31. Bölüm

Merhaba arkadaşlar yeni bölüm geldii 💞

Lütfen bir burayı okuyun❗❗

Şimdi geçen bölüm ne yaptın yazar?, kurban neden Gökçe ?gibi bazı yorumlar aldım,Lakin ben kitabın ilk açıklama kısmına yazdım biliyorsunuz ki bu mafya kurgusu klasiğe meydan okuyor.yani herşey öyle toz pembe ilerlemeyecek , hemencecik evli mutlu çocuklu gibi sahneler okumayacağız .Hatta öyle olaylar olacakki ben ne okudum diyeceksiniz.Buna rağmen okumak istiyor iseniz buyrun okuyun ,Onun dışında ben klasik mafya kurgusu okumak istiyorum derseniz sizi şöyle çıkışa alalım , Çünkü bu kitap Lima farkıyla yazıldı, şimdi okuyuculara şunu söyleyebilirim arkanıza yaslanın kemerleri sıkıca bağlayın ve oy yorumunuzu eksik etmeyin,beni dinlediğiniz için teşekkür ederim ✨ 🌸

Keyifli okumalar dileriz 🦋 ✨

---------------------------------------

"Ben hazırım hadi çıkalım"diye seslendi Gökçe.

"Tamam giderebiliriz o halde " gayet rahat bir tavır takındı Kara sanki hiçbir şey olmamış gibi.

"Hala neden dövme yaptıracağımızı söylemedin" tedirginlik vardı Gökçe'nin sesinde.

"Sesin neden titriyor?,tedirgin olacak birşey yok"

"Çok , mantıksız değil mi?,birden odaya beni çağırıyor sun ve ardından hemen dövme yapmaya götürüyorsun".

"Soru sormaktan tam olarak ne zaman VAZ geçeceksin? Gökçe!"

"Beni ciddiye almanı istiyorum, lütfen cevap ver nedir bu "8659"olayı "?

"Hiçbir nedeni yok internette gördüm hoşuma gitti,sende de güzel durur diye düşünüyorum"

"Tek nedeni bu yani?"

Kara gözlerini kaçırarak yere baktı.

"Evet tek nedeni bu".

Gökçe'nin gözleri yorgun bir bakış attı,o güvenerek girdiği her yoldan başı belada Gökçe 'de o an inanılmaz bir cesaret belirdi.Ellerini Kara'nın eline uzattı masumane bir tutuş sergiledi,.

Gözleri yerde gezinen Kara bu sefer bakışlarını Gökçe'nin tuttuğu ele çevirdi.

Titreyen sesini boğazını temizleyerek geçirmeye çalıştı ardından konuştu Gökçe.

"Kara bak ,ben güvenerek adım attığım her yoldan başım belada olarak çıktım,Sana güveniyor muyum? Evet güveniyorum,ama herkesden çok senden korkuyorum,bu yüzden eğer bu işte bir halt var ise bana şimdi şuan burada ne var ne yok anlat ,bir daha geri dönüşü olmayabilir"

Bu sefer gözlerini kaldırdı Kara, Gökçe'nin gözlerine kenetledi.Yutkundu ve cevap verdi.

"G-Gökçe b-ben"

"Kekelediğine göre birşey var bu işte"

Kara ellerini Gökçe'nin yanağına götürüp hafif hafif okşadı.

"Çek elini ve bana cevap ver"

"Gökçe bu dövmeyi yaptırman gerekiyor"

"Ya niye , niye?,neden kimse benim hakkımda karar alırken bana sormuyor?ben kendi kararlarımı verecek yaştayım ,Sana ne olduğunu soruyorum doğru düzgün verdiğin cevap yok.Gerçekten bu işte ne var?"

"Hiçbir şey yok "

"Allah'ım yarabbim YA O ZAMAN NEDEN BÖYLE BİRŞEY İSTİYORSUN BENDEN "

"Sakin ol bu sadece bir dövme ne gerek var abartmaya?"

"O HALDE AÇIKLAMA YAP BANA"

"NEYİN AÇIKLAMASINI,? DİYECEĞİM BİRŞEY YOK İKİDİR AYNI ŞEYİ YAPIYORSUN "

"Bak Kara sen iyi birisin senin güzel bir kalbin var ben inanıyorum, yada tamam anlamını söyleme zaten sen benim başımın derde girmesini istemezsin değil mi?,"

"T-Tabiki istemem ben seni hep korurum."

"Peki senden şuan için bir açıklama istemiyorum ama Kara Yıldırım benim saçımın bir teline zarar gelirse seni bu dünyadan siler anandan çıktığın yere geri sokarım,bana ters yapma bu sana son uyarım olsun anladın mı?"

Kara sadece kafasını salladı .

"İyi anladığına sevindim şimdi düş önüme gidelim,yada vazgeçtim geç arkama önden ben yürürüm "

Arabanın önüne gelip bindiler ve gittiler.

(20 dakika sonra)

Gökçe geldiği yeri görünce kapıyı itekledi ve arabadan çıktı, geldikleri yerin kapısının önünde durdular.

"Burası mı?"

"Evet burası"

"Tamam girelim bakalım başımıza ne geleceğini görelim"

"Ben sana seçenek sunmadım, Gökçe, yaptırmak zorundasın "

Gökçe dudağını bıkkınlık ile yukarı kıvırdı,ve alaycı şekilde cevap verdi.

"Sanki herşeyde bana soruyor bir bunda izin almadan yapıyor,ulan sen varya barbar sın,hatta arttırmak gerekiyor ise barbar kütüksün"

"Barbar kütük ne ula?"

"Senin gibi odun taş kafalı dağ ayıları işte "

"Tamam yavrum tamam hadi girelim bakalım "

"Yavrum deme ağzına iki ÇARPARIM şimdi "

"Tamam yavrum demem birdaha "

"La havle vela kuvvete illa billahi aliyyul azim "

"One kızım?"

"Tüü dinsiz imansız kâfir seni"

"Oha lan ne dedim şimdi "

Gökçe tiksindirici bir bakış atarak kapının önüne gelip durur,

"Önden geçecek isen buyur Gökçem"

"Yok olurmu öyle birşey siz önden defolup gidermisiniz Kara bey "

"Memnuniyet ile gökçe hanım "

İçeri girince anladı Gökçe buranın canını yakacağını hissediyordu ve onun 6.hisleri hiçbir zaman yanılmaz dı.

"Merhaba,Bize bir bakabilir misiniz?" Diye sordu Kara.

"Buyrun efendim hoşgeldiniz, dövme yaptırmak için geldiniz değil mi?"

"Evet"..

"Kim yaptıracaktı?"

"Ben yaptıracağım "diye net şekilde konuştu gökçe.(Sanki çok iyi birşey yapıyor iyi bok yedin Gökçe)

"Tamamdır şimdi size bazı sorular yönlendireceğim.Dövmenizi ona göre yaptıracağız"

"Başlayın dinliyorum!"

"Dövme nerenize yapılacak?"

"Sırt kısmının ortasına "

"Küçük Büyük Orta boy?"

"Büyük olsun"

"Son olarak ne yazdıracaksınız sırtınıza yada ne çizdireceksiniz?"

"8659"

"Ne 8659 'mu?"

"Evet neden bu kadar şaşırdınız?"

Kara kaşlarını çattı kadına anlamını söylememesi için işaret gönderdi.

"Yok birşey efendim buyrun sizi salona alalım sıranız gelince girersiniz"

Kara Gökçe'nin belinden kavrayıp ileriye doğru sürükledi.

"O kadın neden bu kadar şaşkınca bir tepki verdi Kara?"

"Çünkü hergün birileri gelip sırtıma 8659 yaz demiyor Gökçe,sana son uyarım eve gidene kadar soru sorma"!

"Hay sorunu s"*ik-"

Kara elini Gökçe'nin ağzına götürerek susturdu.

"Yok bu sefer olmaz sen küfür kotanı doldurdun yeter artık!"

Gökçe Kara'nın elini sertçe çekti.

"Küfür edip etmeyeceğimi sana soracak değilim "

"Vay anasını avradını öyle mi Gökçe hanım?"

"He öyle Kara bey '"

"Hanım efendi , lütfen sizi odaya alabilir miyim?" Konuşmayı bölen dövmecinin bu sesi oldu.

"Ne yani dövmeci erkek mi?!!" Diye sordu Kara

"Evet erkek olunca ne oluyor sanki?"

"Olmaz Gökçe burda yapamazsın dövmeyi"

"Bal gibi de yaparım"

"Yok yürü gidiyoruz burdan" Kara Gökçe'nin bileğini kavrayıp çekiştirdi.

"Bırak lan kolumu karga burun"

"Yürü artık estetik Vandal"

"Vandal senin sülalendir"

"Beyefendi buyrun sizde içeriye girin sevgilinizin yanında durmuş olursunuz "

"Sevgili mi?ne sevgilisi "?diye umursamazca sordu Gökçe.

"Evet sevgili ne oldu beğenmedin mi?"

"Yok beğenmedim bir insan ve bir öküzün anlaşabileceği bir evren daha keşfetmiş değilim "

"Yürü artık odaya "

"Tamam çekiştirip durma yeter"

"Hanfendiiii lütfen sırtınızı açar mısınız?"

"Höst lan dal y**rr*k ne saçmalıyorsun?"

"Beyefendi Gökçe hanım sırtını açmaz ise dövmeyi nasıl yapacağım?"

"Onuda benmi söyleyeyim o sırtını açmadan yapacaksın "

"Ama beyefendi siz benim işime karışır iseniz olmaz ki böyle?"

"Bırak lan o zaman cahil evladı "

"A-ama dövme?"

"Ben yaparım sen bas git hayde"

"Peki siz nasıl isterseniz fakat şunu söyleyebilirim bu kolay bir iş değil "

"Napim "

"Peki size kolay gelsin HOŞÇAKALIN "

************

"Adamı işinden ettin farkında mısın Kara?"

"Evet "

"Ya salak mısın sen?,sanane bee ben izin veriyorum sen kimsinde sırtını kimse göremez diyorsun "

"Banane kızım ben bile daha sırtını görmedim o p*ç mi görecek?"

(Oyyyy kıskançlık seziyoreee😏)

"Şöyle iki tane çarpacam, yapışacaksın sülük gibi hala carlıyorsun "dedi Gökçe.

"Ya hemen dellenme be kızım,hadi uzan şuraya da yazalım şu sayıyı "

"Hay sayınıda seni de işini de ehlini de soyunu da sopunu da"......

"Eeee devamını getir hatrın kalmasın "...

Gökçe sadece boş boş baktı.Cevap veremeden oturdu makinenin yanına Kara eline aldığı uzun ve ucu sivri çubuğu Gökçe'nin sırtına değdirdi.Ucu soğuk olan makine Gökçe'nin titremesine ve kalbinin cız etmesine sebep oldu gerçekten bu dövme onun canını yakacaktı.Belkide makinenin ucu bu yüzden soğuktu,şimdiden uyarı veriyordu Gökçe'ye.

Birden durdu kara "86" kısmını yazmıştı bile lakin devamını getirmek istemiyordu.Birşey onu durdurmak istiyor gibiydi,sanki makinenin ucu ona "yapma devamını getirme" der gibiydi.

"Ne oldu neden durdun?" Diye ılımlı şekilde sordu Gökçe.

"Yok birşey daldım bir an"

"Devam et o halde"

"Çok mu istiyorsun bu dövmeyi?"

"Ya sabır ya selamet,sen getirdin beni buraya ,benle dalga mı geçiyorsun acaba?"

Kara ellerini Gökçe'nin sırtına koyup sabitledi "59" kısmını da bir müddet sonra yazdı.en son bir bez ile dövmenin üstünü güzelce sildi.

"Eveet bitti hadi hayırlı uğurlu olsun"

"Senin. Yapacağın işten hayır gelmez ama neyse artık"

"Hadi gidiyoruz "

"Nereye?"

Kara alaycı bir tavırla

"Önce bir Paris 'e gideriz oradan Londra, veyahut Eyfel kulesi'ni kapatır seninle romantik bir akşam yemeği yeriz ardından, herhangi bir markadan alışveriş yapar ,sana son model araba alırız.yeni çıkan o telefondan da iki tane aldık mı?ohhh miss"

Gökçe tek kaşını kaldırıp elini beline koydu.

"Ciddimiiisiiiiin sen şimdiiiii"

"Ya Gökçe harbi salaksın ya "

"İstersen az önce dediğin herşeyi yapabilirdin"

"Ama yapmıyorum "

"Niye?"

"Çünkü bunun için aşk lazım tutku lazım sende bunların hiçbiri yokki sen estetik Vandalsın"

"Hass ,ulan barbar kütük diyarının ,yontulmamış odun taş kafalı dağ ayısı suratlı muşmunat hazretleri,"

"Maşallah maşallah tek tek değil artık topluca hakaret ediyorsun "

"Aaa kendine haksızlık etme Kara, sonuçta hakareti bile hak etmek gerekiyor dünyada senin gibi şerefsizlerden az bulunur bence takdir edilecek bir başarı"

Kara saçını düzeltip sakallarını ovuşturdu gururlu bir bakış ile

"Harbi mi kız?"

"Kara"

"Efendim?"

"Tam bir yerli malısın harbi harbi bak"

-----------------------------

Bölüm nasıldı bakammm???

Haydin ben kaçar görüşürüz bebiş💞🦋✨