62. Bölüm

Nefret

:)
liva_lara

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ana cadde deydim insanlar, heryer çok kalabalıktı. Emily doğrudan buraya gelmesi çok riskliydi biri onu tanıyabilir ihbar edilebilirdi. Ama eğer gizlice gelirse onu göremezdim. Swormar sokak, az daha çarpıcak olduğum tabeladan öğrenmiştim yerimi. Evet, herşey kesinlikle mükemmel. Saklanmak istemedim çünkü eğer saklanırsam göz önünde olmadığım için bana yaklaşmaları daha kolay olurdu. Gördüğüm ilk mekana girdim. Swormar sokağı Sakura şehrinin bir zamanlar en kalabalık ve en ünlü caddesiydi. Yanıma yaklaşan kızı fark etmedim ve bu biraz irkilmeme sebep oldu "Ne arzu edersiniz? " Garson kadın kısa siyah ve küt saçlı burnundaki piercingle dikkat çekiyordu. Ve benim yanımda o kadar kıymeyli takı arasında hiç para yoktu. "Şimdilik birşey almıyayım bir arkadaşımı bekliyorum" Garson kadın yanımdan ayrıldığında ne yapıcağımı düşünmeye başladım. Sonsuza kadar burda kalamazdım. Belkide Drake ile yüzleşmeliydim. Belki benim peşimi bırakırdı. Başımı masaya koydum az daha ağlıycaktım. Masadaki şeylerin saçıma girmesini önemsemedim çünkü şuan saçımda kimin olduğunu bile bilmediğim kan kalıntıları vardı. Kafamı tekrar kaldırınca garsonun bana baktığını fark ettim. "Kusura bakmayın ama bu gün çok kalabalığız eğer arkadaşınız gelmicekse ve sipariş vermeyecekseniz sizden dışarı çıkmanızı rica edicem." Tam ağzımı açıp kadına cevap vericektim ki kadın konuştu "Sanırım arkadaşınız geldi. Siparişiniz nedir? " Kadının sözüyle karşıma baktığımda kesinlikle vurulduğumu hissettim. Karşımda bir çift kızıl göz yarım ağız sırıtışıyla garsona cevap verdi " İki kahve lütfen " Drake'in gözleri bana döndü ve gülümsemesi beni daha da geriyordu. Birşey söylerken iki kere düşünün çünkü evren bunu çok yanlış anlayabilirdi "Seni burda bulamayacağımı mı sandın? " "Bunu nasıl her seferinde yapabiliyorsun?" demeden edemedim "Lara.. Lara" Dimdik duruyordum ve kesinlikle her saniye bir daha ölüyordum. "Gerçekten sadece bileklikte mi takipçi olduğunu sandın?" Takipçi mikro takip cihazıydı ve diğerinin nerde olduğunu bana söylememişti. Takılara baktım ama takıları çok kez değiştirmiştim elbiseyi de aynı şekilde değiştirmiştim o sırada kolumdaki elimin farkına vardım. Câni! "Beni rahat bırak" Dudaklarım titrerken zar zor söylediğim cümle Drake'in ciddileşmesine neden oldu.Tam olarak gözlerime baktı ve bu ürkütücü olduğu kadar çekiciydide " Hâlâ anlamıyosun dimi Lara? " Beni ayıplarcasına cıkladı "Ben senin başına gelen en iyi ihtimalim, ben seni bıraksamda bu iş seni artık bırakmaz eline bir kere kan değdiğinde ne kadar yıkasanda geçmez, bunu artık kabullen ve işe devam edelim çünkü şunu bil ki herkes ölene kadar senin peşini bırakmıyacam" Kısık sesle söylediği şeyler dolan gözlerimi daha fazla tutamama sebep oldu ve masadan hızlıca kalkarak arkama bakmadan hızlıca kafeden çıktım. Artık umrumda değildi deniz kenarında bir yere oturup dizlerimi çekip ağlaya bildiğimce ağladım. Arkamdan gelen Drake beş dakika sonra yanıma oturdu kayaların üstünde ayakta duruyordu. "Kabullen artık! " "Git başımdan! " Drake kalktı ve yürüyüp gitti başımı kaldırdım deniz ne güzel gözüküyordu. Şuan burdan atlayıp yüzmek istedim. Ayağa kalktım akan göz yaşlarımı sildim ve öylece durdum atlamak gibi bir niyetim yoktu ama geri dönmekte hiç istemiyordum ve öylece durdum. Yine ağlamak istiyorum ama sanırım göz yaşım tükenmişti. O anda bişey oldu nasıl olduğunu bende anlamamıştım. Drake beni hızlıca kendine çevirdi geldiğini duymamıştım oldukça gergin ve ikilemde gözüküyordu. Daha tepki veremeden kollarını etrafıma sardı yine ağlamaya başladım. İnsan bazen güvenli bir alan arardı ağlamak için ve tabiki o Drake değildi Drake tehlikeydi uzak durulması gerekendi gözleri gibi. "Senden nefret ediyorum" diyebildim. "Bende senden"

Bölüm : 23.09.2025 08:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...