33. Bölüm

Aslan'dan

"Ba-ba"

Küçüçük bir fısıltıyla atıcağım adımda dondum kaldım yanlış mı duydum? Kızım konuş muşmuydu? Ağır bir şekilde yutkundum toparlanmaya çalışıp arkaya döndüm, ağlamaktan kızarmış küçük yeşil gözleriyle bana bakan kızıma döndüm..

Ağır bir şekilde yutkundum nefesim kesilmişti, ahu aylar sonra konuşmuştu kızımın sesini duymuştum aylar sonra... Yatağa bir kaç adım attım minik kollarını kaldırmış bana uzatıyordu hiç zaman kaybetmeden onu kucağıma aldım...

"babacım sen konuştun mu?"

minik başını salladı yeniden tutundu babasına genç adam sevinçten kalbi sıkışıyordu ,onu konusturmak istedi

"babacım güzel kızım hadi konuş benimle"

ahu yaslı gözleriyle başını yana babsının omzuna yaslayarak bir kaç saniye babsını izledi grnç adam ona mühlet verdi,bir kaç dakkika sonra ahu yavaşca başını kaldırıp babasıyla yüz yüze geldi .

"ba-ba anii"

genç adam ağırca yutkundu ,sesiz kaldı

"anii del"

aslanın boğazı düğümlendi ,ne diyeceğini bilemedi dudaklarını ahunun anlına yasladı sol gözünden bir yaşın dökülmesine izin verdi,çok uzun zamndır gözünden yaş akmamıştı,ne diyecektiki kızına,sonra kızının anlamayacağnı bilmesine rağmen kızına bir ümit vermek istedi

" annen gelicek tamamı annen gelicek az kaldı"

ahu bian heycanla "anni dell" ahu bir şeyler daha mırıldadı ama babsı anlamadı,

aslan azda olsa bu hüzünlü havayı dağıtmak istedi,kucağındaki ahuyla beraber yatak odasından çıkıp salona adım attı ,minik ahunun bakışları kapının yanındaki minik mor çantasına takıldı kaşları çatıldı ,

"ba-ba "gözleri dolmuştu anlamıştı minilk ahu evet küçüçüktü ama hissetmişti babsının gideceğinden...

aslanın bakışları ağlayan kızına döndü ,bi telaş kapladı genç adamı "babacım ne old? "

"ba-ba dit-me"

aslan donup kaldı bugun kaç defa bu şekilde donup kalmıştı,bakışları hemen kapıın yanındaki valizlere kaydı ,o an öfkeyle közlerini kapattı kendine küffretti,,bakışları yeniden kızına döndü.ahu minik başını sağa sola salayıp kucağından inmeye çalıştı ,aslan onu zorlamak istemedi kucağından yere indirip onunla beraber yer diz çöktü.

"baba ayyır di-tme"

"babacm sakin ol "

"annii dit-iii" küçük kız hıçkıra hıçkıra ağlıyordu,küçüçük elleriyle sımsıkı sarıldı, babsına genç adam ne yapıcağını bilemedi onu oturduğu yerden kucağına alıp sakinleştirmeye çalıştı.ahu ağlamaktan morarmaya başladı .genç adamı bir panik sardı hızlıca oturduğu yerden klaktığı gibi hılıca pencereye doğru gidip pencereyi açtı ahunun temiz hava almasını sağladı,

"babacım sakin ol hiç bir yere gitmiycem ,bak bana "ahu başını kaldırmıyordu genç adam nazik bir şekilde çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı,

"burdayım gitmek yok tamam mı?ahu ağlamaktan başka bir tepki vermedi babasına ,aslan ahuyla beraber hızlıca mutfağa geçip ahuya bir bardak su doldurup içirdi ,ne yapıcağın bilemedi saatler önce yaptığı tüm planlar ne olucaktı ahu ne olucaktı valizleri gördü diye bu an yaşandıysa aslan gitiğinde ne olucaktı,

bi karar vermeliydi ahuyu bu halde bırakıp gidemezdi hele yeniden konyşmaya başlamıken ,ahu başını babasının omzuna yaslamış ağlayışı iç çekişe dönmğştü,aslan ahuyla beraber salona geçip koltupa uzandı kuçağındaki ahuyu uzatıp saçlarını okşadı ne kadar istemesede bu riski alamazdı ahuyu bu riske atamazdı

"babcım hiç bir yere gitmiyorum"

ahu kafasını kaldırıp babsına baktı "ba-ba "

"gerçekten gitmiyorum babacım "bir yalan söylemek zorundaydı,

"ben bizim valiizleri yıkamaya vericektim o yüzden kapıya koydum "

"bıc-bıcı mı? "

aslan gülümsedi "evet babacım bıcıbıcı yapıcaklar"

"şöç mü dit-me"

"söz veriyorum bir yere gitmiyorum baba sözü"

ahu babsına inandı başını babsının göğsüne koydu genç adam kızının saçlarını okşamaya devam etti,ahu o kadar ağlamaktan yorulmuştu yavaşca uykuya daldı ama bu arada babasnı sımsıkı tutmuştu,aslan bi yandan ahunu saçlarını öpüp bi yandanda koltuğun yanında bulunan örtüyü alıp ahunun ve kendisinin üstünü örttü ve aslan o an verdiği karardan vazgeçip kızıyla beraber uykunun kollarına daldı...

*

*

*

Aslanın sabahın ilk ışıklarında gözleri yavaş yavaş açılmaya başladı uykunun kollarından sıyrılmaya başladı, hafif hareket edicek en kucağında melekler gibi uyuyan kızını gördü, hafifi kaşları çatıldı daha sonra zihni yavaş yavaş oturmaya başladı...

Hala inanmamakta zorluk çekiyordu ahu gerçekten konuşmuş muydu? Evet mimik prensesi konuşmuştu...

Aslanın uzun zaman sonra yünden derin bir tebessüm oluştu aylar olmuştu böyle huzurlu bir anı olmamıştı... Ahuyu uyandırmadan saçlarından öptü, ahunun yüzüne baktığında hafifi şiş olan gözlerini gördü dün akşam yaşadıkları kolay değildi kıyamadı yeniden öptü kızını....

Yavaşca yerinden doğruldu minik ahu hafif kıpırdandıfaslan sakince üstündeki battaniyeyi yere bırakıp Ahuyla ayağa kalktı... Sakin ve sesiz adımlarla yatak odasına doğru yürüyüp içeri geçti ahunun yatağına varıp ahuyu yatağına yatırdı saat daha erkendi bu saate uyanıp ne yapıcak tı...miniği dinlemeliydi...

Sesiz adımlarla yatak odasındam çıkıp salona adım attı ama gözü kapıdaki valizlere çarptı verdiği sözü tutmalıydı, valizleri alıp hepsini yerleştirdi işi bittiğinde valizleri yerlerine koymadı...

Ahuya dediği gibi onları yıkatmaya göndericekti kızına söylediği yalanı doğruya ceviricekti..

Aslan ses çıkarmadan duş alıp üstünü değiştirdi tam mutfağa gidip kahvaltı hazırlanıcakken telefon sesi duydu...

Bakışları salona döndü hızla gidip aldı arayan kimse ahuyu uyandırıcaktı...

Arayana baktı arayan Fırat'ı...

"alo"

"kardeşim günaydın" sesi canlı geliyordu,

"günaydın Fırat" Fırat Aslanın sesindeki yorgunluğu anladı kaşları çatladı,

"Aslan kardeşim bir şey mi oldu?"

Aslan o an fırsata söyleyip söylememek aradı da kaldı, ama daha sonra kendisin görmesine karar verdi...

"yorgun değilim sadece uykumu alamadım"

"ha tamam o zaman ne diycem yarın saat sonra arka bahçede albay ve bizim kilerle kahvaltı yapıcaz sende ahuyu al gel"

"tamam kardeşim ahu uyandığında geliriz"

"tamamdır abi hadi görüşürüz"

Aslan telefonu kapattıktan sonra saate baktı saat 07.00 geliyordu, ahuyu uyandırıp uyandırmamak kararsız kaldı, sesiz adımlarla yatak odasına doğru yol aldı, kapıyı açıp tam içeri giricek Ken miniğin in uyanmış bir eliyle gözünü ovduğunu gördü,

Aslanın sabahtan beri kadına taktığı bir şey vardı ahu konuşucak mıydı? Yoksa dün gece anlık gelen Bi şey miydi? Denemekten başka çaresi yoktu...

