13. Bölüm

4. BÖLÜM SONU

Mustafa BAR
m.barr

Ragıpın anlattıkları Asralın anlamasına neden olmuştu ama içeride Atillanın o yüzünde ki öldürme ölme isteği korkuya bağlı koruma mekanizması olduğunu fark etti.

Senin bu korkunun nedeni ne Atilla? Savaş mı ölüm mü yoksa…” dedi ve durdu, kendisinin de bilmediği bir şey olduğu belli oluyordu.

Aradan geçen birkaç saat sonra Atilla gözlerini açtı, yavaş şekilde yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi kapıyı açtığında havanın karardığını fark etti. Gece olması ve bedeninde ağrıların olması onu da huzursuz ediyordu.

Sakin olmam gerek, düşman her yerde ben ise kafamı toparlayamıyorum.” Kendisini her ne kadar sakinleştirmeye çalışsa da gideceği yer hakkında düşünüyordu. Buraya saldırı olacağı yönünde kafasını kurcalayan ve içini huzursuz eden birçok nokta olsa da etrafa baktığında buranın net olarak görünmediğini fark etti. Dışarı çıktığında etrafın karanlık olmasını daha çok seviyordu.

Şimdi kimse yok, kafamı daha iyi toparlayabilirim.” Diyerek derin nefesler aldı, üstündeki ceket pantolonu ve gömlekte hiçbir hal kalmamıştı. Her tarafı yırtık ve dağılmıştı. Birkaç adım daha attıktan sonra durdu, yüksek bir yerde gibi hissediyordu. Etrafın karanlığın içerisinde yanan evlerin lambaları çok farklı gözüküyordu gözüne. İlk defam mı böyle nefes aldım diye düşündü kendi kendine. Etrafın sessizliğinden faydalanıyordu aslında, kafasının içerisinde dönen düşünceler canını her ne kadar sıksa da yapacaklarını düşünmesi kafasını azda olsa rahatlatıyordu.

Sürmeliye ulaşmam gerekiyor önce Patron Hakkıyı sonrada İlhanı öldüreceğim.” Nedensiz bir şekilde eskiler aklına geliyordu ya da getirmeye çalışıyordu. Peşinde olan kişilerden birisini yakalama peşindeydi.

Birisi bir şeyler planlıyor ve ben bu planın içerisinde fare gibi dolanıyorum.” Planı kuran kişinin kim olduğunu anlamaya çalışıyordu Atilla. Bunları planlayan birisinin olması gerektiğini biliyordu. Öldürmeye gelen adamların her yerde her zamanda bir yerde denk gelmeleri kafasını yeniden karıştırıyordu.

Havanın soğuması düşüncelerini etkiliyordu bedeni soğuğa alışık bir halde ama nedense şu an kendisini yalnız ve karanlığın içerisinde olduğunu fark etti. Gideceği yolu kendisi tayin etmeyi ve gitmeyi seviyordu ama şu an kim olduğuna kadar her şey bir muamma haline gelmişti. Etrafında olan kimseye güvenmemesi zaten hayatının başından beri bildiği ve öğrendiği bir şeydi. Derin bir nefes aldı, yaralarına dokundu tekrardan birkaçı iyileşmeye başlamıştı kabuk bağlamasından her zaman memnundu kan içeride kalmamasını istiyordu. Yeniden dikilen yaraların halen yumuşak olmasından memnun değildi. Etrafa son bir kez daha baktı, güçlenmesi gerekiyordu gideceği yolda güçsüz ve yaralı bir şey yapamayacağını oda biliyordu.

Oturduğu yerden kalkıp taş eve doğru ilerledi, yerde sigara izmaritlerin olduğunu fark edince şaşırdı ama fazla önemsemedi. Taş eve girdiğinde kafasını yastığa koydu ve gözlerini hafif kapalı şekilde uyumaya çalıştı. Gözleri her ne kadar uyumak için kapatsa da aklı her daim savaşmak için hazır halde duruyordu, gittiği her yerde ölümün kokusunu alan birsi olması onunda ölümden kaçtığını belli ediyordu artık. Biraz daha yattığı yatağında durdu ama aklı durmuyordu gözleri kapanmak istemiyor ve bedeni artık daha fazla dayanamıyordu

Asral sabah merak içerisinde Atillanın olduğunu Taş eve doğru ilerledi, içinde kötü bir düşünce ve ölüm korkusu sarmıştı. Dün gece Ragıpın söyledikleri Asralı temelden sarsmış ve ölüm korkusu sarmıştı. Atillanın olduğu Taş eve geldiğinde, camdan içeriye doğru baktın da içerisi net olarak göremiyordu. Atillayı uyandırmadan, içeri girip bakmak istiyordu, yavaşça kapıya doğru yöneldi tahta kapı hem zor hem de gıcırtılı şekilde açılıyordu. Yavaş şekilde kapıyı açtı gıcırdamaya aldırmamaya çalıştı. Kafasını içeri doğru uzattığında yatağın boş olduğunu fark etti. Hızlıca kapıyı tam açıp içeri tamamen girdi.

Nereye gitti bu şimdi?” diye kendi kendine soruyordu Asral. Bir şeylerin ters gittiğini ve içindeki kötü düşüncenin Atilla olduğunu anlamıştı. Hemen evden çıkıp Muhtarın yanına doğru ilerledi. Atillanın yaralı halde nereye gideceğini kimsenin bilmediğini biliyordu ama Ragıpın bir tahmini bir düşüncesi vardır diye umuyordu.

Ragıpın evinin önünde geldiğinde kapısını sert ve bağırarak çalmaya başladı.

Muhtar, Ragıp Muhtar Aç kapıyı, Atilla gitmiş, Atilla gitmiş.”

Asral bağırmasıyla köy halkı uyanmaya başlamıştı, herkes hep bir ağızdan kendi aralarında konuşmaya başladı. Ragıp camdan baktı Asrala sus işareti yapıyordu.

Sus, sus bekle geliyorum.” Ragıp herkesin Atillanın buradan gittiğini düşünmesini istemiyordu. Aşağıya geldiğinde Asralın yanına geldi.

Şimdi anlat bakalım Atilla gitmiş mi?”

Atilla taş evde yok gitmiş.”

Dün geldi bu kadar uzun bir yerde kalmaz diye düşünüyorum. Sakin ol bir yere bakmaya gitmiştir belki köy halkını tedirgin etme.”

Asral Köy halkının neden tedirgin olduğunu ya da olacağını merak ediyordu.

Köy halkı neden tedirgin olsun ki? Hem Atillanın burada olmaması sizin ve köy halkı için daha iyi değil mi? Atillayı arayanlar buraya gelmeleri gerekmez ya da gelseler bile size zarar vermezler.”

Sen çok zeki gözüküyorsun Asral ama Atilla benim ve onların tek umudu eski Sürmeliye dönmek için. Çünkü eskiden bizim olan yer artık değil, Atilla orayı alıp bizi oraya götürme umudu yaşıyorduk.” Ragıpın sözleri Asralı kızdırıyordu.

Sizde diğer insanlar gibi onu kullanmak istediniz? Ölmesi sizin işinize gelmediği için mi yardım ettiniz yoksa korktuğunuz için mi?”

Ragıp durdu, söyleyeceği kelimeyi düşünüyordu.

Her ikisi aslında, hem Atillaya yardım edersek bizim yanımızda olur. Sürmeliyi alırsa bizi yanına alır bize yardımcı olur diye düşünüyorduk. Tabii ki hem de korktuğumuz ve bildiğimiz şeylerin kısıtlı olmasından dolayı. Aslında Atilla ile biz Sürmelide tanışmadık onunla sadece öyle gözükmek istedik. Atilla hakkında duyduğumuz şeyler hem bizi korkuttu hem de cesaretlendirdi. Azrailin yanında olursak kazanan tarafta oluruz diye düşünüyorduk.”

Asralın yüzünde öfke vardı yaralı bir adamı sadece kar sağlamak için kurtarmak ve yardım etmek çok zalimce olduğunu biliyordu. Ragıpın yüzündeki endişe ve korku olmasına şaşırmıştı. Atillanın gideceği yer ya da bu zalimlerin içerisinde ondan korkan ve onu kullanmak isteyen ne kadar çok insan olmasından dolayı üzülüyordu Asral…

 

 

BÖLÜMLER OKUMANIZI VE YORUM YAPMANIZI RİCA EDİYORUM.

KELİMLERDE HATA BULURSANIZ LÜTFEN SÖYLEYİN BAZEN YÜKLERKEN BAZI KELİMELERDE KAYMA VE HARF SİLMELER OLABİLİR.

İYİ OKUMALAR DİLERİM.

Bölüm : 04.12.2024 20:26 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...