35. Bölüm

34. Bölüm

Özlem
longingly_

Zaman... Bazen geçmek bilmez. Bazen de göz açıp kapayıncaya kadar uçup gider. O gün, Ayaz’ın ellerine son kez tutunduğum gün gibi sandığım o sabah, şimdi sonsuzluğa açılan ilk kapımız olmuştu. Düşünsene, ne kavgalardan geçmişiz, ne cümleler yutmuşuz birbirimize... Ama sonunda, sadece sevgi kalmış. Koca bir geçmişin ardından geriye kalan şey; gözlerinin içine bakarken içimde doğan huzurmuş meğer.

Gözlerimi, Ayaz’ın kahverenginin karamel tonlarını taşıyan gözlerinde buldum yine. Gülüşü hâlâ utandırıyor beni, ama bu sefer kaçmıyorum. Bu sefer, olduğum gibi kalıyorum yanında. Güvende...

Ayaz yanıma yaklaştı, parmakları saçlarıma dolandı, “Yine ne düşünüyorsun bu kadar derin?” dedi, başımı eğdim.

“Bizi.”

Kahkaha atmadı bu kez, gülümsemedi bile. Ciddi bir ifadeyle elimden tuttu. “Ben de. Geçmişimizi, bugünümüzü, ve... geleceğimizi.”

Gözlerim doldu. Herkes gittiğinde yanımda kalan tek kişiye bakıyordum. Annesiyle uyum sağlamaya başlamıştım. Akgün hâlâ abilik taslıyordu. Hatta geçen gün, Ayaz’a “Kuzenimle kavga edeni önce ben döverim,” demişti, Ayaz'ın gözleriyle tehdit ettiğini sanmıştım.

Ama şimdi... şimdi her şey yavaşlamıştı. Kalbim Ayaz’a dokunduğunda çırpınmıyordu artık. Sanki, “Buldum,” diyordu sessizce.

O gün, bizim son günümüz değil, başlangıcımızdı. Ayaz cebinden küçük, kadife bir kutu çıkardığında ne olduğunu anlayamadım önce. Parmaklarım titredi, kalbim durur gibi oldu.

“Açsana,” dedi hafif gülümseyerek.

Kutuyu açtığımda içindeki yüzüğün sade parıltısı gözlerimi doldurdu. Ayaz yere çömeldi. Evet... filmlerdeki gibi. Ayaz gibi biri... Benim gibi kırık birine bunu yapıyordu.

“Gece. Seninle tüm yaralarını paylaşmak, geçmişinle el ele yürümek, geleceğe birlikte bakmak istiyorum. Benimle bir ömür kalır mısın?”

Ağlamamak ne mümkündü. O an içimde çocuk Gece ağlıyordu, terk edilmiş Gece ağlıyordu, yalnız kalan Gece... Ama kalbim, Ayaz’a “Evet!” diye haykırıyordu.

“Kalırım,” dedim fısıltıyla. “Zaten senden başka bir yere ait değilim.”

Ayaz ayağa kalktı, beni sımsıkı sardı. Başımı göğsüne yasladım. Her şey bir anda susmuştu. Dünya durmuştu. Sadece biz vardık.

Ve o gün, birlikte geleceğe adım attık.

O günün üzerinden tam altı ay geçti. Altı ay… Altı mevsim değişmedi belki, ama içimdeki fırtınalar dindi. Yaralar kabuk bağladı. Bazıları hâlâ acıyor, evet. Ama Ayaz’ın sesiyle, dokunuşuyla iyileşmeye devam ediyor her biri.

Düğünümüz sade oldu. Abartılı hiçbir şey istemedim. En yakınlarımız, birkaç eski arkadaş, Dilek teyzenin gözyaşları, Akgün’ün utangaç konuşması ve Ayaz’ın bana ilk kez “karım” deyişindeki o derinlik… İşte hepsi bu. Yetti de arttı bile.

Şimdi… Bu yazıyı mutfağımızın köşesindeki küçük ahşap masada, Ayaz’ın yaptığı kahveyi yudumlarken yazıyorum. O az önce içeri girdi, saçları dağınık, üstünde sabah sabah koşturmuş gibi bir hâl.

“Ne yazıyorsun yine, edebiyat kraliçem?” dedi, çaktırmadan omzuma sokulup kağıda göz attı.

“Elimi tutuşunu,” dedim. “İlk defa değilmiş gibi, ama hep yeniden âşık oluyormuşsun gibi tutuyorsun ya…”

Ayaz sustu. Elini uzatıp saçlarımı geriye attı, “Çünkü her seferinde gerçekten yeniden âşık oluyorum.”

İçim ısındı. Her kelimesiyle biraz daha âşık oluyorum ben de. Bazen sadece bakışı yetiyor, bazen sessizliği…

Bugün pazar. Hiçbir yere gitmiyoruz. Planımız yok. Sadece sarılıp battaniyenin altında dizi izlemek, sonra tartışmak hangi karakter haklıydı diye. Ayaz her seferinde haksız olanı savunuyor, beni sinirlendirip sonra barışmak için yanağıma minik öpücükler konduruyor. O anlar… dünya durmuş gibi geliyor.

Yarın ne olur bilmiyorum. Yine geçmiş gelir mi kapımıza, kalbimiz yine çatlar mı bilmem.

Ama bildiğim bir şey var.

Bu defa yalnız değilim.

Ve bu defa birileri beni sadece sevdiği için değil, olduğu gibi kabul ettiği için yanımda.

Ayaz’ım olduğu için.

 

 

Biraz aceleye gelir gibi oldu final bölümü🥲

Yaa Ayaz ve Gece'm gerçekten şok oluyorum

Belkii yeni kurgularla tekrar buluşuruuzz sizlerlee o zamana kadar çok öpüldünüzz😻😚💕

Bölüm : 20.04.2025 14:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...