26. Bölüm

13.Bölüm

Lavina Kara
lavinakara_

 

Merhaba arkadaşlar uzun bir bölüm oldu size keyifli okumlar dilerim...

 


devranın sözylediği kelimelerle herkes donup kalmıştı hiç kimse mihrinin kabul edeceğini bekelememişti,sonuçta karşında devran ağa vardı o bir ağaydı mihri ise hiç kimseydi
mihri üzerindeki bakışlaı frak edip bir adım devranın arkasın asaklandı devran bunu fark edince tüm bakışları üzerine çekti

 

"şimdi doğan ve cihan mihri yengenizi alıp gidin o konaktaki eşyalarını alıp amcama geçin"
mihri bunu beklemediği için başını kaldırıp devran ağaya baktı

 

"ağam"
rıza ağa bu saçmalığa daha fazla dayanamaıdı

 

"sen ne diyorsun lan nedemek mihriyle evlenicem "
devran çok rahat bir şekilde

 

"duymadın galiba rıza"
"mihriyle evlenemzsin o benim kızım değil hele bir ağa kızı değil"
mihrinin boyn büküldü alışmıltı hor görülmryr ama bunca insanın içinde hor görülmek çok üzdü mihriyi
devran daha fazala bu saçmalığa dayanamadı arkasındaki kadına döndü"mihri şimdi doğanla git dediğimi yap tamamı bu saaten sonra o konakta kalamazsın"
mihri ne yapıcağını bilemedi hak verdi bir tarafı amcası bunca insan içinde onu küçük düşürmüştü....bakılşarı tekrar hatiçe teyzesini buldu ,hatiçe kaadın buncs şeye rağmen mihrinin bu konakta kalamsını istemdi çümkü biliyordu ki rız ve ailesi bunu mihrinin yanına bırakmazlardı bunca şeyin hepsini mihriden çıkarırlardı bakışları mihriyi buldu gözlerindeki korkuyu gördü işte bu yüzden gitmeliydi,başını salladı

 

mihri tam bir şey diyeceken sertçe kolundan çekildiği gibi devrandan ayrıldı,berzan mihrinin kolundan tutugu gibi sürükleyerek götürmeye başladı.doğan merdivenin başında olugu için berzanın önüne geçip gitmelerine engel oldu,

 

"bırak kızı "o an iki taraf tetikte bekledi,mihrinin canı o kadar yanıyordu ki"berzan abi bırak acıyor"saniyeler içinde daha ne olduğunu anlamadan mihri kendini devranın kolları arasında bulmuştu ,devran berzana attığı yumrukla beraber yığılıp kaldı,

 

"senin ecdadını sikerim piç sen kimsin lan "

 

herkes tetikte bekliyorlardı, mihri onu göğsüne yasalayan adamla ne yapıcağını bilemedi tam o sırada Mehmet gururuna yediremeyip devrana saldırmaya kalkmışmıştı ki miran atacağı yumruktan tutup kolunu ters çevirip duvraya yasladı" sana ne oluyor lan! "

 

Mehmet kısılıp kaldı "Bırak lan"

Miran biraz daha sıkıştırdı, onu duvara kulağına yaklaşıp "bunlar senin yediğin haltlar yüzünden oluyor it, yerini bir yoksa kırılmadık yer bırakamam"

Mehmeti sertçe itti, o sırada berzan yerden kalkıp tekrar devran doğru adım attı ama bu seferde, Mervan ağanın elindeki değneği sertçe yere vurmasıyla iki tarafta durup ona bakmaya başladılar...

"Kendinize gelin burası oyun parkı değil, karar verilmiştir sorgulamak kimsenin hadine değil! "

Devranın sertçe aldığı solukları arkasındaki kadını ürküttü, mihri ne yapıcağını bilemedi, bakıiları Mervan ağaya döndü,

Mervan ağa "mihri kızım Doğan'la beraber git ne alıcaksan al ve gel! "

Mihri ürkekçe başını salladı,bakışları amcasını ve kuzenlerini buldu bakışlarındaki nefret ve öfkeyi görüyordu bu onu korkuttu,bi karar vermişti şimdide arkasında durma vaktiydi",bakışlarını onlardan çekip Mervan ağaya döndü

"tamam ağam"

devran kardeşiyle göz göze geldi mihrinin daha fazla bunca şeye daha fazla mağruz kalmasını istemedi, doğan abisinin isteğini anlayıp bir kaç adımla müstakbel yengesinin yanına geldi,

"hadi yenge gidelim "

Mihir önce devran daha sonra Doğan'a başını başını sallayıp , Doğan'in peşine takıldı, devran aynı bir kartal gibi ona atılıcak herhangi bir söz herhangi bir temasa tahmülü yoktu, ki bunada asla izin vermezdi...

Mihri ürkek bir şekilde, doapnın ardından arabaya doğru gitti doğan ilerleyip yengesine kapıyı açtı, mihrinin bakışları doğanı daha sonrada kapı arasında gidip geldi normalde kolay kolay öne oturmazdı, bu düşünceden kurtulmamız daha fazla doğanı bekletmeden açtığı kapıdan içeri girdi, doğan kapıyı kapatıp şöför koltuğuna geçti arabayı çalıştırıp tam gaza basıcaktı ki arka kapı birden açıldı ikisininde bakışları arkaya döndü,

Nefes nefese kendisini arka koltuğa atan cihana baktılar, cihan onlara bakıp güldü "bensiz mi gidicektiniz, kırılırım ama "

Doğan sabır çekti, mihri ise şaşkın şaşkın baktı cihana , cihan yengesinin bu bakışlarına dayanamadı çok tatlıydı "sevgili müstakbel yengecim biz daha tanışmadık ben bu konağın cengaveri, bu aşiretin en yakışıklısı, senin en seviceğin kaynın, be-"

Doğan bu salağın daha fazla saçmalamasına dayanamayıp arkasına döndüğü gibi yapıştırdı bi tane, cihan beklemediği bu darbeyle afalladı,

"Abi ne yapıyon yav"

"Kes zaten sabahtan beri uğraştıklarımız yetmiyormuş gibi senin zırvalıklarınıda dinlemiycem"

Cihan kaşını kaldırıp abisine baktı, daha sonra ona hala şakınca bakan yengesine döndü ,

"Boşver sen bunu yenge ben cihan "

Mihri bunca şeyin arasına hafifi kıkırda dı cihan çok komikti "bende mihri "

"Tanıştığımıza çok memnun olduum yengecim " Mihri gülerek baiını salladı, doğan daha fazla beklemeden arabayı çalıştıeıp konağa doğru yol aldı

 

Aracın içinde bir sesizlik vardı, cihan telefona gömülmüş, aslında öyle gözüküyor ama öyle değildi kafası çok doluydu ne yapıcağını bilemediği için telefına sarılmıştı, doğan sabit bir şekilde bakışlaeı yoldan ayrılmıyordu, mihri ise sessizce akan yolu izliyordu...

Bir kaç dakika sonra araç komağın önüne vardı, konağın korumları doğan ağayı görmeyi beklemedikleri için elleri hemen bellerine gitti, doğan çatık kaşlarla araçtan indi diğerleride arkasında indi mihri bir tatsızlık Çıkmasın diye hemen doğanın yanına geçti cihan arabaya yaslanarak sırıtmya başladı,

Korumlardan biri mihriye baktıktan sonra bakışları yeniden doğan ağaya kaydı "hayır'dır doğan ağa ne arıyorsun bu kapıda "

Doğan adamı kalle bile almadan mihriye döndü "hadi al gel eşyalarını gidelim "

Mihri başını sallayıp kapıya doğru adım attı fakat koruma önüne geçip içeri girmesine engele oldu, mihri bir adım geri atmak zorunda kaldı "içeri geçicem çekil yolumdan "

"Bu adamlarla ne işin var mihri, nereye gidiceksin "

Mihri tam cevp vericekti ki "seni ne ilgilendiriyor lan ! Belanı siktimeden çekil şu kapıdan "

"Hayır içeri giremezsiniz ! "

Doğan'dan günah gitmişti, cihanda eğlence arıyordu hemen bir adım atıp yengesini geri çekti çünkü abisinden bu hamleyi bekliyordu saniyeler içinde koruma Doğan'dan yediği yumrukla zedelendi, diğeride saldırdı, cihanda karştı kavgaya bu arada cihan yengesine döndü

"Yenge sen gel ne alıcaksan al gidelim o arada eğlenelim "

Mihri karşısındaki görüntüye daha fazla bakmak istemedi, içeri geçip küçük odasına doğru yol aldı bir kaç saniye sonra odaya varmıştı, içeride alıcığı çok şey yoktu, annesinden kalma bir kaç özel ve babasından kalan anlamlı eşyalarını aldı, bir kaç giyilebilir elbiseyle beraber zar zor biriktirdiği bir kaç kuruşuda alıp son defa baktı , yılarca büyüdüğü yere mutlu bir anı bile yoktu hepsi acı ve kandı...

Gözleri doldu, babasının ocağıydı, yıkıp yok etikleri gelin oluyordu am bu evden değil gözlerinden bir yaş firar etti daha fazla burda durmak istemedi arkasına dönüp çıkır odadan bir kaç dakika sonra konaktan çıktı, gördükleriyle hayrete düşürüyor üç koruma yerde yatıyordu doğan telefonla konuşuyordu cihan ise kaputun üstüne uzanmıştı...

"Ne yaptınız? "

İki adamında bakışlaeı kapıdaki yemelerine dönsü, doğan kısa kesip kapatı telefonu cihan ise uzandığı yerden kalkıp yengesine adım attı

"Boşver sen yenge hadi gidelim "

Mihri son defa bu konağa be yerdeki adamlara bakıp yönünü arabaya döndüren bindi arabaya, araba hareket ederek uzaklaştı ordan ve mihri için hayat yeniden başlıyordu...

Devrân ise sevirem oturmuş elindeki sıgarayla bunca yaşanan şeyi düşünüyordu, nasıl bu hale gelebilmişlerdi kardeşi bunu nasıl yapmıtı? Aklı almıyordu hala...

Bu düşüncelerin arası da konağın kapısı aralandı ilk doğan girdi daha sonrada mihri girdi içeri elinde bir çantayla,

 

İzlendiğini hissetmişti mihri başını kaldırıp etrafa baktı saniyeler içinde onu izleyen devran lan göz göze geldi bakışlarını kaçırıp yeniden önüne döndü, devran elindekini söndürüp merdivene yöneldi bir kaç adım sonra inip mihrinin önüne geçti. Mihri başını kaldırıp devran baktı

"Evine hoşgeldin mihri "
Mihri bakışlarını kaçırarak ,böyle bir cümle beklemediği için bian ne diyeceğini bilemedi

"hoşbulduk ağam "
Gülizar hanım mutfaktan çıkıp gelenlere baktı gördüğü kişilerle telaşla yürüyüp mihrinin yanına geldi "mihri kızım hoşgeldin"

"Hoşbuldum hanımağam" Sesizce söyledi, gülizar hanım derin bir iç çekti, "açmısın güzel kızım, gel bir şeyler ye"

Mihrinin şuan bir şey yiye bilicek hiç bir hali yoktu
"sağol hanımağam ama aç değilim "
Gülizar hanım daha fazla zorlamak istemedi,bugün yaşadığı onca şey yüzünden onu dinlenmesi için
" hadi gel seni odana götüreyim biraz dınlen he kızım "
"Olur hanımağam " Bu ona iyi gelirdi , sabahtan beri ayağı onu çok zorluyordu biraz dinlenmek iyi gelicekti, başını kaldırıp devran baktıktan sonra yeniden gülizar hanıma döndü,devran ve iki kardeşi sesizce onları dinlendi hiç laflarını bölmeden onların gidişini izledi, gülizar hanım önde mihri arkada merdivenleri çıkarak gözden kayboldular...
Devran dığana döndü "herhangi bir sorun oldu mu? "
Doğan ve cihan bunca şeyin arasında, abilerinin canı daha fazla sıkılmasın diye geçiştirmeye çalıştılar,

"Önemli bir şey yok, korumalar bi iki zırvaladı o kadar"
Devran sesizce başını sallayıp avludaki sevirem doğru ilerleyip oturdu iki kardeşten abilerinin yamacına oturdular, doğan abisine baktı düşüncelere salmış dalgınca duvara bakıyordu,
"Abi iyi misin? "
"İyiyim koçum"
Bu sefer söze cihan girdi "abi... Verdiğin karardan emin misin? " Devranın bakışları cihana döndü, "bunu zamanla görücez cihan"

"Mihri yengeyi tanımam ama bilmiyorum fark ettiniz mi çok ürkek değilmi? Yani tamam buraya daha yeni geldi hepimiz yabancıyız ama ne bileyim çok sesiz? "

Doğan daa katıldı ama daha çok yeniyidi ne bekliyolar dı ki?

Devran sesizce dinledi çok yorgundu hem bedenen hemde ruhen ki biliyordu ki mihride böyleydi o yüzden ne diyebilirdi ki daha önlerinde uzun bir yol vardı...

Mihri ise gülizar hanımın gösterdi odaya geçtiğinde gülizar hanım ona döndü "yavrum eğer bir ihtiyacın olursa kader bu katla ilgileniyor sana yardımcı olur, sen şimdi biraz dınlen akşam yemeği hazır olunca çağrırım seni "


Mihri sesizce dinlendikten sonra "tamam hanımağam"


Gülizar hanım onu rahat bırakarak çıktı odadan, mihri düşüncelere daldı ne işi vardı burda? Kalacağı odayı inceledi, eski konakta kaldığı odadan daha büyüktü resmen iki katıydı, çift kişilik bir yatak, makyaj masası, büyük bir elbise dolabı ve daha niceleri derin bir neşet akıp yatağa adımladı,

Elindeki çantayı yatağın yanına bırakarak oturdu yatağa ne yapıcağını bilmiyordu, bakışları üzerinde gezindi, eskimiş elbisesine baktı bu odaya bu aileye göre değildi ki?

Başını sağa sola saladı artık bunları düşünmeyi bırakmalıydı, olan olmuştu derin Bir nefes alıp kakltı yerinden ne kadar çekinsede bi duş almalıydı,

Gülizar hanım ise avluya inmişti, kocası ve oğuları yanyanaydı, gidip kocasının yanına oturdu,


"Bey vakit kaybetmedden imam nikâhını kıy saydık"


Kocası hak veeircesine başını saladı, daha sonra oğluna baktı,

"devran Cemal'e söyle imamı alıp gelsin akşam yemeğinden sonra nikahı kıyalım oğlum"


"Tamam baba"

Devran ayaklanıp mihri nin kaldığı odaya doğru yol aldı, kapıyı çalıcakken vazgeçti, şuan müsait olmayabilirdi geri adım atıp kendi odasının yolunu türü

 

O sırada mihri duştan çıkmış hafif nemli saçlarıyla yatakta oturuyordu kapısı çaldı, ayaklanıp Kapı'ya doğru gitti dışarda bekleyen kaderi görünce içeri geçmesi için yol verdi,

 

Kader kuçağında bir kutuyu ona uzattı, "devran ağam gönderdi"

"Nedir bu? "

"ağam dedıkı mihriye söyle yemekten sonra imam nikahı kıyılacak"

 

 

 

 

 

Bölüm : 25.08.2025 20:02 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...