Mükemmel bir bölümle karşınızdayım😻
İyi okumalarr satır arası yorumlarınızı bekliyorummm, okumaya bayılıyorum onlarııı.
Her biriniz salonda oturduğumuz da kısaca tanışmıştık. Arif abinin eşi, Betül abla çok şeker bir kadındı. Gülüşü bile samimiydi. İkiz kızları meva ve neva fazla hareketliydi, geldiklerinden beri asla oturmamış herkesle yakınen tanışmışlardı. Ve Alper, o gerekmedikçe konuşmuyor sadece dikkate bakıyor konuyu takip ediyordu. Geriyordu beni.
Arif abi ve Salih abi köşede berjerlerde, Aynur teyze ve Betül abla üç kişilik koltukta , Alper Arif abinin solunda, ben ve Ömer ise hepsinin karşısında berjerlerin hizasındaki çift kişilik koltukta oturuyorduk. Ömer kızlarla ilgilenirken bende Aynur ablaların sohbetine dahil oluyordum arada.
- Ömer, kızlarla biraz daha ilgilen. Çayları getireceğim bir şey olmasın.
Önüme falan çıkarlarsa hoş olmazdı hepimiz yanardık.
Çayları doldurdum, tatlıları tabaklara ayarladım, ben bunları yaparken Aynur abla geldi yanıma.
- kızım sehpaları koydum ben. İstersen ben götüreyim çayı den tatlıları getir?
- yok yok götürürüm ben, tatlıları getirirsen mükemmel olur Aynur Sultan.
- kızım büyümüşte neler yaparmış böyle.
Yanagıma bir öpücük kondurup içeri gönderdi beni. Büyüklerden başlayıp çaylarını verdim, tatlılarını da Aynur abla getirdi
- maşallah kızım, ellerine sağlık.
Ömer'in yanına otururken Betül ablaya gülümsedim.
Herkes kendi halinde konuşmaya geri döndüğünde kızlardan biri ömerden ayrılıp kucagıma geldi. Kız çocuklarına bayılıyorum söylemiş miydim?
Kendini tanıtmasa adını çıkaramazdım bu arada
Bir süre nevanın sohbeti yürütmesiyle konuştuk. Bu sırada Ömer bir kaç çay servisi daha yaptı. Sevgilim mükemmel değil mi ama???
- sen kaç yaşındasın, ben dört yaşımdayım, meva da öyle. Okula gideceğiz biz.
- Evet. Abimde gitmiş. Şimdi de gidiyor ama her gün değil. İşe de gidiyor, biz her gün gidecek mişiz öyle dedi.
- evet abin gibi olana kadar her gün gideceksiniz. Okul çok güzel bir yer, her gün gitmek çok eğlenceli bence.
- annem götürecek bizi okula. Yoksa gitmeyiz, demi meva? , Meva onayladıgında tekrar döndü bana, abimi annem götürmüş. Seni de annen mi götürdü?
Sorduğu soruya cevap veremedim bir süre. Annemin okulumun yerini dahi bildiğini sanmıyordum. Ömerle gitmiştim ilk gün, birde Aynur teyzemle. Çok ağlamıştım da. Korkmuştum, kimseyi tanımamak korkunçtu benim için.
Diğerlerinin konuşması da kesilmiş bana bakmasalar bile kulakları bendeydi.
- bende annemle gitmiştim ilk gün. Sonra servisle gittim ama. Annem yorulmasın diye. Bir sürü arkadaşım oldu serviste biliyor musun?
- okulun otobüsü. Seni evinin kapısından alıp okula götürür, bir sürü öğrenci onunla gider okula. Giderken şarkı da açarlar hem. Çok eğlenceli olur.
Neva kucağımdan inerek annesine koştu.
- ANNE! Bende okul otobüsüyle gitmek istiyorum!!
Abartılı tepkisine herkes güldü. Konu dağıldığına sevinmiştim. Değiştiremeyeceğim buruk bir geçmişim vardı maalesef.
Ömer elini belime atıp hafifçe okşadı. Atlatmıştım bunları. Çalışıyordum en azından.
- ee oğlum sen ne yapıyorsun, Alperden büyüksün sanırım. Okuyor musun?
- bilgisayar mühendisliği okuyorum, hem de işlerle ilgileniyorum. 21 e gireceğim efendim, zannetmiyorum büyük oldugumu.
- ne güzel yaşıtsınız. İyi anlaşırsınız.
İkiside kafa sallamakla yetindi. Hayır üç yaşında çocukta değiller ki kaynaştırasın Betül abla.
Biribirlerine kafa sallamakla yetindiler.
- iremcim, sınava girdin değil mi bu yıl? Nasıl geçti, hangi bölümü istiyorsun?
- iyiydi, konservatuar istiyorum ben. Yetenek sınavına girdim birkaç üniversitenin onların sonucunu bekliyorum.
- ana enstrümanım bağlama lakin birkaç enstrümanı da onun kadar iyi çalıyorum.
- Aaaa süper! Alper de merak sarmıştı bir ara bağlamaya.
Sözü geçince alpere döndüm, annesine ' ben ne alaka şimdi' bakışları atmaktan geri durmuyordu.
Ne diyeceğimi bilmeyip ne güzel diye geçiştirmiştim bende.
- bu kadın seni oğluyla mı yakıştırıyor yoksa ben mi yanlış anlıyorum? Umarım yanlış anlıyorumdur.
Ömer'in yaklaşıp fısıldadığı şeylerle gözlerim büyüdü. Ne münasebetti canım.
- yok be, kaynaşmaya çalışıyor sanırım.
- inşallah yavrum, dalacağım yoksa ben bu çocuga. Isınamadım zaten.
- ya sen mahalle kekosu musun ne o dalmak falan.
Ben dediğine gülerken belimi hafifçe dürtmesiyle susmak zorunda kalmıştım.
- Babacımm! Dışarı çıkabilir miyiz? Lütfen lütfen!
- ne yapacaksınız kızım dışarıda.
Salih amcam kızların dediklerine gülerek çıkabileceklerini söyledi
- İrem de böyleydi küçükken, kız çocukları bir başka oluyor gerçekten.
Küçükken bile benimle o kadar ilgilenmişlerdi ki, annemden babamdan daha çok sever, görürdüm onları. Benim için yerleri apayrıydı.
- evet hemde sizden bile küçüktü. Bu yaşta daha kısaydın İrem.
Ömer'in konuşmasıyla dirseğimle hafifçe vurduk karnına, kısa olmam mıydı şimdi konu sevgilim.
- abimle Ömer abi de gelsin dışarı.
Annesine döndü bu sefer, nevaydı sanırım. Şikayet eder gibiydi.
- kızım gelmek istiyorlarsa gelirler, zorla götürtecek halimiz yok ya.
Alper ayaklandı, kız kardeşlerinin elini tuttu, onla Ömer de kalktı, kalkmasa olmazdı şimdi.
Onlarla bende kalkıp çayları tazeledim.
- maşallah Alper çok iyi bir abi.
- kardeşleri geç oldu lakin gerçekten iyi bir abi. Bize ihtiyaçları bile kalmıyor bazen. Lakin Ömer de öyle, İremle kardeş gibi olmuşlar.
İçtiğim çay nefes almamı engellemişti bir kaç saniye. Bir kaç kere öksürerek atlattım onu da.
- iyiyim iyiyim. Kusura bakmayın.
Ne kardeşi Arif abi. Sevgiliyiz biz diyemedim tabi.
Salih abinin bir anda söylemesiyle şaşırsam da .iyi olduğunu düşünüyordum, onların şaşırmalarını bekliyordum lakin bu kadar değil.
- iremin reşit olmasını bekliyorlar niyetleri ciddi.
- gerçekten şaşırdım. Allah daim etsin kızım.
Sessizce teşekkür ettim. Bakışlarının bile değiştiğini hissediyordum nedense.
Kimsesiz oldugumdan veya onlara olan minnetimden ömerle beraber olduğumuzu olmak zorunda kaldığımızı düşünüyorlardı, herkes gibi.
Kendimi kötü hissetmekten alıkoyamadım.
Bitmiş bardağımı alarak mutfağa ilerledim. Arkamdan gelen ayak sesleriyle mutfak kapısına döndüm
- kızım, biliyorum aklında ki düşüncelerini, boşver başkalarını ne düşünürlerse düşünsünler. Asıl önemli olan sizsiniz.
- insanların düşüncelerini engelleyemem ama bana olan tavırları gerçekten yorucu oluyor.
Omzumu sıvazlayarak, konuyu dağıttı.
- bir tatlı tarifi gördüm Instagram da , sopunful diyordu. Kekleri falan ezip yapıyorlar, bi deneyelim mi yarın? Pek merak ettim.
- spoonfull mu? Deneyelim, görüntüsü harikaydı, bende gördüm. Hatta şuan canım çekti.
- yavrum yeni yedin tatlı yapalım diyeceğim ama şekerin fırlayacak şimdi. Sabret yarın koca bir tabak yeriz.
Boş muhabbetlerimize gülerken kdışarıdan gelen bağırma sesiyle oraya koştuk.
Kızlar bahçede koşuşturken verandaya oturmuşlardı, Ömer ve Alper.
Cebinden çıkardığı sigara paketinden bir dal alıp ağzına koydu, paketi Ömer'e uzattı.
Ömer içmezdi, bir kaç kere denemişti lakin devamı gelmemişti. İyi ki de gelmemişti.
Kullanmıyorum diyerek reddetti. Alper sigarasını yaktı, bir elini arkasına atarak rahatça oturmaya devam etti.
Telefonunu çıkararak şifresini girdi.
- lan maçı niye ertelemişler amk.
Düşüncelerini sesli dile getirmesiyle Ömer'e döndü, bu sırada kızlar koşarak içeri girmişti.
- fener GS derbisini ertelemişler,
Konu Ömer'in de işlgisini çekmiş olacak ki dikleşti yerinde.
- hangi güne? Biletimiz var o maça.
- haftaya salı, kimle gidiyorsun
Bitmiş sigarasını söndürdü Alper , demek İrem maçları da seviyordu. Daha neyi sever merak etti
Ömer yeni bir sigara daha yakan çocuğa baktı, ona neydi maçları sevip sevmediği.
Evet Alper ağzını tutamayan andavalın tekiydi.
-Hayırdır görüp ne yapacaksın?
Omuz silkti sorusuna. Onunla yakın olmak istiyordu. Hemde çok yakın.
Ömer niyetini çoktan anlamıştı, bu çocuk sevgilisinden hoşlanıyordu, barizdi bu. Şuan ağzını yüzünü kır al istese de kendini tuttu.
- İreme yaklaşma. Muhatap dahi olmaya çalışma. Niyetin bariz, lakin uçuk bir niyetten başka birşey değil.
- onunla yakın olmak istiyorum. Muhatap da olacağım. Abisi olabilirsin lakin rızası olduğu sürece hiçbir şey yapamazsın.
- yapamazmıymışım. Merak etme üzmem kardeşini !
Ömer karşısındaki çocuğun yakasından tutarak kaldırdı oturduğu yerden. Gelmiş karşısında sevgilisine, müstakbel karısına asılıyordu.
- kardeşim dediğin kız sevgilim benim. Agzının ayarını siktirtme bana!
Alperin yüzünde şaşkınlığı barizdi. Geri durmadı yinede , iremi gerçekten seviyordu. İlk görüşte aşk mı derler ne derlerse ondan olmuştu Alpere. Onu elde etmek için herşeyi yakmaya hazırdı.
- kızı kendine mecbur mu bıraktın ' bunca zaman biz ilgilendik, bundan sonrada bizle olmak zorundasın' falan. Yakıştıramadım. Karşılaştırıldığında beni seçeceğine yemin edebilirim.
Ömer dizini karnına geçirdi. Aklından dahi geçmezdi böyle birşey, sevgilisine ölürdü o.
Elinden bir kaza çıkmasını istemiyordu. Yakasını bıraktı oğlanın, karnının da acısıyla yere düştü Alper. Haşa daha geri durmadı
- onu ilk gördüğümde ne kadar güzeldi biliyor musun? Önümde uyurken, yeni uyanmışken. Güzelliğinden zerre kaybetmiyor daha da güzelleşiyor günden güne gözümde.
Üstüne gelip yüzüne indirdi yumruğunu , diğerleri içeriden çıktı bağırışlarına.
- yemin olsun öldürürüm seni, sen elin kızına ne diye bakıyorsun lan !?!?!?!
