40. Bölüm

"🦋✨"

𐙚˚࿔𝐿𝑖𝑚𝑎𝑦𝑃𝑎𝑟𝑒𝜗
limay_.miss

Yn'den

 

X

 

Saat 12:40 olmuştu ve Çağan neredeyse 4 saatir yoktu işlerim bir iki saat sürer demişti ama sabah öyle şeyler olunca da biraz daha uzun sürer dedi.

 

Onu kırdığımı düşündüğümden dolayı içim hiç rahat değildi. Onu üzmek isteyeceğim son şey bile değildi.

 

Onu deli gibi arzularken neyeydi bu ısrarım hem o bana o kadar anlayışla yaklaşıyorken benim sürekli kaçmam ne kadar

 

doğru?

 

Hiç..

 

Evliydik viz değil mi?

 

Böyle evlilik mi olur?

 

Olmaz..

 

Akşamı beklemeden karargaha giderek onun gönlünü almak istedim. Hazırlanarak evden çıktım ve karargaha gittim.

 

İçeriye girdiğimde Çağanın bahçeye çıktığını söylediler. Bende bahçeye çıkarak Çağana bakındım.

 

Gördüğüm manzarayla şok olmuştum..

 

Çağan Salihin üzerinde art arda onu yumluklarken Yavuz onları ayırmaya çalışıyordu.

 

Korku ile hızla onlara doğru ilerledim.

 

"Karım lan o benim!"dedi Çağan Salihe doğru öfke ile.

 

Karım?

 

Konu ben miydim..?

 

Salih yerden kalkınca kan içinde olan yüzüne baktım.

 

"Demek nişanlım dediği sendin..burada bana karım diye bağıracağına parmağında senin yüzüğün olduğu halde elaleme kuyruk sallayan karına hesap sor...o bana yüz vermese ben neden ona böyle şeyler söyleyeyim"

 

Duyduklarım ile başımdan aşşağıya kaynar sular dökülmüştü sanki.

 

Kuyruk sallayan mı dedi o bana?

Sinirden gözlerim dolarken ona dediklerinin hesabını sormak için bir adım atacaktım ki Çağanın tekrardan Salihe yumruk atıp yere sermesi bir oldu.

 

Kargaşadan dolayı kimse benim geldiğimi fark etmemişti bile.

 

"Lan sen ölmek mi istiyorsun..eceline mi susadın..gebertirim seni

 

"Çağan kışkırtıyor seni bırak askerliğini mi yakacaksın Yavuz Çağanı tekrardan zar zor uzaklaştırdı. Salih tekrardan yerden kalktı ve Yavuz'un Çağanı tutmasını fırsat bilerek Çağana yumruk attı.

 

Korku ile çığlık atarak Çağan.."dedi.

 

Geldiğimi yeni fark edince durdular.

 

Ben Çağanın patlayan kaşına bakarken o da bana döndü.

 

Askerler Salihi alıp revire götürürken ben hala daha ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

 

"Yn..ne zaman geldin?"dedi Çağan az öncekine nazaran sakin bir sesle.

 

"Az önce geldim.." Yavuz Çağından önce atılarak konuşdu.

 

"Bütün herkes buraya toplanır şimdi siz oda da konuşun ben buraları toplarım" Çağan kafa sallayarak koluma girdi ve beni odasına götürdü.

 

Odaya girdiğimizde az önce Salihin söyledikleri aklıma gelince gözlerim doldu.

 

İnanmışmıydı ona?

 

Açıklama gereği hissederek titreyen sesimle konuştum.

 

"Çağan..yalan söylüyor..ben..hiçbir şey yapmadım gerçekten onunla konuşmadım bile o zorla konuşmaya çalıştı ben senin yanına gelmiştim ama sen yoktun o kolumu tuttu ben..ben hemen yanından uzaklaştım zaten yemin ederim-"Çağan ellerini yüzüme koyup alnını alnıma yasladı.

 

"Sakın.. güzelim sakın bana o şerefsizin söyledikleri ile ilgili açıklama yapma.. ben güveniyorum sana..gerçekten ona inanacağımı mı düşündün?"

 

Gözümden yaş akarken gülümsedim..

 

Ona inanmamışdı..

Bana inanmışdı..

 

"Teşekkür ederim dedim kollarımı beline salıp kafamı göğsüne yaslayarak.

 

"Ağlama.. Sen onun yüzünden ağladıkça benim onu öldüresim geliyor" geri çekilerek gözyaşlarımı sildim.

 

"Ağlamıyorum"bakışlarım patlayan kaşına kayınca elimi oraya koydum "Pansuman yapalım"

 

Çağan elini kaşına koyup eline gelen kana baktı yeni fark ediyordu sanki.

 

"Gerek yok sonra yaparım"

 

"Gerek var Çağan otur şuraya şuraya pansuman yapayım"

 

Çağan gözlerime baktıktan sonra itiraz etmeyerek dolaptan ilk yardım çantasını çıkararak koltuğa oturdu ben de yanına oturup çantadan tentirdyot ve pamuğu çıkararak pansuman yapmaya başladım.

 

"Acıyor mu?" dedim yüzüm buruşturarak.

 

"Pamuğu kaşıma değdirmiyorsun bile" kedi kafasını bana çevirerek"Canın acıyacak diye korkuyorum"

 

"Acımaz merak etme pamuğu tutan elimi dudaklarına götürerek öptü.

 

Pansuman yapdıktan sonra küçük bir bant yapıştırdım kaşına.

 

"Sen niye geldin?" dedi yaslandığı yerde dikleşerek.

 

Ben niye geldim?

 

Güzel soru....

 

"Elin..eline de pansuman yapayım dedim konuyu değiştirerek.

 

"Yn? Konuyu değiştirme niye geldin bir şey mi oldu?"

 

"Yok..bir şey olmadı..ben..sabah-"

 

Çağan oturduğu yerde bana doğru döndü

 

"Biliyorum sabah seni ürküttüm..özür dilerim..sen öyle karşımda durunca kendimi kontrol etmek oldukça zor oluyor..bir an kendimi tutamadım.. ama bir daha böyle bir şey olmayacak en azından sen isteyene kadar" dedi gözlerimin içine bakarak.

Benim ondan özür dilemem gerekirken o benden dilemişti..

 

Ah be Yüzbaşı daha kaç kere aşık olacağım sana..?

 

"Çağan.."dedim devamını getirmeyerek.

 

Hala bana bakarken elimi yanağına koyarak onu kendime çektim ve dudaklarımızı birleştirdim.

 

Onu aniden öptüğümde afallaması çok hoşuma gidiyordu ve benim korktuğumu düşündüğü için kesinlikle bunu beklemiyordu.

 

Oysaki ben korkmamıştım..

 

Hatta..

 

Belki kendimi artık hazır hissediyor bile olabilirdim..

 

 

Bölüm : 17.01.2025 17:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...