3. Bölüm

3. Bölüm Yeni Başlangıçlar

Melekin kalemi
m_k_e_o

Aden ve Ahsen evlerinin kapısını açtıklarında, yeni bir şehir, yeni bir ev ve yeni bir hayat için kapı aralıyorlardı; içlerinde hem heyecan hem de belirsizlik dolu bir karışıklık vardı.

                       

YAZARDAN

 

 

Yolculukları, babalarının yeni kaybı nedeniyle oldukça hüzünlü geçti. Aden ve Ahsen, yola çıktıklarında yeni evlerine ulaşmanın heyecanını hissetmek isteseler de, akıllarında babalarının anıları vardı. Yol boyunca, sık sık durup geçmişteki güzel anları hatırladılar, ama bu anılar aynı zamanda içlerinde bir boşluk hissetmelerine neden oldu.

 

Trafikte beklerken, birbirlerine destek olmaya çalıştılar ama bazen gözyaşlarını tutmakta zorlandılar. Hava da kapalıydı ve yağmur yağmaya başladı, bu da yolculuklarına daha da melankolik bir hava kattı. Tüm bu zorlukların üstesinden gelmiş olmanın verdiği bir rahatlama hissetseler de, babalarının yokluğu her zaman içlerinde bir acı olarak kalacaktı.

 

Aden ve Ahsen, pencereden dışarı bakarken bir grup çocukun neşeyle oynadığını gördüler. Çocukların kahkahaları, onların da içindeki acıyı bir nebze olsun hafifletti. Bir anda, Ahsen'in aklına babasının onlara çocukken dışarıda oyun oynamayı ne kadar sevdiği anı geldi. Aden, bu anıyı paylaşınca, birlikte gülümseyip gözlerinin dolmasına neden olan o anı yeniden yaşadılar.

 

Aden "Ahsen tamam üzülüyoruz mahvolduk, heder olduk ama şimdi yeni hayatımıza yolcuktayız babam bizi böyle görmek istemez mutlu olmaya çalışalım hem ne derdi babam biri öldüğünde onunla ölünmez onun için yaşanır demezmiydi bizde onun istediğin yapıp hayatımıza devam edelim" dedi gözyaşları içinde. Ahsen ise ikizine hak verip "doğru diyorsun babam üzülmemizi istemezdi bizde üzülmiceğiz ve hayatımıza devam edeceğiz söz mü" der Aden ise gülümseyerek "söz evlat sözü" diyince ikiside gülmeye başlar çünkü bu söz babalarının arasında geçen güzel bir sözdür.

 

 

Uzun ve huzurlu bir yoculuk geçirdiler. Yolculuklari sırasında sohbet edip eğlendiler. Bir şekilde gelecekleri şehire vardılar. Eve yolculukta pencereden dışarıyı izleyip ne kadar güzel bir şehir olduğunu düşünüp gülümsediler. Yeni hayatlarini burada başlıyordu artık. Eve varmışlardı evi şöyle bir süzdüler.

 

 

Aslında ev guzeldi. Yeni ev, yemyeşil ağaçlarla çevrili, sakin bir sokakta yer alıyordu. Önünde küçük bir bahçe vardı; rengarenk çiçekler açmış, baharın taptaze kokusunu etrafa yayıyordu. Ev, modern bir mimariye sahipti ama pencereleri büyük olduğu için içeri bolca güneş ışığı giriyordu. Yakınlarda bir park vardı; çocukların neşeyle oynadığı, insanların yürüyüş yaptığı bir alan. Bu yeni çevre, Aden ve Ahsen için hem huzur verici hem de keşfedilecek birçok yeni anı sunuyordu.

 

Aden ve Ahsen kapıyı açıp heyecanla içeri adım attılar. İlk olarak, geniş oturma odasına göz attılar ve buranın nasıl düzenleneceğine karar vermeye başladılar. Eşyalarını yerleştirirken, birlikte gülüp eğlendiler, eski anılarını paylaşarak yeni anılar biriktirmeye başladılar.

 

 

Ahsen "Aden çok mutlu oldum babamdan sonra bu ev bize çok iyi geldi ayrıca evimiz çok güzel" Aden " benim içinde öyle o zaman hemen odaları seçelim" İkiside odalarını seçip yerleşmeye gittiler. Yerleştikten sonra evi şöyle bir baştan aşağı temizleyip süpürdüler. Ev kapının girişinden sonra karşınıza bir salon çıkar. Salonun arka tarafında bir amerikan mutfağı vardır. Yan tarafta ise üst kat için yapılan bir merdiven vardır. Üst katta ise odalar lavabolar ve duş alanları vardır.

 

Bu yorucu işlemin ardından dinlenmek için koltuğa düştüler. Ahsen "bittim ben" Aden "biraz dinlenelim sonra bakarız" Biraz dinlendikten sonra mutfakta, birlikte yemek yapmayı planlayarak mutfak eşyalarını düzenlerler. Ahsen, kendi tarifini hazırlayıp, birlikte peynirli makarna yapmayı önerir. Aden de malzemeleri hazırlarken ona yardımcı olur. Ahsen "sen bize bir kola sipariş etsene Aden ben burayı hallederim" der Aden " tamam canım" deyip öpücük atar.

 

Peynirli makarna olmuştur. Masayı hazılarken kapı çalar. Kola gelmiştir. Aden " ben bakarım" der ve kapıya gider. Kolayı alıp parasını ödedikten sonra adam gider ve kapıyı kapatıp içeri geçerler. Yemek yemeye başlarlar. Ahsen "Aden ben hastanedeyken bir mektup buldum acaba okuyayım mı?" Aden şaşırmış bir şekilde "olur merak ettim" Ahsen hemen odasına koşup çantasından mektubu aldı. Aşağı inip mektubu sesli bir sekilde okumaya başladı. "Canım kızlarıma. Siz bunu okuyorken ben çoktan göçüp gitmiş olacağım." İkisininde gözyaşları gelmeye başlamıştı. Ahsen Çatallı bir sesle okumaya devam etti "Bana sakın kızmayın. Fakat ben günler önce öğrendim bu hastalığın başıma geldiğini." Nasıl yani bize nasıl söylemez. Diye düşünmeye başladılar. Ahsen ile bakıştıktan sonra Ahsen devam etti. "Size bu mektubu gönderen bana bakan doktor. Üzülmeyin siz üzülürseniz bende üzülürüm. Hem ben ne demiştim bir insan üzgün ise o zaman yağmur yağar. Evren ise gökkuşağı göndererek umut verir o insana. Bunu unutmayın asla. Size söyleyeceğim daha önemli bir sözüm var. Sizin bir teyzeniz var. Bende yeni öğrendim. Annenizin ikiziymiş. Kim olduğunu bende bilmiyorum. Onu siz bulacaksınız. Sizi çok seven babanız." mektup bitti. İkiside tekrar ağladılar. Sakinleştiler. Mutlu olmaları gerekiyordu.

 

Mektubu okuduktan sonra Aden, odasına çekildi ve uzun süre pencereden dışarı baktı. Babasını yokluğunu hiç bu kadar derinden hissetmemişti. Babasından hiç bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştı. Ahsen ise odasında ağlayarak babasını fotoğraflarına baktı. İkiside bir süre yanlız kalmaya ihtiyaç duydu.

 

                             ADEN

 

5 ay sonra...

 

Bu beş ay içerisinde mahvoldum. Babamızın ölümünden tam 5 ay geçmişti. Doğum günümüzden 5 ay geçmişti. Aslında bir daha doğum günü diye birşey kutlamayı düşünmüyordum. İnsan doğduğu gün öldüğünü hisseder mi? Ben hissetmiştim. İnsan yaşarken ölür mü? Ben defalarca ölmüşüm. Yaz tatili bir zehir gibi geçmişti. Evden hiç çıkmadık. Yaz aylarına bayılan ben yazdan nefret ediyorum artık.

 

2 güne okul açılıyordu. Bizde artık burda yaşadığımız için okula başlamaya karar verdik. Dedim ya evden hiç çıkmadık. Mahallede hickimseye tanımıyorduk. Artık bir yerden başlamak gerekiyordu.

 

 

Sabah uyandığımda akşam ki mektubu düşündüm. Ahsen'in yanına gittiğimde üstünü giyinmişti. Yanına gidip "babamızın istediği gibi yaşamak zorundayız" dedim, gözlerim doldu. "Onun hatırasını yaşatmak için mutlu olmalıyız." Ahsen başını sallayıp bana sarıldı. Gülümsedim.

