26. Bölüm

Bölüm 17

ALEYSYAAA
lesyamm

Herkese merhabalar

yeni bölümle karşınızdayım.

Yıldıza basıp oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

bölüm size emanettt

 

●●●●●●●●17.bölüm●●●●●●●

 

 

 

 

Çantamdan ki telefon aralıksız çalıyordu..

Havanın kararmasına rağmen Nereye gittiğimi bilmeden yol boyunca yürüdüm.

Sessiz ağlayışlarım devam ederken deli gibi burnum akıyor kolumun tersiyle siliyordum..

Aslan bana seslenmeyi bıraksada arkamdan gelmeye devam ediyordu.

 

Ayakkabılarım iyice canımı yakmaya başlamıştı.

Çantamda ki telefonu yürümeye devam ederken içinden çıkarttım.

Arayanın Zehra olduğunu düşünsemse arayan o değil Mustafa abiydi.

Burnumu seslice çekip gözümdeki yaşları sildim. Derin bir nefes alıp telefonu yanıtladım.

"Alo... Mustafa abi" sesimi ne kadar düz tutmaya çalışsamda başaramadım.

"Asya nerdesin sen" sesi telaşlı geliyordu.

İç çekişlerimin arasında "nerde olduğumu bilmiyorum"

 

"Nasıl bilmiyorsun. Kim var yanında"

 

Aslan'ın arkamda olduğunu bilsemde "kimse yok"

Sesi iyice telaşlı gelmeye başladı. Arkadan Zehra'nın ve Zeynep'in sesleride geliyordu. Anlaşılan onlara birlikteydi.

"Asya olduğun yerde bekle, telefondan bana konum at hemen geliyorum ben"

Görebilecekmiş gibi kafamı aşağı yukarı sallayıp "tamam" dedim.

 

"ben yanına gelene kadar kapatma telefonu, konuş benimle" hızlı adım seslerinin ardından arabasının çalışma sesi gelmeye başladı.

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle şarjımın çok az kaldığını gördüm.

 

"Mustafa abi şarjım çok az"

 

 

"Tamam o zaman kapat telefonu şarj bitmesin. Korkma tamam mı geliyorum ben"

Başımı sallayıp telefonu kapattım. Konumu ona gönderip olduğum yere çöktüm. Kollarımı dizlerimin üzerine koyup başımı kollarıma yasladım.

Biran önce eve gidip uyumak istiyordum. Uyku benim için en büyük kaçış yoluydu.

 

Küçükken canım acıdığında annem; uyursam hemen geceğini söylerdi.

 

Artık uyusam da geçmiyor anne.

 

Bu denli canımı acıtan neydi.

Yokmuydu bu yolun kaçış noktası.

 

Hafif esen rüzgar tenime değerken Aslanın sigara kokusu burnuma dolmaya başladı.

Onu çıplak ellerimle parçalamak istiyordum.

Herşeyi bile bile bana dokunup öpmesi midemi bulandırıyordu.

İlk defa birinin beni öpmesine izin vermişken yapmış olduğum hatanın bu denli büyük olması canımı yakıyordu.

 

Gözlerim ağlamaktan yanıyordu artık.

 

Kulağıma gelen araba sesiyle başımı kaldırdım. Arabanın farları gözümü kamaştırırken elimi gözlerime siper ettim.

 

Yanımda gelen arabanın ani firen yapmasıyla ayağa kalktım. Arabanın içinden çıkan Mustafa abi , hızlı adımlarla yanıma geldi. Karşıma gelip omuzlarımdan tuttu. Gözlerime bakıp "iyi misin?" diye sordu. Yüzümün hiç iyi görünmediğinin farkındaydım. İçime kaçan sesimle "iyiyim" dedim.

Mustafa abi bakışlarını arkama doğru kaldırdığında kaşlarını çatmış , öfkeden bedeni gerilmeye başlamıştı.

Bana bakıp sert sesiyle "arabaya geç" dedi.

Adımlarını hızla arkama doğru yöneltip yürümeye başladı. Gittiği yöne başımı çevirip baktığımda Aslana doğru gittiğini farkettim.

