Gün boyu süren yoğun bir hazırlık aşamasından sonra okula kabul töreni vals gösterisi ile başlayacaktı. Gizay toz pembe tuvaleti içinde alttan topuz yapılmış sarı saçları ve iddialı olmayan sade makyajıyla kusursuz görünüyordu. Sara en sevdiği renk olan yeşil elbiseyi seçerken, Eva kırmızı olanı almak istedi. Özüm kayıtsız bir şekilde “Maviyi alabilirim sorun yok.” derken kendi smokinini almaya gelen Alaz konuya dahil oldu.
“Üzgünüm Eva ama kırmızı tuvaleti tabi ki Ateş Klanı’nın partneri giymeli. Su Klanı’nın partneri de mavi olanı seçmeli. Aksini düşünmek bile bir hayli saçma olurdu.”
Kızların renkleri dışında tek tip olan yarı kabarık uçuş uçuş tüllü, ince askılı elbiseleri üstlerine tam oturuyordu. Elbiselerine göre renklendirilen makyajları ile her biri göz alıcıydı. En çok dikkat çeken kişi ise herkesin beklediğinin aksine Gizay değil Özüm’dü. Ortadan ayrılmış saçları kurak arkasından birleştirip ensesinde sade bir topuz yapıldı. Kırmızı elbisesi üst bedeninin düzgün vücut hatlarını ortaya çıkardı. Kırmızı ruju makyajını tamamladığında kusursuz görünüyordu. Özüm’ün bu kadar güzel olduğunu ilk kez fark eden Gizay ona sarılırken az kalsın makyajı bozuluyordu.
“Biliyordum, bu kadar harika görüneceğini biliyordum. Gözlerinin güzelliğini nasıl da ortaya çıkardı bu göz makyajı.”
“Abartma Gizay gece sonu makyajı çıkarınca Külkedisi eski haline dönecek nasılsa. Dur şimdi kalbim yerinden çıkmak üzere.”
Eva ve Maya onları duymazdan gelerek dansa konsantre olmaya çalışıyorlardı. Dans vakti gelip çattığında izleyiciler nefesini tutarak piste çıkan çiftleri inceledi. Dora kendi partneri Eva'dan çok Özüm’e bakıyordu. Elini Özüm’ün sol kürek kemiğine yerleştiren Alaz ise soğukkanlı ve profesyonel görünüyordu. Kendilerini müziğin ritmine bırakan gençler sadece yedi ders aldıkları bu salon dansını yıllardır yapıyor gibiydiler.
Alaz’ın elini hiç bırakmadan döndüğünde onunla göz göze gelen Özüm tam adımlarını karıştıracakken Alaz onu yönlendirip durumu toparladı. Özüm’ün yanakları elbisesine uygun bir şekilde kızarmıştı artık. Dans bitince izleyicileri selamlayan grup pistten ayrıldığında Alaz Özüm’ün elini hala bırakmamıştı. İçindeki büyük heyecana rağmen elini kavrayan sıcak ve yumuşak eli fark eden Özüm kendini hızla geri çekti. Uğultudan birbirlerini duymakta zorlanıyorlardı.
“Pardon elini fark etmemişim. Müthiş heyecanlıydı.”2
“Heyecanlı mı? Sen tam bir profesyoneldin, kutlarım.”
“Çabuk olun, salona geçeceğiz gençler. Açılış konuşması başlamak üzere.” Güneş ve Bergen iyi iş çıkaran gençleri kutlayıp salondaki yerlerini almak üzere dışarı çıktılar.
“Ne yani bu halde mi konuşmayı dinleyeceğiz?”
“Bir mahsuru yok bence.” Gizay halinden bir hayli memnun görünüyordu. Partneri Pamir onun etrafında divane olmuş gibi görünse de o bir kraliçe havasındaydı.
Ama asıl Buzlar Kraliçesi kısa sürede ortaya çıkan kürsünün başına geçen rektör Flora’ydı. Salondaki hakimiyeti sağlayıp sıkıcı bir konuşmaya başladı.
“Yüzyıllardır sürekli gelişerek bugünkü halini almış olan okulumuz Pomerta şehrinin dünyaya açılmasının en önemli anahtarıdır. Okulumuzun yetiştirdiği her bir öğrenci bizi yurt dışında çeşitli organizasyon ve alternatif tıp faaliyetlerinde temsil etme görevini üstlenebileceğinden büyük bir özenle yetiştirilmelidir.”
Flora'nın konuşması devam ederken okul koridorlarında kendi amacına kilitlenmiş iki karartı sessizce süzülüyordu. Herkesin balo salonuna dönüştürülmüş sergi alanına toplanmasını fırsat bilen karanlık taraf aradıkları kara büyü nesnesini bulmak üzere özel eğitimli altı adamını okulun ana binasına sızdırdı. Dört kişi ise Kanlıova Ormanı tarafından gizlenen asıl adı Sacra Sapientia olan gerçek okul binasına girmişti bile.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.05k Okunma |
204 Oy |
0 Takip |
27 Bölümlü Kitap |