 

Yarım saat sonra...

 

Aşağı indiğimizde beraber kahvaltı ettik ve hazırlandık. Çünkü bugün yeni okulumuza kayıt olmak için gidecektik. Tam çıkacağız fakat kapı çaldı. Ahsen " birini mi bekliyodun" dedi " hayır kimseyi tanımıyorum kim gelicek" deyip kapıya baktım.

 

Kapıda 30-35 yaşlarında tatlı gülümsemesiyle duran çok güzel bir abla vardı. "Merhaba kızlar ben sizin karşı komşunuzum dün gelmişsiniz bir bakayım bir eksiğiniz varmı dedim" abla baya tatlı biriydi. İçeri aldık. "Geç ablam ne zahmet ettin yok bir eksiğimiz meraklanma" salona geçip oturduk. "Ee nasılsınız isminiz nedir kardeş misiniz?" gülümseyip cevap verdim. "İkiziz biz abla bu ikizim Ahsen Aysima Yıldıray ben Aden arya Yıldıray "dedim. " Oy oy maşallah Allah bağışlasın aileniz nerde tek mi yaşıyorsunuz?" deyince içime bir yangın tekrar düştü. "Vefat ettiler abla" dedim. Abla ise çok fazla üzülüp pişman olmuştu sorduğuna. "Pardon kızım bilmiyordum kusura bakma başınız sağ olsun" dedi. Konuyu değiştirmek için " e kızım siz çıkıyor muydunuz?" Dedi. "Evet abla biz güzel sanatlar ve spor lisesinde öğrenciyiz yakınlarda bir lise varmıdır biz kayıt olalım?" dedim. " Kızım benim oğlum da güzel sanatlar ve spor lisesinde okuyor yakında bir lisede istersen size göstersin" deyince mutlu olmuştum çünkü iki saat okul aramakla uğraşmayacaktık "Ay çok iyi olur zahmet olmazsa" dedim "gelin ben sizi oğlumla tanıştırayım" dedi. "Abla bu arada isminiz neydi" dedim tatlı tatlı bakarak "Gamze Karcı kızım" dedi gülümsedim.

 

Gamze ablanın evine gelmiştik ama çocuk taş hemde nasıl. Karşımda, kumral saçları dağınık bırakılmış, benim yaşlarımda,Ela gözlü, dik duruşlu bir çocuk vardı. Gülümseyince çıkan gamzeleri yok mu aşık olmuştum."Bakın kızlar bu benim oğlum Aral karan Karcı. Bu güzel kızlar ise Ahsen Aysima ve Aden arya." Aynı anda gülümsedik. "Merhaba kızlar" deyip elini Ahsen'e uzatınca ahsen'le selamlaştı, ve bana sıra gelince heyecanlanmıştım. Noluyordu bana. Bende elimi uzattım tokalaştım. Ahsen benim yerime konuşunca rahatladım. "merhaba" dedi Ahsen çünkü ben pek konuşamıyordum. Klasik okul falan konuşup hallettik. Aral hazırlandıktan sonra okula gidicektik.

 

Aral hazırlanıp gelince okula doğru ilerledik. Yürürken "karşıda oturuyorsunuz değil mi?" Ahsen heyecanla cevap verdi. "evet karşı komşuyuz." Aral bana bir bakış atıp döndü. "Pek konuşkan değilsin herhalde" sorar bir suratla baktı. Bense " yok ondan değil keyfim yok biraz" dedim. Ahsen sorar gözle bana bakınca yok birşey anlamında kaş göz yaptım. "En azından sesini duyduk" deyince gülümsedim. Aral'ın telefonu çalınca "pardon önemli açmam lazım" deyince sorun yok anlaminda baş hareketi yaptık. "Efendim Uraz... Yoldayım... Okula...bir işim varda sonra anlatırım... nereye...ben gelemem... İyi gel seni tanıştırmak istediğim kişiler var yanımda... Gel görürsün...bay" telefonu kapattığında. "Kusura bakmayın bir arkadaşım aradı da buraya gelecek rahatsız olacaksanız gelmesin" dedi. Bense "yok sorun yok" dedim ve ilerledik.

