İlk Kayıp

Bileklik, ışıklar noluyo burda korkuyordum ama öbürleri kadar değil Drake eğer çok usta bir suikastçı olmasaydı banada karanlıkta zarar verebilirdi ama o canavar çok usta ve zeki. Her defasında ondan nefret edip ona hakaret etmek istiyorum ama o kadar mükemmel ki o p## kurusu asla hakaret edemiyorum. Karanlıkta bir kaç ağlama ve birkaç çığlık arasında tepkisiz bir şekilde duruyordum ki. Bir el omzumu sıktı çığlık atarak etrafa bir kaç yumruk savurdum. Tabiki hepsi ıskaydı ardından bir el daha hissettim ama bu sefer sırtıma dokunmuştu. Anlamıştım bu Drake di korkum en aza inmişti sanki bir tür telepati yapmıştık nasıl bilmiyorum ama 6. Hisslerim kuvvetlidir. Etrafa ayak uydurmamı söylüyordu hislerim. Yere çöktüm başımı dizlerimin arasına aldım korkuyormuş gibi bir izlenim yarattım. Sonra bilekliğini bir kere daha titreşti ve ışıklar açıldı. Yerde kanlar içinde yatan rengarenk saçlı sanırım aramızdan en küçük olan tahmini 15 yaşlarındaki kızın cansız bedeni hemde tam karşımdaydı gördüğüm ilk şeyin bu olması dehşet vericiydi sanırım bir kaç gün bu görüntü aklımdan çıkmıycaktı. Bir çığlık kopardım, ve hemen yanıma mavi saçlı prenses geldi "Emma? Emma yapma, annemlere birşey diyemem Emma! " Sanırm kardeştirler yerde yatan kızın ismi Emma' ydı. Ardından yeşil saçlı bir prenses geldi. "Bu nasıl oldu? " Dedi Emily. Ne Emily de mi burdaydı? O ne alaka neyse konumuz o değil ayağa kalktım ve bilekliğini bu sefer elektrik çarptı bu da neydi? Bileğime bakmak için kafamı öbür tarafa çevirdiğimde bir kapının ardından bir çift kırmızı göz gördüm. "Ben tuvalete gidip geliyorum. " Dedim diğerlerine ve beni izleyen bir çift göze doğru yürümeye başladım.