
Polat kardeşler yeni yaşamlarına başlıyorlardı İdil istemese de kalktı yataktan . Göktuğ gidecekti Lavin gidecekti o ülküye nasıl bakıcaktı , güçlü olmalıydı.
kalktı elini yüzünü yıkadı normalde bakım yapar bakım yapana kadar kahvaltı hazır olurdu , artık olmayacaktı . kahvaltı hazırladı ülkünü odasına gitti , uyuyordu yastığı ve göz çevresi hayla nemliydi . Ağlamıştı çok ağlamıştı idil dayanamadı gözleri doldu ama güçlü durdu ülkünün başını okşadı öptü onu annesi gibi kaldırdı .
" abla " dedi ülkü yorgundu sesi
"aşkım hadi gel kahvaltı yapalım "
"istemiyorum gelmicem , yemicem " dedi ülkü şivesi kaymış bir şekilde
" ülküm ,güzelim lütfen bu işi zorlaştırmayalım . Bu bizi daha çok yorar üzer."
" içim almıyor ki "
"olsun hem bu gün abin gidecek az da olsa onunla vakit geçir. "
" peki " dedi ülkü kalktı ve yüzünü yıkadı . ikiside pijamalar ile odadan çıktı .
" sen git abinleri uyandır ben sofradaki eksikleri tamamlıcam"
" tamamm" dedi sesini mutlu çıkarmaya çalışarak Göktuğun odasına gitti ve kapıyı çaldı .
ses gelmedi bir daha çaldı . " gel" diye homurdandım . içeri girdi ve bana sarılarak yatan Göktuğuyu görünce bir gülümsedi . " günaydın ülküm " dedim
"günaydın lavin abla , ablam kahvaltı hazırladı sizi çağırıyor " dedi göktuğu bana sarılmayı bir anda bıraktı ve " kahvaltımı " dedi uykulu sesi ile bir anda kalktı ve ilk önce banyoya sonra sonra da idil ablanın yanına gitti. " kahvaltıyı bu kadar sevdiğini bilmiyordum " dedim
" kahvaltıyı değil de iki şeyi seviyor biri ablam ile uğraşmayı,ikincisi sucuklu yumurtayı " dedi ve bu sefer güldü gerçekti bu gülüş.
" hımmm bunu öğrendiğim iyi oldu " dedim onun koluna girdim ve bizde onların yanına gittik . gerçekten dediği gibi göktuğ idil abla ile uğraşıyordu .
" abla bu salatalıklar ne kocaman seni alan koca iki güne geri verir " dedi idil abla göktuğya döndü götüne bir şamar çaktı .
" bana bak çocuk git başımdan iki saatir başımdasın git artık da " dedi sinirlenişti .
" da mı " dedi ve hayvansı bir şekilde güldü "senin şive kaydı abla avukat olacaksın bir de , ben dağda çatışıyorum daha içi türkçem var " dedi ve yine güldü . dün göktuğ söylemişti 'annem ben gidince daha çok gülün dedi' o yüzden garipsemedim zaten böyle olmalıydı.
" göktuğ yok sana yumurta " dedi bastıra bastıra ilk bir durdu sonra bana dönüp "sevgilim yapar "dedi
bense hemen dudak buktüm " aşkım ben yumurta yapmayı bilmem ki " dedim omzunu sıvazladım .
"yalan atma yalancı o kadar yemeği kim yaptı " dedi yemeğe çağırdığım günden bahsediyordu .
"bilmiyormuş işte kaldın yine bana " dedi bu sefer gülen idil ablaydı.
Göktuğ ikinci plana geçti yağcılık " ablam zaten şakaydı seni alan koca iki güne bırakamaz neden biliyor musun ?" diye sordu
"neden " dedi idil abla yalancı bir merakla
" çünküü seni kocaya vermicem " dedi karaklı bir ses ile .
" sence ben birini sevsem sana sorar mıyım bir bak bana he " dedi idil abla
"doğru ama olsun abla ya yumurta " dedi küçük çocuk gibi sonra ülküyü yanına çekti " hem bak bu kızda istiyor dimi kız "dedi ve yanağından öptü.
" of iyi be "dedi yumurta yaptı sofraya oturduk göktuğ bir anda "ne zaman toparlanıyorsunuz " diye sordu .
" ne toparlanması "dedi idil abla merakla
"bizimi oraya geliyorsunuz ya lavinin karşı evine " dedi " ev tutuldu dün sizin için
"yok öyle bir şey " dedi idil abla
" var öyle bir şey dedi "ülkü ve benimki .idil abla kaybetmişti "ikiye bir " dedi ülkü ve böylelikle kahvaltıdan sonra toplanmaya başladılar .
...
askeriyede normal bir gündü evrak işleri , er eğitimleri falan filan derken girayın mesaisi erken bitmişti ve şimdi boştu bahçede oturuyordu sonrasında ablasının evedekilere sahip çık demesi aklına geldi günlerdir kayra ile konuşmanın bir yolunu ararken bunu nasıl unutmuştu. ayıptı hemen telefonunu açtı ve kayrayı aradı bir kaç çalışta açıldı " efendim " dedi kayranın zarif sesi
"kayra nasılsın "
"iyiyim giroş sen " dedi ses bir an sustu "yani giray , giray bey " dedi
"saçmalama giroş iyi boş resmiyet koymayalım " dedi "bugün ne yapıyorsun "
" bu gün nöbetim var ama bir buluşma ayarlamaya çaışıyorsan boş bir günümde ararım giroş bey " dedi bu sefer o zarif sesten bir kıkırtı duyuldu . giray bunu kendi leine çevirdi "bu bir çıkma teklifimi bana çıkma teklifimi ediyorsun " dedi
" nasıl algılarsan algıla " dedi bir an sustu ve " giray kapatmam lazım görüşürüz " dedi ve kapadı beklemeden olsundu sonuca bakmak gerekirdi . askeriyede sırıtırken bürçe yanına geldi " giray yüzünde güller açıyor "
" evet komutanım bır kız varda o " dedi derken yürüyorlardı ve timin oturduğu yere gittiler onların yanına oturdular tim yine aynıydı yusuf umaya yürüyor asil bıkmış bir şekilde ona bakıyor .onur abi yine mete ile ilgili bir şeyler anlatıyordu .
"neler oluyor " dedi burçe ve yerine oturdu .
" komutanım mete yine okuldakileri dolandırıyormuş da onu anlatıyordu onur abi " dedi poyraz
" aa şeyi unutmayalım yusufun umaya bininci kez çıkama teklifi etmesini ve red yemesini " dedi bora ve güldüler derken burenin telefonu çaldı numara kayıtlı değildi ayağa kalktı ve telefonu açtı
" evet "
" burçeydi dimi " dedi tanıdık bir ses
"evet siz "
"ulu ben karakoldan "
"ha evet buyrun "
"geçen yaptığımız toplantı sebebi ile arıyorum plan tıkırında işliyor göktuğ ve lavin hanımda geldiğinde adamı yakalamak için göreve çıkıcaz timinizi ayarlayım lütfen " dedi
" tabi ulu , ha bu arada tişörün için tekrar sağol en yakın zaman da yollarım sana "
" gerek yok hem kim bilir bir gün onu kendi ellerin ile verirsin görüşmek üzere " dedi ve kapadı ve artık burçenin başına bir deli daha gelmişti . timi topladı ve eğitimlere, Antrenmanlara başladı .
...
aaaa büyük operasyona çok az kaldıııı ♥♥
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |