Yeşil kadife kitap cildi üzerindeki gold işlemeli Büyüye Giriş Metodları yazısı onu geçtiğimiz yaz başında yaşadığı saçma bir anısına götürdü. Lise son yılının berbat hikâyelerini ona yüreğinin tekrar hatırlatmasından korktu. Üç sene boyunca başarılı sayılabilecek bir öğrencilik hayatı oldu. Matematik ve fen bilimleri derslerinde iyi olsa da derin araştırmaları ve edebiyatı severdi. Felsefe hayatındaki en ilgi duyduğu konulardan biriydi. Konuşmayı severdi ve yazmayı da. Diğerlerinden farklıydı. Herkesin birbirinden farklı olduğunu kanıtlamak için yarıştığı şu hayatta o sade ve sıradan gözükmesine rağmen bambaşkaydı. Koyu renk saçlarının hafif dalgaları omuzlarına dökülür, gözlükleri hafif çekik iri gözlerinin güzelliğini gizlerdi. Şiire ve edebiyata merakı onu kimsenin gözünde çekici yapmasa da bir kişinin onu egzotik bir parçaymışçasına yakın markaja alması bütün okul hayatının hatta akademik başarısının önüne geçti.
Toygar sınıflarındaki sorunlu ve züppe olan o çocuktu. Sıradan bir devlet okulunda okuyor olsa da tüccar olan babasının okula yaptığı hatırı sayılır bağışlar Toygar’ın sınırı aşan bazı davranışlarını tolere etmeye yetiyordu. Özüm aktif bir öğrenciydi. Okulda yapılan münazara yarışmasına katılıp kürsüde konuşma yaptığı sırada fark etti onu Toygar. Aynı sınıfta değillerdi ama Özüm ile ilgili bütün bilgiler çok kısa sürede Toygar’ a aktarılmıştı ve tüm anlatılanlar Özüm’ ün yakın markaja girmesine yetmişti.
Uzun boylu, iri yarı bir çocuk olan Toygar yeşil gözleri, bal rengi saçları ve biraz da baba parası etkisiyle bazı kızlar tarafından çok beğenilse de asla Özüm’ ün tipi değildi. Ayrıca özüm kendini bir ilişkiye hazır hissetmiyor ve kendisine layık olabilecek birini etrafında görmüyordu. Yakın arkadaşı Gamze onu ikna etmeye çalışıyor gibiydi.
"Çok yakışıklı çocuk şu Toygar niye teklifini kabul etmiyorsun?"
"Şuan hayatım güzel bir şekilde devam ediyor, neden bunu mahvedeyim? Hem sahte ve gereksiz samimiyetlerin bana göre olmadığını çok iyi biliyorsun. Ayrıca sınavlara çok az kaldı vaktimi böyle bir şeye harcayamam."
"O halde reddederken cümlelerini iyi seç canım çünkü Toygar’ın reddedilmekten hoşlanacağını hiç sanmıyorum."
Gamze’ ye sarılmaya çalışırken Gamze’nin kendisinden uzaklaşır gibi olduğunu hissetmiş olsa da görmezden geldi “Yanımda sen varken bana bir şey olmaz.”
"Tamam. Tamam ağlama, senin için İdil gıcığıyla görüşebilirim."
Üzerine atlarcasına sarılarak arkadaşına olan teşekkürünü sunan Özüm durumun ciddiyetini daha sonra anlayacaktı.
Mini pileli gri eteği, nemlendirici ile renklenmiş dudakları ile İdil Toygar’a yaklaşırken keyifli görünüyordu.
"Ah canım kardeşim sen ilk kez mi reddedildin? Bu avam kızda ne buldun zaten hiç anlamadım."
“Bir numarası yok zaten üzerine tükürüp geçerdim en fazla, ama animelere bayılırım bilirsin.” yılışık gülümsemesi yüzünde yayıldı.
“Pislik seni, aklın hinlikte hep zaten. Ama hakikaten anime karakterlere benziyor ha!”
Toygar Özüm’ ü takıntı haline getirmese de Gamze ile bir şekilde görüştü ve onu Özüm aleyhinde manipüle etmeye başladı. Özüm olmasaydı Toygar’ın kendisinden hoşlanacağı kanısına varan Gamze Özüm’den tamamen uzaklaştı. Daha kötüsü Toygar'ın kankası ve gizli aşığı İdil birkaç kez Özüm’ ün yolunu kesti.
"Bakın burada kim varmış? Bizim anime karakter Üzüm değil mi bu?"
"Bugün saçları yine pek bir havalı nedir bu ev topuzu mu yaptın yine?"
Kızların gülüşmeleri ve hakarete doğru ilerleyen iğneleyici sözleri Özüm’ ü sinirlendirse de onlarla dövüşecek cesareti olmadığından yanlarından hızla uzaklaşmaya çalıştı.
"Dur bakalım tahtakurusu, nereye gidiyorsun? Bizi atlatabileceğini mi sandın?"
Yaşanan arbede sırasında karşıdan gelen sınıf arkadaşlarının arasında Gamze’ yi gördüğüne emindi. Ama İdil ve tayfası onu sıkıştırırken dostu sandığı Gamze’nin yanına gelip ona destek olamaması Özüm’de bir darbe etkisi yarattı. İdil tam kolunu tutmuş çekiştirirken Müdür Yardımcısı Zaim Bey’ in o yöne doğru geldiğini gördüler.
“Sonra tekrar görüşürüz anime surat, daha geniş bir zaman diliminde daha kalabalık bir şekilde.”
Bazı günler okul çıkışlarında bazense okula giderken bir anda kalabalık bir kız ya da erkek grubunun ortasında planlanmış bir arbedenin içinde bulurdu kendisini Özüm. Toygar’la çıkmaya başlayan Gamze sırasını ayırıp ondan tamamen uzaklaştığında Özüm tamamen yalnız kaldı.
Yaşadığı zorbalık hiç bitmeyecek bir raddeye geldiğinde konu rehber öğretmene, oradan okul müdürüne taşınsa da sonuç alınamadı. Sonunda Özüm’ ün babası İnal Bey devreye girdi. İnal Bey’in personeli olduğu Tarımsal Faaliyet Bakanlığı aracıyla okula gelip Müdür Bey ile bizzat görüşmesi olayları bıçak gibi kesti. İdil ve arkadaşlarının rahatsız edici bakışları ve Toygar’ ın yanından geçerken laf atmaları, hatta bazen ciddi küfürlü konuşmaları hala devam ediyordu. Özüm’ü son senesinde okulu bırakma durumuna kadar getiren bu olaylar onun okul başarısını da elbette etkiledi. Neyse ki sorunsuz bir şekilde okulundan mezun olsa da derslere odaklanamadığı için yüksekokul sınavından istediği puanı alamadı.
"Bu sene sıkı çalışıp tekrar hazırlanmalı."
"Hayır, kaybedecek vaktimiz yok. En kısa sürede davet gelen okula kaydı tamamlayacağız. Konu kapandı."
Annesinin ısrarla engel olamaya çalışmasına rağmen babası İnal Bey’in kesin kararıyla Bitki Bilimleri Yüksekokulu’na kaydı yapıldı.
“Babam gerçeği biliyor mu? Bu okulun bir büyücülük okulu olduğundan haberi var mı?” kafasında dolanan onlarca cevapsız soru birbirini kovalıyordu. O anda yaz tatilinin başında okulun bunaltıcı havasından tam kurtulduğunu düşünürken yaptığı bir başvuruyu hatırladı. Telefonlarının susmadığı, defalarca sapık numaralardan arandığı bir gün internette araştırmalar yapmaya başlamıştı.
Sapık aramalardan nasıl kurtulurum?
Arama motorundan çıkan sonuçlar birbirini kovalayınca kendini değişik bir büyü ve sihir sitesinde buldu. Ana sayfada bir çember içinde basit kelimeler ve yıldızdan ibaret olan bir tılsım yer alıyordu.
ABRAK
ABRA
ABR
AB
A
Muazzam bir yaşam aşkıyla ve sadakatle
Efsunların kurallarına uymalısın.
Uzakta kalabilsin diye tüm kargaşa
Efsununu düğümlemek için her zaman
Site içinde bariz bir sıkıntı yaratmış olmasa da onu biraz tedirgin etti. Kararan ekranda altı yazılı bir kelime yanıp sönmeye başladı.
Okulumuzda eğitim almayı neden istiyorsunuz?
Net bir soruydu, yanıtlamak daha doğrusu itiraf etmek bir hayli zordu. Hem bu kadar saçma bir sitenin bir okula ait olması fikri oldukça komikti. İçindeki hıncı saklamaya gerek görmeyerek klavyenin tuşlarında parmaklarını gezdirdi:
“Hepsinden intikam almak ve güçlenip onlara haddini bildirmek.”
“Başvurunuz alındı. İnceleme sonucunda sizi bilgilendireceğiz. Eğer dönüş almadıysanız sonuç olumsuzdur.”
Ekranda beliren yazıya bir süre bakakaldı ve ne saçmalıklar döndüğü üzerine fazla düşünmedi. Zaten herhangi bir dönüş de almamıştı.
“Saçma bir siteden saçma bir başvuru yaptığımı kendim bile unuttum. Peki ya aslında bu okula kabul edildiysem. Ve babamın beni buraya kayıt ettirmesi bir tesadüf sonucu olmadıysa?” bu ihtimal tüylerini diken diken etti.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.05k Okunma |
204 Oy |
0 Takip |
27 Bölümlü Kitap |