
Merhabalar size keyfili okumalar dilerim...
Yıldızları ve yorumlarınızı bekliyorum.. 🌸
"berdel olucaktır"
bu kelime merzan ağanın konağında yankılandı ,herşey sesizleşti...herkes fısır fısır konuşmaya başladı ,tek sıkıntı iki tarafta da yaşları gelmiş gençler vardı ,nasıl bir karar verlicekti şuan belli değildi...
merzan bu konuyu yeniden elle almaktan başka çare bulamadı ,salonun sonunda oturan torununa bakt
"ahmet git devran ağanı çağır gelsin"
torunu başını sallayıp dışarı çıktı ,
bir kaç dakkika sonra devran ağa içeri geçip merzan ağaya baktı,"buyur merzan ağa "
"devran gel şöyle otur"
devran ikiletmedi,gidip yanına otrudu,merzan ağa son defa salondaki herkesin üzerinden bakışlarını geçirp bakıları mervan ağada takılı kaldı bir kaç dakika koca iki çınar göz temasıla anlaştılar,bakıları yeniden
devran ağaya döndü..
"devran oğlum biliyorsun ki şuan szizin evinizden seninle beraber tam üç bekar eerkek var ,eğer berdeli sen kabul edip kardei
şlerini bu işten çekersen sıkıntı yok ama ben istemiyorum diyorsan senden sonra gelen doğan rıza ağanının kızlarından biriyle evlenicektir"
doğan oturduğu yerden huzursuzca kıpırdandı ne olursa olsun abisinin dudaklarından çıkacak iki kelime onun için önemliydi,devranın bakışları babasına daha sonra yanında oturan iki kardeşine döndü,nasıl yakıcaklardı kardeşlerini
bi yolu olmalıydı bu şerefsizin kızlrıyla biriryle evlenemk istemiyordu ,ama başka çareside yoktu ...
Sesizlik saniyelerce sürdü bir karar vermeliydim bakışları babasına döndü, bu adamı yakamazdı... Babasının gözlerindeki güzünü ve çaresizliği görmek devranı yıktı...
Bir kaç saniye sonra devranın dudaklarından "berdel kabulümdür"
Ordaki herkes derin bir nefes aldı, rıza ağa isteğine kavuşmuştu taki devranın dedikleriyle sevinçli baltalandı, devranın bakışları rıza ağa döndü "tek bir şartla!"
Merzan ağa mereka devrana baktı "söyle bakalım evlat nedir şartın?"
"evleneceğim kişi ben belirliycem ve karşı taraf ne bir düğün nede başka bir şey olmıycak bir tek bizim düğünümüz olucak!"
Kimseden çıt çıkmadı kimse bunu beklemiyordu?, rıza ağa tam itiraz edicek en Merzan ağanın bakışlarıyla susutu, Merzan ağa tekrar devrana döndü
" kabul evlat, şartların kabuldur"
Devran bir dakkika blie durmak istemedi bakışları babasına döndü mervan ağa başını salladığı gibi kadirhanlilar oturdukları yerden kalkıp merdan konağından ayrılmak için hareket etmek için kapıya yöneldiler ki merzan ağanın seslenmesiyle durdular
"Devran ağa"
Devranın bakışları merdan ağaya döndü
"Yarın akşama kadar kiminle evleneceğine karar ver yarın akşam herkes yeniden torplanicak kararını o an söyleyeceksin evlât "
Devran sadece başını sallayıp salondan çıkıp merdivenlere yöneldi kimseyle göz göze gelmek istemiyordu, abisi babası ve kardeşleri kakrsaınsan geliyorlardı hepsi ne yapıcağını bilmiyordu,
Kadınlar kadırhanlışaeı gördüklerinde ayağa kalktı, Gülizar hanım kızı ve gelini yerimden kalkıp eşlerine yürüdü, Kader hanım ve kızlarıda merdivenlerden inen kadırhanlılara bakıyordu,
Devran tam iniyorken mersinin sol köşesinde bir kadın gördü kuçağına küçük bir kediyle oynuyo sarıp sarmalıyordu bakışları kadının üzerinde gezinidi siyah saçlı, beyaz tenli yüzünde hafifi ileri olan yeşil gözlü bir kadındı, kediye gülerken yanağında çıkan gamzeyi izledi kaşları çatıldı bu kadını daha önce hiç görmemişti, kimdi bu kadın?
Bunca olayın içinde bu kadın kediyle mi oynuyordu?
Mervan ağanın bakışları oğlunun üzerinde durudu, merdivlerde durmuş kediyle oyun oynanayan kadını izliyordu, içersen çıkarken öfkeden yanan oğlunun gözleri sakinleşmiş sanki üzerinde bir öfke kalmamıştı?
Bakışları tekrar genç kıza döndü, işte o an oğlu kabul ederse kararını vermişti... Kaderin ilmekler yavaş yavaş örülüyordu....
Devran kadını izlemeyi bırakıp önüne döndü, bakışları annesine döndü hiç be şey demeden konaktan çıkıp evine doğru yok aldı,
Rıza ağa da konaktan ayrılmak için hareketlendi ama bakışları merrzan ağaya döndü
"oğlumun düşünü çalgısı olucak merzan ağa?"
Merzan ağanın kaşları çatıldı hiç sevmezdi bu herifi "duymadın galiba rıza ağa böyle bir şey olmıycak"
Rıza Ram itiraz edicekken Merzan ağa yeniden araya girdi "kan istiyorsun galiba? Oğlunun ölüsünü istiyorsan kolay ararım devranı berhdal iptal derim bakalım o zaman ne yapıcaksın?"
Rıza ağa geveleyerek salonu terk edip ev halisin alıp çıktı konaktan,merzan ağa hepsinin arkasından baktı bunu ol ası gerekiyordu, Devran buna mecburdu, kadırhanlılar bir acı daha kaldıramazdı!
*
*
Mihri'den
Mihir sesizce arabadan inip konağa adımları Mehmet ve Zeynep te ondan Bi kaç adım önce ilerliyordu, rıza amcam araçtan indiğinde beri küfür ediyordu, içeri geçtiğinde bakışları amcasına döndü bir hışımla meheöetin önünde durduğunu gördüm...
Daha ne olduğunu anlamadan Mehmete tokat atmıştı, irkilip geri adım attım Mehmet yere düşmüştü zeynepete korkup kocasını yerden kaldırmaya çalıştı,
"ne yaptın lan sen!"
"kansızın kanını niye konağımıza soktun lan!"
Zeynep donup kalışını izledim kolay değildi belkide böyle bir karşılaşmayı beklemiyordu? Mehmet tam ayağa kalkıcaktı ki amcam tekme atıp yere serdi, Kader yengem dayanamayıp, mehmetin üstüne attı kendini çok
" bey dur yapma! "
Rıza amca tam yediden vurucaktı ki berzan abi araya girip uzaklaştırdı amcamı gözlerim yerde oturmuş ağlayan Zeynepe döndü içim acıdı bu haline, nasıl böyle bir aileye gelmişti li bilmiyor muydu bu aileyi? Sevdiği adam gözleri önünde dövülmüştü, hemde babası tarafından...
Onları izledim durduğum yerde yengem ağlıyordu, Zeynep ağlıyordu Dilan Dicle ve yengeleri onları boş gözlerle izliyordu daha fazla dayanamadım zeynebe doğru adım atım bir kaç adımdan sona onun yanına gidip önüne diz çöktüm, ona elimi uzattım
"hadi kalk?"
Zeynep yavaşca başını teddrn kaldırıp bana baktı, gözleri kızarmış, rengi solmuştu, gözlerindeki pişmanlık o kadar görülüyordu ki acıdım bu haline...
Zeynep başını çevirip burdaki insanlara baktı kimsenin umrunda değildi, herkes Mehmet le ilgileniyordu, kimse ona bakmıyordu bile...
Bakışları tekrar bana döndü, uuzatığım eşi tutup ayağa kalktık, koluna girdim kimse dur bile demedi onu yukarıdaki odalardan bir tanesine götürüp kapıyı açıp içeri geçtik bu kısıma kadar konuşmadık, onu yavaşca yatağa bıraktım, gözlerim üzerinde dolandı üstündeki siyah elbise topraktan tozlan batmıştı,
"ben sana giyicek bir şeyler alıp gelicem?"
Bir şey demedi, onu orda bırakıp çıktım odadan Dilan ve dicleden istesem vermezlerdi bir şey? Benim kileri versem giymezdi belki sonuçta ağa kızıydı? Ama yapıcak bir tek yoktu, el mecbur odama doğru afı, attım bakışlarım bu arada avluda sedirde oturmuş ev ahalisini buldu, Kader yenge mehmetin yüzünü temizliyordu,
Kız kimsenin umrunda değildi onları boşverip odama geçtim, dolaba doğru yürüdüm elbiselerim temizdi hepsini yeni yıkamıştım,aralarında iyi olanı söküğü yırtığı olmayanı seçtim siyah bir elbise buldum içinde küçük sarı beyaz papatya detayı plan bir elbiseyidi hatice teyze almıştı bana gecen sene çok güzeldi kıyamadığım için bir kaç defa giymiştim demeki zeynebe nasipmiş, eğer yanılmıyorsam aynı bedenleri uyardı galiba temiz çamaşırlarda çıkarıp odadan çıktı tam merdivenlere yönelicekti bakışları mutfağa döndü....
"salak kafam kız Allah bilir kaç saattir açtır ya"
Elimdekilerle mutfağa gitim içeri geçtiğimde hatice teyze ve kızlar yemek yapıyorlardı, hatice teyze bana döndü,
"mihri neredeydin?"
"zeynebe bir şeyler hazırladım giymesi için, bide açtır şimdi hatice tezye bir yerler götürsek?"
"haklısın kızım yemek hazırlamıştım gel götür ver ona"
Hatice teyzeyi dinleyip bir tepsi y~mek hazırlayıp çıktım mutfaktan Kader yengenin bakışları bana döndü elimdekilerle bakarak kaşları çatıldı "kime götürüyorsun onları?"
"zeynebe götürüyorum yenge"
"zıkkım yesin oğlumu kandırıp kendini kapatma yapmış bide yemek mi oldu götürüyorsun o kansız a?"
Mehmet bu kelimelerden hoşlanmamıştı"ağzından çıkana dikkat et ana!"
Yengem oğluna döndü "yalan mı?"
"Zeynep hakkında bir şey demiyceksin ana!"
Ana oğul tartışmasını bırakıp merdivene yöneldim yengem arkamdan söyleniyordu ama umrumda değildi,
Zeynebin kaldığı odaya doeğy gidip kapıyı çaldım bir kaç saniye sonra kapı açıldı Zeynebin bakışları ilk bana daha sonra elimdeki tepsiye baktı kapının yanından çekildi bende içeri geçtim,
Konsala yürüyüp tepsiyi bıraktım, zeynebe dönüp elimdeki poşeti uzatım "burda temiz kıyafet ve çamaşır var bide açsındır diye bir şeyler getirirdim"
Bakışları bana elimdeki poşete kaydı "neden yapıyorsun bunu neden yardım ediyorsun bana?"
Omuzu silktim "ben Allah rızası için yardım ediyorum sana başka bir niyet yada kötü bir şey arama lütfen"
Başını sallayıp elimdekileri aldı biraz çekinmiştim "şey çamaşırlar temiz hiç açılmadı bide elbiseyi sadece bir iki defa giydim inşallah senin için sorun olmaz?"
"olur mu öyle şey mihri bunca şeye rağmen bana yardım ettiğin için teşekkür ederim"
Yanaklarım ısınmıştı kimse bana teşekkür etmemişti hiç?
"ben seni yanlız bırakayım" bir şey demedi kapıya doğru yürüdüm
"mihri?"
Başımı çevirip Zeynepe döndün "efendim?"
"annemi gördün mü hiç?"
İçim acıdı gözleri dolmuştu, "gördüm"
Dudaklarını ısırıyordu "nasıldı?" ne diyeceğimi bilemedim, bakışlarım başka tarafa kaydı, bana adım attı "sence beni affeder mi?"
Ona döndüm çok pişmandı? Ama neden kaçmıştı ki? Onun yarasını daha fazla deşmek istemedim,
"anneler affederki onlar yavrusuna kıyamazlar"
"inşallah mihri inşallah" sırtını bana dönüp banyoya adımladı içimden , ' umarım pişmanlık seni yakmaz Zeynep' bir kaç soniye sonra odadan çıkıp aşayığa doğru yürüdüm...
*
*
Aslan'dan
Sığamıyorum hiç bir yere hiç bir şeye sığamıyorum nasıl bir şeydi bu nasıl yapmıştı bunu bize nasıl yakmıştı bizi? Ulan hiç mi acımadı mı bize? Hiç mi korkmadı Allahtan?
Arabam çoktan yolunu bulmuştu şuan mezarlıkta canımın yanındayım Bi o anlardı beni,
"ne yapıcam? Söylesene bana"
"ben o kansıızın kızlarını nasıl sokarım konağına nasıl kadın yaparım kendime nasıl Ulan nasıl?"
Kaç saattir burdayım bilmiyordum cebimde çalan telefon sesiyle geldim kendime telefonu çıkardığımda arayana baktım babamdı,
"alo"
"efendim baba?"
"nerdesin oğul?"
"mezalıktayım"
Babasından bir kaç saniye ses gelmedi "devran oğlum konağa gel konuşup çözelim bu işi"
Derin bir nefes aldım "tamam geliyorum"
Telefonu kapattıktan sonra ayağa kalkıp canımla vedalaşıp çıktım öerzalıktan arabaya binip konağa doğru yol aldım,
Yarım saat sonra konağa gelmiştim aracı park edip yorgun bir şekilde girdim konağa herkes bırdaydı duyan gelmişti tüm dayılarım amcalarım teyzelerim arkadaşlarım herkes gelmişti,
Bakışlar bana döndü, dedemi gördüğüm ana ona yürüyüp elini öpüp sarıldım, "hoşgeldin dedem"
"hoşbulduk devranım"
Ayrılıp göz göze geldik, omuzum sıktı "otur bakayım yanıma"
Onu dinleyip yamacına ıtrudum bir eşi dizime koyup bana baktı herkes bize bakıyordu "Kader bazen hiç beklemediğimiz, istemediğimiz şeyler getiririm bize" öksürdü sözünü kesmedim dinledim,
"bazen güzel şeyler getirir bazende hiç istemediğimizi kötü şeyler getirir... Razı olmalıyız evlat, yaradanın bir bildiği vardır"
Başımı salladım söylediği her kelime doğruydu, "haklısın dede"
"bir karar vericek sin evlat iyi bir karar ver bildiğim kadarıyla o konakta iki kız kardeş var"
Tam o an Mervan ağa kafa girdi"üç kız var baba "
Dedem babama döndü" nasıl üç kız? "
" rahmetli salih'in kızında var baba"
"Salih mi hani şu kazada ölen mi?"
"evet baba kazada ölmüşler bir tek kızları sağ kurtulmuş oda bu konakta yaşıyor"
Şervan ağa düşündü "bunu bilmiyorum mevan"
Bakışlar toruna döndü "üç kız oldu evlat öyle birini kendine el bu aileyede gelin ilerde çoçuklarına iyi bir el seç?"
Sadece başımı salladım haklıydı, dakikalarca konuştular katılmadım yemekler geldi yendi konuşuldu çoğu dağıldı çoğuda bizde kaldı, izin izteuip çıktım ordan kendi odama geçip direp banyoya geçtim soğuk suyu açtığım gibi attım içine kendimi yaklaşık yarım saat durdum o suda kendime gelemiyordum sysumuyorsu kafamın içindeki sesler?
