Bir Reddetme

Prenseslerin yanına giderken aklımdaki tek şey Alvin' di. Acaba yaşıyor muydu? Prens ve prenseslerin yanına geldim ve Robert ile konuşan Alvin' i gördüm. "Alvin! " Diye bağırarak yanına koştum prens ve prenseslerin düşüncesi umrumda değildi. "İyisin" Dedim kısık sesle ve tam ona sarılacaktım ki "Lütfen benden uzak durun prenses Lara, uzunca bir süre" Dedi ve geri çekildi. Arkama baktım sağıma soluma "Ama prens Drake yok" Dedim yine kısık bir sesle. "Biliyorum ama sizden rahatsız oluyorum lütfen bana yaklaşmayın. " Kalbimin ağrıdığını hissettim hoşlandığım adam tarafından red yemiştim. Kenara çekilip bir sandalyeye oturdum. Kendi acımla uğraşırken yanıma bir kız geldi. "Hey, o kadar da kötü değildi." Bunu söyleyen kıza döndüm siyah kısa saçları biraz tombul yanakları ve soluk bir ten rengi vardı yaşça benden küçük gözüküyordu Başımla onayladım ama kız rahat bırakmayacak gibiydi "Adım Space " "Lara" Dedim ve kızı başka bir prenses çağırdığı için gitti. Genelde ağlak biri olmama rağmen içimden hiç ağlamak gelmiyordu. Bu arada Drake neredeydi? Ve bir kaç dakika sonra bilekliğim titreşti ve ışıklar söndü, etrafta acayip bir rabarla vardı. Ve ışıklar açıldı yerde yatan kişi gözlerimden acil silinmesi gereken biriydi. Evet yerde zavallı Alvin öylece yatıyordu. Üzülmeli miydim? Çünkü pek de üzüldüğüm söylenemezdi ve bileklik elektrik çarpmasıyla yanımdaki Drake' i fark ettim.