 

Okula vardigimizda hemen etrafı kontrol ettik. Okulda baya güzelmiş. 4 katlı gri beyaz tonlarda bir bina. İsmi " güzel sanatlar ve spor lisesi" Çok hoşuma gitti. Ahsen'e bakınca onunda hoşuna gitmiş gibi gülümsüyordu. Yan taraftan bir çocuk yaklaşıyordu. Galiba Aral'ın Uraz dediği arkadaşıydı. Yaklaştıkça boyu artıyor muydu yoksa ben mi yanlış gördüm. Benimkinden biraz daha koyu bir göz rengine sahip olan esmer biri. Allah yukarda yakışıklı biri. İstanbul'u abartırlar sanardım, fakat bunlar gerçekten İstanbul beyefendisiydi. Ahsen "gelecek arkadaşın mı?" dedi "evet" diye cevap verdi hemen. Ahsen kulağıma "Aden ben aşık oldumm" deyince kahkaha atmamak için zor durmuştum. Bunlara aşık olmayacakta kime olacak benim canım ikizim. "Merhaba ben Uraz Yesari" Klasik selmalaştık. Ahsen ve Uraz selamlaşmayı baya abarttılar. İkiside yarım saattir Elele duruyordu. Aral'la aynı anda öksürünce kendilerine geldiler çok şükür. Kayıt işlemlerini falan yaptıktan sonra birde ne olsun. Aral'la Uraz'ın sınıfına düştük. "Şansa bakın aynı sınıftayız" dedim. Uraz "aynen" dedi.

 

aral "kim büyük sizde şuan" dedi. Ahsen en meşhur sorusunu heyecanla sordu "kim büyük gösteriyor" dedi . Bense Kaş gözle ne yapıyorsun dedim. Omuz silkti. Aral ise ciddi bir şekilde cevap verdi. "Bence kızıl ya degil mi Uraz?" dedi. Benim adım var yanlız kızıl ne. Neyse o ne derse tamam. Uraz "Ahsen bence" dedi. Biraz kıl olmuştum. Ne diye bakıyor bu Ahsen'e. Bense sinirle "ikinizde yanlış bildiniz" dedim kafaları karışmıştı tabiki. "Nasıl kardeş değilmisiniz" dediler. Ahsen gülerek "ikiziz Aden biraz sinirli galiba ondan" ne diye gülüyorsun kızım dibi düştü çocuğun yaa. Hep beraber güldüler ben hariç. Aral "az önce iyiydin noldu" dedi kulağıma doğru. Bense "Uraz'a kıl oldum o kadar" dedim. Aral şaşırmış bir şekilde. "Noldu birşey mi dedi sana aslında iyi çocuktur" deyince. " O kim ki ikizime bakıp duruyor oyacağim şimdi gözlerini" dedim burnumdan soluyorken. Güldü tabi. Sen gülme noğlar opesim geliyor gamzelerinden diyemedim tabi.

 

Uraz "akşama ne var" dedi Aral'a. "Ben ne bilim annem hazırlıyor ben değil" dedikten sonra bana sinsi sinsi bakıp. "Sizde gelsenize Gamze sultan döktürüyor valla" dedi sinsi sinsi sırıtıp. Ahsen'de hemen atlasin tabi "olur geliriz " deyince Aral kaşıyla Ahsen'i gösterdi. "Ben gelmiceğim sen git Ahsen" dedim. Aral'ın yüzü düşmüştü. "Neden gelsene işte kaynaşırız" dedi. "Yok Aral ben gelmeyeyim tadınız kaçmasın" dedim. "Sen gitmezsen bende gitmem" dedi Ahsen. Kızım sanane cilve yapıyoruz şurada. Uraz "sen niye gelmiyorsun " dedi. Ahsen "Arya lutfeeen" deyince bide o bakışı atınca her zaman ki gibi hayır diyemedim."ooff tamam Aysima gideriz" dedim. Herkes sevinmişti. Vedalaşıp dağıldık. Akşama Gamze ablalara gidicektik.

 

 

         

3. BÖLÜM SONU

 

BEYAZ RENKLE KALIN.🤍🤍

 

 

Bölüm : 10.12.2024 13:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...