
Hayatım boyunca beni seven ve bana zarar vermeyen kişiler dışında kimseye güvenmemiştim . beni sevmesede ve bana zarar versede sadece doğruyu söyleyeceğini düşündüğüm kişi üvey babam . bu hayatta ne olursa olsun canımın yanması için doğruyu söyleyecek kişiydi .
Ban acılar versede güvendiğim kişiydi . şimdi karşımda bana bakan kehribar gözlü adamdaydı gözlerim . yan yana binaların kapısında zil sesiyle fark ettiğim kişiydi .
O dakiklardan sonra beraber sanki benim acımı biliyormuşçasına benimle kırk beş adımda mahalalden çıkmıştı . mahaleleden uzak alana kadar beraber yürümüş ve bir kafeye oturmuştuk . sıcak ve nostaljik bir havası olan bu kafe şimdi favorime girmişti .
Oturmuş ve şuan na kadar bir birimize bakıp durmuştuk . “ anlatmayı düşünüyor musunuz ? yanda bir çocuk olacağını sanmıyorum “ adam “ ilk önce kendimi tanıtayım otuz yaşındayım ve ismim baran eren demirkan demirkan holdingin sahibiyim ayrıca avukatım “
“ memnun oldum bende yirmi beş yaşındayım . ismim almira dolunay soylu soylu şirketinin sahibiyim . lisanslı bokscuyum ve fenomende sayılırım . “ baran samimice gülümsedi ve memnun olduğunu söyledi .
“ konuya girelim mi ? “
“ konumuz neydi ? “
“ sen bu akılla nasıl avukat oldun ki. “
“ oldum asıl sen nasıl şirket kurdun “
“ senden akıllı olduğum için benim şirketim her zaman ön planda farkındaysan “ evet onun şirketinin adını neredeyse hiç ama hiç duymamıştım .
“ ortak aradığınız şirket dosyalarına baksaydın . onuncu sırada benim şirketim olduğunu bilirdin “
“ öyle mi benim sorumsuz biri olduğumumu söylüyorsun ben gidiyorum sende ne halin varsa gör “ diyerek ceketimide alıp kalktım . Kafeden çıkarken peşimden geldiğini ve bağırdığını duymuştum . kolumdan tutulup çekildiğimde elimden ceketim düştü .
“ biraz dur dolunay . yaran var hızlı yürüme ayrıca anlatacaklarımı merak etmiyor musun ? “ dedi . ondan kolumu kurtarım kırk beş adım geriye gittim . tabi eğilip yerden ceketimi aldım
“anlat “
“ burda mı ? “
“ evet seninle tekrar aynı ortamda bulunmayacağım “
“ iyi bulunma “ dedi ve biraz yürüdü ve bir banka oturdu . bende yanına gittim ve oturdum .
“ daha doğduğum ilk an dan beri bir cehennemdeydim belki şeytan yoktu ama ateş etrafımdaydı . evde her hareketim yasak olurdu hatta bir ara sırf suyu içerken üstüme döktüğüm için iki hafta su içirmemişlerdi . oysa daha üç yaşındaydım . beş yaşına kadar yasaklar içinde büyüdüm ve yasaklara alıştırıldım .
hayatım sadece on kurala bağlıydı . sonra yedi yaşınayken yan binamızda bir kız çocuğu çıkmıştı . onu ilk gördüğüm andı . göğsünde bir dikiş izi vardı . “ baran’ın son dedikleri ile elim benden izinsiz göğsüme gitti . göğsüme ne olduğunu bilmesemde vücudumda bulunan bir dikiş iziydi .
baran bir bana baktı ve bir de elime hiç bir şey demeden sadece bana buruk bir gülümseme sundu .
bu gülümseme de neydi ? şimdi ben çok uyuz oldum ...
kaşlarımı çattım ve hemen üstüme ceketimi giydim . oda anlatmaya devam etti . “ o beni görmedi ama ben onu görmüştüm . sonraları felakette farksızdı . büyüdüçe kendimi acınası ve kötü hissediyordum . okula gitmeye utanıyor yüzümdeki yaraları düştüğüm yalanlarını söyleyerek açıklıyordum . ama ben her dövüldükten sonra arkamdan başka bir kız sesi haykırırdı . yanımızdaki binadan geldiğinden daha net duyardım .
herhalde o da beni sesimi duyardı . sonra en son babam beni bir mezarlığa götürmüştü kendi mezarımı kazmıştım . daha on beş yaşındayken . ardından beni öldürmeye çalıştığını fark etmiştim . bana saplayacağı bıçağı ona saplamış ve kaçmıştım . ama her hafta o mahallleye gider ve zili çalardım . kimseyinin açmayacağını bilsemde “
boğazımı temizledim ve hayatımda ilk defa çekindim “ her halde yanınızdaki binada olan bendim . çünkü babam beni dövmeden önce başka birinin sesini duyardım . ayrıca bana da dayatılan kurallar vardı . hemde tam on tane . “
sonra fark ettiğimiz detayla birbirimize baktık . “ babamın ismi kenan senin ki ? “ dedi . “ kemal “ dedim . üvey babamın bildiğim üzere kendine benzediği kişi en yakın arkadaşı ... kenan .
“ babalarımız en yakın arkadaştı bu yüzden aynı kuralları ve çoğunlukla aynı şeyleri yaşadık . “ dedim . baranda sadece başını salladı .
Düşüncelerimden kurtulmak için etrafa bakarkıyordum ama sokağın başında gördüğüm kişi ile donakaldım . mezarlıkta ki o adamdı . ve buraya doğru sert adımlarla geliyordu .
Baran’ın kolundan tutuğum gibi ayağa kaldırdım . baran “ne yapıyosun “ onu umursamadan etrafa bakındım gördüğüm ilk ara sokağa doğru baranıda çekiştirerek koştum . peşimdeki durun sesi ile daha da hızlandım .
Baran hala ne olduğuu anlamsada beni yormamak için oda koşmaya başladı . ikimizde hiç bilmediğimiz bir yerde her ara sokağa atlıyor ve hızla koşuyorduk . tabi arkamızdaki o adamda koşuyordu .
Bana bağırırken bende duramadım ve bende bağırdım “ yahu ben demedim mi beni arama diye ne diye peşimde dolanıp duruyorsun ! “ . sağa döndük ve dahada hızlandık . önüme çıkan sokaklardan ilk sağa , sonra sola ve sonra tekrar sağ yaparak koştuk .
En sonunda nefessiz kalınca durduk . baran nefes nefese “ o adam kim di ? “ dedi . “ anlatacağım biraz bekle “ dedim . ağzıma gelen koku gözlerimi kapatmama ve bilincimin kaybolmasına sebeb olurken artık tek duyduğum ses iki erkeğin hararetli bir şekilde konuşmalarıydı . zaten o seslerde bir süre sonra kesilmişti ... artık tek düşündüğüm beni bayıltanın kim olduğu ve baran’ a olaylara nasıl açıklayacağımdı .
Belkide açıklamadan ülkeden kaçardım . mantıklıydı ... aman tanrım ben ne diyorum ? şimdi ne olacak . beni bayıltanı bulduğum gibi öldürecektim . ve tahminim beni mezarlıktaki adam ‘ın bayılttığını söylüyor .
Bedenimin hareketlenip yeterince yumuşak olmayan bir yere bırakıldığını hissettim bırakıldığım yerde iyice mayışınca uykunun derinliklerine çekildim .
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |