Özlem
Elinde içki şişesi vardı ve ayakta zar zor duruyordu. Dün gece ateş ona vurdu diye yüzünün bir kaç yerinde çizikler ve yaralar vardı.
Ateş elimden tutu ve bakışlarımı luciandan çekip ateşe baktım. Ateş bana bakıyordu ve bende ona baktıktan bir süre sonra luciana döndü.
Ateş. Ne istiyorsun dün gece yediğin pençeler yetmedi mi?
Lucian. Sizin yüzünüzden aria benden ayrıldı. Hepsi sizin yüzünüzden sizden intikamımı alana kadar rahat durmayacam!
Dedi bağırarak. O bağırınca bende gözlerimi devirdim. Vampir olduğu için elbette ondan korkuyordum ama artık azda olsa bu olanlara alışmıştım.
Remy. Aria demek ki gerçeklerin farkına varmış değil mi lucian senin ne kadar çapkın biri olduğunu görmüşte ayrılmış.
Dedi ve remynin üzerine doğru yürümek yerine bana doğru geldi. Kaşlarımı çatarak ona bakıyordum o ise içki şişesini kaldırmış bir şeyler diyordu.
Lucian. Seni gebertirim oğlum ben çapkın falan değilim!
Tam bir adım daha atacaktı ki ateş yumruğunu yüzüne geçirmesi ile saniyeler içerisinde duvara sertçe çarptı.
Şaşkınlıkla ateşe baka kalmıştım. Ateş elimi bırakmış luciana doğru yürüyordu.
Peşinden gitsem kızardı bu yüzden olduğum yerde kaldım.
Ateş. Değil benim mührüme dokunmak ona yaklaşamazsın bile!2
Dedi ve kurt formuna girip lucianın üzerine saldırdı. Üst üste yüzüne pençe izleri bırakıyordu ve durmadan da yenilerini ekliyordu.
Bir süre sonra lucian bir anda ortadan kayboldu ve vampir hızı ile yok olduğunu anlamıştım. Ateş kurt formundan çıkıp yanıma doğru geldi. Nefes nefese kalmıştı.
Yanıma geldi ve elimden tutup içeriye götürdü. Eve girince direk odaya çıkmıştık. Nedenini bilmiyordum.
Odaya gelince beni yatağa oturtu ve sonra kendiside yanıma oturdu. Sinirli miydi?
Ateş. Ben hiç bir şeyden korkmam neva.
Dedi ve kalkıp banyoya doğru ilerledi. Odaya geri dödüğünde üstünde hiç bir şey yoktu ve altında eşorfman vardı.
Elini yüzünü yıkamıştı. Yanıma oturdu ve sonra yatağa uzandı. Ona şaşkın gözlerle bakmaya başladım. Gerçekten uyucak mıydı? Hemde bu saate?
Atrş. Uyumayacam sadece rahatlamaya çalışıyorum neva.
Dedi. Rahatlamak mı bu şekilde mi?
Dedi. Afaladım ama dediğini yapıp yanına uzandım. Kolunu belime dolayıp beni kendisine çekti ve bende kafamı göğüs kafesine koydum. Kalbi hızlı atıyordu.
Ne den bu kadar çok hızlı atıyordu ki anlamadım.Ateş elini belimde gezdirmeye başladı ve bu hareleti nedense beni heyecanlandırmıştı. Kalbim hızlı atmaya başlamıştı bile.
Ateş. Kalbinin bu denli atmasını çok seviyorum neva.
Dedi ve bana döndü. O bana dönünce bende ona döndüm. Kokusu burnuma gelmeye başlamıştı bile. Elini yanağıma koydu ve sonra açıkta kalan göğüs kafesime öpücük kondur.
Yanağımı okşamaya başladı. O yanağımı okşadıkça rahatlıyor gibiydim.
Ateş. Seni o gün ormanda gördüğüm anda benim olacağını biliyordum.
Ateş. Bir kurt biri ile mühürlü olduğunu kokusundan ve gözlerinden anlar, ben ilk kokunu aldım neva sonra gözlerini gördüm ve birbirimizin olduğunu anladım.
Gözlerine baktım gözlerine bakınca nedense kendimi güvende his ettim. O bana güven veriyordu ve bu benim için çok önemliydi.
Bakışları dudaklarıma kaydı. Benimde bakışlarım onun dudaklarına kaydı. Ateş sırıtınca gözlerine baktım. Hala dudaklarıma bakıyordu.
Yavaşça dudaklarıma yaklaştı. O yaklaşınca bende kendimen beklemediğim bi anda dudaklarına yapıştım.
Ateş ilk başlarda şaşırmıştı ve sonradan karşışık vermeye başladı. Beni yatak ile arasına alıp öpmeye devam etti. Ben ona karşılık verdikçe o daha da çok öpüyordu.
Geri çekildi ve çekilmesi ile üstümde ki t-shirt çıkarması bir oldu. Daha t-shirtı çıkardığının şaşkınlığını üzerimden atamamışken tekrar dudaklarıma yapıştı.
O kadar sert öpüyordu ki karşılık vermeden edememiştim. Onun tenini his ede biliyordum. Sıcacık teni sıcak tenim ile birbirine değince kendimi alevler içinde yanıyormuş gibi his ediyordum.
Dudaklarıma dişlerini geçirince onun dudaklarının arasında inlemiştim. Elimi yanaklarına koydum ve yanağını okşamaya başladım.
Bir süre sonra nefesiz kaldığımı anladığında geri çekildi ve bana baktı.
Hızlı bir şekilde nefes alıp veriyordum ve bu süre boyunca ateş beni izlemişti. Alnını alnıma yaslayınca burunlarımız birbirine değidi.
Ateş. Hiç bit şeyden korkmayan ben sana zarar gelecek diye ödüm kopuyor neva.
Dedi. Hiç bir şey demedim ve sadece onun kokusuna odaklanmıştım.
Ateş. Sen bana ne yaptın neva?
Dedi. Sesi tonu anlayamadığım bir şekilde hoşuma gitmişti.
Geri çekildi ve sadece gözlerimin içine baktı. Bende onun gözlerine baktım
Gözlerimi hiç ayırmadan ona bakıyordum.
Ateş. Beni kendine aşık ettin.
Demesi ile ona şaşkınlıkla baktım. Ne yani şimdi ateş bana mı aşık olmuştu?
Ama nasıl ben onu kendime aşık etirmeye çalışmamıştım bile. İlk zamanlar ondan uzak durmaya bile çalışmama ramen nasıl bana aşık olmuştu?
Bir şey demedi ve sadece beni izledi. Diyecek hiç bir şey bulamıyordum ve sadece knu izliyordum.
Ateş. Hadi kalk üzerini giyin aşa da sizinle bir şey konuşacaz.
Dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. Sizinle derken tam olarak benle kimi kast etmişti?
Üstümden çekildi ve dolaptan crop çıkartıp üzerime giyidim. O da üstünü giyinince elimden tutu ve odadan çıktık.Merdivenlerden aşa indikten sonra salona geçtik. Salona girdiğimizde hepsi buradaydı ve oturuyorlardı.
Ateş ile ikili koltuğa geçip oturduk. Elini belime dolayıp beni kendisine çekmişti. Kafamı omzuna koydum ve ateşte saçımdan öptü.
Acaba bizimle ne konuşacaklardı?
Kaan. Sizi geri gönderecez ama bir sireliğine ve yanınızda remy ile ethanda olucak.
Dediğinde şaşkınlıkla kaana baktım. Ne dediğinin farkındamıydı o? Bizi neden bırakacaklardı ki?
Ateş beni bırakmazdı bundan emindim. Ateşe döndüğümde bana bakıyordu.
Ateş. Korkma benden kolay kolay kurtulamazsın.
Dedi ve sırıtı. O zaman bizi neden bırakıyorlardı ki amaçları neydi?
Eylü. Neden bizi şimdi serbest bırakma kararı aldınız?
Kaan. Serbest bıraktığımız yok eylül sadece sizin güvenliğiniz için siz bir süreliğine abilerinizin yanına geri gitmelisiniz.
Aslında bir süre sonra abimi görüceğim için heyecanlıydım ama hala ona sinirli ve kızgındım.
Ateş. Ethan ve remy de sizi korumak için gelecekler, lord ve lucian insanların aradına giremez o yüzden sizi abilerinizin yanına göndericez onların işini hal ettikten sonrada sizi yanımıza geri alıcaz.
Neva. Biz buradayken onların işini hal edemez misiniz?
Ateş. Hal ederiz ama sizin zarar görmemeniz lazım.
Ateş. Neva sus kalk çantanı hazırla hadi.
Bir yanım gitmek istiyordu ama bir yanım gitmek istemiyordu. Ateşi bırakmak istemiyordum. Nedense ona alışmıştım ve şimdi abimlerin hanına geri döneceğimi bilmek birax beni korkutuyordu.
Onlarla nasıl yüzleşecektim ki? Daha doğrusu yüzleşe bilir miyidim?
Odaya gelince çantamı dolaptan çılartım ve içine bir kaç kıyafet koydum.
Biri arkamdan sarılınca korktum ve hemen arkamı döndüm. Arkamı dönünce ateşi gördüm. Rahatlamıştım.
Dedi ve kafasını boynuma gömdü. Boynuma öpücükler konduruyoreu ve artık bundan rahatsız olmuyordum aksine hoşuma gidiyordu.
Yoksa ben ateşten hoşlanmaya mı başlamıştım. Ama bu imkansız.
Saçmalama neva onla mühürlüsün ve ona aşık olmanda imkandız değil.
Nedense gözlerim dolmaya başladı. Gözümden bir damla yaş düşünce hemen sildim.
Belki bir süre boyunca ateşi göremeyecektim ve ben onsuz ne yapacaktım bilmiyordum.
Ateş. Bana bak ben senin yanına gelirim üzülme bebeğim.
Dedi ve alnımdan öptü. Gerçekten ateşe alışmıştım ve onun yanından ayrılmak beni korkutuyordu. Bir süre sonra çantaları alıp aşa indik. Ateş bana telefonumu uzatınca hemen aldım.
Telefonumu bile özlemiştim ya. Ateş ve kaan ile vedalaştıktan sonra remy ve ethanlarla arabay bindik. Than arabayı bizim eve doğru sürdüm.
Ethan. Eylül ben senle kalacam neva remy de senle kalacak.
Eylül. Umarım abimler kızmazlar.
Remy. Kızarsa hal ederiz.1
Dedi ve göz kırptı. Umarım olay çıkmazdı. Şimdiden ateşi özlemeye başlamıştım bile. Bizim evin önünde durunca remy ve ben arabadan çıktık. Sonrada eylül ile ethan çıktı.
Eylül. Hemde hiç olmadığım kadar.
Aslında ben hiçte hazır değildim. Korkuyordum. Neyden korkuyordum. Hala atlası seviyor olmaktan mı korkuyordum. Hayır kesinlikle atlası sevmiyordum artık.
Kapı açılınca hepimizin bakışları kapıya gitti. Atlas ve abim kapıda durmuş bize bakıyorlardı.
Bir şey demedim ve sadece ona baktım. Koşarak yanım gelip bana sıkıca sarıldı.
Rüzgar. Özür dilerim abicim her şey için özür dilerim.
Bir süre sonra dayanmaadım ve sarılmasına karşılık verdim. Bende onu özlemiştim hemde çok. Atlas ve eylülde sarıldıktan sonra atlas bana döndü ve bana doğru bir adım attığında remy ile ethan önümde durdular.
Atlas. Siz kimsiniz oğlum size ne ister sarılırım ister sarılmam size ne!
Ethan. Bizim kim olduğumuz seni ilgilendirmez ama kendi canın için bence geri bas dostum hım ne dersin?
Dedi ve atlasa doğru bir adım attı. Atlas geri bir adım atı ve bana baktı. Bende ona baktım ama ona eskisi gibi bakmıyordum. Gözlerimi devirdim ve içeriye geçtim.
Ben içeriye geçince ethan ve remyde peşimdem geldiler.
Heğimiz salonda oturuyorduk ve kimseden çıt çıkmıyordu.
Neva. Arkadaşlarımız ve onlarda bizimle kalacak.
Neva. Seni alaka etmez atlas abi.
Abi kısmını bastırarak söylemiştim ve bu atlasın gözünden kaçmamıştı.
Ethan. Merak etmeyin çok kalmayacaz.
Dedi ve oturduğu koltuğa yayıldı. Çok rahattı ve onun rahatlığından bende istiyordum.
Rüzgar. Onları tanımıyoruz ayrıca siz kaç haftadır neredesiniz?
Eylül. Bu sizi ilgilendiri miydi rüzgar abi?
Abim eylüle döndü ve eylüle yapma dercesine bakmaya başladı. Eylülün böyle davranmadı çok hoşuma gitmişti.
Neva. Siz sevgililerinizin yanına gitsenize abi onlar bizden daha değerli sonuçta sizin için.
Rüzgar. Abicim bare sen yapma.
Neva. Off banane, ben odamdayım bir şey olursa gelirsiniz.
Neva. Konuşmazsam ne yaparsın atlas abi?
Atlas bir şey demedi ve sinirle evden çıktı. Odama geçtiğimde remy de arkamdan geldi. Remy kendini koltuğa attı.
Remy. Abim bizi izliyordu aşa da haberin olsun.
Ne ateş biz aşadayken bizi mi izliyordu? İyi de neden güvenmediği için mi?
Bir anda cam açılınca içeriye ateş girdi. Şaşkın gözlerle ona bakmaya başladım.
Ateş. Güveniyorum sadece kötü bir şey olursa hal ederim diye gelmiştim.
Dedi ve dibimde durup saçımdan öptü. Kalbim hızlı atmaya başlamıştı bile. Elini yanakalrıma koyup dudağıma buse kondurdu. Utanmıştım ve hemen geri çekildim remyye baktığımda etrafa bakıyordu.
Remy. Ben aşadayım bir şey olursa çağırırsınız.
Diyip aşa indi. Ateşe döndüğümde bana bakıyordu. Bende ona baktım. Gözlerini üstümden ayırmıyordu.
Ateş. O atlas piçin sana yakınlaşmaya çalışması beni deli ediyor.
Bir şey demedim ve sadece ona baktım. Beni kendisine çekip sıkıca bana sarıldı. Kafasını boynuma koyup kokumu içine çektikten sonra boynumu öpmeye başladı. Onun her öpüşünde kayboluyor gibiydim.
Yatağa doğru gittik. Beni yatakla arasına alıp boynumu öpmeye devam etti. Bir anda emmeye başlayınca bağıracaktım ki eli ile ağızımı kapatıp devam etti.
Elini geri çekince ona baktım.
Ateş. Bana sesini yükseltme bebeğim.
Bir şey demedi ve dudağıma yapıştı. Ona karşılık vermedim. Çok sert öpmeye başladı ve bu sert öpüşü karşısında inleyemeden edememiştim. Nefesiz kaldığımda geri çekilip bana baktı.
Dedi ve tekrar dudaklarıma yapıştı. Nefes alamıyordum ve boğulacak gibi his ettiğimde heri çekildi. Rahat bir nefes alıp verdim ve ateş bana gülmeye başladı.
Bir şey demedi. Bir bildirim sesi gelince telefonununa baktı. Sinirle yataktan kalktıve bana baktı. Dudaklarımdan sertçe öptü. Metalik bir tat alınca dudağımı patlatığını anladım.
Pencereden çıkıp gitti ve bende hemen pencereye çıkıp arkasından baktım ama o zaten çoktan kaybolmuştu.
Bir süre daha pencereden dışarıyı izlerken atlası fark ettim. Bana bakıyordu ve elinde içki şişesi vardı.
Gözlerimi devirip pencereden ayrılıp aşa indim. Aşa indiğimde remy ve abim kahve içiyordu ethan ve eylülde mutfaktaydı.
Remynin yanına oturunca abim bana baktı.
Rüzgar. Arkadaşını sevdim iyi bir insan.
Dedi insan mı tabi öyledir abicim mesela hiç kurt adama dönüşüp kanlı kanlı et yemez.2
Remy ile göz göze gelince ikimizde gülmeye başladık. Kapı açıldı ve içeriye atlas girdi. Atlasın girmesi ile remy oturduğu yerden ayapa kalktı ve diğer tarafıma geçip oturdu.
Atlas bana bakıp güldü ve abimin yanın geçip oturdu.
Rüzgar. Atlas rahat bırak nevayı.
Atlas. Ne demek rahat bırak beni kendisine aşık edem o, ona de beni rahat bıraksın.
Atlas. Sen kimsin ki ona emir veriyorsun lan!
Remy bana döndü ve gözleri ile yükarıya çıkmam gerektiğini söyledi. Daha fazla durmadım ve hemen yükarıya çıktım.
Umarım kötü bir şey olmaz. Odada bir o yana bi bu yana yürümeye başladım. Çok stret yapmaya başlamıştım umarım aşa da kötü bir şeyler olmazdı.
Bir süre sonra aşadan bağırma sesleri geldi. Aşa insem ne ola bilirdi ki?
Bir şey olmazdı. Odadan çıktım ve koşarak aşa indim. Aşa indiğimde abimi atlas ile bağırışırken gördüm.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
