25. Bölüm

Yeni bölüm geldi güzellerim 💫✨ şuana kadar yazdığım en uzun bölüm bu oldu.

Öncelikle nasılsınız bakalım?🌸💞

Yazarımızzz yemedi içmedi bölüm yazdı (diyormuşum sksjsjsjsj)

Bol yorum yapmaya ve Kara 'ya sövmeye hazır mıyızz???susjsujsaj

Keyifli okumalar diliyorum 🦋 ✨

---------------------------------------------------------------------------

Kapı çaldı makyaj malzemeleri gelmiş olacaktı.

Kapıyı açtı veeeeeee

"Hasan?"dedi gülerek

Hasan elinde ki poşetleri Gökçe 'ye uzattı, masumane bir tonla

"Yenge abim beni aradı Gökçe yengen mukyuj mu? mikyij mi? boya mı ?badana mı?öyle birşey dedi"

"Makyaj" dedim sakince düzelterek.

"Heh dediki ondan al , baktım sen siparişi vermişsin aldım poşetleri sana getirdim."

"İlahi Hasan,beni güldürdün Allah 'ta seni güldürsün "gökçe hala hafif kıkırdıyordu.

"E yenge var mı başka emrin?"dedi hasan.

"Canının sağlığı teşekkürler hasan gerek yok" dedi Gökçe çok minik bir gülümseme ile.

Hasan hafifçe başını salladı eyvallah anlamında elini göğsüne koydu ve oradan uzaklaştı.

Gökçe kapıyı kapatıp yeniden içeri girdi.

"Kız Ayşeeeeeee kıyafetler hazır mı?"diye seslendi, artık beklemeye yer yoktu bu akşam o davete gidilecekti.

*********

"Patron bu akşam bildiğiniz üzere bir davet var"?

Kara bakışlarını ortağına çevirdi.

"Biliyorum Yağız senden iyi biliyorum ne istiyorsun?"

"Abicim ne isteyeceğim ben senden Allah aşkına,lakin her davette olduğu gibi yanında bir kadın bulundurman gerekiyor bundan önce ki davetlerde Balca,Mine,Aren,Lavina, Sinem, Sanem,Elif ,Şafak ,Naz ve nazlı denen kızlar ile davetleri insanlara yutturdun bu benim sevgilim diye bu sefer ki kızı nerden bulacağız?,hem yetti artık,millet bu adam kıyafet değiştirdiği gibi sevgili değiştiriyor diyecekler bir itibarın var senin ney yapacaksın bu sefer söyler misin acaba?"

Kara ellerini yüzüne götürüp hafif çıkmış sakallarını ovuşturdu.

"Yağız sen yine ne sikko felsefesi yapıyorsun burda işin gücün yok mu ?siktir git amına koyarım senin"

Yağız sinirle sandalyeye oturdu.

"Kardeşim bu şirketin üyesi olarak bilmeye hakkım var , artık konuş bir ya ,he ama sövmeden konuş "

"Bak beyninin her zerresine bok karıştırdığım güzel kardeşim,sence ben aptal mıyım?"

"Yok abi estağfurullah "dedi Yağız ciddiyetini koruyarak

"O halde ne boş yapıyorsun burada senden önce düşünebilirim ben bu dertleri sen kafanı yorma ,zaten her halt tamam bir kız seçmemiz eksik kaldı "

"A-ama abi"

"Başlatma abinden , çık git işim gücüm var benim şu dosyaları giderken Melis'e ver hazırlasın,bari bir sike yara "

"Aşk olsun abi , çok ayıp ettin kırıldım yani"dedi alaycı bir tavırla yağız.

Kara sövmek için ağzını araladığı an

"Tamam ya yine sövme gidiyorum ben görüşürüz bebeğim"diyip minik bir öpücük gönderdi yağız,dalga geçiyordu.

"Ananı avradını soyunu sopunu çok fena "diyecek oldu kara ama son lafı yuttu.

Kapının oradan göz kırpıp dışarı çıktı Yağız.

Kara ellerini başına götürerek şakaklarını ovuşturdu, başı çatlamak üzereydi,şuan ona iyi gelebilecek tek biri vardı fakat o kişide ondan nefret ediyor du.

Suyundan bir yudum alıp masaya geri bıraktı o sırada Melis geldi, kapıyı tıklatıp içeriye girdi.

Güzel bir fiziği vardı, çakma sarışın olmasına rağmen sarı renk ona yakışıyordu , gözleri yeşil buğday tenli bir kadındı.

"Kara bey"dedi etkileyici ses tonuyla.

Kara sandalyesini ona doğru çevirdi ciddiyetini koruyarak konuştu.

"Ne var Melis ne için geldin",?

"Hiiç şu dosyayı getirmek için geldim".diyip Kara'nın karşısında ki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı,Mini elbisesi onun üzerine tam oturuyor du .Ve adeta ben burdayım diyordu.

"İyi dosyayı bırak ve çık o halde" dedi Kara kendini arkaya doğru yaslayarak.

"Hadi ama , söylesene bu akşam benimle gitmeyecek misin davete"?

"Anlamadım bunu sana kim söyledi "?

"Sen "?

"Ben?"

"Yani bakışların diyelim , herşey hazır Sevgilim,ah yani bak yanlışlıkla sevgilim dedim kusura bakma lütfen , giyeceğim herşeye kadar hazırım,En çokta sana hazırım "

"Zahmet etmişsin ,gerek yoktu"

"Sen benim için zahmet değilsin Kara aksine sen benim için zevksin"

"Melis" dedi Kara boğazını temizleyerek.

"Efendim hayatım "

"Senin derdin tam olarak ne mesela"?

"Benim tek derdim sensin , ben sadece seni istiyorum "

"Kaç yıldır bu şirkettesin söylesene bugüne bugün ne zaman samimi olduk ?sana bu cüretkar tavrı kim veriyor "?

"Bunu en güzel şekilde anlatabilirdim ,lakin o kadarına lüzum yok,sevmek aşık olmak suç değildir öyle değil mi"? Göz kırpıp kendini daha çok arkaya yasladı Melis .

Derin ama çok derin bir nefes verdi Kara,zaten başı sikilmişti birde şu kadın başına bela olacaktı.

"Dediğin şeyleri hiçbir zerresine kadar umursamadım şu zamana kadar ,hele hele şimdiden sonra hiç umursamayacağım,bu yüzden kapının tarafına doğru ikile, kadın olduğundan ötürü herhangi bir kelime kullanmak istemiyorum,lakin damarıma fazla basılmasını sevmem , kadın demem çok kötü laflar kullanırım kırılır sın "

Melis çapkın bir gülüş ile bacaklarını daha da görünür pozisyona getirdi.

"Bu kadar emin olma Genç Kara, insanın nefsi insana neler yaptırıyor bir bilsen"

"Hala konuşuyor olman haddini fazlasıyla aştığını gösteriyor sanırım "

"Of Genç Kara sana doyum olmaz,gitmem gerek buarada gördüğün manzara karşısında kendini zor zaptediyorsun sanırım çünkü alnından hafif terler akmaya başladı."

"Gerçekten bu sefer harbi harbi siktir ol. Melis bak gerçekten siktir ol"

"Okey bebeğim akşama görüşürüz "

Kapıyı imalı ve cilveli şekilde kapattı Melis,Kara zevk terleri değil ecel terleri döküyordu,bu kadar küstahlık insana gerçekten küfür ettirecek raddedeydi .

******

"Şampiyonaaa şekerr GELİYORRR geliyorrr" diye şarkı söylüyor du Gökçe.

Makyajını yapıyordu bu sırada, seviyordu makyaj yapmayı hemdee çok seviyor du.

Birden telefonun çalması ile şarkıyı kapatıp telefonu açtı hoparlörü açıp telefonu masaya koydu , makyajını yapmaya devam etti.

"Alo Gökçe"

"Efendim?"

"Ne yapıyorsun diye soracaktım,"

"Ne yapabilirim canısı hazırlanıyorum işte "

"Ben sabah için özür dilemek için istedim"

Gökçe elindeki fırçayı masaya bırakıp GLOSUNU eline aldı.ve dudağına sert hamleler ile sürdü.

"Ne oldu ki sabah?"

"Açık giyinme diyerek haddimi aşacak bir şey yaptım kusura bakma"

"He sen onu diyorsun boşver ya ben unuttum bile o konuyu"

"Gerçekten mi?"

"Evet gerçekten tabikii ,zaten sen öyle dedin diye ben eşofman takımı ile gelmeyecektim , yani dediğini pek umursamadım bu nedenle no problem "

"Gökçe sen o davete gelmeye kararlı mısın?"

Gökçe elindeki glosu masaya bıraktı tedirgin bir soluk çekti.

"Bana bak dağ ayısı suratlı muşmunat bey ,ben senin oyuncağın değilim, kaç gündür başımın etini yedin bitirdin bu davet için,şimdi iki gündür hazırlanıyorum dans etmeyi öğreniyorum kıyafetimi seçiyorum,tam seninle konuşurken makyaj dahi yapıyorum, eğerki lafından cayarsan o davete sadece ben değil sende gidemezsin, ne dengesiz bir şeysin sen ya ,her telefon ile aradığın zaman ben acaba yine ne hödüklük yapacak diye merak ediyorum "

"Yine çatlamaya başladın ama he ,"

"Asıl sensin çatlak yerli malı "

"Tamam ulan dilimi sikselerdi o şeyi dedim diye , gel tamam gel "

"Sen demesende gelecektim ben gerizekalı,boş yapma kapat haydi "

"Tamam bebeğim sinirlenme yine hırçınsın "

"Allah'ın pis dengesizi"

Gökçe bu konuşmadan sonra makyajını bitirmişti ama sinirden maskarasını hafif taşırdı daha çok sinirlendi.

Maskarasını eline alarak 1-2 dakika bakışarak şöyle dedi.

"Sen bu halinle bile o adamdan daha çok mutluluk veriyorsun teşekkürler"

*****

"Evet akşama görüşürüz yağız ben gidiyorum "

"Görüşürüz abi "

Kara odadan çıktı ve asansöre binip 0. Kat tuşuna bastı.

Siyah arabasına binip hızlıca eve doğru sürmeye başladı.

Evin kapısının önüne gelince zile bastı.

Kapıyı açan kişi jilet gibi makyajıyla Gökçe 'ydi

Hafif dona kaldı lakin hemen kendine geldi Kara.

"Eee geçecek mısın?"

"He tamam geçiyorum"

İçeri geçince direkt yemek masasına oturdu Kara.

"Vallahi çok açım yemek te ne var?"

"Senin geçen yaptığın omlet vardı onu kaldırdım şimdi yiyeceksin"

"Çok kırıldım güzelim, O gün ben sana "...

"Sen bana?"

"Her neyse işte hadi biraz çabuk ol gitmemiz gerekiyor"

"Aman iyi iyi merak etme sen ,ye artık yemeğini gidelim "

"Sen yemeyecek misin "?

"Ben yokum sana afiyet olsun "

Yukarıçıkıp kıyafetini giyecekti Gökçe her şeyini şimdi tamamladı.

(KOMBİN VE TÜM DİĞER AYRINTILARI ŞU ŞEKİLDE BEBEKLERRR)

Kıyafet!

Saat

Makyajj

Gözlük

Çanta!

Saç modeliii

Gökçe büyüleyici şekilde aşağı iniyordu Kara'nın gözleri birden onu buldu küçük dilini yutmuş oldu gerçekten taş bebek gibi olmuştu.Hafif yutkundu ve Gökçek'in yanına geldi.

"Çok uzun olmuş yavrum biraz daha kısa giyseydin "

"Yok ya diğer türlü çok abartı olurdu böyle gayet normal bir boyutta"

"Ya evet evet paraları yetmediği için geri kalanını getirememişler"

"Çok konuşma gidelim artık "

"Dur,sana birşey vereceğim "

"Nedir o?

​​​​​​"İnsanlara senle ciddi düşündüğümü kanıtlamam gerekiyor"

"Nasıl olacak peki?"

Kara ellerini cebine götürerek bir kutu çıkardı kutunun içinde bir yüzük vardı.

"Tabikide bunu parmağına takınca herşey daha gerçekçi olacak"

"Maşallah zaten senden de bu beklenirdi"

'"Ne ya Allah Allah başka birşey gelmedi aklıma yoksa ben de sana ayaklarına kapanıp benimle evlenir misin? Diye soracak kadar meraklı değilim "!

"Bende sana evet demeye çok meraklı değilim "Gökçe hızla yüzüğü eline alıp parmağına taktı.

"Şimdi gidebiliriz"

"Çok şükür hadi bakalım"

Kara kolunu uzattı Gökçe 'de karanın koluna girdi.

Arabanın önüne gelince kapısını nazikçe açtı kara...

"Çok naziksin bay öküz"

"Sende çok hırçınsın bebek hadi bin artık"

Arabaya binip son gaz davete doğru yola çıktılar:)✨🦋

~SON~

--------------------------------------------------------------

Of diğer bölüm neler olacak neleerrrrrr

BÖLÜM NASILDI CANLARR???