Kötü mü İyi mi?

✯✯

Kaybetmek ve kazanmak mı?

Kazanmak için sadece düşman mı olmalı??

İnsanlar dostken de kazanamaz mı??

Bir savaşta kaybeden olmak zorunda mı??

İnsanlar hep beraber birbirine sığınıp kazansa olamaz mı??

(Bu bölümde şarkı öneriyorum dinleyebilirsiniz.)

Bilie eilish-hotline / Van Gogh(melodi)

☆☆☆☆☆☆⁠☆⁠☆☆⁠☆☆☆

Ateş,Rüzgar'ın evine doğru yola çıkmıştı.Fakat çok huzursuzdu,neden?

Nedenini biliyor muydu, hayır.Kendisi de bilinmeyen çıkmazda gibiydi.

İlk kendisine sordu.

-"Neden Su'yu isteyerek değil zorla alıyorum ki?"

-"Neden bana isteyerek gelmiyor?"

-"Ben o an.Ben,ben çok gerizekalı bir insanım ne yaptığımı bilmiyorum!"

-"Hayır Ateş.Hayır, kalbini dinleme.O sana her zaman zayıf yönünğ gösterdi.Ona asla güvenme,kanma.Beyninle hareket edebilirsin onun dediklerini yapmalısın,kalbin sana doğruyu göstermiyor sakin ol.Su yakında sana alışacak mutlu olacaksınız ve Rüzgar denen biri olmayak çünkü onu orada öldürmüş olacaksın sakin ol."

Kendi kendine söz dinletiyordu.Peki soruyorum ne fayda?Zaten isteyerek hareket etmiyor muydu?Aslında buna evet diyenler olur değil mi?Sadece anlamaya çalışanlar hayır der.Evet bu bölümde psikolojik olarak bozukluğunu anlattım ve oldukça uzun olacak.Şimdi söylüyorum evet diyenlere de sesleniyorum hayır diyenlere de.Çünkü iki kişi de aynı şeyleri düşünüp farklı cevaplar verebilir.

Hayır.

Eğer isteyerek hareket etseydi,en baştan kalbini dinlerdi..

Ama dinlemedi.Evet dinlemedi.Kendi kendine konuştu.Çünkü onu dinleyen ve anlayan yoktu.Onu herkes kötü bilirdi.Ama Ateş buralara gelebilmek için,çok çok ama çok uğraştı.Bunu bu karakterin yazarı olarak söylüyorum karakteri anlamanız için.Çünkü ben hep kitaplarda kötü karakteri daha öok sevmişimdir.Yanlış anlamayın kızlara şiddet verenler değil,kötü olarak tanıtılanlara.

Çünkü o kötülüklerin arkasında daha kötüsü vardı.

Eh,bunları yazdım.Ateş kötü karakter olarak biliniyor.Ama içimi döktüğüm karakter de o.Yanlış anlamayın,favori karakteriniz Ateş olsun demiyorum,asla.Fakat bu bölümde aslında sadece paikolojik olarak etkilenmiş bir çocuğu ve nasıl biri olduğunu gösterdim.Bazen kitaplardaki kötü karakterler,aslında iyi karakterlerden bile daha iyi olabiliyor.

Bu bölüm biraz bölüm olmadı ama olsun,anlatılmış oldu.

Şimdi teşekkürler okuduğunuz için,devam ettiriyorum.Ayrıca bu bölüm için türkçe müzik isterseniz,"Toprak Yağmura-Canzozan" dinleyebilirsiniz.

☆☆☆☆☆☆☆⁠☆☆⁠☆☆☆☆☆☆⁠☆⁠☆☆☆

Rüzgar'ın evine gelmiştim.Geldiğim gibi kapıya tekme atarak girdim.

İçeride kimse yoktu.

-"Nerede bu pislik?!"

Tüm odaları her kuytu köşeyi aradık ama bulamadık.

-"NASIL YANİ NEREDE BU?!"

✯✯✯✯✯✯✯✯✯✯

Rüzgar'ın anlatımıyla;

30 dakika önce Ateş yoldayken Rüzgar;

-"Su'yu bulamayacağımı mı düşündün Ateş Yıldırım?"

-"Ne yazık ki yanıldın!"

-"Bildin bileli hep yanıldın!"

-"Elimdekileri almaya çalıştın!"

-"Benden babamı aldın!"

-"Sonra da onunla birlik oldun!"

-"Şimdi de en kıymetlimi almaya çalışıyorsun!"

-"AMA ALAMAYACAKSIN!ONU SANA VERMEM!"

-"Şimdi sen boş yollarak giderken bende değerlime gidip onu o yerden alacağım,"üvey kardeşim."

Rüzgar son derece gazlarken Ateş'in,Su'yu sakladığı yere gidiyordu.Onu oradan alacaktı.

Evet Ateş ile Rüzgar üvey kardeşti..

17 sene önce..

Rüzgar'ın annesi babası ile beraberken ikisi de mafyaydı,farklı sektör ama birleştirecekleri bir sektör.

Sonra babası,annesini başka bir kadın ile aldattı.O kadının çocuğu da Ateş'ti.

Rüzgar da babasına bağlıydı.Bir süre sonra ​​​​​​ Rüzgar babasıyla yaşadı.Orada o yabancı olduğu kadınla ve hiç anlaşamadığı Ateş ile.

-"Baba bak araba resmi çizdim nasıl?"

-"Güzel oğlum."

Rüzgar bu kısacık cümleye bile sanki aşırı sevindirir bir hediye gibi çok sevinirdi.

-"Babacım bak bende çizdim."

-"Ooo çok güzel olmuş oğlum aferin sana aslan oğlum benim."

Ateş gülünce Rüzgar'ın gülüşü soldu.

Rüzgar artık dayanamadığı günlere gelmişti.Babası herşeyini Ateş'e veriyordu,hissettiriyordu.

Rüzgar eline aldığı telefondan gizlice annesini aradı ve korkuyla;

-"Anne beni lütfen burdan al seni istiyorum."

-"Oğlum,noldu iyi misin?"

-"Anne ben artık babamdan nefret ediyorum.."

-"Oğlum hemen geliyorum."

Annesi onu oradan almıştı.Babasının mirası Ateş'e,annesinin mirası Rüzgar'a kalmıştı.Ve o beraber olan sektör ikiye ayrılmış çocukların eline kalmıştı.Ve bu çocuklar birbirlerine düşman olmuşlardı.

Kim daha çok çalışırsa o gelişecekti,ve bunun üstesinden Rüzgar baş geldi.En iyisi o oldu.

Şimdiki günler;

-"Unutmadım.." dedi ve gülümsedi.

Eve gelmişti kapıyı çatkapı açıp girdi ve üst katlara baktı.

O aralarda da Hüsran abla korktu ve hemen o da üst kata geldi.Rüzgar'ı görmesiyle şaşırığ ağlaması bir oldu.

-"Oğlum Rüzgar.."

-"Hüsran abla,sen burada mıydın?"

-"Evet oğlum.Nasıl büyümüşsün maşallah çok yakışıklı efendi olmuşsun.Aynı annene benzemişsin."

-"Evet abla öyle.."

-"Oğlum ne için geldin peki,Ateş'te bir kızı getirdi sonra gitti anlamadım?"

-"Abla şimdi şöyle pek zamanım yok ama özetleyeyim benim kız arkadaşım o kız.Ateş'te işte yaptığı şeyi yine yapıyor."

-"Oğlum..Yapmayın oğlum kıza yazıktır etmeyin."

-"Abla merak etme benim elimde güvende.Şimdi nerede olduğunu söyleyebilir misin?"

-"3. Kapı oğlum."

-"Saol abla görüşürüz." Dedi ve sarıldılar.

3. Kapıdan girdi ve Su'yu uyurken yakaladı.

O an huzur düştü içine.Hani birşeyi ararsınız da bulamayınca gerilir sinirlenirsiniz ya,bazen kendinize kızarsınız sonra o şey ya önünüze çıkar ya da siz onu bulursunuz ama öok ararsınız.Bulunca da onu görünce rahatlarsınız bir huzur düşer içinize ama çok saftır bu huzur.Rahat tertemiz bir nefes gibi.

Aynen öyle oldu işte.Rüzgar da aynısını yaşadı.

Yanına geldi diz çöktü ve saçlarını okşadı.

-"Geçti.."

O sırada Su uykusunda ağlıyordu.

Kızın gözlerinden iki damla düştü.Rüzgar da onları sildi.

-"Şşş ben buradayım sakin ol.."

Daha fazla dayanamadı kızın alnından uzunca öptü.

Sonra onu kucakladı ve aşağı indi.

Yıllardır Ateş'e ve ona bakan Hüsran ablayla vedalaştı ve Su'yu arabasına götürdü.Arka koltuğa yatırdı ve sürücü koltuğuna oturdu.

Şimdi anlayamabilirsiniz.

Şimdi bu durumda Rüzgar mı kazandı diye.

Aslında hayır.

Bu sefer de diyeceksiniz Ateş'in gizli bir planı mı var o mu kazandı o zaman.

Hayır.

En başından beri kazanan kimse değildi.Kazanan da kimse olmayacak.

Dost mu olacaklar deyin.

Hayır.

Onlar bu saatten sonra olmazlar,düşman kalırlar.

Ama ikisi de kötü değil.

Aslında ikisi de aynı.

Bu hikayenin kötüsü iyisi yok, ikiside benim karakterim belki Ateş'i kötü görebilirsiniz ama görün.

Çünkü aynen dediğim gibi aslında kötü karakterler daha iyidir.

Ateş başrol değil.Rüzgar'da değil.

Şimdi Ateş'i size iyi göstermeye çalışmıyorum,ama kitap yazıldı yazılalı sürekli kötü görüldü bu karakter.

Ben zaten Rüzgar'a açıklama yapmama gerek yok.Sadece kötü bilinen karakter hakkında açıklama yaptım.

Onu bu hikayede başrol yapmayacağım veya birşey olmayacak.

Ama çoğu bilinen kötü karakterin aslında kötü olma sebebi kötü zaten bu yüzden kötü biliniyor.

Dediğim gibi son kez söylüyorum aslında kötü karakterler iyidir zaten.

Bu yüzden ölmezler ya,ya hikayenin sonunda ölürler ya da ölmezler.

Çünkü onlarda iyi karakter ve şunu söyleyeyim.

Aslında en çok acı çeken genelde başrol oluyor.

Ama aslında tam tersi kötü karakter.

Bunları da not edeyim başınızı yazarak şişirmeyim şimdi.

Oy verirseniz sevinirim,teşekkürler.

​​​

​​​