8. Bölüm

YOLCULUK-2

Mertcan yıldız
m1rtc1n

en derin korkularımız genellikle hiç gerçekleşmeyecek hayaletlerdir...

Bir kaç saat yolculuğun ardından ormana iniş yapmıştık, yolun sadece yarısını anca tamamlamıştık. Uçarak olsa da yolumuz uzundu ve havanın kararmasına birkaç saat kalmıştı. Ormanın boş bir alanına kamp kurmaya başladık. Zayn ve Cyrus her şeyi çoktan halletmişti, ben ise büyü yapamadığım için hala çadırımı kurmakla uğraşıyordum. Yardım için Zayn geldi.

 

"İstersen büyü ile hemen kurabiliriz, biliyorsun değil mi?" dedi.

 

"Ben büyü kullanmadan kurmak istiyorum, bu bana babamla yaptığım kampları hatırlatıyor," dedim. Bunları söylerken sesimin titrediğini hissettim.

 

Zayn’in yardımıyla ben de çadırımı kurmuştum. Hava kararmak üzereydi, Maze yeni geliyordu. Siyah ve gri tonlara sahip kürkü olan devasa bir kurtun üzerinde geliyordu. Elmiş şaşkınlığımı gizlemeden, "Ohaa!" demiştim. Maze çantasından bir parça et çıkartıp kurt'a attı ve kurt olduğu yere yattı. Her ne kadar korkutucu gözükse de bir o kadar inanılmazdı. Hava kararmıştı, herkes ateşin başında toplanmıştı. Yemeğimizi yedikten sonra herkes sessizliğe gömülmüştü. Herkes başka bir şeylerle uğraşıyor, ben ise yapacak bir şey bulamıyordum ve o an aklıma çok güzel bir fikir gelmişti.

 

"Doğruluk mu cesaret mi oynayalım mı?" dedim. Herkes bir anda işlerini bırakıp bana bakmıştı. Cyrus, "O nedir?" dedi. Oyunu anlatmaya başladım:

 

"İlk önce bir daire oluşturuyoruz ve ortaya bir şişe koyuyoruz. Ardından şişeyi çeviriyoruz. Şişenin ucu kime gelirse, karşısındaki kişi ona doğruluk mu cesaret mi diye sorar. Soru sorulan kişi doğruluk derse, soran kişi ona istediğini sorar ve kişi o sorunun cevabını doğru bir şekilde cevaplar. Eğer cesaret derse, soru soran kişi bir görev verir ve o kişi bu görevi yerine getirmek zorundadır."

 

Herkes birkaç saniye yüzüme baktı ve Zayn, "Ben varım," dedi. Ardından Cyrus ve Maze kabul etti. Bir daire oluşturduk, sağımda Zayn, solumda Cyrus ve tam karşımda Maze vardı. Şişeyi ortaya koydum ve çevirdim. Şişenin ucu Cyrus’a gelmişti ve diğer tarafı da Zayn’e. Zayn, Cyrus’a tuhaf bir şekilde baktı ve "Doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu. Cyrus biraz düşündükten sonra, "Doğruluk," dedi. Zayn ona, "Benim senden iyi olduğumu düşünüyor musun?" dedi. Cyrus cevap olarak, "Evet, sen benden iyisin ve bunu biliyorsun," dedi. Zayn her fırsatta egosunu tatmin edecek bir şey yapıyordu. Şişeyi tekrar çevirdim, bu sefer ben Maze’e soruyordum. Maze, ben daha sormadan, "Cesaret," demişti.

 

Nasıl bir şey yaptırsam diye düşünüyordum ve tam o an aklıma çok güzel bir şey gelmişti: "Cyrus’u öp," dedim. Maze ve Cyrus aynı anda, "NE!!" diye bağırmışlardı. Cyrus hemen itiraz etmeye başlamıştı, "Hadi ama, Cyrus, sadece bir öpücük," dedim. Zayn gülmeye başladı ve o da bana katılarak, Cyrus’a gaz verdi. Ardından Maze, Cyrus’a yaklaşarak dudağına küçük bir öpücük kondurdu. Cyrus, dudakları değdiği an gözlerini kapamış ve birkaç saniye sonra kendini geriye atmıştı. Kısa ama güzel bir andı. Şişeyi tekrar çevirdim, bu sefer Maze, Zayn’e soruyordu. Zayn de Maze’in sormasını beklemeden, "Cesaret," demişti. Maze, sinsi bir gülümsemenin ardından bana baktı ve Zayn’e dönerek, "Lina’yı öp," dedi.

 

Zayn ve ben şaşkınlıkla birbirimize bakmıştık ve hemen itiraz ettim. "Benim yaptırdığımı yaptıramazsın, kurallara aykırı," dedim. Maze, tekrar sinsi bir gülümsemenin ardından, "Sen bize kuralları söylemedin, o yüzden yapın şunu," dedi. Haklıydı, kuralları söylememiştim. Ben itiraz etmeye çalışırken Zayn halinden çok memnun görünüyordu ve tam o sırada Zayn bana dönerek, "Sadece bir öpücük, bir anlamı olmayacak, merak etme," dedi. Evet, bir anlamı olacaktı. İlk defa öpüşecek değildim ama ben Zayn’i severken ilk öpüşmemizin böyle bir şekilde ve anda olmasını istemedim.

 

Zayn yavaşça üzerime doğru eğildi, önüme gelen saçlarımı arkaya doğru attı ve biraz daha yaklaştı. Ben sadece durdum ve öpmesini bekledim. Bir elini başımın arkasına doğru uzattı ve dudaklarımız birbirine değdi. Kendime engel olamadan ellerimi onun yüzüne götürdüm. Birkaç saniye daha böyle kaldıktan sonra Zayn yavaşça dudaklarını dudaklarımdan çekti, işaret parmağıyla az önce önüme gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı ve yerine oturdu. Maze ve Cyrus bize bakıyordu ve Maze, "Bir anlam taşımayan öpüşmeniz buysa, gerçeğini merak ettim," dedi. Utançtan yüzüm kızarmıştı ve bunu Zayn fark etti mi, olacak ki, "Sınırları aşma, Maze," dedi. Birkaç defa daha oynadıktan sonra herkes çadırlarına girmişti. Ben de çadıma girdim ve fermuarını çekerek kapısını kapattım. Tulumumun içine girdim, uyumak için gözlerimi kapatmıştım ama o an aklıma geldi: Zayn’le öpüştüğüm an sürekli gözümde canlanıyordu ve elimi dudaklarıma götürdüm. Yüzümde bir gülümseme oluştu. Birkaç saat daha hayallerde gezindikten sonra uyumak için hazırlanmıştım. Gözlerimi kapattım, tam uykuya dalmak üzereyken bir ses duydum. Ormandan geldiğini düşünerek umursamadan tekrar gözlerimi kapattım ama bu sefer ses daha çok gelmeye başladı. İçimi korku sarmaya başlamıştı. Çadımdan çıktım, yerden bir sopa aldım ve sesin geldiği yere doğru korku dolu adımlarla ilerledim. Ben yaklaştıkça ses artmaya devam ediyordu. Ses bir anda durdu. Sesin geldiği çalılara biraz daha yaklaştım ve tam o sırada üzerime bir şey atladı. Korku ile bağırdıktan sonra çadırlara doğru koştum ve Zayn’in çadırının içine daldım. Zayn benim içeri girmemle bir anda uyandı.

 

"Burada ne yapıyorsun, Lina?" dedi.

 

"Dışarıda bir şey var ve bana saldırdı," dedim. Zayn ayağa kalktı ve çadırdan dışarı çıktı. Birkaç dakika sonra ben de arkasından çıktım. Zayn yere çömelmiş, bekliyordu.

 

"Zayn, buldun mu, neymiş o canavar?" dedim. Zayn ayağa kalktı, bana doğru döndü ve yanıma geldi. Tam karşımda durdu.

 

"Buldum," dedi ve avcunun içini gösterdi. Sincaba benzeyen küçük bir hayvan vardı. Zayn, hayvanı gösterip, "Senin korkunç canavarın bu ufaklıkmış," dedi ve güldü. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Zayn elindeki hayvanı ormana bıraktı, sonra yanıma geldi. Orada bulunan taşların üzerine oturmuş, gökyüzünü izliyordum. Zayn, "Hadi yatalım, yolumuz uzun," dedi. Ayağa kalktım ve o sırada Zayn’in üzerinde hiçbir şey olmadığını fark ettim. Altında sade bir şort vardı, üstü ise tamamen çıplaktı. Ay ışığında esmer teni daha çekici görünüyordu. Kaslı bir vücudu olduğunu biliyordum ama üzerinde hiçbir şey yokken kasları daha ilgi çekici bir hal alıyordu. Uzun bir süre Zayn’i süzdükten sonra Zayn’in güldüğünü duydum. Bana bakarak, "Ne oldu, neden o kadar dikkatli bakıyorsun?" dedi.

 

"Hiç," dedim. Zayn bana yaklaştı, elinin tersiyle yanağımı okşadıktan sonra kulağıma doğru eğildi. Garip bir sesle, "Biraz daha bakmaya devam edersen, kontrolümü kaybedeceğim," dedi. Dediği şeyle yüzüm kızarmıştı. Beni orada bırakıp çadırına döndü, ben de aynı şeyi yaparak çadıma girdim ve gözlerimi kapattım. Uykuya dalmayı bekledim.

 

 

Bölüm : 19.10.2025 21:04 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...