Bir daha bu kadar beklemeyeceğim 🌸🌷🎀
-----------------------------------
Bugün bitti sonunda... sınavdan çıktım ama beynim hala sınıfta kaldı gibi hissediyorum.
Emre:
Benim güzel akıllım, sen beyni orada unutsan da kalbim burada, seninle.
Ama söyle bakalım, nasıl geçtiğini hissediyorsun?
Emre:
Sen girip de kötü geçen bir sınav olur mu hiç? Senin gözlerin kadar parlak bir gelecek bekliyor seni.
Of... şu an hem yüzüm kızardı hem de içim ısındı. Ama biraz korkuyorum ya... tercih yaparken ne seçsem bilemedim.
Emre:
Ve bana yakın bir şehir yaz mesela, olur mu? (Sırf kampüste yürürken seni uzaktan görebileyim diye...)
Belki de çoktan seni uzaktan görebileceğim bir şehir seçmişimdir... (Spoiler yok.)
Emre:
O zaman sen sadece gölge ol, ben seni izlerim. Yeter ki aynı gökyüzüne bakalım. Aynı şehirde nefes alalım.
Aşkı şiirle karıştırıyorsun...
Emre:
Aşk, sensin. Ben sadece seni yazıyorum her gece içimden. Hem... hayalini kurduğun o üniversiteye girersen, belki bir sabah seni kantinde çay içerken yakalarım.
Çay içmeye gel dersen kahveyle gelirim.
Ama beni bulabilir misin, orası meçhul...
Emre:
Çünkü kalbim seni nereye koyduysa, gözlerim hep oraya bakacak.
Biliyor musun... sınavdan sonra çıkınca birden büyümüş gibi hissettim. Artık her şey ciddi geliyor.
Emre:
Ciddiyet senin tebessümüne zarar vermediği sürece sorun yok. Büyümek güzel... ama yanımda büyümen daha güzel olurdu.
Ne garip... ama garip olduğu kadar da güzel. Sanki biz daha başlamadan bir hikâyenin ortasındayız gibi.
Emre:
Çünkü sen girince benim hikâyeme, ilk cümle değişti: "Bir gün Belinay çıktı karşıma ve her şey o an başladı."
Emre:
"Ve ömrüm boyunca onun gözlerinde kayboldu."
Bunu yazıp geçemezsin! Benim kalbim hassas Emre...
Emre:
Benimki sadece sana karşı hassas.
Sen güldüğünde ritmi değişiyor.
Biliyor musun, tercihlerin arasında o mavi kampüs var ya....
Ben orada okuyorum. Ama bu gece farklı bir heyecanla düşündüm orayı.
Belki... aynı sokaklarda yürürüz, aynı banka otururuz.
Şimdi söyleyemem... ama o mavi kampüs hayalimde hep vardı.
Ve eğer olur da aynı okulda olursak... ilk teneffüste bana simit ısmarlarsın, tamam mı?
Emre:
Seninle her teneffüsü aynı sırada geçirmek isterim.
Emre:
Benimki sadece sana karşı hassas.
Sen güldüğünde ritmi değişiyor.
Biliyor musun, tercihlerin arasında o mavi kampüs var ya...
Ben orada okuyorum. Ama bu gece farklı bir heyecanla düşündüm orayı.
Belki... aynı sokaklarda yürürüz, aynı banka otururuz.
Şimdi söyleyemem... ama o mavi kampüs hayalimde hep vardı.
Ve eğer olur da aynı okulda olursak... ilk teneffüste bana simit ısmarlarsın, tamam mı?
Emre:
Seninle her teneffüsü aynı sırada geçirmek isterim.
Ya Emre, böyle yazınca nasıl uyuyacağım şimdi?
Emre:
Ben seni düşünmeden uyuyamıyorum zaten.
Belki de aynı şehirde aynı gökyüzünün altında olacağımız geceyi düşünüp uyuruz bu gece...
Ve bir gün aynı sabaha uyanırız.
Belki çaktırmadan seni izlerim kampüs bahçesinde.
Emre:
Ve ben sen çaktırmadan izlediğini sanırken, aslında her an seni arıyor olurum kalabalığın içinde....
Bu yazdıklarımız gerçek olursa, olur da bir gün kavuşursak...
Bana bu mesajları tekrar okutur musun?
Emre:
Ama önce, o gün geldiğinde sana "hoş geldin" derim... Ve seni ilk gördüğüm anı hiç unutmam, tıpkı şimdi olduğu gibi.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |