18. Bölüm

OKULA DÖNÜŞ

M. P. K.
m.p_korkmaz

 

Tam karşısında duran Sagra da Familya binasının küçültülmüş bir replikasını andıran binaya doğru adım atmak istese de, hareketsiz kalan ayakları onu bir türlü hedefine ulaştırmıyordu. Okula kabul töreninde yaşananlardan sonra buraya girmek büyük cesaret isterdi. Bu gotik yapının ana kapısından içeriye adımını atarsa hayatının geri kalanını seçmiş olacaktı. Bu seçimin sonuçlarına katlanacak olması fikri başına ağrılar girmesine sebep oluyordu. İçinde bir yerlerde aradığını burada bulacağına dair bir his olsa da, korkusu bu hisse galip geliyordu. Aradığı neydi? Bunu dahi bilmiyordu. Aramaya başlamanın ilk adımı kendisi ile tanışmaktı. Sahi Özüm kimdi? Sorduğu soruların cevabı belki de annesinin kendi ailesi ile yüzleşmesinde saklıydı. Son üç ayda yaşadığı her şey bir yandan bir kâbus gibi olsa da, diğer yandan güzel bir masalın kahramanlarını kıskandıracak cinstendi.

Kasvetli ve heybetli bir şekilde kollarını iki yana açmış onu içine çekmeyi bekleyen bir canavarı andıran kapıda bir gölge mi belirdi, yoksa Özüm’e mi öyle geldi bilmiyordu. Gözlerini kırpıştırarak ileriye doğru daha dikkatli bir şekilde bakmaya başladı. Güneş ışıkları kendisine oyun mu oynuyor, yoksa gerçekten kapıda durmuş onu bekleyen biri mi var anlamaya çalıştı. Adımlarını hızlandırarak kapıya doğru ilerledi. Kalbinin atışı dışardan duyuluyor mu bilmiyor olsa da midesine inen bir yumruk darbesinin yüzünde yarattığı gerilimi bir an önce silip atmak istiyordu.

 

“Orada durup binayı izlemek gerçekten bu kadar keyifli mi? İki seferdir aynı şeyi yapıyorsun.” Alaz bugüne kadar hiç görünmediği kadar yakışıklı görünüyordu. Yüzündeki gülümseme sağ yanağındaki küçük gamzeyi ortaya çıkardı.

‘Bir gamzedeki boşluğa düşüp orada sonsuza kadar yaşamayı istemek çok mu aptalca olur?’ Özüm aklındaki cümleler ve kalbindeki hislerle boğuşurken Alaz’a cevap dahi veremeden Lavin’in merdivenlerden tökezleyerek kendisine doğru geldiğini gördü. Koşarak yanına gelen Lavin sahibine yıllar sonra kavuşmuş bir köpek kadar sevinçliydi. Onu bu halde ilk kez görüyordu. Sağduyulu, ağır kanlı Lavin gitmiş yerine Gizay’ın farklı bir versiyonu gelmiş gibiydi.

-“Senin için ne kadar çok endişelendik bilemezsin.”

“İyiyim merak etme. Sadece biraz korktum.”

Gözlerinde yaşlarla birbirlerine sarılan iki arkadaşa Gizay da katılmıştı şimdi.

“Bizi çok korkuttun Özy. Çisil’den sonra seni de kaybetmeyi göze alamazdık.”

“Çisil mi? Ona bir şey mi oldu? “ şaşkın gözlerle arkadaşlarına bakan Özüm onların mimiklerinden bir cevap yakalamaya çalışıyordu.

“Sen bilmiyor muydun? Ahh! Ne aptalım. Çok özür dilerim, bu şekilde öğrenmeni istemezdim.”

“O, o öldü mü? “ Özüm’ ün gözlerinden süzülen yaşlar yüzünü ıslatırken Alaz o yaşları kendi avuçlarıyla silmek, acısını dindirmek istedi. Ama ona doğru bir adım bile atamadı. Onun yerine Gizay’a çıkışmakla yetindi.

“Biraz daha dikkatli olamaz mısın? Kız zaten büyük bir şok atlattı. Bu şekilde sarsılmışken bir darbe de sen mi vurmak istiyorsun? “ gözleri yuvalarından fırlayacak gibiydi.

Gizay mahçup bir şekilde susarken Lavin sertçe araya girdi.

“Sakin ol Alaz. Biz Özüm’ün düşmanı değil en yakın arkadaşlarıyız. Ağır kayıplar verdik ve tahmin edersin ki biz de ne yapacağımızı bilemez durumdayız.” kıvırcık saçları dağılmış, düşmemesi için gözlüklerini eliyle düzeltiyordu.

“Ayrıca, Özüm o kadar süre senin yanındayken ona yaşananları aktarırsın sanmıştık.” sorgulayan gözlerle Alaz’a bakarken çevrelerini saran cadı kızlarının soluksuz bir şekilde onları izlediğini fark etse de bunu umursamadı.

“Yeter! Lütfen kavga etmeyi bırakın ve Çisil’in başına ne geldiğini anlatın. O öldü mü?”

“Hayır o yaşıyor.” diye atıldı Gizay saçını diğer tarafa doğru hışımla atarken. Herkes bir şey bilip bilmediğini anlamak için ona bakıyordu.

“O sadece yok oldu. Nerede olduğunu hiç kimse bilmiyor.“ ruhsuz gözlerle Özüm’e bakan Dora onun omzuna dokundu. “Eminim ki en kısa sürede bulunup tekrar aramıza katılacaktır. Kendine odaklanmalısın, bir de bunları düşünme. “

“Nasıl olurda bu kadar duygusuz olursun hiç anlamıyorum.“ gözlerinden yaşlar süzülürken Dora’nın yeni bir yüzüyle karşılaşan Özüm ondan iyice soğumaya başladığını fark etti.

Yapılacak ritüel provası için geldikleri alanda herkes nefesini tutmuş eğitmen Asmar’ı dinlerken, Özüm kısık gözlerle Dora’yı izleyip, düşünüyordu. “Ne kadar da aptalım, bir de ona tutulduğumu sanmıştım. Ah Çisil neredesin?” gözünden akan yaşları durdurması mümkün değildi.

Bölüm : 03.02.2025 02:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...