 

"Lan ben sana bu kızın gözünden tek damla yaş akarsa seni gebertirim demedim mi?" sesi tüm boş alanda yankılanırken Aslan'a doğru yumruğunu salladı.

Dudaklarımdan korkuyla birlikte çığlık sesi yankılandı.

 

Aslan yumruğun etkisiyle bir adım geriye gitsede bakışlarını benden çekmiyor, Mustafa abiye karşılık vermiyodu.

 

Mustafa abi Aslan'ın yakasından tutmuş yumruk yaptığı eliyle tekrar vurdu.

Vücudum korkudan titremeye başlamış ne yapacağımı bilmiyordum.

Titreyen bacaklarımla adımlarımı onlara doğru yönelttim.

 

Mustafa abinin öfkeden gözü dönmüş gibiydi.

 

Aslan'nın kaşı tekrardan kanamaya başlamış yüzüne doğru akıyordu.

Mustafa abi tekrar vurduğu esnada çığlık atıp "DURRR!" diye bağırdım.

 

Mustafa abi beni duymuyordu.

güçsüz çıkan son nefesimle "yalvarırım dur artık..... vurma ona"

Ağlamaktan yanan gözlerim sicim gibi akmaya devam ediyordu.

Mustafa abinin bakışları beni bulduğunda Aslan"ın yakasını ittirerek bıraktı.

Aslanın dudağı patlamış kaşı kanıyordu. Ama o, sadece bana bakıyor hiç bir tepki vermiyordu.

Bu adamın hiç mi canı acımıyordu? Gözlerim kömür karası gözlerini bulduğunda, göğüsüme tonlarca ağırlığın çöktüğünü hissettim. Biraz önce onu çıplak ellerimle parçalamak isteyen ben değil miydim.

 

Neden kalbim acıyordu.

 

Neden benim kalbim bu adam için atıyordu..

 

Mustafa abi kolumu tutup arabaya doğru yürümeye başladı.

 

Arkamda bıraktığım kimdi.

 

Benim için neydi, neyden ibaretti.

 

 

"GÜNIŞIĞI"......" ÖZÜR DİLERİM"

 

Hıçırıklarım nefesimi keserken onun güçsüz çıkan sesi adımlarımı yavaşlatsa da...

 

Dönüpte ardıma bakmadım...

 

Bakamadım...

 

~~~~~~~~~~~~~~~

 

Mustafa abi beni arabaya bindirip emniyet kemerimi taktı.

 

Kendiside hızla yerine geçip oturdu. Öfkesinden direksiyona vurup Aslan'a sinirle bakıp arabayı çalıştırdı..

 

Ellerimi bacaklarımın üzerine koyup başımı önüme eğdim..

Bağıra çağıra alamak istesem de yapamadım.

Mustafa abi arabayı hızla uzaklaştırdı ordan.

 

"O sana bişey yaptı mı" sesindeki sinir çok net anlaşılıyordu.

Başımı kaldırmadan iki yana salladım.

 

Eliyle tekrar direksiyona vurup "ben ona dedim. Onun kılına zarar gelirse, gözünden yaş akarsa gebertirim dedim" benimle değil daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi.

 

Derin derin nefesler alıp kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

 

İç çekişlerimin arasında "evdekilerin haberi var mı?" diye sordum.

Anlık yüzünü bana döndürüp tekrar önüne bakmaya devam etti.

"Yok" dedi. "Zehra ve Zeynep sadece. Onlarda sana ulaşamayınca beni aradılar" sesini sakin çıkartmaya çalıyordu.

Anladım dercesine başımı salladım.

 

Bir süre sonra Zeynep'in evinin önünde durdurdu arabayı.

Cebinden telefonu çıkartıp Zehrayla konuşmaya başladı. "İn aşağıya geldik" deyip kapattı. Başımı Mustafa abiye döndürüp. "Bilmesinler" dedim.

 

Mustafa abi gözlerime şefkatle bakıp başını aşağı yukarı salladı.

 

Bir kaç dakika sonra Zehra evin bahçesinden çıkıp arabaya doğru geldi. Kapıyı açıp arka koltuğa yerleşti.

Hemen ardından "Asya nerdeydin, çok merak ettik" dedi.

Boğazımı temizleyip "merak edilecek birşey yok. Eve geçince anlatırım" deyip onu geçiştirmeye çalıştım. Zehra da abisinin yanında üstüme gelmek istememiş olmalıki üstelemeden konuyu kapattı..

 

Araba konağın kapısında durduğunda emniyet kemerimi çıkartıp arabadan indim. Biran önce kimseye görünmeden odama çıkıp yatmak istiyordum.

 

Adımlarım konağa doğru giderken Mustafa abi kolumdan tutup durdurdu beni. Yönümü ona çevirip yüzüne baktım. Zehra"ya bakıp "sen içeri geç" dedi.Benden bir açıklama beklediğini anlıyordum.

 

Sesindeki sakinlikle "Asya ne oldu bugün" dedi.

 

Derin bir nefes alıp "birşey olmadı sadece tartıştık" diyebildim. Olanları anlatabilecek güçüm yoktu şuan.

"o gün" dedi. "düğünde ikinizin gözlerinde de mecbriyet yoktu Asya. Senin gözlerinde gördüm..." deyip derin bir nefes aldı.

Gözlerindeki hüznü görmek, bana olan hislerini bilmek, ama hiç yokmuş gibi saymak benim için zordu.

 

"sen onu seviyorsun" dedi. Kelimeler ağzından zorla çıkıyordu.

 

Başımı öne eğip "Mustafa abi..... "

 

"o gün konuştum onunla. O da seviyor seni... Ama senin bu halin... seni istemediğin bir şeye mi zoladı" elleri yumruk olmuş sesi sonlara doğru sert ve yüksek çıkmıştı.

Bana zarar vermesinden korktuğunu anlayabiliyordum.

Başımı iki yana sallayıp "hayır, bana zarar verecek bir şey yapmadı." daha fazla konuşmak istemeyip arkamı dönüp konağa doğru yürüdüm.

Avluya geldiğimde kimse yoktu dışarda. Adımlarımı hızla odama doğru yönelttim. Ayağımdaki topuklular inanılmaz derecede canımı acıtıyordu. Ayakkabılarımı cıkartıp elime aldım. Merdivenleri çıkıp odama doğru yürümeye başladım. İçerdekilerin sesi oturma odasından geliyordu. Onlara görünmeden hemen ordan geçip merdivenleri çıktım.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde Zehra yatağın üzerine oturmuş beni bekliyordu.

Yüzümü inceleyerek bakıp ayağa kalktı. Kollarını boynuma sarıp "iyi misin sen" diye sordu.

Kendimi daha fazla tutamayıp hıçkırıklar içinde ağlamaya başladım. Onun bana sardığı kollar ağlamalarım sakinleşene kadar hiç ayrılmadı boynumdan.

Zehra kollarını benden ayırıp yatağa doğru götürüp oturttu beni. O da yanıma oturup ellerimi tuttu."Belki anlatmak istemezsin ama anlatıp rahatlamak da senin elinde. Ben seni dinlerim. Belli ki kötü bişey olmuş" sesi o kadar şefkatli çıkmıştı ki..

 

Derin derin nefesler alıp verdim. Kendimi biraz toparlayıp "bugün Aslanla birlikteydim. " dedim. Zehra dudakalarını iki yana kıvırıp "orasını biliyoruz canım. Koruması geldi arabanın anahtarını verdi." Anında değişen moduyla kahkaha atmaya başladı "adam elindeki poşeti bana vereceği zaman poşet elinden düştü. içindeki gebelik testlerini görünce gözlerini kocaman açıp renkten renge girdi adam. Bir bana birde yerdekilere bakıp hızla arkasını döndüp gitti" Zehra"nın söyledikleriyle dudaklarım iki yana kıvrıldı. Bugün Zeynep"in evinden çıkış amacımı tamamen unutmuştum.

"ee Zeynep testti yaptı mı bari?" diye sordum merakla.

"yaptı"

 

"sonuç ne çıktı"

 

"koca bir negatif. Boş boşuna ağlayıp durdu o kadar.Üstüne birde yarım saat sonra adet oldu hanımefendi"

 

"iyi bari" deyip başımı salladım.

Zehra meraklı gözlerle yönünü bana döndürüp "asıl konumuzdan sapmayalım. Ne oldu bugün Aslan ağayla anlat hadi."

 

Derin bir nefes alıp "Elif" dedim "onunla birlikte olmuşlar"

 

Zehra gözlerini kocaman acıp "hadi canım" deyip eliyle ağzını kapatı."nasıl birlikte olmuşlar"

"ne biliyim Zehra ben. Hem beni üzen konu geçmişte ne yaptıklarıı değil, geçmişinin beni etkilemesi..Berdel deyip beni zorladı, o kızıda yüz üstü bırakamayacağına göre..."

Gözlerim tekrardan yanmaya başlıyordu. "ne yapacağım Zehra söylesene, ne yapmam gerekiyor benim. Kendimi çıkmaz da hissediyorum"

 

Zehra"nında gözleri dolmaya başlamıştı. "o şeytan ana kız demek böyle tongaya düşürdü Aslan ağayı"

"İnsan biriyle yatmak için tongaya mı düşer Zehra" bilmem dercesine dudağını büzdü.

 

Zehra'yı odadan gönderip kendimi banyoya attım. Kıyafetlerimi çıkartıp kirli sepetine koyup, suyu ayarlayıp sıcak suyun altında tüm vücudumu serbest bıraktım. Yara olan ayaklarım sıcak suyun etkisiyle kanamaya başladı.

Duşakabinden çıkıp bornozumu üzerime geçirdim. Aynadaki buğuyu elimle silip yansımama baktım. Hiç iyi gözükmüyordum. Kan çanağına dönen gözlerim, ağlamaktan şişen dudaklarım kızaran burnum.

 

Peki Aslan... o nasıldı. Onu orda, o şekilde bırakmak canımı yakıyordu.

 

Elime aldığım sac havlusunu saçıma dolayıp banyodan çıktım.

 

Bornozumu çıkartıp pijamalarımı üzerime giyindim. Saçlarımı kurutacak halim yoktu. Kuru bir havlu alıp sacımdaki havluyu çıkarttım. Kuru havluyla saçıma doladım.

Pencereyi açıp temiz havayı içime çektim. İçerdeki hava sanki yetersiz geliyordu çiğerlerime. Pencereyi hafif aralık bıraktım. Odanın ışığını kapatıp yatağa girdim.

 

Ben düşüncelerimle boğuşurken gözlerim kendini karanlığın kollarına bıraktı.

 

~~~~~~~~~~~~~~~~

Saçlarımın üzerinde hissettiğim elle gözlerimi araladım. Burnuma gelen koku kalbimin hızla çarpmasına neden oldu.

 

O muydu?.... ama nasıl.

 

Şu an rüya mı gerçek mi ayırt edemiyordum.

Gözlerimi tamamen açıp onun kömür karası gözlerine baktım. Yatağın kenarına oturmuş bana bakıyordu. Uyandığımı fark edip yataktan kalktı.

Kendimi hemen toplayıp üzerimdeki örtüyü kaldırıp ayağa kalktım.

 

Zorla çıkan sesimle "Sen...senin ne işin var burda"

 

Aramızda bir adımlık mesafe bırakıp "Asya" deyip durdu..

 

"Odama nasıl girersin. Çık burdan.. hemen!!!" sesim hem kısık hemde öfkeli çıkıyordu. Benim odama girmeye nasıl cesaret ederdi.

 

"Lütfen... birazcık müsaade et sonra gidicem."

Bana bakarken gözlerinin titrediğini görebiliyordum. Odaya yansıyan ışık yüzüne vururken o hala benim bıraktığım gibiydi. Kanlı olan gömleği, kaşında ki ve dudağındaki yara..

Dolan gözlerimle "Git burdan.... yüzünü görmek istemiyorum."

Aramızdaki mesafeyi kapatıp omuzlarımdan tuttu. Ateş gibi yanan ellerinin ateşi tüm vücudumu sarıp sarmaladı.

 

Beni yatağa oturtup dizlerinin üzerine çöktü. "Ne yapıyorsun sen" sesimin titremesine engel olamıyordum.

 

Bana cevap vermeden komidinin üzerindeki kutuya uzanıp içindeki kremi çıkarttı. Kapağını açıp eline biraz sıktı. Ayağımı tutup dizinin üstüne koydu. Eline Sıktığı kremi ayak topuğumun arkasına sürmeye başladı.

 

Gözlerimdeki yaşlar birer birer akmaya başladı.

O kendi halini görmüyor muydu?

Kendine merhem olacağına benim ayağımın yarasını mı düşünüyordu.

 

Kalbimdeki ağırlık gittikce artıyordu.

 

Ben onu o şekilde bırakırken o nasıl olurda benim için gelirdi.

 

Boğazımdan çıkan hıckırıklar odanın duvarlarında yankılanıyordu.

 

Kremi sürdüğü ayağıma yara bandını yapıştırıp yavaşca yere koydu. Diğer ayağımıda aynı hassasiyetle kaldırıp dizinin üzerine koydu. Kremi sürüp yara bandını yapıştırdı.

Başını eğip dudaklarını ayağımın üzerine bastırdıp.....öptü.

 

Ayağımı yavaşca yere koydu.

Bedenini bana döndürüp gözlerimin içine bakmaya başladı.

Ellerini getirip yüzümü avuçları içine aldı.

Baş parmaklarıyla yüzümdeki yaşları sildi.

Derin bir nefes alıp "Asyammm....... gözünden akan yaşa kurban olduğum.... Ağlama"

 

O konuştukca inadına daha çok akıyordu yaşlar.

 

Beni omuzlarımdan tutup ayağa kaldırdı.

Bedenini bedenime yanaştırıp

Sıcacık dudaklarını alnıma bastırdı..

Kollarını bedenime sarıp alnını alnıma yasladı.

 

Nefesi nefesime karışırken

 

"Git" dedi.

 

"Git buralardan.... özgür ol"

 

Başımı hafifce yukarı kaldırıp gözlerine baktım.

Git demişti... özgür olll.

 

Peki kör düğümle bağlanan ipler.

Onlar kalbimi özgür bırakabilecekmiydi.

 

Başımı iki yana sallayıp içime kaçan sesimle "peki ailem, onlar"... "onlar ne olacak"

 

Aslan dolan gözleriyle gözlerime bakarak "halledecem ben. Hiç bir şeyi düşünme sen."

Derin bir nefes çekti içine

"Asyamm" dedi "bugün izin ver son kes kokunu içime cekeyim"

Sesindeki caresizlik içime işlerken, başımı olumlu yönde aşağı yukarı salladım.

Benden almış olduğu izinle elimden tuttu. Yönünü yatağa cevirip yatağın üzerine uzanmamı sağladı. Kendisi de yatağın diğer tarafına geçip uzandı.

 

Derinden aldığım nefesler göğüsümün hızla kalkıp inmesine neden oluyordu.

 

Kolunu boynumun altından geçirip beni kendine doğru cevirdi.

Başımı göğsüne yasladı, ben onun kalp atışlarını dinlerken o saçlarımı defalarca kez öpüp kokladı.

 

Kokusu kokuma karıştı.

 

Onun gözünden akan yaşlar kalbime yol alırken bu bizim birbirimize ettiğimiz sessiz vedamız oldu.

 

 

●●●●●●●●BÖLÜM SONU●●●●●

 

 

Buraya kadar gelip okuduysan bölüm hakkında düşüncelerinizi yazabilir misiniz.

Sessiz okuyucularımında düşüncelerini çok merak ediyorum.

Gelecek bölümden haberdar olmak istiyorsanız küçücük bir emoji dahi koymanız yeterli.

Bölüm geldiğinde beğenip haberdar edicem.

Ara ara kitappad çöküşe uğruyor o yüzden bölümleri wattpad uygulamasında atıyorum. Buraya giremezsiniz ordan okuyabilirsiniz.

İnstagram @aleysyam1

 

Bölüm : 01.11.2024 23:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...