günü daha kahkahalarla bitirdi.
Çok komik ve tatlı bir bölüm oldu.
Yazarken aşırı güldüm djdnjzbd.
Kamer'in baba olma tepkisini yazmazsam içimde kalırdı🥺💖
Okumanızı istediğim bölümlere gelemedik bi' türlü 🥲
Afitap ağlak balığım benim xhxjxjfjdj
Aramıza bir anne daha katıldııı🥺💖
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
19.25k Okunma |
1.96k Oy |
0 Takip |
36 Bölümlü Kitap |