Depo

Tam çığlık atıcaktımki bir el ağzımı kapattı yerimde çırpınmaya başladığımda biri beni daha çok sıktı çırpınmayı bıraktım. Birkaç dakika sonra bir sandalyeye bağlandım artık emindim bu Drake değildi. KAÇIRILMIŞTIM! Hala metronun içinde olmalıydım çünkü bu kadar kısa sürede beni kaçıramazlardı. Işıklar bir kaç dakika sonra açıldı bir sandalyede bağlı oturuyordum burası bir depo olmalıydı burda temizlik malzemeleri valizler sırt çantaları vardı. Yanımda herhangi bir kimseyi göremiyordum. Bağırmaya başladım biri beni bulsun diye bağırıyordum. Çünkü tahmin ettiğim gibi Drake'in planı öğrenildiyse beni hayatta bırakmazlardı. Ölmek istemiyordum daha 17 yaşındaydım. Acaba Drake de kaçırıldı mı? Daha sonra aklıma bileklik geldi. Drake bana bu bileklikten ulaşabiliyorsa belki bende ona ulaşabilirdim. Bilekliği sandalyenin kenarlarına vurmaya başladım çünkü ellerim bağlıydı. Birkaç dakika içinde kapı açıldı beni kurtarmaya gelmiş olabilirler miydi? Kapı açıldığında siyah maskeli bir kişi bana doğru yürümeye başladı korkudan kalbim çıkacak gibiydi benden biraz daha uzun olan bu adam veya kadın sert bir sesle "Rahat dur! " Dedi. "Kimsin, ne istiyorsun? " "Soracağım sorulara yalansız dolansız cevap ver! " Başımla onayladım. "Ne çeviriyorsun? " Ne çeviriyorsun demişti yani Drake den şüphelenmiyordu. "Hiç birşey" Elindeki hançerle koluma bir çizik attı bu acıtmıştı dişlerimi sıktım ne olursa olsun direne bilirdim. "1. Yalan üç de biter. Ne hedefin var? " Neyden bahsettiğini bilmiyorum " Ve diğer koluma bir çizik daha attı " 2. Yalan ölümlerle bir alakan var mı? " Başımı hayır anlamında salladım. Tam hançerini boğazıma saplıyordu ki kapı açıldı.