Kızına bir kaç adım atarak yanına vardı, önüne diz çöktü ahu uyku mahrum gözleriyle babasına baktı, emekleyerek babasına doğru geldi önünde durarak kollarını babasının boynuna doladı, aslan başını kızının boyun girintiseine sokarak minik bebek kokusunu içine çekti öptü, aslan kızıyla bu pozisyonda bir kaç dakika beraber kaldır baba kız buna ihtiyaçları vardı...

Aslan daha fazla dayanamadı "babacım günaydın"

Ahu yavaşca kollarını çekti babasının boynun dan babasına bakarak başını salladı, Aslanın yüeriği bian telaş kapladı, ahu konuşmamıştı...

"babacım bana bunu konuşarak söyleyebilirsin"

Ahu bir kaç saniye babasının yüzüne baktı "düyaysm"

Aslanın yüreği ferahladı, bedeni o kadar kasolmıştı ki hepsi gevşedi, hızlıca ahuyu kucağına aldığı gibi kaldığı etrafında döndü, ahunun bir kaç saniye sonra minik dudaklarından kıkırdamalar yükseldi daha sonra küçük kahkalar attı, aslanda dayanamadı baba kız kahkalar eşliğinde uyandılar bu sabaha....

Bir kaç dakika sonra ahu ve babası giysi dolabının önünde durmuş ahunun giyeceği şeylere kadar vermeye çalışıyorlardı,

"babacım hava bugun güzel elbise veya pantolon giymek istemisin?" ahu başını salladı, "konuşarak söyle babacım"

Ahu bandına baktı "Ayıııı"

Aslan güldü bu haline " tamam elbiseye mi hayır" ahu bir tepki vermedi,

"yoksa bir pantolonamı?"

"ayıı"

"anlaşıldı pantolon yok"

"hıhı" geçn adam dolaba baktı geçen gün ahu için aldıkları çiçekli beyaz bir elbise gördü uzanıp onu aldı, ahuya gösterdi

"bu olur mu babacım?"

"eyyet"

"sana kurban olurum ben" minik ahu babasına gülümseyerek bakıyordu,

Aslan elbiseyi çıkarıp eilip ahuyu kucağına aldı Ahuyla beraber elbiseyi yatağa koydu, minik ahu bacaklarını sallarken aslan arkasına döndü ahuya diz altı bir çorap elbisesine uygun Birtane de ayakkabı çıkarıp ahuya döndü,

"bunları beğendin mi babacım?"

"eyyet"

Genç adam gülüp onu giydirmeye başladı bir kaç dakika sonra ahu hazırdı çok tatlı olmuştu miniği,

Eğilip kucağına aldı kızını, odadan çıkarak kapıya yöneldi bir kaç dakika sonra lojmandan çıkmış arka bahçeye adım attılar..

Binanın köşesini döndüklerinde tüm ekibi sofrada gördü, onlara ilerleyip fırsatın diyer yanındaki sandalyeyi çekip oturdu o an tüm bakışlar aslan ve ahuya döndü...

Fırat hemen bal köpüğüne döndü,

"Birtanem günaydın hoşgeldin" ahu Fırat amcasına gülümsedi, o an masada o kadar ses vardı ki taki ahunun,

"güyaytın amja"

Masadaki sesler aniden kesilse herkes dondu kaldı albay elindeki bardakla donup kaldı, Serkan ağzına atığı salatalıkla, yağız kızına bakarken tüm masa donup kaldı az önceki seslerden eser kalmamıştı.... Herkesin bakışları biran ahuya döndü...

Serkanın dudaklarından "siktir" Aslanın bakışları Serkana kauınça Serkan başını çevirdi,

Yağız hemen toparlandı ahuya döndü "amcam sen konuştun mu?"

Ahu yağız amcasına bakıp tatlı tatlı gülümsedi,

Yağız duymak istedi "hadi konuş bakayım?"

Albay hemen yerinden kalkıp ahuya doğru yürüdü eğilip ahuyu kucağına aldı yeniden yerine geçip oturdu "şimdi küçük hanım konuş bakayım bende duyayım?"

Ahu başını kaldırıp albaya baktı "dey-dey"(dede)

Ali kardeşimin herkesin içi kıpır kıpır olmuştu albay dayanamadı saçlarından öptü ,"sana kurban olurum ben "

herkes güldü bu hallerine şuan daha kimse inanamıyordu ister istemez ahu aylardır konuşamıyordu dsaha doğrusu yaşadığı şeylerden dolayı konuşmayı bırakmıştı.

fırat dayanamadı yanindaki arkadaşına döndü "nasıl oldu bu"

aslan anlatmaya başladı ,

yarım saat sonra

Kahvaltı bitmişti herkes spfradaudı ama çoçuklar da biraz uzaklarda oynuyorlardı artık kalma vakti gelmişti herkes tam kalkıyordu ki, bir askerin hızla onlara doğru geldiğini gördüler...

Asher yanlarına gelip selam verdi,

"komutanım!"

"söyle asker"

"komutanım bu sabah bir telefon konuşması yapıldı, o konuşmada bir şeyler yakaladık"

Masadaki hiç kimse böyle bir şey beklemediği için hazırlanıksız yakalandı, tüm askerler Bi anda ayaklanıp ablaya baktılar...

Aslanın Bi an elli ayağı birbirine dolaştı, "komutanım" albay aslan baktı.

"hadi gidip bakalım neymiş bu konuşma"

Herkes hızlıca bahçeden çıkıp toplantı odasına doğru yol aldı bir kaç dakika sonra odaya varmışlardı, aslan telaşla hızlı içeri girdi, bilgisayar üzerindeki askerler aslanı gördüğü gibi selam verdiler, herkes odaya girdikten sonra albay konuştu

"açın bakalım aramayı dinleyelim" tüm tim dikkatlice dinlemeye başladı..

"alo"

"cem kardeşim ne yapıyorsun ya hiç yoksun"

"iyim kerem buralardayım sen ne yapıyorsun?"

"iyiyim bende Bi arayayım sorayım dedim seni çok uzun zaman oldu o olaydan sonra bir daha görüşmedik"

"evet uzun zaman oldu nerelerdesin?"

"Türkiye'deyim cem"

"ne zaman geldin lan insan Bi haber verir?"

"yeni geldim akşam takılalım mı? Tabi sen hatundan fırsat bulursan?" cem huzursuzca yerinden kıpırdandı...

"oğlum ne hatunu ya zaten pişman oldum hiç bir halta yaramıyor"

"niye oğlum o kadar plan kuruk yaptık"

"bian gaza geldim sorma resmen boşuna kaçırdım onu ama Bi yana bunu hak etmişti, or... Beni değilde başkasını seçerse olucağı buydu!"

Aslanın nefesi kesildi, içindeki umut ben burdayım diyordu aylar Sonra istediğine kavuşmuştu...

"ee kadın nerde şuan onunla işin bitti mi?"

"bizim evlerden birinde, neyse bosver onu akşam diyorum tak---"

Aslan devamını dinlemedi öfkesi taşımıştı, yakıp yok edicekti bakışları komutanına döndü....

"komutanım!"

Albay aylar sonra bir umuda tutundu oğlu gibi gördüğü adamı daha fazla zorlamadı "hazırlıklara ve planlara başlayın peri kızımı almaya gidiyoruz"

Aslan küçük bir umuda tutunmuştu bunca zaman sonra ilk defa bu kadar inanıyordu karısının yaşadığına yaşayıp göreceklerdi onları daha neler bekliyordu henüz kimse bilmiyordu...

Merhaba arkadaşlar uzun bir bölüm oldu,artık aşeka kitabımın finaline yaklaştık bunu bilerek okuyun, bir kaç bölüm sonra final olucaktır, bide bu bölümü istediğim gibi yansıtmadım elimden gelen bu oldu ... Size haber vermek istedim, kendinize iyi bakın görüşmek üzere 🤗