1. Bölüm

Merhaba ben Efe küçükken anne babamı yaşanan bir kaza yüzünden kaybettim sevilmenin ne demek olduğunu tek limanım olan ablamdan öğrendim Ablam benim için çok değerli onsuz yaşayamam henüz 17 yaşındayım ve Ankara'ya yeni taşındık yeni bir liseye geçeceğim bugün okuldaki İlk günüm pek çevrem yok arkadaşlık etmekten çekirim aslında çekinmem de biraz kabayım diyebiliriz anlaşabildiğim tek kişiler yetimhaneden arkadaşlarım Samet Anıl ve Onur onun dışında pek çevresi olmayan biriyim

okula gidip sıramı oturdum başıma sıraya koydum yanıma kimse oturmadı dakikalarca bekledim durdum ama yanıma hala kimse oturmadı başımı sıraya koydum ardından ders zili çaldı gürültünün ardından hoca içeri girdi ve sınıf birden sessizleşti herkes ayağa kalkıp kendini tanıttı sıra bana gelmişti tam kendimi tanıtacakken kapı çaldı içeri kumral saçlı kahverengi gözlü uzun kirpikli biri girdi büyüleyici görünüyordu gerçekten gözlerime inanamadım ona baktıkça sonsuz bir boşluğa dalacakmışım gibi geliyordu sanki dibi görünmeyen biraz durdu ve yeni geldiğini söyledi hoca beni işaret edip yeni arkadaşımızın yanına oturabilirsin dedi kumral saçlı kız yanıma geldi ve oturdu ben de o sırada kendimi tanıttım kız kendine tanıttı "Merhaba ben İnci İstanbul'dan Ankara'ya yeni taşındık bu okuldaki İlk günüm iyi anlaşacağımız umuyorum" dedi ve oturdu İnci'ye biraz baktım benim baktığımı anlamış olacaktı ki bana "adın neydi?" diye sordu sesim titrek bir halde "Efe" dedim o gün bütün ders boyunca konuştuk sohbeti çok sarıyordu konu konuyu açıyordu biz sohbete dalmışken teneffüs zili çaldı İnci kantine gitti ben de o sırada sınıftaki erkeklerle kaynaştım Bir sonraki ders en iyi bildiğim tarih dersine geldi eski okulum pek tarif dersinden hoşlanmazdı bu okulda böyleydi tarih dersinde konuşan sadece bendim tenefüs zili çaldı ve İnci beni çağırdı inci'nin yanına gitti İnci "ben tarihte hiç iyi değilim cumartesi beni çalıştırır mısın?" Diye sordu elbette hafif utanarak kabul ettim bugün perşembe idi zaman su gibi akıp geçti cumartesi sabah ablamın kaldırışı ile birlikte uyandım saat 11.00'de kahvaltı yaptım duşa girdim saçlarımı kuruttum. İnci ile buluşmanın verdiği his beni heyecanlandırıyordu inci'ye içinde garip bir şeyler besliyordum daha önce hiç beslemediğim bir şeyler saatler hızla geçti ve saat buluşma saati geldi telefonum çaldı arayan inciydi açtım ve İnci "hazırsan okulun önünde buluşalım oradan da kütüphaneye geçeriz?" Dedi kabul ettim 10 dakika sonra okulun önündeydim İnci gördüm çok güzel görünüyordu kumral saçlarını at kuyruğu bağlamış üzerine bol paçalı siyah bir pantolon üzerine beyaz bir kazak giymişti çok güzel görünüyordu daha selam veremeden İnci beni fark etti ve yanıma geldi.