23. Bölüm

Yeni bölüm geldii haberiniz olsun ✨ 🌸

Lütfen bol yorumiş olsunnn ❤️✨🦋🌸

-------------------------------------------------------------------------------

Kafasını çıkaramadığı boynumdan , artık irkilerek benim çekilmem gerekiyor du yani eğer gerizekalı değilsem bunu yapmam gerekiyor....

"Öhm öhm m-makarna fırında eğer yanarsa off çok kötü kokar yani acayip kötü kokar acep ben gitsem fırına mı baksam?"

Yavaşça boynumdan yüzüme doğru yükseldi,keskin gözleri yine gözlerimi buldu.Yüzüme gelen bir tutam saçı kulağımın arkasına koyarak.

"Farkındaysan şuanda mutfaktayız Gökçe ayrıca, makarna fırında değil Ocakta"

Gökçe direkt atladı sözüne

"Olabilir şimdi az çekil şu makarnayı pişirelim "

Kara Gökçe'nin belindeki elini daha sıkılaştırdı.

"Tamam önce ben bir soru sorayım sana bilirsen bırakacağım"

Gökçe ters ters baktı.

"Ne SAÇMALIYORUZ yine pardon? , bırak gideyim,bak yemeğin üstü taşarsa dilinle temizlerim yerleri ona göre "

Kara Gökçe'nin kulağına doğru fısıldadı,nefesini yüzünde hissedebiliyordu Gökçe.

"Sence şuan seni dudaktan öpüp tadına mı bakmalı? Yoksa boynuna gömülüp nefes mi almalı?

Gökçe bu soru karşısında sertçe yutkundu ,derin bir nefes aldı.

"Ben sana bir soracağım"

Kara gözlerini tekrar Gökçe'nin gözleri ile buluşturdu.

"Sor yavrum"

Gökçe kafasını yukarı dikti tam olarak gözlerinin içine baktı.karanın omzundan tutup kendini yukarı kaldırdı ve kulağına fısıldadı.

"Sence şuan sana okkalı bir tokat mı atmalı?,Yoksa tam şurda duran erkekliğine Osmanlı tekmesi mi atmalı?"

Kara direkt ellerini Gökçe'nin belinden çekti ciddileşerek önüne gelen saçını arkaya attı ve masaya oturdu.

"Eeee pişmedi mi yemek?"

Gökçe gülmemek için alt dudağını dişledi , arkasını dönüp makarnayı soslama işine geçti,

"Yemekleri pişir yukarı getir ikimizede bir tabak koy ve odama gel"

Sesi gayet net ve kesin çıkmıştı.

"Hayırdır sen odana kimsenin girmesini sevmezsin"?

Kara kafasını duvara yasladı ve Gökçe'yi izlemeye devam etti

"Sen kimse değilsin Gökçe bunu biliyorsun dimi?"

Gökçe omuz silkerek konuştu.bir yandan makarnayı tabağa dolduruyor du.

"Ya öyle mi?hiç hissetmedim bugüne kadar, öküz öküzdür sen herkese hödüklük yapıyorsun en başta ben olmak üzere"

Arkasını dönerek kapıya yöneldi Kara son olarak çıkmadan önce

"Yemekleri çabuk getir çok açım"

Gökçe duyduğu bu sözler üzerine içinden tam olarak şunları geçirdi"zıkkımın kökünü ye Allah'ın cezası "

Tabakları tepsiye koyarak yukarı doğru çıkmaya başladı önlüğünü çıkarmayı unutmuştu ve biraz batırmıştı kendini.

Kapıyı ayağı ile iterek açtı kara koltuğa oturmuş onu bekliyordu , Gökçe masaya yaklaştı tepsiyi masaya bıraktı ve kendini yavaşça koltuğa attı.ayaklarını kendine çekti ve rahatladı.

Her hareketini dikkatlice izliyordu Kara, Gökçe'nin oturduğunu görünce kafasını önüne çevirdi.makarnaya bakarak şöyle dedi.

"Çok beceriksizsin".

Kafasını sağa çevirip Kara'ya baktı Gökçe.

"Ne saçmalıyorsun?nerden çıktı bu şimdi?"

"Gördüğüm kadarıyla onca yemek varken makarnayı seçmen biraz beceriksiz olduğunu gösteriyor "

"Bunu yaptığıma dua et ve şimdi ZIKKIMLAN YEMEĞİNİ BOĞAZINDA KALIR İNŞALLAH AFİYET OLMASIN "

"Evet yiyelim artık yemeğimizi hadi yedir bana"

"Af buyur?"

"Bence net duydun , dediğim gibi yemeğimi yedir".

"Elin kolun var ve tutuyor kendi yemeğini kendin yesene be adam"

"Ben biraz hastayım ve anlaşmamızda hasta olduğumda bana bakman gerektiği yazıyor hatırla"

"Offf ya offf" gökçe tabağı eline alıp bir çatal makarnayı Kara'nın ağzına tıktı.

"Tamam tamam, çek yemeyeceğim güzel olmamış"

Gökçe omuz silkerek kendi tabağını eline aldı ve şöyle dedi...

"Beğenemediysen yeme o halde zıkkım olsun"

Gökçe kendi tabağını yerken kara bir soru sordu.

"Dans etmeyi biliyor musun Gökçe?"

Yediği makarnayı sertçe yutkundu .

"Ş-şey aslında bilmiyorum sanırım ya"

Kara çok derin bir nefes vererek

"BİLSEN ZATEN ŞAŞAR KALIRIM ŞURDA"

"NE BAĞIRIYORSUN YA ALLAH ALLAH SANKİ HER GÜN DANS EDİYORUM, DANSÖZ MÜYÜM BEN?

"Kalk"

"Yemek yiyorum neden kalkayım?"

"İkiletme Dilda kalk çabuk çabuk ,dans etmeyi öğreneceksin"

"Ya ne dansı yaaa dur bi iki lokma zıkkım yiyeyim amaaa"

Gökçe'nin bileğinden tutup yukarı kaldırdı elini beline koyarak kendine çekti diğer ellerini de birleştirdi.

"Eeee bune şimdi?"

"Dur bakalım,bak şimdi benimle birlikte ayağını bir sağa bir sola doğru hareket ettireceksin"

"Tamam anladım "

Gökçe karanın dediği komutları birebir yerine getiriyordu.

"Aferin çabuk öğreniyorsun"

"Gerizekalı değilim sonuçta öğreniyorum hemen"

Dansın sonunda Kara ani bir hareketle Gökçe'yi aşağıya doğru bırakmıştı.tam yaklaşıp bir öpücük konduracaktı ki...

Odanın kapısı aniden açıldı !!!!!!!!

Hasan:"Abi A-a pardon abi ben yanlış zamanda geldim sanırım

"Evet yanlış zamanda geldin ulan sik kafa,sana kapı çalma adetini öğretmediler mi? kapısız evde mi doğdun amına koyayım"

"Ya aslında tam zamanında geldin hasan ,ıııı sana iyi geceler Kara ben zaten gidiyorum , çok uykum var görüşürüz "

Gökçe hızlıca odadan çıktı ve derin bir oh çekti.

Odasına çekildi gökçe ve kendini uykunun kollarına bıraktı.