25. Bölüm

12.Bölüm

Lavina Kara
lavinakara_

Keyifli okumalar dilerim.. 🌸 Yorumları ve yıldızları unutmayın ✨

 

Devran ağanın ağzından çıkan kelime herkesi şok etti kimse bunu beklemiyordu

 

Rıza ağa duyduğunda kalakaldı bunu beklemiyordu kendi kızının değilde kardeşinin kızın mı istemişti bunun mümkün değil, Böyle bir şeye izin vermezdi...Hem mihri kini bir sünepeyi nasıl kendi kızlarından üstün tutardı ki
" Böyle bir şey olamaz Devran ağa

 

Devranın bakışları Rıza ağaya döndü, " Neden olmazmış?"

 

 

"birincisi o benim kızım bile değil sadece konağında yaşayan bir yetim!"

 

 

Herkes ona kınayıcı bakışlar attı ne olursa olsun kardeşinin kızına yetim diyemezdi merzan ağa buna izin vermedi "ağzından çıkana dikkat et Rıza ağa o bir Allahın emanetidir"

 

Mervan ağa haklıydı, zaten mezarlıkta şahit oldukları doğruydu bu herif yetim bir kıza acımadı, gönlü artık rahattı.. Mervan ağa söze girdi,bu saçmalığa daha fazla göz yumamazdı,

 

"Senin kabul edip etmemenin Bir önemi yok biz mihri kızımız gelinimiz olarak istiyoruz!"

 

Mihri dondu kaldı, ne diyordu bu adam ne demek beni istemek? Bu mümkün bile değildi, bide neden kendisi Dilan ve dicleyi neden istemiyordu ki?

 

Merzan ağa devrana baktı, mihri kızı çok tanımazdım bir kaç sefer görümlüğü vardı karısıda bahsetmişti kendi torunlarından biri için nasip dedi kendi içinde demeki mihri devranın nasibiymiş, açıkçası onun tarafından Devran çoktan onay almıştı " emin misin evlat? "

" eminim Merzan ağa "

Berzah hu sefer alada girdi" Böyle mir şey olamaz Merzan ağa benim iki kardeşimden birini seçiçek bizim evin hizmetlisi değil! "mihrinin nesefi kesildi boynu büküldü herkesin acıyan bakışlarını görmek istemedi başını önüne eğdi...

 

Devranın kaşları çatıldı nasıl aynı çatı altında büyüdüğü amcasının kızıma hizmetli dersi bu şerefsiz!

 

" doğru koşun! Lan"

 

Berzah yerinden kalktı," konuşmazsam ne yaparsın lan" doğan yerinden kalktığı gibi berzanın yakasına yapıştı "Senin ecdanını sikerim ors..."

 

Herkes araya girip ayırdı berzanın doğanın elinden kurtardılar, Merzan ağa bu saygısızlığa dayanamadı "haddinizi bilin! Nerde olduğunuz unuttunuz galiba!"

 

Herkes sessizce yerine geçti Merzan ağa devrana döndü "sen istiyorsun istemesine hele bir sor alalım kız seni isteyecek mi?"

 

Tüm bakışlar mihriye döndü, Kader Dicle, Dilan ve bir çok haset gözlerin altında ezildi, tam o sırada yanıma biri oturdu başını kaldırıp baktığında bu diyardı aram abinin eşiydi, "başını dik tut mihri senin burdali hiç kimseden bir eksiğin yok!"

 

Devranın bakışları Merzan ağanın üzerinde dolandı "soralım Merzan ağa o ne isterse o olur?" Merzan ağa tam birine işaret vermiştik mihrinin fikrini sormadı için Devran devam etti "kendim konuşucam!"

 

"olmaz öyle şey Devran ağa kız senin namusun bile değil!"

 

"tekrar ediyorum kendim konuşucam ister kabul edin ister etmeyin!"

 

Bir kaç saniye oda sessizlik içinde kaldı, rıza bu işin olmasına izin vermezdi "yeğenimle evlenmesin! çünkü o nişanlı!"

