95. Bölüm

94. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"

lady rebel
ladyrebel

Artık pek bir mecali kalmamıştı. Her şey bir yana susuzluk kendisini deli gibi gösteriyordu. Eğer ölecekse şu içmediğinden olurdu sanki. Bir de şu omuzundaki yara. Sürekli sızlıyor ve kendisini belli ediyordu. Yine de pek düşünmedi. Bunca zaman o kadar acı çekmişti. Belki şu an diğerlerine nazaran çok daha fazlasıydı ama bundan garipçe zevk aldığı aşikardı. Sonuçta kendine göre güçlü rakipler bulmuştu. Bu savaşını gözünde arşa çıkarıyordu.

"Beni görmeyi başarabilen tek insan."

Duyduğu sesin üzerine etrafa bakındı ama kimseyi göremedi. Kılıcını düzeltti ve buz tutmuş gölün üzerinde yürümeye devam etti.

"Demek buralara kadar gelmeyi başardın." diyerek sağdan soldan konuştu. Lidena o zaman anladı ki bu mistik yaratık ayaklarının altındaydı. Bu kadar hızlı hareket etmesi ancak suyla mümkün olabilen bir hayvan.

Kafasını eğip de buz tutmuş göle bakarken içerisinde bir şey gördü. Tıpkı tahmin ettiği gibi. Altından bir balık. Bir sağa bir sola gidip geliyordu.

"Son rakibimin ürkütücü olacağını düşünmüştüm." diye mırıldandığı esnada balık tam altında durdu. Altın rengi hafifçe parıldadığında gözlerini kısmıştı. Işık inanılmaz bir hızla artmaya devam etti. Artık sadece bir ışık değildi. Etrafa ısı da saçıyordu. Gözleri acımaya başladığında hızla gözlerini yumdu. Üzerinde durduğu buz çatırtılar çıkardı. Çünkü o aptal balık buzları eritiyordu. Hızla kafasını kaldırıp koşmaya hazırlanmıştı ki buzlar kırıldı. Büyük bir gürültü eşliğinde suya düşmüştü. Hem yakan hem donduran suya.

Yuttuğu suyu hızla tükürürken balık yaralı omzuna çarpıp gitmişti. Hemen çırpınmayı bıraktı. Gözlerini kapattı ve suyun yüzeyine çıktı. Ciğerini havayla doldurduktan sonra hızla geri dalmıştı. Açtığı gözleri suyun içinde kırılan ışık ile daha da kötü olunca yeniden kapattı. Gözlerine ihtiyacı yoktu. Bunu defalarca kez yapmıştı. Üstelik sudayken ses havadan daha hızlıydı. Aptal bir balık yüzünden boğulmayacaktı.

"Burada sana ait hiçbir şey yok." dedi balık. "Hiçbir şeye hüküm veremezsin."

Lidena bu sözler üzerine kaşlarını çattı ve elleri arasında sıkı sıkıya tuttuğu kılıcını hissetti.

Hayır, diye iç geçirdi. Benim kılıcım var.

Fikir zihnine düştüğü an siyah kılıcı maviyi yırttı. Kızıllık bir kan gibi dağıldı suya. Öyle çok parladı ki balığın sarısı kırmızının altında ezildi. Lidena hırs içerisinde sağa sola yüzen balığı dinledi.

"Eğer ölüm sensen bilmen gerek küçük kadın;

Her fani Tanrı için yaşar ancak her kul Tanrı için ölür. Sen de bir kulsun."

Hızla üzerine geldiğini anladığı an kafasını eğdi ve bir anda sağa kaydı. Balık yanından geçip gittiğinde yerinde hareket etmedi.

"Üstelik intikam mı? Neyin intikamı? Babana edilen eziyet mi? Baban bu eziyetin karşılığında senin yaşamana izin verdi. Her şey bir anlaşmaydı. Kendi hayatını satıp senin hayatını aldı." dedikten sonra güldü. "Üstelik anneni sen öldürmüşken nasıl başkalarını suçlarsın?" dedi. "Sen doğduğunda kar yerine buz yağmıştı oysaki. İnsanlar dedi ki 'Şeytan yeryüzüne ayak bastı'."

Lidena kaşlarını iyice çattı. Annesini öldüren o değildi. Yalan söylüyordu.

Kılıcı öyle alevlendi ki suyun altında kan kırmızı bir halde yanmaya başladı.

"Sen doğmasaydın soğuk bu topraklara uğramayacaktı. Hiç kar görmemiş annen ise donarak ölmeyecekti." dedikten sonra hızla başka bir tarafa yüzdü. "Üstelik intikam alacak mısın? Cidden? Bir hiçken? Gerçek ölüm asla Tanrı'nın isteklerinden önce kendi aptal kinini ortaya koymazdı."

Lidena kendisine saldırmak üzere olduğunu anladığı o anda kılıcını çenesine kadar çekti. Patlayacaktı. Öfkeden patlayacak gibiydi. Hissediyordu. Kılıç bir ok gibi ellerinden fırlayıp da gölün zeminine saplandığı anda koskoca şu kütlesi arşa yükselmişti. Devasa bir gölü havaya kaldırmıştı. Bir kılıcı ile.

Balık suyla birlikte havaya uçarken hızla gözlerini açtı ve küçük anda ışığı gördüğü yere küçük bıçaklarından birini fırlattı. Su olduğu gibi yeniden göle düştüğünde balık ışığını kaybetmişti. Hızla yeniden buz tutan göl ile dibe yüzdü. Kılıcını saplanmış yerden zorla çıkardı ve yüzeye çıktı. Saniyeler içinde can çekişen balığı da sudan çıkarmış ve bu tutmuş bir tarafa fırlatmıştı.

"Sen gerçekten ölümsün. " diye fısıldadı balık.

"Benim adım Lidena." diyerek buz tutmak üzere olan bedeni üzerine çöktü ve balığa baktı. "Öldüğünde Tanrı'ya sorabilirsin." dedikten sonra kılıcını titreyen ellerine aldı. Onu öldürse bile eğer buradan çıkamazsa donarak ölecekti.

"O zaman hatırlat onlara." dedi balık zorla. "Onlara ölüm ve doğumun tek gerçek olduğunu hatırlat. Sen yaratamazsın. Tanrı değilsin. Ama ölümü hatırlatabilirsin." dedikten sonra zorla mırıldandı. "Yoksa Tanrı buradan ümidini kesip herkesi yok edecek... "

Balık buz tutarken altın sarısı rengini yavaş yavaş kaybetmişti. En sonunda donmuş ve bir anda kırılıp parçalara ayrılmıştı. Lidena morarmaya başlayan ellerini buz kırıklarında gezdirdi. Son parçanın balıkta olduğunu sanmıştı. Ama geriye toz olmuş buzdan başka bir şey kalmamıştı. Elleriyle iyice dağıttı. Donmak üzereydi. Buradan çıkış yok gibiydi. Elini cebine attı ve özenle sakladığı diğer dört taşı yere attı. Kırmızı, sarı, yeşil ve mor. Hepsi birbirinden farklı şekillerde küçük taşlardı. Lidena morarmış dudaklarını ısırdı. Savaşarak öleceğini sanmıştı ancak onu donması için bir göle kitlemişlerdi sanki.

Soğuktan titreyen elleriyle kıpkırmızı durum kılıcını önüne aldı. Demek şu gezegende sahip olduğu tek şey kılıcıydı. Özenle buzun üzerine koymuş ve her zamanki gibi, son bir defa, onu temizlemek istemişti ama kırmızı bir anda etrafa dağıldı. Mavi bir renk etrafa yayıldığında kaşlarını çattı. Etrafa saçtığı taşlar titreyerek ses çıkarmaya başlamıştı.

Lidena kılıcını tuttu ve onlara doğru iteledi. Garip bir ses. Uğultu gibi. Kılıcının kabzası bir anda ortadan ikiye ayrıldı. İçerisinde gördüğü mavi taş ile kaşları iyice çatılmıştı. Diğer taşlar mavi taşın peşi sıra kılıcının kabzasına girmiş ve tıpkı onun gibi kabzanın altına yerleşmişti.

Siyah kılıcınıb beyaz kabzasındaki altın doku ışıldarken taşlar yerine oturdu ve kabza hızla kapanıp eski halini almıştı.

"Klişe." diye mırıldandı. "Bana benim bir canavar olduğumu mu söylemeye çalışıyorsun?" diyerek kılıcını eline aldı. Titreyerek ayağa kalktığı esnada en başta gördüğü mavi gözlü hayvanın sesini duydu.

"Evine hoş geldin ölüm." dediğinde Lidena dişleri arasından konuştu.

"Benim adım Lidena."

Mistik hayvan ağır adımlarla genç kıza doğru yürüdü. Açık mavi gözleri cam gibi parıldıyordu.

"O ki yeryüzüne indiğinde
Sadece doğarken gözyaşı dökecek.
O ki öldürmek istediğinde
Tek kelâm etmeyecek

Ana kucağından uzak
Babadan ırak
O insana yabancı
Tanrıya tanıdık

Zamanı geldiğinde
Tanrı'dan alacak yasak toprakları
Sırf öldürmek için öldürecek
Gücü kendinden sakınanları"

Lidena koyu mavi gözlerini karşısındaki yaratıkta gezdirdi.

"Sen kehanetinin ilk adımlarını attın Lidena. Ölüm olarak yapman gereken ilk şeyi yaptın." dedi ve güldü. "Ölmesi en zor olanları öldürdün. Sıra asıl ölmesi gerekenlerde."

Bir anda çakan şimşek ile hızla kafasını kaldırdı.

"Git ve Tanrı'na itaat et!"

Bir sonraki şimşek tam kafasına düştüğünde ilk gördüğü şey bembeyaz bir boşluktu. Tabii sonrasında her yer kararmıştı. Ve aslında ölmek işte bu kadar kolaydı.

 

ᕦʕ •ᴥ•ʔᕤ

 

Merhaba!

 

Hihihihi

 

Dımdımdım dırırırı dımdımdım dırırırı

 

Tüm teorileri şuraya almak istiyorum --->

 

O zaman...

 

Nasipse bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle!

 

LadyReBeL

 

ᕦʕ •ᴥ•ʔᕤ

 

Bölüm : 14.01.2025 15:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
lady rebel / Lidena / 94. Lidena 'Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm''
lady rebel
Lidena

24.26k Okunma

3.1k Oy

0 Takip
101
Bölümlü Kitap
1. Lidena2.Lidena3. Lidena4. Lidena5. Lidena6. Lidena7. Lidena8. Lidena9. Lidena10. Lidena11. Lidena12. Lidena13. Lidena14. Lidena15. Lidena16. Lidena17. Lidena18. Lidena19. Lidena20. Lidena21. Lidena22. Lidena23. Lidena24. Lidena25. Lidena26. Lidena27. Lidena28. Lidena29. Lidena30. Lidena31. Lidena32. Lidena33. Lidena34. Lidena35. Lidena36. Lidena37. Lidena38. Lidena39. Lidena40. Lidena41. Lidena42. Lidena43. Lidena44. Lidena45. Lidena46. Lidena47. Lidena48. Lidena49. Lidena50. Lidena "Sezon Finali"51. Lidena "En Yakın Düşman"52. Lidena "En Yakın Düşman"53. Lidena "En Yakın Düşman"54. Lidena "En Yakın Düşman"55. Lidena "En Yakın Düşman"56. Lidena "En Yakın Düşman"57. Lidena "En Yakın Düşman"58. Lidena "En Yakın Düşman"59. Lidena "En Yakın Düşman"60. Lidena "En Yakın Düşman"61. Lidena "En Yakın Düşman"62. Lidena "En Yakın Düşman"63. Lidena "En Yakın Düşman"64. Lidena "En Yakın Düşman"65. Lidena "En Yakın Düşman"66. Lidena "En Yakın Düşman"67. Lidena "En Yakın Düşman"68. Lidena "En Yakın Düşman"69. Lidena "En Yakın Düşman"70. Lidena "En Yakın Düşman"71. Lidena "En Yakın Düşman"72. Lidena "En Yakın Düşman"73. Lidena "En Yakın Düşman"74. Lidena "En Yakın Düşman"75. Lidena "En Yakın Düşman"76. Lidena " En Yakın Düşman"77. Lidena "En Yakın Düşman"78. Lidena "En Yakın Düşman"79. Lidena "En Yakın Düşman"80. Lidena "En Yakın Düşman"81. Lidena "En Yakın Düşman"82. Lidena "En Yakın Düşman"83. Lidena "En Yakın Düşman"84. Lidena "En Yakın Düşman"85. Lidena "En Yakın Düşman"86. Lidena "En Yakın Düşman"87. Lidena "En Yakın Düşman"88. Lidena "En Yakın Düşman"89. Lidena "En Yakın Düşman"90. Lidena "En Yakın Düşman"91. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"92. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"93. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"94. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"95. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"96. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"97. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"98. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"99. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"100. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"" İmparatoriçe Lidena "
Hikayeyi Paylaş
Loading...