BÜYÜLÜ MUTLULUK

Mutluluk ,ruhun büyüsüdür; paylaştıkça güçlenir,yaşadıkça sonsuzlaşır...

gökyüzü'nü seyre dalmıştım ki bir anda yağmur yağmaya başladı yere düşen her damla ay ışığı ile daha büyüleyici bir hal alıyordu kendimi daha fazla tutamadım ve aşşağıya indim bedenimin yağmur altında ıslanmasına izin verdim düynanın aksine bu yağmurun her damlasında bir melodi saklıydı ve her damlanın yere düşmesi ile muazzam bir şarkı çalıyordu şarkı eşliğinde dans etmeye başladım bir kaç dakikanın ardında zayn'in camdan bana baktığını gördüm ve aşşağıya gelmesi için onu davet ettim küçük bir tebessümün ardından camı kapattı ve içeri girdi aşşağıya geleceğini biliyordum ardından bahçe kapısı açıldı ve zayn gelmişti üzerindeki sihay tişörtü ve siyah pantolonuyla gece karanlığı ile bütünleşmişti, bu ona ayrı bir hava katıyordu yanıma gelerek tam karşımda durdu yağmurda ıslanan dalgalı saçları gözüne düşerken geceden daha siyah gözleri beni izliyordu ve bir teklifte bulndum 'dans edelimmi ?' zayn bana bakmaya devam etti ardıdan gülümsedi ve elini bana uzattı elini tuttum asla bırakmak istemezcesine tuttum beraber dans etmeye başladık ikimizda aynı yağmurda ıslanıyor ve dans ediyorduk hayallerimin ötesindeki bu dünyada bir adama aşık olmuştum ve o adam ile dans ediyordum zayn bir anda durdu ve beni kendisine doğru çekti bir eli belimde diğer eliylede ıslak saçlarımı geriye doğru atmıştı boyunun benden uzun olmasından dolayı başımı hafifçe yukarı kaldırmak zorunda kalıyordum oda başını aşşağıya doğru eğmişti aramızda sadece bir kaç santim vardı ve gözlerimi onun gözlerine düğümledim yumaşak bir sesle ''hasta olucaksın ufaklık'' dedi gülümsedim ve ellerimi ensesinde birleştirdim ve bedenemi geriye doğru yatırdım ve o iki elinide belime indirerek belime kavradı ve kendine doğru çekti ellerimi onun göğsünde birleştirdim yağmur yağmaya devam ediyordu ay ışığı ile birleşen damlalar bu anı daha büyülü bir hala getiriyordu zayn tekrar ''hasta olucaksın ufaklı'' dedi ama ben bu anın bitmesini istemiyordum biri zamanı durdursun istiyordum bu an hiç bitmesin istiyordum beklemediğim bir anda zayn beni kucağına aldı ve eve doğru ilerlemeye başladık ne tepki vereceğimi bilemeyerek ellerimi onun boynunda birleştirdim kafamı göğsüne yasladım odama geldiğimizde beni yavaşça yere inidirdi o da ıslanmıştı ve kasları vucüduna yapışan kıyafetlerinden daha net görünüyordu bu ona olan hayranlığımı arttırıyodu ona bakmaya dalmışken o odadan çıktı bir kaç dakika sonra elinde kuru giysiler ve havlular ile geri geldi kıyafet ve havluları bana uzatarak ''kurulan bakalım ufaklı hasta olucaksın''dedi olumlu bir şekilde başımı salladım ve uzattığı eşyaları aldım ve yatağım üzerine bıraktım ona dönerek 'dışarı çıkarsan giyineceğim' dedim sinsi bir gülümsemenin ardından odadan çıktı ve kapıyı kapattı kapının kapanması ile saçlarımı kuruladım ve üzerimdeki ıslak kıyafetlerden kurtuldum zayn benim için getirdiği mavi eşofman ve onunla uyumlu mavi tişörtü gidim tişörtün sağ omzunda büyük beyaz bir kelebek vardı üzerimi giyindikten sonra kapıya doğru dödüm ve zayn'e gelmesini söyledim kapıda bekleğini biliyordum onu hissedebiliyorum ardından kapı yavaşça açıldı ve içeri girdi çoktan üzerini değiştirmişti beyaz bir tişört ve siyah bir eşofman giymişti yatağın uç kısmına oturdum ve saçımı kurulama başladım zayn'de sağ omzunu duvara yaslamış beni izliyordu saçımı kuruladıktan sonra tarak olup olmadığını sordum başıyla sol tarafımda kalan aynalı masayı götesterdi masanın üzerindeki tarağı aldım ve saçlarımı taramaya başladım.Tarama işim bittikten sonra saçımı bağlamak üzereydim ki zayn geldi ve tokayı elimden aldı ve arakama oturdu ellerini saçlarımda dolaştırdıktan sonra saçımı örmeye başladı o an bir çoçuk kadar mutlu hissediyordum saçımı örme işi bitince kalktı ve karşıma geçti dizlerini üzerine çöktü ve yumuşak bir ses tonu ile ''bu daha çok yakıştı'' dedi ve cebinden bir bileklik çıkardı gümüş bir bilektikti ama parlaklığını aydan almışcasına göz alıcıydı ve ön kısmında hafif sallanan beyaz bir kelebek vardı ''bu bilekliği sana vermek istiyorum ve bana bir söz vermelisin'' dedi şaşkın bakışlarla 'ne gibi bir söz' dedim ve gülümsedi ''bunu asla çıkarma''dedi ve başımı olumlu anlamda salladım ve bileğimi kendine doğru çekti yavaş bir şikilde bilekliği taktı ardından ayağa kaltı ve kapıya doğru ilerledi kapı açtı ve çıkmadan hemen önce ''iyi geceler ufaklık'' dedi ardından kapıyı kapattı ben hala yatağın ucunda oturmuş olnları sindirmeye çalışıyordum hayatımda hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyordum bu gece bnim en mutlu olduğum geceydi yeni tanığım bir adama aşık olmuştum ve o beni kimsenn mutlu edemediği kadar mutlu etmişti bu gece nasıl uyuyabilirdim ki canım önüne geçerek az önce yaşadıklarımı düşündümve gök yüzüne seslendim ''gökyüzü ay ve yıldızlar şahit olun bu gece yaşananlara bize şahit olun,ona olan sevgime şahit olun '' bir söz vardı ''aşk ruhun büyüsü mutluluk ise onun en güzel kehanetidir'' ve ben aşık olmuştu bu yaşadığım mutlulukta onun kehaneti ve bu kehanet elbet gerçek olucaktı pencerenin kenrındn kalktım ve yatağıma doğru ilerledim üşemeye başlamıştım yatağıma yattım ve yorganımı başıma kadar çektim ve gözlerimi kapattın yarına ve daha güzel günlere kapattım gözlerimi