 

Devranın bakışları Rızayı buldu kaşları çatıldı, "kimle nişanlı?"

"yengemin yeğeni Ademle"

Ceylani aşiretinden biri girdi lafa "bahtiyarın oğlu mu?" Rıza ona döndü, "evet"

Miran girdi lafa "bu mümkün olamaz Rıza ağa Adem evli çoçukları var"

"evet haklısın miran ama karısı ona bir erkek evlat veremiyor bizde anlaştık mihri kuma olarak gidicek,"

Mervan ağanın sabrı tükenmek üzereydi "sana emanet edilen bir kız çoçuğu mu keyfine göre kimseye veremezsin git kızlarından birini ver!"

 

"bu mümkün değil Mervan ağa nişandan dönülmez inanmıyorsamoz ademe sorun?

Tüm bakışlar ademe döndü Adem ağırca yutkundu, daha sonra rıxays dönünce toparlanıp cevap verdi "evet mihri yakında karım olucak"

Merzan ağa bunlara bakıp istiğfar çekti "Peki kızın gönlü var mı?"

"evet merzan ağa var mihri de istiyor ademi" rızanın kelimleri kimseyi inandıramıyordu,

Merzan ağa torunu melihe döndü "Melih git mihri kızımı küçük salona çağır onu alâ konuşucağımı söyle" Melih dedesini dinleyip salondan çıktı....

Rızanın kaşları çatıldı "yeğenimle ne konuşucak sın merzan ağa?"

"şimdi de yeğenin mi oldu Rıza, sorucam kız bakalım doğru mu söylüyorsum yoksa yalan mı m?"

Rıza ağırca yutkundu, mihrinin yalan sözylemiyeceğini biliyordu, direk böyle bir şeyin olmadığını söylerdi, "benden izin aldın mı merzan ağa?"

"Neden İzin alıcakışım senden?"

"yeğ-" merzan ağa daha fazla bu saygısızlığı kaldıramadı "haddini bil Rıza ağa kiminle konuşup konuşmayacağım seni alakadar etmez, bide izin alıcakmışım!"

Merzan ağa yerinden kalkıp kapıya yöneldi, o sırada Melih avluya inmiş mihriye doğru yürüyordu "mihri abla dedem seninle konuşucak mış?"

Mihrinin kaşları çatıldı ne konuşucaktık ki merzan ağa "Neden ki"

"bilmiyorum abla" mihri ona bakan onca kadına bakıp yerinden kalktı melikin peşine takıldı yengesinin yanından geçivekken yengesi kolundan tutu"sakın amcanı yalanlama! "

 

Ne diyordu bu kadın kolumu ondan kurtarıp melihi takip etim Melih beni bir odanın önüne getirdiğinde bana döndü" abla dedim içerse seninle konuşucak hadi buyur"

 

Başımı sallayıp kapıyı çaldım "gel kızım" yavaş adımlarla içeri geçtiğimde merzan ağa oturmuş beni bekliyordu, ona doğru yürüyüp elini öptüm, "ağam beni çağırmışsın"

 

"otur bakayım seninle konuşucak larım var"

Mihri onu dinleyip karşı koltuğa otuedu"mihir azda olsa duymuşsundur yukarıdan Devran ağa sana talip kızm"

Mihri sadece başını salladı "ama gel gör ki amcam senin nişanlı olduğunu söyledi?" mihri başını kaldırıp merzan ağaya baktı kaşları çatıldı?

"nişanlı mı?"

"evet nişanlıynışsın?"

"yok öyle bir şey ağam" merzan ağa yalan olduğunu bildiği şeyin tekrarını duyması iyi olmuştu...

 

"amcan yukarıda senin ademle nişanlı olduğunu söyledi?"

"ağam yok öyle bir şey ben amcamda söyledim ben ademle evlenmek istemiyorum, yalan söylüyorlar!"

Sona doğru sesi titemişti, merzan ağa karşısındaki masum kzıa baktı, rızanın elinde perişan olmasına daha fazla izin vermezdi, "o zaman senin devranla evlenmenşd ilgili bir sorun kalmaz?"

Mihri nin bakışları merzan ağaya döndü "ağam tanıma etmem ben nasıl evleneyim onunla?"

"tanıyacaksın yavrum seninle konuşmak istiyor rızan varımdır?"

Mihri bir şey diyemedi ne olursa olsun onada sorulması gerektiğini biliyordu, ama onunla konuşmak istemesi bilemiyordu...

Merzan ağa mihrinin sessizliğinden eveti anlayıp yerinden kalktı mihri de kalktı," bana bak kızım bazen insan nasibin nerden geleceğini bilemez benden sana küçük bir tavsfieye devranın evlilik teklifini iyi düşün bu vicdansız amcanın eline kalan olan sana olur"

 

Mihri hak verdi adana başını salladı merzan ağa odadan çıkıp salona geçti bakışları direk devrana döndü "devran oğlum mihri seni bekliyor git Bi konuş gönlü var mı? Bir bak?"

 

Devran merzan ağaya ikiletmeden kalktığı gibi çıktı salından oda biliyordu ruzaın söylediklerin yalan olduğunu, merzan ağa Rızaya döndü "şimdi gelelim sana utanmıyor musun kaç yaşına gelmiş adamsın yalan söylemeye? "

​​​​​​Yazardan

Devran öerzan ağayo dinleyip çıktı odadan, alt Katın salonuna geçip mihrinin yanına gitti, mihriysen Bu arada ne yapıcağını bilemiyordu heyecanla bekliyordu, birazda stresliydi...

Kapı çaldı ve Devran'a içeri girdi karşısında Geçen gün merdivenin orda kedi ile oynayan kadını beklemediği için Şok Oldu...

Mihriban bakışları Kapıdan Giren adamı döndü, Devran ağanın ismini hep duymuştu, geçen günde görmüştü biliyordu bu adamı

Devran toparlanmaya çalıştı, çünkü gerçekten karşısındaki kadın insanım nefesimi kesicek kadar güzel bir kadındı..

"müsaaden var mı?"

"var ağam buyur"

Devran ve mihri karşı karşıya oturdular genç adam kadına baktı, karın onun yüzüne bakmıyordu...

"seninle konuşmak isteğim konuyu duymuşsundur?"

Mihri yalnızca başını salladı, Devran sabırlı adamdı "mihri ilk önce tanışalım biz amam yüzüme bakmalısın"

Mihri utanıyordu ne olursa olsun kendi ailesinden hariç kimseyle oturup konuşmamıştı ki zar zor başını kaldırıp genç adama baktı, mihri birkaç Saniye adamı izledi baya uzun biriydi içeri geçtiğinde fark etmişti, esmer kuzguni gibi saçları bal rengi çok güzel gözleri var, bembeyaz bir ten hafifi ileri olan güzel bir kadındı...

"şimdi ne sen beni tanırsın nede ben seni ismim Devran 30 yaşındayım, kısa süre önce buraya geldim normalde Amerikada yaşıyordum ama şartlar değişti, artık buda yaşıycam sana şuan kendime ilgili ne amlatsaö boş çünkü eğer kabul edersen zamanla tanıycaz birbirimizi "

Migie sessizce dinledi onu sora ona gelmişti" benimde adım mihir 25 yaşındayım ağam "

Bir kaç saniye sessizce devranı izlerdi, Devran ona zaman tanıdı" Neden ben ağam? "

Yerinde kıpırdandı yeniden devam etti," ben san nasıl gelin olurum Bi bana bak Bi kendine bak ağam Dilan veya dicleyi seç "

Devran kaşlarını çattı" Neden benim gelinim olamazsın?"

Mihir bakışlarını kaçıpıp bacağıma baktı, devranın da bakışları mihrinin bacağına geldi"bacağın için mi benden çekiniyorsun?"

Mihiribin bakışları devrana döndü nasıl anlamıştı? "evet heöm onun için hemde ben sana yakışmam ki ağa

Devran oturduğu yerden biraz toparlanıp mihriye baktı "Böyle düşüneni istemiyorum haşa ben kimim ki sen bana layık değilsin? Alt üstü bir insanım?"

 

"Bak mihri nasipte ne varsa onu yaşarız evlilik kolay bir şey değil özelikle bu coğrafyada erkekten çok kadının sırtına yük koyarlar, sana şunun teminini veririm ki sana bu evlilikte yük yüklemem,senden senin vericeğinden fazlasını istemem"

 

Mihri sedece devranı dinle hiç böyle bir şey beklemediği için ne diyeceğini bilmiyordu? Aniden olan bir evlilik teklifiydi ama önemli olan kaç adam berdelle evleniceği kadını karşısına alıp onun isteyip istemediğini sorardı ki? Hiç duymamıştı...

 

Derin bir nefes alıp Devran ağaya baktı o nasıl açık (konuşuyorsa mihri de açık konuşmalıydı...

 

"ağam ben ne diyeceğimi bilemiyorum ki? Sadece beni hor görmesen be;de yara açmasan..."

 

Devran onun her kelimesi dinledi çekindiğini biliyordu "seni hor görmem el kızı sende yara açamam açılmasına da izin vermem"

 

Mihri birkaç saniye sesiz kaldı daha sonra sile getirmek istediklerini tek tek söyledi "ağam belki biliyorsundur benim bir anam babam yok olurda seninle evlenirsem tartışığımda sığınabiliveüim hiç bir dağım yok ne gidebileceğim bir ev nede bir insan yok ağam sen bir ağasın sırtını dayayacağın çok kişi vardır benim kimsem yok bunu bile bile düşün yarın beni kırdığında gidecek bir yerim olmadığını bil, "

 

Devran ister istemez her türlü kelimesine hak verdi, gerçekten mihri kimsesiz di hem yetim hem öksüzdü, Allahın bir emanetiydi... Ne demek istediğini anlamıştı, benim gidicek ne bir anam nede bir babam var diyordu, beni kırma yıkma diyordu.... Devran Allahtan korkardı ne kadar dolardan acımasız görünürse görünsün o Allahın merhametine sığındığı kulardandı,

 

"mihri her kelimene kabulünüm Allah nasip ederse Ananda, babanda eşinde, kardeşinde herşeyin olurum sen benim yaşadığım konağa ad>m atığın an orası senin sevindir burda kendini misafir gibi görebilirsin ama orası senindir, yaradanın izniyle hemn san ayar hemde yoldaş olurum, ne seni kırar nede dökerim ga oldu şaşmaz düşmez bir Allah olurda tartışırsak o evden ne sen nede ben uzaklaşırım oturur sorunlarımızı çözeriz "

 

Mihri ne diyeceğimi bilemedi, devrana haruy dese biliyordu ki amcasını yalanladığı için amcası bu acıyı ondan çıkarırdı, daha ne kadar amcasının yengesini ve oradaki insanların eziyetini çekicekti....

 

Devran mihrinin kendi içinde bir savaş içinde olduğunun farkındaydı, ona biraz zaman tanımak istedi, oturduğu yerden kalktı mihrinin bakışları kalkan adamı buldu, "sen biraz düşün kararını bana bildir ben bi sıgara içeyim"

 

"tamam ağam"

 

Devran son defa mihriye bakıp çıktı dışarı, mihri geride kalmış ne yapıcağını bilemiyordu, oturduğu yerden kalkıp odada dolandı Bi yana Devran haklıydı zamanla tanıyacaklardı birbirlerini ama Bi yana evliliğe hazırmıydı? Bilmiyordu başını sağa sola salladı, bir karar vermesi gerekiyordu aslında bşdtek devranı tanımıyordu Kadırhan ailesini tanıyor biliyordu.... O konuda içi Bi yana rahattı buna rağmen ne yapıcağını bilemiyordu...

 

Canını yakarmıydı? Oda döver sövermiydi? Öyle bir karakterde değil gibiydi, elleri saçlarına gitti Bi yol olmalıydı odada dolanırken bakışları cama takıldı hatice teyzesini gördü kadın tek bir hareket etti, mihriye karşısı başını salladı, hatice kadın istiyordu mihrinin bu kör cehennemden kurtulmasını istiyordu...

 

Dualarının karşılığını bulmuştu hatice kadın camdan ona bakan mihriye başını salladı, içinden kabul et dedi, mihri hatice teyzesini izledi bir kaç saniye sonra oda başını salladı,düşüncelere daldı.....

 

Devran elimdeki sıgarayla bakışları önündeki evlere takıldı, dolardan biri bu adamın dışarıyı izlediğimi sanırsın ama Devran kafasındaki düşüncelerle savaşıyordu, ne yapıcak tı eğer mihri kabul etmezse başka bir çare yoktu o şerefsizin kızlarıyla evkenmiycekti ne olursa olsun bu olmuyacaktı...

 

Düşüncelere onu yiyip bitiriyordu onlarca göz üstündeydi ama onun umrunda değildi tek umrunda olan içerideki kadının ona vereceği cevabıtı...

 

 

Mihiriyi ona tanıtan ondan haberdar eden anne ve babasıydı, geçen geceki konuşmayı hatırıldı, "oğlum o konakta bir günahsız var mihri sesiz sakin bir kız kimseye işi olmaz kaç defa denk geldik anası babası olmadığı için o aile tarafından çok fazla zülme uğramış halada uğruyor sen daha iyi bilirsin ama ben ve aynen sana Mihiriyi öneriyoruz, Mihiriyi bu konağa gelin olarak istiyorum "

 

Basının dedikleriyle biraz araştırma yapmıştı, gerçekten mihri öyle biriydi kendisinde gözlemlenmişti, sesiz sakin utangaç bir kadındı, başladı olsa başını yere eğmezdi ama mihri sadece bir kaç defa başını kaldırıp bakmıştı devrana...


elimdeki sıgara bitmek üzereydi bitmesini beklemeden söndürdüm ,tam o sırada arkamdaki kapının açılma sesini duydum arkamı dönüp kapının eşiğindeki mihriye baktım ,kapının eşiğinde bana bakıyordu ,

"ağam "
"efendim"
"şey "
"kararını verdin mi mihri"
"evet ben düşündüm ,ben teklifini kabul ediyorum ağam "
derin bir nesef aldım gerçekten kendimi okadar sıkmıştım ki tüm kemiklerim rahatladı,bana endişenli gözlerle bakıyordu "merak etme ihri bu saaten sonra sen bana allahın emanetisin ,emanete ihanet etmem "
mihrinin bakılatında biraz yumuşama gördüm "beni pişman etme ağam "
"etmem mihri etmem "
başını saaladı "hadi o zaman bizi bekleyen insanlara haberi verelim"
başını sallayıp peşime takıldı bir iki adımdan sonra durup başımı çevirpip omuzuumun arkasından ona baktım "mihiri sen benim arkamda değil yanımda yürü ,allah nasip ederse bu saaten sonr eşimsin arkamda deiğl yanımda oluvaksın "
bakışları beni buldu böyle bir şey beklemiyoru beni ikiletmedi,bir kaç adımda bana yaklaşıp yanıma geldi beraber yürüyüp bizi bekleyen insanların yanına gittik herkes bizden gelicek haberi bekliyordu,bir kaç saniye sesiz kaldım daha sonra derin bir nesef alaraknkelimeler döküldü dudaklarımdan


"biz kararımıız verdik ağalar mihriyle evleneciğz..."

merhabalar güzel bir bölüm oldu bölüm arasında boşluklar var onları ne yaptıysam düzelmedi,o yüzden kusura bakmaın şimdiden size keyfili okumalar dilelerim kendinize iyi bakın...

yorumları ve yıldızalrı unutmayın ....

görüşmek üzere...

Bölüm : 11.02.2025 20:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...