3. Bölüm

İmkansızlığın gölgesinde

Mertcan yıldız
m1rtc1n

 

 

Umudun en parlak ışığı, imkansızlığın en karanlık anında doğar...

Evin kapısının açılma sesi ile zayn beni bıraktığı minyollarca soruların içerisinden kurtulup gerçekliğe dönmüştüm aleck ve cyrus gelmişti onların gelmesi ile herkes sabah kahvaltı yaptığımız masada toplandı aleck masanın başına cyrus sol tarafına ben ve zayn sağ tarafına oturmuştuk aleck masaya kahverengi deri kaplı esski ve kalın bir kitap bıraktı yavaşça sayfalarını çevirip aradığı sayfayı bulunca durdu ve konuşmaya başladı ''ölümlü portal'' dedi ve devam etti ''nadir görülen bir boyut kapısıdır ölümlü dünya ile ölümsüzler diyarı arasında köprü görevi görür her kim inancı tam olursa kanı ile kapıyı aktif hala getiri '' dedi ve bana döndü ben hala olayları kavramaya çalışıyordum ben inançlı biri değildim iç olmamıştım ve alec'e dönerek devam etmesini istedim kaldığı yerden devam etti küçük bir ayrıntı ekliyerek ''burda bahsedilen inanç ibadet yada tanrıya olan değil başk bir boyutun ve canlıların varlığına olan inanç'' dedi ve ben bunlara inanıyordu zaten bu yüden astroloji okuyordum aleck okumaya devam etti '' kim bu kapıyı kullanıp ölümsüzler diyarına geçerse geri dönmesi için yeni bir boyut kapısı yapması gerekir dedi ve sözünü kestim 'yani geri dönebilirimmi demek bu' he şaşkın hemde mutluydum bir umudum vardı taki aleck'in yüzünü görene kadar o an tekrar kendimi boşlukta hissetmiştim 'ne oldu dönemiyecekmiyim' dedim aleck sakin bir ses ile okumaya devam etti '' bu boyut kapısını yapmak için gereken bazı malzeme ve eşyalara gereklidir'' dedi ve gerekli olan şeyleri saymaya başladı

-MELEZ KANI

-FANİ KANI

-BEYAZ ATEŞ

-RUHLAR KUPASI

-YAŞAM AĞACINDAN ALINMIŞ YAŞAM ÖZÜ

-ARAF ÇİÇEĞİNİN ÖZÜ

bu saydklarından sonra kitabı kapattı ve bana döndü bakışlarında umutsuluk vardı bunu kahverengi gözlerinde görebiliyordum ona bakarak 'sorun ne ' dedim ''gereken malzemeleri bulmak imkansız lina '' dedi ve ben o an kendi içimde yıkıldığımı hissettim ama vazgeçmek gibi bir niyetim yoktu ve asla olmayacatı 'imkansız diye bişey olmadaığını buraya geldiğimde anladın o yüzden o malzemeleri ne pahasına olursa olsun bulacağım'' dedim aleck bana baktı gözlerindeki duyguları görebiliyordum bana inanıyordu ardından omzumda bir el hissettim zayn sağ elini omzuma atmış hayran gözler ile bana nakıyordu ve dudakları araladı ''bende sana yardım edeceğim ne pahasına olursa olsun eve döneceksin söz veriyorum'' dedi başımı elini koyduğu omzuma doğru hafifçe eğdim ve minnettar gözler ile ona teşşekkür ettim ve bana küçük bir tebessüm ile karşılık verdi omundaki elini hafifçe çekti ardından cyrus'ta bana bakarak tebessüm etti ve bende varım dedi bende ne pahasına olursa olsun sana yardım edeceğim lina dedi ve bu benim gözlerimin dolmasına neden olmuştu henüz iki gündür tanığım insanlar bana yardım ediyordu ve bunu bir karşılık beklemden yapıyorlardı yavaşça ayağa kalkarak ilk cyrus olmak üzere hepsine sarılmıştım zayn'e sarılmak bana iyi gelmişti kokusu beni evimde hissettirmişti sanki okyanus kıyısında oturuyor ve dalgaları izlemek gibi bir histi zayn okyanus gibi serin ve derin kokuyordu ve bu beni rahatlatıyordu uzun bir sarılamanın ardından ondan ayrılıp tekrar yerime oturdum ve aleck'e döndüm 'nerden başlıyoruz' dedim aleck küçük bir kahkahanın ardından ''öncelikle elimizde zaten iki malzeme mevcut '' dedi bunların benim yani fani kanı değerinin zayn yani melez kanı olduğunu biliyordum ve devam etmesini istedim 'diğer malzemeleri bulmak zor olucak o yüzden araştırmam için bana biraz zaman ver lütfen dedi' başımı hafifçe salladım ve aleck kitabı alalarak masadan kalktı masada cyrus ben ve zayn kalmıştı yine masada sessizlik hüküm sürüyordu ve ben ikisine birden bir soru sordum 'sizin kanatlarınız falan olması gerekmiyormu nasıl meleksiniz siz' dedim ikisi bir birine bakarak güldü ve ayağa kalkarak dış kapıya doğru ilerlediler zayn arkasına dönerek ''gelsene ufaklık'' dedi kendimi toplayarak arkalarından gittim onların yanına vardığımda evin yan tarafındaki yeşillik alandaydık ve zayn'e dönerek 'bana ufaklık deme' dedim ''neden'' dedi sinir olmaya başlamıştım yaş olarak aynı olduğumuzdan emindim 'çünkü pekte bir yaş farkımız yoktur bence' dedim alaycı bir bakış atarak ''öyle olsun ufaklık'' dedi ve hififçe başımı okşadı bu beni göklere çıkaracak kadar mutlu etsede sinir olmuştum ve cyrus araya girerek 'demek kanat görmek istiyorsun' dedi bende olumlu anlamda başımı hafifçe salladım ve cyrus derin bir nefes alıp verdikten sonra omzunu hafif ileri geri haraket ettirdi ve iki tane göz alıcı bir saflıkta paralyan ipeksi tüylerle kaplı devasa kanatları vardı ve sanki gök yüzünü kaplayacak kadar genişti şaşkınlığımı üzerimden atmam biraz zaman almıştı ardından zayn'e döndüm 'ya senin kanatların onalarıda görebilirmiyim' dedim bana baktı hafif bir tebessüm'den sonra bir kaç adamın geri gitti ve cyrus gibi omuzlarını ileri geri hareket ettirdi ve kanatlarını ortaya çıkardı cyrusun aksine onun kanatları siyahtı sanki karanlığın içinden süzülüp gelen gölgeler gibi dalgalanıyordu bazı tüyleri gece kadar siyahken bazı tüyleri ışık ile birleşince metalik bir renk alıyordu son derece nefes kesici ve göz alıcıydı bir kaç defa zayn'in etrafında ödükten sonra zayn kanatlarını geri kapatmıştı cyrus'un kanatları beyazken zayn'in kantları siyahtı galiba biri melek biri melez olduğu içindi hava kararmıştı ve içeri girmiştik ama ben hala şaşkımlığımı ve gördüğüğüm o muhteşem manzaranın etkisinde kalmıştım yine aynı masada oturmuş akşam yemeği yiyorduk bügün dünün aksine daha mutluydum eve dönmenin bir yolunu bulmuştuk her ne kadar zor ve imkansız görünsede bir umut vardı ve ben ona tutunmayı seçmiştim sonuçta umudun en parlak ışığı,imkansılığın en karanlık anında doğar...

Yemek bitmişti herkes odasına çekilmişti herekes için yorucu bir gün olmuştu benim odam zayn'in odasının hemen yanındaydı geniş bir odaydı küçük olsada bir balonu vardı bu bana dünyadaki odamı hatırlatıyordu her akşam işlerimi bitirip balkonumda kitap okurdum ama burda sadece etrafı ve gök yüzünü izliyordum ama bu bile yetiyordu çünkü burdaki herşey büyülüdü...

Bölüm : 18.03.2025 01:25 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...