🌟20.BÖLÜM 🌟

selam bebeklerim nasılsınız finale az kalmış olabilir ...

bölümler güzel ve hoş . biraz dram diyerek bölüme başlayalım..

beğeniriniz inşalah bölümü istek bir kaç bölüm varsa finali erteleyerek yazabilirim .

bölüm şarkıları : mabel matiz - fırtınadayım ve tuğkan - seni çok özlüyorum

oy sınırı : 10 yorum sınırı : 5

geçen severe yorum atmamıştınız bu sefer inşallah yorum sınırı bir hayli dolar .

buyrun bölüme geçelim

YAZAR ANLATIMI İLE

Herkesin feryadı birbirine karışırken yanmış, simsiyah kapıdan art arda iki adet içinde bedenlerin olduğu sedyeler çıktı . herkes merakla ilk sedyeye baktı sedyenin üstü kırmızı renge bürünmüştü .

Herkes sedyeye bakmaya devam ederken yanlarından geçen sedyeyle kafalarını o sedyeye çeviriler . ve sapsarı saçları aşağıdan sarkan kişi’yi gördüler.

İçlerineki umutsuzluk dolu kalpler anında giderken umut dolu kalpleri ile bir kaç adım attılar . daha fazla adım atacaklarken amulans’ın kapısı kapatıldı ve ses ile birlikte ilerlemeye başlamıştı .

Herkes geldikleri arabayı aramayı başladı. Uzakta gördükleri otopark yazısı ile yönlerini oraya çevirdiler ve koşar adımlarla arabalarının yanlarına gittiler.

Herkes arabalarını binerek gaza bastılar. Bir kaç ara sokaktan sonra işlek bir cadde’ye çıktılar . beş araba önlerinde olan amulans’ı görerek arkasına geçmeye çalıştılar.

En sonunda amulans tiz bir ses çıkardı . bu sesle araçlar ona yer verirken onlarda amulans’ı takip ettiler.

Amulans geldikleri hastane’de durup arka kapıları açtılar.ancak gördükleri ile yürekleri bir kez daha yandı .

Sağlık personeli kızlarına kalp masajı yapıyordu . ancak o ses değişmedi kulaklarında uğuldamaya başlayan ses ile kalplerindeki umut daha fazla kırıldı .

Bir kaç adım zor atan georgina ve mehmet tekrar yerlerinde durdular . ve bağıran ses ile herkesin dikkatler o tarafa çekildi .

“ hayır ,o benim ikizim ben hissediyorum ölmedi “ dedi . bir taraftan ağlıyor bir taraftan ise bağırarak ikizinin yanına gitmeye çalışıyordu . abisi arel yılmazı tutarken zorlanıyor ve dedikleri kelimeler ile içi yanıp kül oluyordu .

Yılmaz sonkez tekrar atağa geçti ve bağırdı . “Abi bırak gideyim ! hisseder beni , gitmez o beni bırakmaz, ne duruyorsunuz devam etsenize ! “ dedi .

Tekrar ve tekrar bağırdı

Ses değişmedi

Herkesin ümidi bitmiş iken sonkez sese baktılar sağlık personeli bir kaç kuru öksürükten sonra

“ ölüm tarihi : 17 ocak 2024 ölüm saati : 22:11 başınız sağ olsun “ dedi.

O gün kalpleri tekrar bir el tarafından alınıp parçalandı .

Yok edildi .

Herkesin ışığı olan kişi yok oldu .

Ve herkesin dünyası karanlığa kucak açtı .

Belkide sonsuz karanlığa kucak açmışlardı .

Herkes sedyeyi araçtan indirip kendilerini oldukça belli eden ailenin önüne getirdiler . herkes güzeller güzeli kızlarına baktıklarında eski hali ile şimdiki halini karşılaştırdılar .

Altın sarısı olan ve girdiği ortamda dikkat çeken saçları, bazı tarafları kırmızı renge bulamıştı . yüzüne baktılarında alnının sağ tarafında yanık izini gördüler .

Pespembe olan dudakları solmuş ve mor rengine dönmüştü . gülümseyince ışık saçan gözleri kapanmış ve asla açılmayacaktı . yüzünde eksik olmayan tebessümü yok olmuştu .

Yılmaz ikizini bu halde görünce abisi onu tutmasına rağmen sendeledi . adımları geri gitmek isterken o ileri gitti . ikizinin yanına yaklaşım bumbuz olmuş tenine dokundu .

elleri soğuk elleri kavrayıp kendi sıcak avuçlarıyla ısıtmaya çalıştı . başını ikizine yasladı “ ikiz hadi uyan hem beraber yatacaktık söz vermiştin . hani sen sözlerini tutardın . yalan mı söyledn yoksa bana . kalk bu sedyedende çok rahatsızdır uyuyamazsın sen “ dedi .

göz yaşları tuttuğu ellere düşüp , düştüğü yeri ıslattı . yılmaz daha fazla sarılıp ağlamaya başladı .

ve bir mucize oldu ...

karanlığa kucak açan dünyalarına yeniden ışık geldi ...

derin bir nefes alarak ellerine sarılan ellerden kurtulmak için parmaklarını hareket ettirdi . kurumuş boğazını yutkunarak geçirmeye çalıştı . derilerde koybulmuş sesini buldu ve konuştu “ yılmaz ölmedim ve ben yalan söylemem “ dedi .

yılmaz o an ağladığı yerden kalkarak ikizine baktı . gri ve yeşil karışımı olan gözleri hafif bir şekilde açılmış , yüzüne baygın bakışlar atıyordu .

yılmaz göz yaşlarıı silip hüzünlü bi şekilde gülümsedi . “”başını salladı ve konuştu “ evet sen ölmedin yanımdasın ve yalancı değilsin “ dedi .

doktorlar yanlarına yaklaşıp bir kaç cümle söylediler ve sedyeye dokunarak yılmazı geri çekilmesi gerektiğini fark ettirdiler. Yılmaz çöktüğü yerden kalkıp ikizinin avcunu öptü . “ emini sen ölmeyeceksin ve baa verdiğin bütün sözleri tutacaksın” dedi .

doktorlar ve sedyenin peşinden giderek ameliyat kapısında

beklemeye başladılar .

---------------------

2 SAAT SONRA

Herkes kapıda belli bir köşeye çömelmiş ve ameliyattan çıkacak doktorun iyi haberlerini duymalarını bekliyorlardı .

Koridorun başından gelen arel’e baktılar elinde su ve kahveler vardı herkese tektek su ve kahve verirken oda bir kenara çöktü .

Doktor bir süre daha ameliyatı devam ettirdi . ve sonunda elindeki eldivenleri çıkararak ameliyat kapısından çıkıp dağılmış aileye baktı .

Doktoru fark ettikten sonra hızla başına geldiler . “ iyi mi ? “ gibi sorular sorulurken doktor gülümseyerek “ ameiyat düşündüğümüden daha iyi geçti kızının gerçekten güçlü . ancak bir hafta onu uyutacağız uyandırdığımız zaman iki gün daha kalır durumu iyi ise sizi taburcu ederiz “ dedi .

Arkasından sedye ile iki hemşire çıkarken doktor sonkez konuşarak “ hemşire arkadaşları takip ederek kalacağı odaya bakabilirsiniz . geçmiş olsun “ dedi ve gitti .

Herkes hemşireleri takip ederken ayrıca allaha şükürler yağdırıyorlardı .

Hemşireler hastayı serum ve bünyesine göre ayarladıkları ilacıda vererek odadan çıktılar . aileye bakıp geçmiş olsun dileyip ayrıldılar .

Koridorun başında görünen dedeler ve babaanneler ile arkasındakileri gördüler.

Ahmey ağa torunun nasıl olduğunu merak etmiş duyduğu herşeyide oğuluna anlatış oğulu ise diğerlerine derken ortalık karışmış ve buraya gelmişlerdi .

Aynı anda yaklaşıp “ torunum nasıl ? iyi mi ? doktor ne dedi ? “ diyerek sorularını yığdırdı . mehmet babasına gülüseyerek konuştu .

“ torunun çok şükür iyi babacığım . doktor yaralarına merhem falan yapacağından bu acının yüksek olacağını ve yeterli bir iyileşmeye kadar uyutulacağını söyledi “ dedi .

Herkesin yüreğine su serpilirken alp babasına dönüp “ baba şimdi orda neden ablam yatıyor “ dedi .

Babası kısacık sürede oğlunun bu kadar lavin’i sevmesine şaşırsada mutu olmuştu .oğluna anlayış ile gülümseyerek “ şimdi ablan hasta oğlum o yüzden orda yatıyor iyileşince ordan kalkıp tekrar senin ile uyuyacak “ dedi .

Alp “ ya ama ne zaman iyiselir “ dedi .babası oğluna dönüp “ doktor bir süre daha burda olcağını ama uyandığına oldukça enerjik olacakmış “ dedi .

Alp sevindi ve cam pencerenin oraya gidip parmak uçlarına yükseldi . camı öperek kısık bir sesle “ hemen iyileş olurmu ablacığım çünkü ben seni çok özledim şimdi gidiyorum ama geri geleceğim “ dedi ve tekrar öpüp babasının yanına minik adımlarla gitti .

Babası ve alp okula gitmek için aralarından ayrıldılar kısa sürede koridor boşalırken sadece iki aile kaldı .

Yılmaz hiç konuşmuyor ve ikizini izliyordu . diğer herkes aralarında bir muhabbet açmış ve konuşuyorlardı .

Ama yılmazın bağırması ortama bomba gibi düştü ....

DEVAM EDECEK...

bölüm bu kadar dı ...

diğer bölümlerde görüşürüz .

bu kar tatilleride bir gün oldu sinirlerim bozuk neyse cuma bugün mutluyum .

sizde mutlu olun ....

seviliyorunuz 🖤✨