Çok uzadık gibi geliyor ve hâlâ yazmak istesem de bölüm sayısını görünce ister istemez çok mu uzadı diye düşünüyorum ve Final vermek istiyorum 🥹
Ama anlatacak daha çok şeyimiz var.
Sınır 300 Oy 500 yorum. ( bu sefer geçilmez ise gelmeyecek)
Evden çıktığımızda Cihan elini belime sarmıştı. Bende Kafamı omzunda yasladım. Elimde tavşan'ım vardı Cihanın elinde ise sırt çantam.
"Pardon bakar mısın? " Diye arkamızdan seslenen Serkan ile hepimiz durduk
"Şey." Diyerek yanımıza yaklaşan Serkan Selinin yanında durdu.
Elinde ki kağıt ve kalem tutarken
"Dövdüğün kadın benim annemdi, " Dedi Seline doğru. Ama ses tonu öylesine sakindi ki ne diyeceğini merak etmiştim, Selin "Canın mı çekti? " Diye sorduğunda Serkan, "yok yok ben başka bir şey söyleyecektim. " Dedi Seline bakarken
Pehlivan, "hadi Cihan. " Diyerek bizi yanına çağırdı.
"Numaranı alabilir miyim diyecektim. " Dedi Serkan Cihan konuşmaları duysa da umursamadan arabaya doğru yürürken Selinin, "neden? Annen sana kızarsa arayıp şikayet et bende geleyim anneni yine döveyim diye mi? " Demişti.
Arabaya geldiğimizde Cihan benim için kapıyı açtı. Gün doğmak üzereydi. "Kızlara soralım gezmek istedikleri yer var mı diye onlar gezerken sende yanlarında dur. " Dedi Cihan ardından bana yardımcı olarak ön koltuğa oturmamı sağladı. Bir süre bekledikten sonra Serkan ve Selinde gelmişlerdi.
"Abim gideceğiniz bir yer var mı? " Dedi Seline Selin Açelyaya bakarak
"Buralarda gezilecek çok güzel yerler varmış, " Dediğinde Serkan, "ben gezdirebilirim sizi. " Diyerek bir teklifte bulunmuştu.
Cihan, "sana ne oluyor lan zibidi. " Dedi Serkana "ananla baban dövülmüş git dur başlarında, " Dediğinde Serkan omzunun gerisinden eve baktı.
"Yok ya iyi onlar. " Dediğinde Selin gizlemeye çalışarak gülüyordu.
"Liyan sen iyi misin? " Diye sordu Serkan "çok baygın bakıyorsun. " Dediğinde "iyiyim." Diye mırıldandım.
Cihan elini alnımda gezdirdi. "Yorgun biraz. " Dedi Serkana
"Araban var mı senin? " Diye sorduğunda Serkan, "var." Diye yanıtladı.
"İyi siz hepiniz gidin dolaşın. Biz Liyan ile gidelim. İşiniz bitince haber verirsiniz. " Dediğinde Serkan. "Bana uyar, " Diyerek çabucak onayladı.
"Selin yanında nakit var mı? Yoksa ilk önce ATM uğrayın."
"Var mı burada ATM? " Diye sordu.
Serkan "hangi banka? " Dediğinde
"Abimin maaş kartı. " Demişti.
Serkan, "tamam tamam var. " Demişti biraz düşünerek
Cihan dışarıdaki bacaklarımı arabanın içine katarak kapımı kapattı. Bende tavşanımı arka koltuğa bıraktım.
Arabanın etrafından dolaşarak sürücü koltuğuna yerleştiğinde kolları dirseklerine kadar sıvanmıştı. Diğerleri de Serkan ın arabasına geçmişti.
"Ruh gibisin Liyan. " Dedi çantamı arkaya bırakarak. Cihana cevap vermeyerek omuz silktim sadece
"Arsız kızımı geri istiyorum ben. " Dediğinde sessiz kaldım.
Başımı koltuğun sırtına yasladım.
"Bir otele gidip dinlenelim. " Dediğinde " Tamam. " Diye mırıldandım bu sefer
"Seni çok seviyorum Liyan. " Dediğinde gözlerimi kapattım. Bende diyecek halim bile yoktu.
Araba 45 dakika sonra durduğunda saat radyodan gördüğüm kadarıyla 7.30 u gösteriyordu. Cihan, " Bekle burada, " Diyerek arabadan indiğinde bıraktığı telefonuna baktım. Burayı navigasyon dan bularak gelmişti. Ama etrafta otel yoktu.
Telefonu elime alarak varış noktası olarak işaretlediği yere baktım. 'Ceylan butik.' kaşlarımı çattım yeşil renkle açık yazıyordu.
Telefonu geri bırakarak sırtımı koltuğa yasladım.
Yirmi yirmi beş dakikanın ardından geri geldiğinde elinde iki tane poşet vardı. Kapıyı açarak yerine yerleşti poşetleri benim kucağıma bırakarak, "sakın açma sürpriz olsun! " Diye uyardıktan sonra el frenini indirerek yola girdi.
"İçeride bir çift vardı. " Dediğinde ona döndüm. "Birlikte kıyafet seçiyorlardı... Çok özendim geri dönüp seni alacaktım ama yorgunsun diye kıyamadım. "
"Hiç halim yok. " Diye mırıldandım. "İyi yapmışsın. "
"Otel yakın buraya az sonra varırız. " Dediğinde başımı salladım. Gerçekten çok bitkindim.
"Senden şikayetçi olmazlar mı? "
"Hayır." Diyerek kestirip attı. Bende bir daha da konuşmadım. Otelin önüne vardığımızra ikimizde arabadan inmiştik Cihan, "çantan arabada kalsın kimliğin nerede? " Dediğinde "cüzdanımda al oradan dedim. Zaten içinde bir şey Yoktu bir kaç lira bozuk para sadece
Cihan cüzdanımı çıkardığında hello kittyli olan pembe cüzdanıma bakıyordu. Aslında bozuk para cüzdanıydı. İçinde lastik tokalar çıkmıştı bir sürü
" Gerçekten çok mu seviyorsun bu kediyi? " Diye sorduğunda omuz silktim. "Evet ama başka cüzdanım yok diye bunu kullanıyorum. İçinden toka çıkmıştı. " Diye açıkladım nereden baksan yedi yıllık cüzdandı.
"İçinde bir şey yok zaten al kimliğimi," Dedim. Bende arabanın içine eğilerek tavşanımı aldım.
"Toka buldum. " Dedi sanki hazine bulmuş gibi "tamam." Diye mırıldandım onun aksine sakin ve umursamaz bir şekilde Cihan anahtarı valeye verdikten sonra birlikte içeri girdik
Ben beklerken Cihan ödeme işlemlerini yapmış oda anahtarını almıştı.
Asansör yerine iki kat merdiveni sessiz bir şekilde çıktık elinde ki poşeti sıkı sıkı tutuyordu ve bu da içinde ne olduğu konusundaki merakımı arttırıyordu.
Odanın kapısının önünde durduğunda kapıyı açması için bekledim. Açılan kapıdan ilk o ardından ben geçmiştim. Poşetin içine bakarak yatağa ulaşmıştı. Bir yatak bir kapı ve iki tanede tekli toltuk vardı odada
Pencerenin yanına giderek pencereyi açtım. "Gel hadi, " Dediğinde arkamı döndüm. "Seni yıkayacağım. " Dediğinde elinde lila büyük boy bir havlu vardı.
"Sen mi? " Diye sordum şaşkınca
"luna yı dolaşması için bırak ve gel ben suyu ayarlıyorum. Dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. Kafesin kapağını açarak Lunayı elime aldım. Kulaklarını öperek yere bıraktım.
Tedirgince ayağı kalkarak banyoya doğru yürüdüm. Kapıdan içeri baktığımda Cihan elindeki Duş jelini kokluyordu.
"Çilekli aldım. " Dedi arkasını dönerek
"Çilekli ve çikolatalı vardı orada sadece bende bunu aldım. " dedi.
"Kendine? " Dediğimde omuz silkti.
"Getirecekler birazdan bana, her kokuyu kullanamıyorum. " Dedi
"Çamaşırların kalsın. Eğer utanmayacaksan. " Dediğinde
"Bilmiyorum." Diye mırıldandım.
"Israr etmiyorum eğer utanacak isen seni dışarıda bekleyebilirim. " Başımı iki yana salladım. "Eğer ıslanırlarsa-"
"Aldım sana, " Dediğinde kaşlarımı çattım. "Çamaşır." Dedi belirterek
"Çok utanç verici, " Dedim resmen kendi beğenip zevkine göre almıştı.
"Utanmanı gerektirecek bir şey yokki ben aldım sonuçta bir baikası değil hem zevkime güvenebilirsin. " Dediğinde daha da utandım neler söylüyordu yüzüme bakarak gülğmsedi.
"Sende bana boxer alabilirsin. Ben utanmam. " Dedi biraz düşünerek, "hatta hoşuma bile gider. "
"L beden. " Dediğinde alt tarafına bakmamak için bir savaş verdim. "Nedense sıkı durmasını seviyorum. Bir beden küçük olmasını tercih ediyorum. "
"Benimkini tam üstüme göre mi aldın? " Dediğimde başını olumlu anlamda salladı.
"Geçen seferki ile aynı, " Dediğinde suyu kapattı. Dolan küvete bakarak
"Gel." Dedi yanına gittiğimde oda bana doğru gelerek ellerini uzattı.
Kazağımı çıkaracağını anlayarak kollarımı kaldırdığımda çalan kapı ile elleri havada kaldı. "Ben alıp geliyorum şampuan gelmiştir. "
O gittiğinde bende nefesimi dışarı bırakarak küvetteki suyu izledim.
O kadar bitkin ve yorgundum ki oysa Cihan içimdeki acının dineceğini söylemişti. Aksine katlanmıştı sanki yaşanan her şey gün yüzüne çıkmış daha dün yaşamış gibiydim.
Daha dün vermiş gibiydi ekşiyüzü
Bir kaç saat önce kuzenim anne baba olacağımızı söylüyordu.
Ve sanki dakikalar önce kutlamıştık Serkanın doğum gününü...
"Baba bende gidebilir miyim. " Dedim üzerimdeki elbisenin eteğini avucumun içinde sıkarak. İkna etmesi kolay olsun diye hazırşanmıştım.
"Ne işin var? Bırakta onlar erkek erkeğe gezsinler, " Dediğinde ikna etmek için öne atıldım.
"Ama baba Serkanın kız arkadaşlarıda olacak. " Dediğimde elinde kravatı ile Serkan gelmişti.
"Hadi Liyan. " Dedi babamın izin vermediğini anlamıştı sanırım.
"Gidiyoruz biz dayım. " Dedi babama babam bir süre bakışlarını üzerimizde gezdirdikten sonra "iyi tamam. " Demişti. Bu kadar mıydı? Oysa ben on dakikadır ikna etmek için dil döküyordum.
İkinci salondan çıktıktan sonra Serkan ile çak yaptık "oleyy, " Dedim sesimi kıssam da içimden çığlıklar atıyordum.
Oysa gittiğim an pişman olmuştum. Evimde, odamda, yatağımda daha mutlu olduğumu fark etmiştim.
Cem gözüne kestirdiği kızdan bir karşışık bulamayınca yanıma gelmişti. Benim bahtıma olsa gerek ki eski sevgilisini görmüştü.
Eski sevgilisinin gözüne sokmak ister gibi beni yanına biraz daha çekmiş gülerek çaktırma demişti.
Ardından beni kalabalıktan uzaklaştırmıştı. Koridora çıktığımızds anşamsızca ona bakıyordum. Çünkü tacizleri son üç yılda azalmış son bir yıldır da hemen hemen yüzüme bile bakmıyordu.
Yüksek bir ihtimal büyüdüğüm için birilerine söyleme ihtimalinin arttığını düşünmüşlerdi.
Ama ben küçükken bana söylenen yalanlara öylesine inanmıştım ki değil birine söylemek onlara hesap dahi soramamıştım.
"Bunun kokusuna baksana bunu seversen bununla yıkayabilirim seni? " Diyen Cihanın sesini duyunca irkilerek ellerimi gözlerime götürdüm. Nemlenen gözlerimi silerken yanıma ulaşmıştı.
"Ne oldu? " Diye sorduğunda omuz silktim.
"Liyan, " Dedi biraz eğilerek göz göE gelmemizi sağlayarak "Cihan kendimi hiç iyi hissetmiyorum. " Dedim yanaklarımdan yaşlar süzülürken
Üzerindeki kazağın eteklerini tutarak üzerinden çıkardı ardından "gel, " Diyerek beni kucağına çekti. Ellerimi beline sardım. Çıplak göğsüne alnıma yaslayarak hıçkırarak ağlamaya başladım.
"Üzerim kan olmuştu, yanlış anlama beni, kötü kokmak istemediğim için. " Dedi kazağı çıkarma nedenini söyleyerek
"Cihan gözlerimi kapatığımda her şey tekrar yaşanıyor. " Dedim. Hıçkırmaktan zar zor konuşuyordum.
"Ben bir daha yaşamana izin vermem Liyan. " Dediğinde başımı iki yana salladım.
"Oluyor ama, " Dediğimde nefesini dışarı bıraktı. "Eve geride dönemem artık gitsem zaten rahat bırakmazlar. " Dediğimde bedeni kaskatı kesildi.
"Eve gitmek mi? " Dediğinde sessiz kaldım. Beni saran ellerinin baskısı daha arttı. "Liyan ben kayseride sana ev tuttum. " Dediğinde başımı kaldırdım.
"evet." Dedi "sen benim odamda uyurken Ali bir daha geri gönderme demişti bende bir şeylerin ters gittiğini anladım şırnaktaki görevim bitmek üzere kayseriye döneceğim. " Diye tamamladı Cümlesini
"Resim kursuna yazdıracağım seni, tuttuğum evin karşı caddesinde varmış bir atölye, " Dedi
Diyerek beni küvetin oraya doğru çekti. "Daha sana bir öğretmen ayarlamamız gerek yks için, " Diyerek bedenimi biraz geriye çekti.
"Daha yapacak çok şeyimiz var Liyan ne eve dönmesi, " Diyerek beni arkama döndürmüştü. Sırtım göğsünde iken elleri kazağımın eteklerine gitti.
"Mimar olmak istiyorsun diye resim yapmayı seversin diye düşündüm. " Diyerek kazağımı çekiştirerek çıkardı.
"Dans kursuna da gidebilirsin. " Diyerek elini altımda ki eşofmanın iplerine götürdü. "Birlikte gideriz. "
"Ya da çalmak istediğin bir Enstüman var ise onun kursuna da gidebilirsin. " Diyerek ipleri çözdü.
"Bir sürü arkadaş edineceksin. Evine arkadaşlarını davet edip arkadaşlarına gideceksin. " Dediğinde kaşlarımı çattım. Evim mi? O da benimle yaşamayacak mıydı.
"Ya sen? " Dediğimde omzumun arkasından yüzüne bakmaya çalıştım. Dudakları havalandı. "Ben o sırada senden yalvararak aldığım iznim ile Sinanlar ile top oynamaya gideceğim."
Diyerek burnunu burnuma sürttü Bu hareketine karşılık kıkırdayarak
Başımı geri çektim. Altımdaki eşofmanı aşağı doğru çekiştirerek düşmesini sağlayarak ellerini belime çıkararak belimden tutmuş kaldırarak suyun içine koymuştu bedenimi.
"Sıcak mı? " Dediğinde başımı iki yana salladım. "İyi, " Dedim ılık suyun içindeyken
"Şimdi seninle ne yapacağız, " dedi.
Ayakta iken. Sırtım ona dönük olduğu için göremesemde bir şeyi parkede sürükledi. Ardından elleri omuzlarıma değdi.
Sanırım üzerine oturmak için sandalye çekmişti. Küvetin içine bıraktığı lifi alarak yerdeki duş jeli döktü.
Lifi omuzlarımda gezdirirken, "bana ağlamadan yaşadıklarını anlat. " Dediğinde bedenim kaskatı kesildi.
"Ağlayacağını anladığın an sessiz kal ardından devam et," Diyerek ağır ağır gezdirmeye devam etti.
" Bu banyoda iken her şeyi öğreneceğim. Ama şu kapıdan çıktığımızda ikimizde her şeyi unutacağız. Söz mü? " Dedi naif sesiyle
"Buradan çıktığımız anda yine benim arsız kızım olacaksın. Ve yirmi yılını unutacaksın. Sadece 21. Yaşına girdiğin gün kalsın hafızanda, " Dediğinde burukça gülümsedim.
"Doğum günümde Ali beni dövmüştü. Beni hain sandığınız gündü, " Dediğimde şaşırdığını omuzlarındaki ellerinin durmasından anlamıştım.
"26 kasım. " Diye mırıldandığında "evet." Dedim.
"27 kasımdan sonrasını hatırla o zaman. " Dediğinde omuz silktim.
"Daha sonra da ben ağaçta kalmıştım sende ya sabır diyerek söylenmiştin. " Dediğimde seslice güldü.
"Seni aradım durdum o gün. " Dedi gülmeye devam ederek "ağaca çıkmış bir de yaa, " Diyerek gülmeye devam etti.
"Komik değil korkunçtu. " Dediğimde bir süre sessiz kaldık.
"Ben yedi yaşındayken oldu. " Dedim elimi suda gezdirerek iyi hissetmeye çalışıyordum. "Bana ekşiyüz verecekti. Bende kabul ettim."
"Liyan kimseye söyleme ama! " Diye uyardığında başımı olumlu anlamda salladım. "İki tanesini şimdi vereceğim ama dudağından öperim! "
"Öptü." Dedim. Nefesimi geri dışarı bırakarak "dokunmamı ist. " Sustum.
"O günden sonra Diğer kuzenlerim öğrendi. Serkan hariç Serkan bizden uzak büyüdü. Serkanın bir kız kardeşi vardı. Bebekti daha kaç günlük olduğunu unuttum ama adı bahardı. Bahar öldükten sonra kendisine gelemedi ergenliğini ağır geçirdi. Ve küçüklükten beri hepimizden uzak kaldı sadece benimle yakındı. " Bende tek onunla yakındım.
"Baharı biri öldürmüş olduğunu duydum. Ve Serkan da bunu biliyormuş kimin öldürdüğünü görmüş. " Dedim aklıma gelince bile ürpermiştim.
"Dayımlara gidene kadar sürdü 14/15 yaşlarıma kadar. Ama her gün olan bir şey değildi akılları eserse yanıma gelirlerdi. " Cihanın bedenimde duran elleri dikkatimi çok dağıtıyordu.
"Dayımdan korkmuşlardı onlarda bana dokurlarsa arkamda birinin duracağını görmüşlerdi. Değilse evde bana inanacak ve onlara kızacak biri yoktu. Zaten söyleyebilecek biri değildim. "
"Neden? " Dediğinde omuz silktim.
"Kim söyleyebilir ki hem kimsem yoktu evde hemde korkuturlardı beni evden atılacağımı da düşünürdüm gidecek bir yerim yoktu paramda yoktu. "
"Bir ara gece gelmişti. o gün çok korkmuştum. En çokta o gün ileri gitmişti. Daha sonra iki yıl kekeleyerek konuşmuştum. Travma olmuştu. O gün başladı. Kasılıp kalıyordum. Hareket edemiyordum. "
" Birde bazen onlara bile söyleyemiyordum yapmayın diye çünkü dokunuyorlardı ama yüzlerinde mimik oynamıyordı. Ne yapıyorsunuz desem bir şey yapmıyoruz derlerdi ama hissediyordum ellerinin varlığını zaten ne söyleyeceğimi bilemezdim. "
Bir süre sessiz kaldım. Dorğu cümleyi bulmaya çalıştım.
"Hani çocukken öğretirler ya yabancıdan şeker alma, gitme ya da biri sana dokunuyorsa bu davranış yanlış gibi bana söyleyen anlatan olmadı. Ama ben kötü bir şey olduğunu hissederdim. Bana eğer öyle bir surum olursa ne demem gerektiğini söyleyen olmadı. "
"Babaannem ben büyüdükçe baskı kurardı üstümde ama biri bana dokunduğunda nasıl bir tepki vereceğimi söylemedi. Onu itmem mi gerek bağırmam mı ya da karşı koymam neden yaptığını sormam bilmiyordum işte bitmesini ve gitmesini beklerdim, Ağlardım ve korktuğumu söylerdim. "
"Daha sonrada böyle geçti gitti alıştım. O gün okulda adamın da gitmesini bekledim. Tepki veremedim. Çünkü alışmışım. Kasılıp kalıyorum. "
"Ama bana öğreten olsa böyle olmazdım. Babannem kuzenlerimin dikkatini çekmemem için nasıl giyinmem gerektiğini öğretti."
"En son Serkan'ın doğum gününde oldu. Cem eski sevgilisini kıskandırmak yaptı. Ama uzun zamandır olmuyordu öyle bir şey doğum gününde gelenler görmüş bizi sevgili sanmışlar o gün Serkan beni götürürken o arkadaşları ile konuştu."
"Onlar serkan a gördüklerini söylemişler. Serkan zorla söyletti."
Cihan, "Keşke susmasaydın diyemiyorum. Çünkü aileni kendi gözümle gördüm. O anki psikolojini tahmin edebiliyorum. Ama keşke dayınlara söyleseydin Liyan. " Dediğinde bir cevap vermedim. "Su soğudu, " Dedim onun yerine bedenim üşümeye başlamıştı. "Suyu aç, " Dediğinde uzanarak suyu açtım. Sıcak kısma getirdiğimde suyu bedenime tuttum.
"Her kız büyürken tacize uğrar Liyan. Bunun için kendini kötü hissetme," Diyerek elini uzattı. Elimdeki suyu ona verdim. Duş başlığını elimden alarak saçlarıma tuttu.
İlk önce ıslattı saçlarımı ardından bana vererek, "Üşüyen yerlerine tut. " Dedi Cihan ise kalkarak diğer şampuanı getirdi. Tekrar arkama geçtiğinde ellerini saçımda gezdirdi.
Ardından şampuan döktü. Saçlarımı köpüklerken, "biraz su tut saçlarına, " Dedi
Dediğini yaparak biraz su tuttum.
"Saçların çok yumuşak, " Dediğinde omuz silktim. "En son ne zaman banyo yaptığımı bile unuttum. " Dediğim gerçekten de öyleydi. Bıçaklandıktan sonra banyoya girememiştim.
Derin her ne kadar yardım edeceğini söylese de o an duşa girebilecek kadar cesaretli değildim.
"Ali'nin nesi var? " Diye sordum.
"Neden kötü davranıyor bans birde sarışın olduğumu söyledi, acaba eşi mi kötü birisi, " Dediğimde gerildiğini hissettim.
"Şirin çok iyi biridir. " Dedi yutkunduğunu hissettim.
"Beni neden sevmedi o halde? " Dedim bende eşi sarışında ona benzettiği için öyle dedi sanmıştım.
"Ali'nin babası da askerdi. " Dediğinde pür dikkat ile onu dinledim onun elleri saçlarımda gezinirken, "seni bulduğum yol gibi bir yolda yeni görev yapacakları yere gidiyorlarmış Alinin annesi Ali ve diğer askerler bir otobüs dolusu insan beşer metre arayla önlerinde ve arkalarında güvenlik için askerler gidiyor. "
"Ali'de çocuk daha ve annesi sarışın. " Dedi asıl merak ettiğim soruyu yanıtlayarak annesi sarışındı...
"Otobüse saldırı oldu. Ali hariç herkes öldü ama, " Diyerek sustu.
"Ali'nin annesi ramazan amca ile evlenmeden önce terör ile bağlantılıları varmış kamplarda kalmış bir süre ve bir kızı var Ali'nin ablası yani o gün o saldırı Ali'nin annesini geri almak için olmuş ve emin olmamakla birlikte otobüsün konumunu Alinin annesi söylemiş Ali'nin annesine kızını getireceğiz diyerek almışlar diye düşünüyoruz. "
Dediğinde ürpermiştim. Ali terörist in oğluydu bildiğin nasıl asker olabiliyordu ki hem beni terörist olmakla suçlamıştı asıl terörist kendisiymiş
"Ali'nin kız kardeşi kaçırıldı. O gün Ali'yi neden öldürmediler bilmiyoruz. Ama tahminizce koltuğun arasında olduğu için görmediler. "
"Ali annesinden nefret ediyor. Babasının kabrine gidip gelir. Ama annesinin mezarının başına uğramaz bile "
"Peki ablası ve kız kardeşini buldunuz mu? " Diye sorduğumda "yok." Dedi
"Ama ablası dağda Silahlı bir terörist kız kardeşinin de öyle olduğunu düşünüyoruz. Terör örgütünün içinde onlara çalışan biri olarak iki kez yüzü kapalı sarışın bir terörist ile karşılaştık onlardan sarışın bir terörist var Alinin ablası ya da kız kardeşi mi bilmiyoruz ama sarışın biri var aralarında Ali sen sandı. "
"Ablasını ya da kardeşini bulsa sevinir mş? " Dediğinde Cihanın alaylı gülüşünü işittim. "Gördüğü yerde sıkar kafalarına, " Dedi
"O sarışın olan kadın Ali'ye çok büyük bir zarar verdi. Ne yaptığını sorma ama Ali hâlâ atlatabilmiş değil o olayı her yerde o sarışını arıyor. Kız kardeşi ablası belki çoktan ölmüştür belki başka şehirdedir. Onu bilmiyoruz ama bu çevrede sarışın bir terörist var. Ali sadece saçlarını görmüş, "
"Ali terörist çocuğu değil ni nasıl asker oldu? " Dedim duygusuz bir şekilde
Annesi terörist ise oda terörist sayılırdı. Beni suçlayacağına kendine baksaydı sadece
Cihan elimdeki suyu alarak saçlarımı duruladı. "Kayıtlarda annesinin terörist olduğu yok. Ayrıca şehit çocuğu Ali'nin akrabası olmadığı için devlet himayesine alındı ardından asker olmak için eğitildi. " Diyerek suyu bana uzattı.
Yanağımı öperek, "bunlar aramızda Ali ye annesi ile ilgili tek kelime bile etme olur mu çiçeğim. " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.
"Kalk ayağı vücuduna su tut bende havlunu hazılayayım. " Diyerek ayağı kalktığında bende küvette ayağı kalkarak üzerine su tuttum. "Tamam mı? " Diye sorduğunda "hıhı, " Diye mırıldandım. Bana dönerek "arkanı dön, " Dedi
Küvetin içinde arkamı döndüm. arkama yaklaşarak, "görmüyorum bir şey, " Dedi ardından sütyenimin arkasını çözdü. "Çıkar, " Dediğinde kollarımdan çıkardım. Havluyu kolumun altından sararak "altınıda çıkar, " Dedi başını boynuma yerleştirmişti. Yüzü boynumda iken eğilerek çıkardım.
Elleri ile karnımdan tutarak beni kaldırdı. "Yıka ayağını, " Dediğinde ayağımdaki köpüklerin gitmesi için su tuttum ardından suyu kapattım. Beni yatak odasına götürerek yatağın üzerine bıraktı.
"Bize ne aldım biliyor musun? " Diyerek poşetlerden biri aldı.
"Ne aldın? " Diye heyecanla sordum. Gülümseyerek poşetten çıkaracağı şeyi beklerken çıkardığı iç çamaşırlar ile gülüşüm soldu. "Cihan! " Diye kızdığımda
"Yetmiş beş aldım umarım olur bunları giy daha sonra aldığım şeyi giydireceğim dedi, "
Aldığı takımı bana verdiğinde utanarak aldım. Arkasını döndüğünde oturduğum yerden kalkarak altıma giymiştim. "Altıma giyeceğim şey nerede? " Dediğimde "onu ben giydireceğim. " Dedi.
"Giyindin mi? " Dediğinde "yok, " Diye mırıldanarak sütyenin kollarını giydim. Bana döndüğünde kaşlarımı çattım. "Tamam dememiştim! " Dediğinde "görsem ne olacak ki, " Dedi rahat bir tavırla
"Dön arkanı takayım. " dediğinde arkamı döndüm. Sütyenin arkasındaki klipsi taktığında beni kendisine çevirerek yatağa oturttu.
"Bak çiçekli çiçekli ne kadar tatlı oldun. " Diyerek benimle uğraştığında "Cihan! " Dedim.
"Telli olanlardan giyme yarım atlet gibi olanlardan alalım sana hep, " Diyerek poeşti açtı.
Çıkardığı şey ile yüzüme kocaman bir gülümseme kondu. "Cihann! " Dedim.
Hello kitt li pijama takımına bakarak.

"Mutlu olmasaydın kalçana vururdum. Çünkü kendime de örümcek adamlı aldım. " Dediğinde yüzümdeki gülümseme daha da büyüdü.
Önümde diz çökerek pijama altını bacaklarımdan geçirdi. Dizlerime kadar getirdiğinde ayağı kalktım. Kalçamdan geçirirek giydirdikten sonra diğerini aldı. Gömlek gibi olduğu için düğmelerini çözdü tek tek ardından önce bir kolumu ardından diğer kolumu geçirdi en alttan başlayarak düğmeleri tek tek ilikledi üstteki üç düğmeyi açık bıraktı.
"Hadi sende giy, " Dediğimde başını olumlu anlamda salladı. "Saçını tarayalım. Bende duşa gireceğim. " Diyerek yatağa oturttu. Poşettin içindekileri yatağa döktü. Gözüm ilk olarak Düşen onun örümcek adamlı pijamasına baktım daha doğrusu boxerine ardından tarak, barbie, siyah toka, ikili çıtçıtlı toka ve saç tarama spreyinde gezdirdim bakışlarımı
"Bana bebek mi aldın? " Dediğimde elini karıma sararak arkama oturdu.
Başını omzuma koyarak dudaklarını boynumda gezdirdi. "Bebek aldım ben kızıma, " Diyerek burnunu boynuma sürttüğünde gıdıklanarak geri çekildim.
"Cihan ama bu bebekler için." Dedim saç tarama spreyine bakarak üzerinde de yazıyordu bebekler için diye
Cihan beni kendisine çekerek başımı boynuna yasladı yüzüne baktığımda
"Sen çok mu büyüksün sanki? " Dedi gülerek "sende bebeksin. " Diyerek burnunu bu sefer burnuma sürttü.
"Yaaa yirmi bir yaşındayım ben. " Dedim Cihan başını iki yana salladı. "Bebeksin sen daha, " Diyerek çenemi ısırdı. "Acıyor acıyor. " Diye bağırdığımda bıraktı.
Doğrularak "Hadi gel tarayalım saçlarını, " Dedi.
Spreyi alarak şeffaf ambalajını yırttı kapağını açarak kokladı. Ardından koklamam için bana uzattı.
"Baksana, " Dediğinde burnumu şişeye yaklaştırdım. "Güzelmiş." Dediğimde "güzel güzel, " Diyerek beni onayladı. Spreyi saçlarıma sıkarak tarağı paketinden çıkardı.
Saçlarımı nazikçe tararken bende bana aldığı barbie nin paketini yırttım. "Luna bak! " Diyerek Lunayı yanıma çağırdım ama Luna peteğin önünde yatmayı tercih ettti. Bana bakmadı bile
"Tavşanlar geceleri hareketli olur. " Dedi odaya sızan güneş ve Luna nın mayhoşluğuda bunu onaylar gibiydi.
Taramayı bırakarak saçlarımı örmeye başladı. "Kayseriye gidince sana kıyafet alalım. " Dediğinde saçımdaki ellerinin izin verdiği kadarıyla başımı olumlu anlamda salladım.
Evet ya da tamam demeye utanmıştım sonuçta onun parasıydı ve sürekli bana bir şeyler alıyordu.
Barbieyi elimde çevirerek saçlarını okşamaya başladım. Gerçekten de çok Sevinmiştim. "Bir sürü pijama alırız. Yaz gelsin şortlu takımlarından alırız bunun. "
"Bana tuttuğun ev annenlere uzak mı? "
"Sokağın sonundaki site iki güvenliği var. "
"Ben ne zamana kadar orada yaşayacağım. "
"Ne istiyorsun? " Siye sorarak önümdeki siyah tokayı aldı.
"İyi hissetmiyorum böyle olunca ev, eşyalar sende olmayacakmışsın çok saçma değil mi? " Cihan ördüğü saçımı bağlayarak üzerinde tavşan figürü bulunan çıtçıtlı tokaları aldı.
"Seni iyi hissettirecek şey nedir? " Diye sorarak saçımın iki yanlarına tokayı taktı.
"Bilmiyorum. Çalışabilirim diye bir fikir sunmak isterdim. Ama hiç bir iş yapamam dayımlara yanına gitsem sana uzak kalırım. En azından evlensek böylec-" Derken beni susturdu.
"Sırf bunun için mi benimle evlenmek istiyorsun? Saçmalams Liyan ne evliliği küçüksün daha çok düşünüyorsun ayrıca, " Diyerek battaniyeyi kaldırdı.
"Yat hadi bende duş alıp geliyorum yanına, " Dediğinde omuzlarım düştüö "ama haksız mıyım Cihan. Susturma beni, " Dediğimde "susturmuyorum seni, " Dedi
"Sadece gereksiz düşünüyorsun ve parayı çok dert ediyorsun kızım. Yat ve beni bekle, " Dediğinde oflayarak yatağa girdim. Cihan çenemi tutarak sıktı.
Dudaklarım büzüldüğünde bakışlarını kıstı, "oflama, " Diyerek büzülen dudaklarımı öptü.
"Geliyorum hemen. " Diyerek benim kurulandığım havluyu alıp gitti.
Aradan geçen 10/15 dakikanın sonunda Cihan geri gelmişti. Ayağındaki örümcek adamlı boxer i görüce gülümsedim. "Cihan." Diyerek kollarımı ona doğru uzattım.
"Fotoğraf çekilelim mii? " Diye sorduğumda "çekilelim." Dedi yataktan kalkarak yanına gittim. O da telefonunu bıraktığı yerden alarak elime verdi.
Karşıda olan boy aynasının önüne geçtim. O da arkamdan geldiğinde kamerayı açtım. Başımı çıplak göğsüne yasladığımda oda kolunu belimden dolayarak karnımın üzeribe elini koydu iki kere çektikten sonra
"Ama Cihan. " Diyerek başımı kalırarak ona çevirdim. "Senin örümcek adamlı pijaman görünmüyor." Dedim keşke uzun alsaydı.
"Yavrum iyi böyle çek sen. " Dedi kendini gizlemeyi tercih ederek.
"Ama Cihan! " Diyerek ellerimi göğsümde birleştirdim. "Zaten uzun almamışsın. Ben uzun istiyordum. " Dediğimde "bakma öyle kaşlarının altından. " Dedi
"Akşam üzeride gider uzun alırız. "
"Ama fotoğraf Cihan. " Dediğimde
"Çek hadi çek, " Dedi. Gülümseyerek kamerayı tekrar açtım.
Bu sefer yanımda durdu bende başımı omzuna yasladım. Bir kaç tane daha çekildikten sonra
Cihan, " Hadi yatalım. " Dedi huysuzlanarak "hım hım. " Diyerek onu onayladım telrar yatağa girdiğimizde beni kucağına çekti.
"Bacağımın birini onun iki bacağının arasına diğer bacağımı ise onun bacağının üzerine koydum.
O bana sarılıryken bende ellerimi yanaklarına koyarak gözlerimi kapattım ardından tekrar açarak
"Efendim kızım. " Dediğinde ellerimi yanaklarından çeksemde bir şaşırmıştım. "Bana neden öyle diyorsun? " Diye sordum bugün bana normalden daha fazla bu şekilde hitap ediyordu.
"Baban bugün sana söylediğinde bakışların değişti. Sevindiğini gördüm. "
"Belki baban söylediğinde başka oluyordur ama bende sana kızım demek istiyorum. Belki yine sevinirsin. "
"Ya da eksikliğini hissetmezsin. Babanının sana vereceğini her imkanı sana sunar vereceği sevginin ise katbekatını sana veririm Liyan. Lütfen onun ve onların yüzünden canını sıkma sen benim bebeğimsin. Onların ise hiçbir şeyi, "
Dediğinde bu söylediklerine canım sıkılmıştı. Ne güzel tamamen aklımdan uçup gitmişti bugün olanlar aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyordu.
"Sen ne soracaktın? " Dediğinde gözlerimizi buluşturduk
" Acaba Pehlivana fotoğrafımızı gösterebilir miyim? "
"Günaydın Hayatım. " Dediğinde uyku mahmurluğuyla gözlerimi kırpıştırdım. Başım çok ağrıyordu.
"Günaydın." Diye mırıldanarak başımı koluna biraz daha bastırarak ona iyice sokuldum. "Uyanamadın mı hâlâ? "
"Uyandım." Dedim. Sesim biraz kısıktı. Uzun süredir uyuduğum için olmalıydı. Örgülü saçımın çekilmesi ile inledim. Cihan başını biraz kaldırdı.
"Luna, " Diyerek boşta kalan eli ile Lunayı saçlarımdan uzaklaştırdı. Eline aldığı Lunayı havaya kaldırarak örgümü ağzından çıkardı. "Yaa saçım salya olacak, " Dedim.
Cihan tavşanı karnımın üzerine koyarak kulaklarını okşadı. Ellerini tüylerinde gezdirirken bende ellerimi gezdirdim patilerini okşadım.
"Cihan beni mi daha çok seviyorsun yoksa Lunayı mı? " Dedim. Şımarık bir kız çocuğu gibi
"Seni, " Dediğinde yattığım yerde bakışlarımı ona çevirdim. "Ama benim kulaklarımı hiç sevmedim. "
Dediğimde "haklısın." Dedi ardından ani bir hareketle doğrularak başını yan tarafıma atmış kulağımı dişlerinin arasına almıştı.
"Ama ama, " Diye bağırırken beni umursamadan ısırmış ardından emerek geri çekilmişti. "Ben senin kalçalarınıda sevmedim hiç değil mi? " Diye sordu. Bir cevap veremek yerine alt dudağımı ısırdım.
"Başka nereni sevmemi istersin." Dediğinde bir elini göğsümün üzerine götürerek pijamamın üzerinden daireler çizdi.
"Huylanıyorum." Dediğimde alayla güldü. "Oysa üzerinde pijama var. Bir gün pijamayı çıkardığımızda huylanmadan durabilecek misin? "
Ellerimi kaslı kollarında gezdirdim. Biraz sıkıp bıraktım. "Bende kas yapmak istiyorum. Seninle boks yapabiliriz böylece? " Dediğimde başını geriye atarak güldü.
"Çok adaletli bir dövüş olacak desene, " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.
"Geziyorlar hâlâ dönelim mi eve? " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım ardından. "Annen kızmaz mı bize? " Dedim öylece çekip gitmiştik bir şey söylemeden.
"hem Selin nereden anladı yengemi dçvmesi gerektiğini, "
"Selini başka neden götüreyim ki yanımda hem pehlivan ona anlatmış herhalde yolda iken tatile gitmek için izin istedi. "
"Sen nasıl bir abisin. " Dedim kınar gibi "her şeyede izin veriyorsun. "
"Vermeyeyim mi? " Diye o da bana sorduğunda bilmemder gibi omuz silktim. "Pehlivan ile çok yakın değiller miydi? "
"Pehlivan abisi Selinin olmaz aralarında bir şey, "
"Sigara peki? " Diye sorduğumda bakışları sbit ve ifadesizdi.
"Ben içiyorum Liyan. Onun önünde içerken zararlı içme mi diyeyim? Hem benden saklı içeceğine sin gözümün önünde, "
"Hem ben üzerinde ne kadar baskı kurarsam elin adamı daha kolay kandırır. " Dediğinde bu sefer yüzü düşen ben oldum.1
"Bende sigara içerim o zaman. " Dediğinde kaşlarını çattı.
"Daha küçüksün sen. " Dediğinde başımı iki yana salladım.
"Selinle aramda kaç yaş var ki? "
"Selini görmüyor musun sen?" Dedi.
"Sence küçük birine mi benziyor. "
"Bende mantıklı kararlar verebilirim Cihan ve bende sigara içmek istiyorum. "
"Neden izin vermediğin apaçık ortada, " Diye mırıldandım. Yataktan kalkarak
"Sen üzerimde baskı kurabilirsin sorun olmaz. Gidecek bir yerim yok sonuçta ne kadar baskılarsan baskıla yanında kalacağım. Kandırabilecek birisi yok beni artık. " Dedim ardından.
"Kandırabilecek birisi artık yok mu? " Dedi tekrar etmemi isteyerek "ben seni kandırdım mı Liyan? " Dediğinde omuz silktim. Yataktan uzaklaşarak koltuğa oturdum. "Neyse ne iş işten geçti artık. "
"Liyan iş işten geçti ne demek. " Diye ayağı kalktı. Benim aksime öfkeliydi. Ben ise duygusuz. Hiçbir şey hissetmiyordum.
"Liyan evlendikte seni eve mi kapattım neden yapıyorsun böyle, " Sessiz kaldım. Bende artık sigara içmek istiyordum.
"Liyan lütfen bu tavrına bir son ver boşu boşuna aramıza soğukluk girmesin. "
"Girerse girsin bu saatten sonra kimse de kandıramaz beni, "
Herkese iyi bayramlar 🎀🍬🥂🪄💞🍭🔮🦋🦄✨
Düzenlemeye yine fırsatım olmadı dayımların evindeyiz ve yorgunluktan bittim 8 saatlik bir yolculuk yaptık.
Liyanın annesi sizce nasıl öldü?
Alinin kardeşi Liyan olabilir mi?
Alinin ablası bahar olabilir mi?
Liyanın annesi Alinin ablası olabilir mi?
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
17.83k Okunma |
1.13k Oy |
0 Takip |
49 Bölümlü Kitap |