24. Bölüm

24. Bölüm

⋆ 𐙚 ̊𝐇𝐢𝐥𝐚𝐥✮⋆˙
limay_.miss

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

 

 

 

 

 

 

 

📱 Mesajlaşma – 09:42

 

Belinay:

Bugün burası biraz yabancı.

Ama ben yabancı gibi değilim.

Sanki uzun zaman önce burada bir parçam bırakılmış da…

Ben onu almaya gelmişim gibi.

 

Emre:

Senin kelimelerin bile valiz hazırlamış gibi.

Yine şiir gibi konuşuyorsun.

Ama söyle…

Korkuyor musun biraz?

 

Belinay:

Biraz.

Ama o korku da büyümüş gibi.

Eskiden saklanırdım içinde…

Şimdi ona bakıp gülümsüyorum.

“Hoş geldin” diyorum.

 

Emre:

Bu, o sakin Belinay işte.

En sessiz anlarında bile bağıran kadın.

Ben duyuyorum seni buradan.

Peki, yeni şehir nasıl?

 

Belinay:

Karmaşa. Kalabalık. Gürültü.

Ama içimdeki sessizliğe değmiyor hiçbiri.

İnsanlar koşuyor. Ben yürümek istiyorum.

Ve sonra durmak.

Durup etrafa bakmak.

Belki bir göz tanıdık gelir.

Belki bir ses... geçmişi fısıldar.

 

Emre:

O zaman gözlerini biraz kıs, Belinay.

Tanıdıklar bazen yabancı kılığında gezer.

Ve sesler, bazen susanlarda yankılanır.

 

Belinay:

Kahve alacağım şimdi.

Sonra kantine otururum.

Kalbim hızlı atıyor…

Neden olduğunu bilmiyorum.

Belki biri... beni çoktan bekliyordur.

 

🎬 Kampüs – Kantin – 10:27

 

Belinay kantine girdiğinde, kalabalık onu bir anlığına içine çeker.

İnsanlar, tepsiler, sesler...

Gülüşen kızlar, çekinerek çevresine bakan yeni öğrenciler.

Ama Belinay...

Hepsinin bir adım gerisinde.

Kendi temposunda.

 

Elinde kahvesiyle ilerlerken kafasını hafifçe yana eğer.

Bir masa gözüne çarpar.

“Orası sessiz” der içinden.

 

Adımlarını hızlandırır.

 

Sonra aniden —

Biriyle çarpışır.

 

Karton kahvesi hafifçe sıçrar.

Bir “ah” sesi çıkar ağzından, ama tam o anda o sesi duyar:

 

???:

"Ben de seni görmeyi beklemiyordum ama...

Şaşırmış gibi yapmam gerekiyordu değil mi?"

 

Başını kaldırır.

O sesi, o tonu, o hafif ironiyi tanır.

 

Belinay:

(şaşkın, neredeyse fısıltıyla)

"...Emre?"

 

Emre:

(şaka yapar gibi ama gözleri ciddi)

"Yani istersen hâlâ 'Aaa bu da kim yaa' deyip simit alabilirim."

 

Belinay:

(donakalmış, kalbi boğazında)

"Sen... sen buradasın.

Gerçekten buradasın."

 

Emre:

"Gizli ajan gibi takıldım burda.

İz bıraktığın her yere baktım.

Sonunda seni buldum."

 

Belinay:

"Beni mi takip ettin?

Yoksa... bu bir kader tesadüfü mü?"

 

Emre:

"Kader varsa… ben onunla iş birliği yaptım.

Senin kalbini biliyordum.

Adımların beni buraya getirecekti.

Ben sadece biraz önce geldim.

Yer ayırdım."

 

Belinay:

Bir kahkaha atar ama gözleri doludur.

"Gerçekten sinir bozucu kadar tatlısın hâlâ."

 

Emre:

"Çünkü sen hep aynı kalmışsın.

Kendini saklasan da…

Sesin tanıdık, bakışın bağırıyor.

Ve ben seni her kalabalığın içinden bulurum."

 

Belinay:

(durur, derin nefes alır)

"Ben sana yerimi söylememiştim."

 

Emre:

"Biliyorum.

Ama kalbin bana bağırıyordu, Belinay.

Ben sadece sustuğunda daha iyi duydum."

 

Sessizlik.

Aralarındaki kalabalık uğultuya dönüşür.

Ama onların etrafı... garip bir sessizlikle çevrilidir.

Zaman yavaşlar.

Göz göze.

 

Belinay:

(fısıltıyla)

"Şimdi ne olacak?"

 

Emre:

"Şimdi...

Sen kantin sırasında bana çarpan kız olacaksın.

Ve ben de ‘simit alırken sana rastladım’ diyeceğim.

Ama gerçekte…

Ben seni yazarak büyüttüm.

Şimdi seninle yaşamak istiyorum."

 

 

Bölüm : 19.06.2025 19:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş