Işıklar tekrar açıldığında çığlık attım çünkü tam ayak ucunda Sofia'nın cansız bedenini buldum. Kan hâlâ akıyordu ama ölüydü cesetden akan kan ayakkabılarımı kirletiyordu. Şokta olduğum için hâlâ ayakkabımı kandan kurtarmak için hareket edemiyordum sonra birisi beni omzumdan tutup çekti. Arkamı döndüğümde arkamdakinin Drake olduğunu fark ettim. Hiç bişey söylemeden gözlerimle Sofia' yı gösterdim. Dudağı tek tarafa kıvrıldı. Bundan gurur duyuyordu sanki duyması gerekiyormuş gibi. Bir insanın hayatı nasıl bu kadar değersiz olabiliyordu? "Bi'şey konuşmamız lâzım" Drake'i takip ettim ve bir başka vagona geçtik. "Ne oldu? " Dedim. "Boris kaçırıldı" "Bu yüzden mi uzun süredir yoktu? " "Evet, tam onu buluyordum senden ve Emily den gelen bir çok çağrı üzerine geri döndüm" "Biliyorum, benim çağrılarımı önemsememiştin " Dedim ve yüzümü buluşturdum. Dudağı tek tarafa kıvrıldı. "Yeniden Boris'i aramaya gitmem lâzım" "Bende mi gelicem? " "Gelmezsen planı bozarsın, seni yanımda götürürsem benimle gelemezsin ve beni ele verirsin, seni kısa süreliğine şehre salsam kaçarsın, işte bu yüzden seni burdan çıkarıp başka bir yere götürücem" "Ne kadar süreliğine? " "Yaklaşık beş saat herkes uyurken gidicez" "Kabul etmezsem? " "Bu zamana kadar neyi kabul ettin Lara" Haklıydı şuan bir casus olduğumu düşünürsek "Burdan kaçış yok sanıyordum? " "Bunu sıradan insanlar düşünüyor, oysa sen pekde sıradan değilsin" "Teşekkürler Prensim" "Vay Prensim ha? " "Kapa çeneni Drake ne zaman gidicez? " "Gece 1 gibi şimdi git ve biraz uyu" Bir kerede düzgün konuşsa kıyamet kopar zaten
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
2.13k Okunma |
722 Oy |
0 Takip |
53 Bölümlü Kitap |