Musluğu kapatıp çıktım banyodan dolaba yürüyüp rahat bir şeyler giydim saçlarımı kuruturken kapı çaldı, "gel"
İçeri giren annemdi "ana buyur"bana bir kaç adım attı dayanamayıp ona yürüyüp çekip sıkıca sarıldım eşarbından öptüm...
" geçiçcek ana geçiçcek "
" nasıl yaptı Devran? "
" şşş geçiçcek "
Kaç dakika geçti bilmiyorum, başını kaldırıp bana baktı" yük yüklediler sana, kardeş insana yük olur mu Devran?"
Ses etmedim "sen düşünme bunları halledicem ben" tam o sırada kapım çalındı içeri babam girdi, beni ve anamı görümce içeri girip kapıyı karayı "müsait misiniz?"
Annem benden ayrılıp babama baktı "gel bey"
"devran oğlum seni yormak istemiyorum ama seninle konuşmak istiyorum?"
"dinliyorum baba"
Odadaki beje doğru gidip oturdu ben ve annem ayakta onun yanına gittik "evlat yarına kadar vermek gerken bir karar var biliyorsun? San bu konuda söylemek istediğim bir şeyler var" başımı sallayarak onları dinledim... Ve o gün mezarlıkta mihriyi duyan kişi Mervan ağaydı...
*
*
*
Ertesi gün akşam vakti
Tüm aşiretler bir araya toplanmıştı herkes devranın vereceği kararı bekliyordu toplantı yine merzan ağanın evinde oluyordu, dakkikale sonra Kadırhan erkek ve kadınları konağa giriş yaptılar...
Devran ve babası kardeşleri ile salona geçtiğinde herkes selam verdi onlara yerlerine geçip oturdular... Merzan ağa onları izledi bakışları devrana ve babasına döndü, tüm aile büyükleri gelmişti "hoşgeldiniz ağalar"
"hoşbulduk merzan ağa" devranın dedeleri amcaları ve dayıları ve bir çok kişi tekrarladı bu kelimeyi çok kalabalık ardı...
Kadınlarında onlardan Bi farkı yoktu, hepsi gelmişti Dilan ve dilcle heyecanla bekliyorlardı ikisinden biri Kadırhan olucaktı...ikisinin hayaliydi,Mihri sesice izliyordu onları bakışları arada sırada Dilan ve dicleye döndü dünden beri ikisi kavga ediyordu çünkü Devran ağaya ikiside el olmak istiyordu, garip geliyordu mihri ye Zeynep hiç odadan çıkmıyordu Mehmet arada uğruyordu yanına bu ikisinin derdide saçmaydı, bunları düşünmeyi bırakıp oda dinledi Devran ağayı ....
Merzan ağa devrana döndü "kararın nedir Devran ağa?"
Devranın bakışaeomdakındaki herkesin üstünde gezinip rıza ağa üzerinde dolandı daha sonra merzan ağaya baktı
"karaımı verdim merzan ağa"
Bakışların hepsi devrana döndü, kadınları bir sessizlik sardı herkes devranın iki dudağından çıkıcam iki kelimeyi bekledi...o iki kelime herkesin beklemediği bir yerden gelip şok etti...
"ben Rahmetli Salih ağanın kızı olan mihriyi kendime gelin olarak istiyorum"
*
*
Merhaba canlarım nasılsınız iyi misiniz? Beni sorarsanız çok yorgunum...gayat bazen yoruyor insanı neyse her geçen gün bölümler daha faza uzamaya başladı bu açıkçası hem yorucu hem sevindirici size daha çok yansıtmak istiyorum elimden gelende yapıyorum bu konuda içim 😌 rahat...
Size keyifli okumalar dilerim, lütfen yorumları ve yıldızları unutmayın bu kadar emeğime değmesini istiyorum.... Herkese iyi akşamlar....
Bölüm hakkında yorumları unutmayın!
Görüşmek dileğiyle 🌸
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |