1. Bölüm

1. Bölüm

Naz
lavinia.naz

1.Bölüm

Yataktan kaktım gözüm hemen saate gitti saat 9:00’u çeyrek geçiyordu askeriyeye geç kalmıştım hemen hızlı bir şekilde 10 dakikada hazırlanıp evden çıktım en yakın arkadaşım olan Yağmur hala yatıyordu ona gıcıklık olsun diye kafasından aşağı bir sürahi su boşalttım kalktığında birkaç tane küfürler etmeye başladı sonra evden çıktım arabam tamirde olduğu için taksiye binmek zorundaydım bizim evin yakınında olan durağa gittim ve taksi çağırdım taksiye bindim takside karargaha doğru giderken telefonum çaldı erdem yarbay arıyordu geç kaldığım için azarlacağını bildiğimden dolayı korkulu bir şekilde açtım bu sırada taksici birisiyle konuşuyordu ona susmasını söyledim ve komutanla konuşmaya başladım telefonu şöyle açtım -Komutanım geç kaldım biliyorum ama anlatabil lafım kesildi ve -Neredesin dedi -Taksideyim dedim

-taksiyi durdur ve in önemli bir şey konuşucağız dedi anda taksiciye durmasını söyledim taksici bir parkın önünde durdu taksiciye beni burada beklemesini söyledim ve parka doğru gittim erdem yarbay‘la konuştuktan sonra taksiye doğru gidiyordum ki içinde birisinin olduğunu fark ettim siyah saçlı siyah gözlü uzun boylu yalan yok bayağı da yakışıklı bir adam vardı benim olduğunu ve inmesini söyledim o ise

-Acilen bir yere gitmem gerekiyor ilk önce senin gideceğin yere bıraksak ondan sonra benim gideceğim yere gitsek olur mu dedi ben ise

-yok canım ya istersen beraber eve de gidelim sıkıntı yok dedim alaycı bir sesle

-bak cidden çok acilen bir yere gitmem gerekiyor

-bana ne ya nereye gidiyorsan git sen iner misin bu taksiden o hala ısrar ederken ben asker kimliğimi gösterdim bana yaklaşıp taksicinin duymaması için kulağıma sessiz bir şekilde

-yalnız bu kimliği böyle her yerde gösterme çünkü başına bela alırsın dedi

-Sen kimsin dedim

-kimseyim diyip taksiden indi bende hemen taksiye binip karargaha gittim erdem yarbay tim ile birlikte bahçede hazır olun dedi Bütün tim bahçedeydik erdem yarbay geldiğinde hazır ol pozisyonu aldık ve tekmil verdik -Kıdemli üsteğmen Zeynep Naz Yıldırım İstanbul

- Teğmen Alaz Çevik Ankara

-Astsubay Başçavuş Kağan Bozok İzmir

-Asteğmen kıdemli başçavuş Efe Kara Kayseri

-Astsubay Çavuş Asena Öztürk

-Astsubay kıdemli başçavuş Altay Tuna Demir Ordu

Erdem yarbay -Rahat…Bugün sizi yeni tim komutanınız ile tanıştıracağım Yüzbaşım,

Dedi ve uzun boylu bir adam geldi boyu o kadar uzun du ki yüzüne güneş geldiği için göremedim gözlerim kamaşta ellerimle gözlerimi ovalayıp yine baktığımda bugün takside gördüğüm adam vardı bir an donup kaldıktan sonra Erdem yarbay beni yanına çağırdı istemesemde gittim ve yarbay -Evet arkadaşlar bundan sınra tim komutanınız Yüzbaşı Karan Ateş Atasoy iyi anlaşacağınızı düşünüyorum ben hala bu sırada yanımda duran 2 metre adama bakıyordum erdem yarbay yanımıza gelip -evet yüzbaşım bu kıdemli üsteğmen Zeynep Naz Yıldırım Ateşin kulağına yaklaşıp -Zeynep ismini sevmez sakın zeynep deme parçalar ikiye böler dediğini duydum -tim komutan yardımcın bundan sonra Naz iyi anlaşıcağınızı ümit ediyorum deyip gitti ben hala şok içerisindeyken Ateş - Demek üsteğmen hee birde unutmayalım kıdemli üsteğmen -evet ne oldu bir yerlerine mi batı -bugün takside çok sinirliydiniz hanımefendi - bu seni hiç bir şekilde alakadar etmez -yaa öylemi -evet öyle -iyi ozaman ben komutanına terbiyesizlikten bir ceza veriyim istersen ben hemen üstümü başımı düzeltip -tok komutanım ne terbiyesizliği buyrun ne istiyorsunuz -he böyle işte her neyse ben timin yanına gidip onlarla tanışayım ateş timin yanına gidip onlarla konuşmaya başladı bugünlük izinliydik bende Yağmur’un yanına hastaneye gittim evet Yağmur doktordu hastanenin önüne geldim girişte büyük harflerle ERGANİ DEVLET HASTANESİ yazısını gördüm yağmur her zaman dediği laf geldi aklıma - yani neden Ergani diye bir isim koymuşlar ki ergani çok saçma bir isim bence

Buna hep gülerdim kızın derdine bak ya her neyse çok vakit kaymetden hastaneye girdim yağmurun yine bir yerler de gizlice yattığına emindim ilk önce dinlenme odasına baktım yoktu sonra Beratı gördüm

-Berat yağmuru gördünmü yine nerede yatıyor bu kız

-Hiç bilgim yok yeni geldim bende hastaneye

-Tamam

Berat yağmurun bu hastanede ki en iyi arkadaşıydı yağmur ona arkadaş hibi davranırdı ama Beratın biraz hisleri vardı yağmura acil bölümüne doğru ilerdim yağmur burada ki yatakların birisinde olabilirdi gözüme bir şey takıldı yatakların bütün perdesi açıktı tek bir tanesi kapalıydı kapalı olan perdeye doğru ilerledim yatağın yanına geldiğimde perdeyi açtım evet doğru tahmin yağmur burada yatıyordu

-Allahım benim bu kızdan çektiğim nedir ya dedim içimden yağmuru uyandırmak için yüzüne yavaş bir tokat attım hemen uyandı tabii uyanıcak ben uyandırıcam bir de kalkmıcam kalktığında beni görünce sinirli bir şekilde

-Olum senin tayinini buraya veren görevlinin anas…

Elimle ağzını kapattım

-Sakin lan sakin

Cebelleşmeye başladı elim hala ağzındaydı ağzındaki elimi ısırdı ,elimi çektim

(Yağmur) Ne oldu hangi rüzgâr attı seni buraya

(Naz) hiç ya geldim öylesine dedim ne yapıyor bir yoklayım dedim

(Yağmur) aferin hiç iyi etmemişsin

(Naz) Eee hadi senin nöbetin bitmedi gidelim eve yorgunum zaten

(Yağmur) 3 2 1 şimdi bitti hadi gidelim aha bekle dur Berat’a söyleyim öyle gidelim

(Ben) zaten Berat’a söylemeden hiçbir şey yapmazsınız Yağmur hanım ben seni dışarıda bekliyorum gel hadi

(Yağmur) sus be sen de abartma arkadaşımız işte konuşmayayım mı çocukla tamam sen git ben geliyorum. dışarı çıktım bankta oturup yağmuru bekledim 10 dakika içinde geldi beraber taksiye binip eve gittik gitmesine de telefonum çaldı arayan Efe’di telefonu sinirli bir şekilde açıp( sinirli bir şekilde)

-lan evimde de mi rahat bırakmıyorsunuz ya bir salın ya beni ne oldu ne oldu söyle

(Efe) komutanım bir durun sakin olun ya hemen sinirlenmeyin müsaitseniz size geliyoruz biz

(Ben) ne! Müsait değilim gelmeyin gelmeyin müsait değilim

(Efe) ya komutanım müsait olduğunuzu biliyoruz hadi kapıyı açın

kapıyı açtım ve karşımda bir ordu vardı evet yanlış duymadınız bir ordu vardı

(Ben) lan izin gününüzde değil misiniz gidin evinizde uzanın yatın ya siz niye geliyorsunuz oğlum benim yanıma yeter ya ben sizden kurtulamayacağım mı?

(Alaz) komutanım biz sizi görmeden duramıyoruz bunu bilmiyor musunuz

(Ben) biliyorum ama keşke bilmez olsaydım tamam geldiniz artık geçin içeri oturun

Herkes içeri geçti gözüme tek bir şey takıldı Aşina yoktu içeriye bağırarak

-Aşina nerde nereye bıraktınız kızı

Altay hemen atlayıp -çöp kenarına bıraktık komutanım dedi ve gülmeye başladı

(Alaz) lan yer cücesi senin dilin fazlamı uzadı biraz ucundan alalım istersen

(Altay) özür dilerim komutanım

Zil çaldı kapıyı açtım Aşina ile Ateş vardı

-Aşina hoşgeldin

-hoşbulduk komutanım

-komutanım sizde hoşgeldiniz

-Hoşbulduk ama şimdilik komutanı mı bırakalım

-Tamam Ateş hadi geçin içeri

Kağan bağırarak -komutanım ayıp ediyorsunuz ama bizi içeri alırken kızıyorsunuz ama Aşina ile Ateş’e gelince hadi içeri geçin

(Naz) Kağan senin dilin fazla uzamış sanki Alaz seninkinin de ucundan alsın biraz biraz he

Kağan bir şey demeden öylece durdu çay suyu koyup odaya geçip oturdum 2 dakika sonra Yağmur -Naz Naz ne oldu bir tahmin et diye odaya gelip gördüğü manzara karşında şok olduktan sonra Alazı görür görmez -Hoşgeldin Alaz şey yani hep hepiniz hoşgeldiniz herkes hep bir ağızdan hoşbulduk

(Alaz) Komutanım bu çaya ne oldu kaynamadımı

(Naz) ayy ben çayı unuttum

Diyip koşa koşa mutfağa gittiğimde çay suyunun kaynaya kaynaya bittiğini gördüm

Bölüm : 01.12.2024 18:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...