6. Bölüm

6. BÖLÜM: YUSUF ABİ

Laura
lauraninnyiildizi

6. Bölüm: Yusuf Abi. 🏃🏻‍♂️

 

Ortama dahil olan Yusufla teyzelerin muhabetine renk gelmişti adeta. Hepsi Yusuf'la diyalog kuruyor, bir şeyler anlatmaya çalışıyor,dert yakınıyordu. Sanki Yusuf muhtardı da herkes dert yakınmaya başlamıştı ona.

 

" Ee Yusuf var mı bir şeyler?"

 

İsmini kafamın en ücra köşesine yazdığım Sevim teyze sormuştu bu soruyu. Şahsen ben bu soruyu eroin, kokain var mı diye yorumlamıştım meğersem hayatında biri var mı diye sormuş kadın.

 

Yusuf kafasını 'yok' der gibi kaldırdı. Zaten bunla sevgili olan kızın ya aklı yoktur ya da aşk gözünü kör etmiştir. Şunun gıcıklığına bir bak şu sırıtmasına bak, şunlara bak. Kas mı onlar?

 

Gözlerim kolundaki kaslarında kalınca kötüleyememiştim onu. Allah var,bayağı ilgi çekici kasları vardı. Yaptığım şeyin farkına vardığım da hemen gözlerimi yumdum.

 

Bunları sen düşünmedin,unut..

 

" Kız Zeynep, senin okulunda bekar hocaların yok mu Yusuf abin için?"

 

Benim hocalarım. Yusuf abim için. Uyuz için. Kardeşler için.

 

Ne saçmalıyordum ben? Yusuf, abi mi olmuştu şimdi? Yusuf'a abi demediğimi öğrenseler bütün teyzeler üstüme hücum edecekti galiba. Yusuf kafasını bana çevirip sırıtmaya başladı.

 

" Yok, varsa da bilmiyorum."

 

Dedim konuşurken Yusuf'a arada bakarak. Bu cevabıma gülümseyip bana bakmaya devam etti. Sevim teyze burun kıvırıp çayından içti höpürdeterek.

 

" Kızım, matematikte filan takılırsan Yusuf'a gel. Yusuf'un matematiği çok iyidir."

 

Konuşan Nesrin Teyze olmuştu. Ben Yusuf'a soru götürecektim öyle mi? Kesin götürdüğüm soruyu görünce dalga geçerdi 'bunu mu çözemedin' diye eminim.

 

" Gelmez mi canım? Gelir tabi." diyen anneme baktım. Bana şirince gülümsedi.

 

" Tamam gelirim." dedim kısık bir sesle. Sittin sene gelmezdim. Hiç bir kuvvet götürmezdi onun yanına soru sormaya.

 

" Ben sana matematikte çalıştırabilirim. Hatta yarın boşum çalışabiliriz, tabi sende istersen abicim." diyen Yusuf'a dik dik bakardım ama teyzelerin bana bakışı bunu engelledi.

 

Annemin bakışları kabul et der gibiydi. Gibisi fazla kabul etmezsen kemiklerinden kemik suyu çorbası yaparım bakışıydı bu.

 

Tekrar Yusuf'a baktığımda dişlerini göstere göstere çaktırmadan gülüyordu. Abicimmiş. Göstereceğim ben sana abiciğim nasıl olur.

 

" Hı hı olur."

 

Dedim. Yusuf göz kırpıp gülümsedi. Benim bakışlarımın tahmin edilmesi zor değildi yine dik dik baktım her zamanki gibi.

 

" Yüsracım, eşini göremedim iş seyahatinde filan mı?" dedi saçı açık olan teyze. Daha isimlerini tam bilmiyordum.

 

Bu soruyu şuan beklemiyorduk. Tamam hazırlıklıydık ama pat diye sorulması biraz ağır olmuştu,zorlamıştı bizi özellikle annemi.

 

" Biz eşimle bir ay önce boşandık."

 

'Boşanmalarında karar kılınmıştır'

 

Zihnime uğramıştı bu cümle tekrardan. Sanırım bir evlat olarak en son duymak isteyeceğim şeydi.

 

Annemin sesinin değiştini hissetmiştim. Alışması zordu onun için. Bahsi geçince yaşanılanlar canlanıyordur aklında, yani bende öyle oluyordu.

 

" Geçimsizlik yüzünden mi kız?" Sevim Teyze anında cevap bekler gibi bakıyordu annemin yüzüne heyecanlı, heyecanlı.

 

Ama bu sorusu oldukça komiğime gitmişti. Durduramadım kendimi dudaklarım aralanmıştı çoktan.

 

" Hah, başka-"

 

Annemin tırnaklarını kolumda hissedince sustum. Pek dikkat çekmemiştim Allah'tan. Karşımda oturan Yusuf kaşları çatık bakıyordu bana. Sanırım cümlemin devamını bekliyordu.

 

" Evet canım anlaşamadık boşanma kararı aldık."

 

'Annemle kalmak istiyorum hakim bey.'

 

Ağır yutkunuş.

 

Arada bir aklımda fısıldaşan cümleler o zamanları tekrar yaşatıyordu bana.

 

" Hayırlısı buymuş canım." diyen Nesrin Teyze'ye annem gülümsedi. Babamın konusu açılınca bütün tadım kaçmıştı.

 

" Ben eve gideyim başım ağrıyor da." dedim, annem bana baktığında ben gözlerimi kaçırdım. Bütün teyzeleri tekrar öptükten sonra salona doğru yürüdüm.

 

Nesrin Teyze'ye teşekkür edip salondan çıktım. Ben giderken Yusuf yine gülümseyerek bakmıştı bana.

 

Sağlı sollu dövmek istiyordum bu çocuğu. Neden hep gülüyordu? Neden hep sırıtıyordu? Hep capcanlıydı ben onun yanında ölü gibiydim. Resmen üzerimde ölü toprağı vardı.

 

" Sırıtan ağzına kürek sokacağım." diye kendi kendime konuştum. Bu da sinir atma yöntemiydi benim için.

 

" Ders çalıştıracakmış. Hah, uyuz şey." dedim topuğumu ayakkabımın içine sığdırmaya çalışırken.

 

" Tibi sindi istirsin ibicim."

 

İçerde söylediği şeyi taklit ettim ağzımı yamultup.

 

" Ben öyle mi konuşuyorum huysuzcuğum?"

 

İrkildiğim an yerin dibine girdiğim ândı. Yüzümü ona dönerek normal bir şekilde baktım.

 

" Sen beni mi dinliyordun?" dedim. Kaşları alayla havalandı.

 

" Sen beni taklit mi ediyordun?" dediğinde utançla kafamı önüme eğdim.

 

" Ben kendi kendime konuşuyordum." dedim hemen.

 

" Huysuzcuğum, iyi bir yalancı değilsin." diyen Yusuf'a baktım. Şefkatli bir gülümsemeydi bu sefer yüzünde barındırdığı gülümsemesi.

 

" Üf ben gidiyorum." dedim sinirle. Yine gıcık etmişti beni.

 

Eve girdiğim de önce lavaboya gittim hemen. Odama geçip penceremi açtım, havalanması beni rahatlatıyordu.

 

Yaklaşık yarım saat sonra annem gelmişti. Bende hocaların verdiği denemeleri çözüyordum.

 

Odama girerek başlamıştı uyarı dolu konuşmasına.

 

" Sana diyorum Zeynep!"

 

Omuzumu dürttüğünde sandalyemden kalktım sakince.

 

" Evet anne, yine ne yaptım?"

 

Dedim bıkkınca. Annem gözlerimi takip ederek derin bir nefes aldı.

 

" Kızım sen Nesrin teyzenin evinde ne yaptığının farkında mısın?" dedi.

 

Sırıttım bu sorusuna.

 

" Farkındayım anne." dedim. İnanamazca baktı gözlerime. Hayal kırıklığına uğramış gibi. Belli etmesem de gözlerim dolmuştu annemin bu bakışını tekrar gördüğüm için.

 

" Ben uzlaştığımızı düşünüyordum." dediğinde sinirle kafamı salladım.

 

" O adamın yaptıkları yüzünden kendini küçük görme anne! Onun utanması gerekirken senin utanman hiç adil değil. Ben o adamın babam olmasından utanıyorum yaptığı şeyi söylemekten utanmıyorum. Anlıyor musun anne? Utanmıyorum. Sende utanma."

 

Dedim hangi ara gözlerimin doluluğu dışarı vurmuştu? Ip ıslaktı yanaklarım.

 

Annemin gözünden düşen bir damla yanağından ilerleyerek durdu çenesinde. Annem elini çenesinde ovuşturarak sildi bir damlayı sanki saklar gibi.

 

" Bu bana ağır geliyor Zeynep. İçimde tutarken bile taşıyamıyorum nasıl dışımdan söylerim?"

 

Öyle nefret etmiştim ki babamdan. Bizi bir kez daha ağlattığı için. Annemi bu hâle getirdiği için. Dayanamıyorum artık bu kadarına.

 

" Herkes duysun anne! Herkes o adama iğrenir gibi baksın! Sen sustukça herkes onu mükemmel görüyor. Görmesin! "

 

Odamdan koşarak balkona çıktım. Demirlere verdim kendimi. Kaldırdım kafamı kararan yıldızlı göğe. Hıçkırıklarımı yuttum, sessiz ağlamalıydım. Kimsenin acınası gözlerini çekemezdim. Kendim düşer kendim kalkardım. Muhtaç değildim hiç bir faniye.

 

" Neden Allah'ım? O adam neden benim babam?" diye mırıldandım.

 

Sadece huzur istemiştim birazda sevgi, para istememiştim ki ben. Gözüm yoktu para da. Babam az para kazansaydı ama kırmasaydı kalbimizi defalarca. Nelerimi vermezdim farklı bir hayat için.

 

Bir şarkı sesi duydum karşıdan. Şarkının sözleri şu an ki hayat durumumu özetliyordu sanki. O söyledikçe ben hem dibe vuruyor hemde yüzeyi görüyordum. Gözlerimi kapattım dinledim o sesi dakikalarca.

 

Gözlerimi açtığımda hemen binada dolandı. Bu güzel sesin sahibini bulacaktım. Gözlerim durdu ama şaşırarak durmuştu onda.

 

Şarkı söyleyen Yusuf'tu. Huzur dolu hissettiğim bu sesin sahibi oydu. Bu sefer gerçekten gülümseyerek bakmıştım ona. İçtendi gülümsemem. O masada arkası dönük oturup şarkı söylüyordu.

 

Ayağa kalktığı ân hemen balkonun dibine çöktüm. Şimdi beni görürse gıcık gıcık konuşup sinir ederdi beni.

 

Yok beni mi izliyorsun? Yok beni mi dikizliyorsun?

 

Bir dakika ya?

 

Ben ne ara bu kadar tanımıştım uyuz çocuğu? Neyse şuan bunun derdine düşemezdim. Kafamı duvara yaslayıp iyice yere yattım. Sürüne sürüne eve girmekti niyetim. Balkonun tozunu da sırtımla almıştım hayrına.

 

" Kız bu halin ne senin?" annemin bağırması ile gözlerim kocaman oldu. Yusuf kesin duymuştu,duymadıysa kulaklarında sorun olmalıydı.

 

Ben bir anneme bir de diğer balkona bakıyordum.

 

Lütfen....

 

Duymamış olsun. Dilinden kurtulamazdım yoksa.

Bölüm : 30.05.2025 20:31 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...