İremi de duymadı, iyice yaklaştı sevgilisi. Yüzünü tutup kendine çevirdi.
Gözleri sevgilisinin yüzüne çıktı, endişeliydi. Birde altında yumrukladıgı adama baktı, sevgilisine bakıyordu. O kadar dayak yemişti hala daha sevgilisine bakabiliyordu o gözlerle.
Yanında bagırmasıyla İrem de irkilip geri çekilmişti. Fark etmişti Ömer, endişelendirmek istemiyordu. Ağır ağır kalktı üstünden. Sevgilisine yaklaşarak sardı onu, başını öptü. Elini belinden ayırmadan diğerlerine döndü bu sefer.
- Arif abi kusura bakmayın lakin oğlunuzu bir daha sevgilimin yakınında görmek istemiyorum. Dediklerini işittiniz mi bilmiyorum işitmediyseniz kameranın ses kaydından dinleyin.
İreme dönerek ' hadi güzelim ' dedi. Beraber evlerine çıktılar.
Aşağıda şaşkınlıkla kala kaldılar diğerleri. Alperin annesi kalkmasına yardımcı oldu. Arif bey yanına gelerek çöktü yere
- Baba ben hoşlanıyorum, hayır baya aşığım İreme. İlk gördüğüm andan beri.
Hep bir ağızdan 'ne' nidaları döküldü.
Betül hanım oğlum diye sayıkladı
- biliyorum baba, öğrendim. Ağır geldi tutamadım kendimi, damarına bastım. Üzgünüm.
- hatanın farkındasın en azından. Salih kusura bakmayın kardeşim.
- sizde kusura bakmayın Arif ne olursa olsun şiddet çözüm değildir. İyi misin oğlum?
Alper başını salladı, onların bu düşüncesi üzerine mahcup hissetmekten alıkoyamadı kendini.
- Yıka elini içeriye geç geliyorum.
Ses etmeden dediğini yaptı Ömer.
İçeriye elinde bir kaç krem ve gazlı bezle geldi İrem. Kremlerin içeriğini okuyup ne işe yaradığından emin olaya çalışıyordu. Çalışıyordu çünkü elleri titriyordu. Net okuyabildiğini sanmıyordu. Diğerinin içeriğine kendi bakmak için uzandı
Sinirliydi ve sanırım ağlamamaya çalışıyordu. Derin bir nefes verdi. Sevgilisini süzdü baştan aşağı. Gerçekten çok güzeldi. Titreyen elleri küçücüktü mesela, dolan gözleri çekikti, dudakları dolgundu, pembenin en güzel tonuydu.
Öpmek istedi sevgilisini. Öyle de yaptı. Aniden eğilip elleri arasına aldıgı yüzünü kendine çekti. Gözünden bir damla yaş aktı kızın.
Cevap vermedi İrem, sonunda bulduğu kremi eline sürdü, gazlı bezi küçülterek sağ elinin eklemlerine sardı.
- güzelim güveniyormusun bana? Onay aldıktan sonra devam etti, sence ben durduk yere kavga eder miyim?
- bir konu da damarıma bastı ,ilk başta ses etmemeye çalıştım lakin başarılı olamadım.
Yavaşça yaklaşarak sarıldı başını koydu boynuna.
- dışarı çıkmadan önce bir mesaj aldım **** üniversitesinden.
Karşısındaki kızı kendinden uzaklaştırdı ayağa kalkarak yüzüne baktı şaşkınlıkla
Onu onayladığından belinden tutarak oturduğu yerden kaldırdı sevgilisini.
Etrafında döndürdü defalarca durduğunda yüzünü buseleriyle kapladı.
- geçmişim, kabul edildiğimi yazmışlar Ömerr!! En iyisi de ne biliyor musun, Esma hanım giremeyeceğimi söylemişti, kapısına gidip bağırmak istiyorum şuan!!!
- aferin sana bebegim. Gurur duyuyorum seninle. Kutlayalım bunu.
- kutlayacağız tabikii, hemde en iyi şekilde hayatım.
1650.
Yorumlarınızı oylarınızı esirgemeyin lütfennn
Finale az mı kaldı ne??2
Okur Yorumları | Yorum Ekle |