13. Bölüm

‧͙⁺˚*・༓☾Seher☽༓・*˚⁺‧͙

Mad
madnoble

“Baysal’ı gerçekten seviyor musun Lavinia?” Sorusu kaşlarımı çatmama sebep olurken konuşmak yerine sadece başımla onayladım. Sevgimi sorgulayacak en son insan Vargın’dı. Yemek masasından kalkan adam loş odada ayak sesleri eşliğinde bir ışığı yaktığında görüşüm daha iyiydi. Az önce karşımda kalan duvarın tamamen cam olduğunu fark etmiştim. Geniş cepheye bakan koltuklardan birine kendini attığında bende ayaklandım. Bir elimde kadeh diğerinde şişe ile. Ahşap berjere oturduğumda solumda kalan Vargın konuşmasına devam etti.

“Baysal’ın hayatına girdiği anın çok ironik olduğunu fark etmedin mi? Tam da annenin hastalıktan cebelleştiği dönemde karşına çıkmış ve sen istemesen de yanında durmaya devam etmişti. Ona güvenmen için elinden gelen her şeyi yaptı değil mi? Annenin ölümünde seni teselli etti. Sen hastalandığında yanında oldu. Sosyetenin onca sözüne sağır kaldı. En sonunda o adamı hayatına almaya karar verdin. Buna gerçekten aşk diyebilir misin Lavinia?” Konuşurken bana bakmayan adama cevap vermedim. Kadehimi doldurduğumda uzanmış ve dolu bardağı elimden almıştı. Onunla kavga edecek değildim. Bardak olmasa da olurdu.2

“Sen sadece büyük bir boşluğun içindeydin ve sana uzatılan dala var gücünle sarıldın. Bu aşk ya da sevgi olmadı hiçbir zaman.” Dudaklarımı şişenin ağzından çektiğimde o da şarabını yudumluyordu.

“Benim duygularımla dalga geçip teşhis koyacağına sadede gel Vargın.” Vargın dirseklerini dizlerine dayayarak, camdan dışarı karanlığı izlemeye devam etti.

“Pekâlâ. Madem yumuşatmadan direkt her şeyi anlatayım istiyorsun. Bana uyar.” Kadehinde kalan şarabı koca bir yudumda içen adamın sinirini hala çözebilmiş değildim. Derdim de olamazdı zaten, kendimi sadece duyacaklarıma hazırlamaya çalışıyordum.

“Baysal’ın babası Oktay annen öldükten sonra her şeyi Baysal’a anlattı. Bunun sebebi ise tamamen baban olacak şerefsiz. Ve Baysal’dan senin sevgilin olması istendi. Baban seni çok iyi tanıyordu annenin yasını tuttuktan sonra annen gibi bir şeylerden şüphelenmenden korkuyordu. Aynı hataya bir daha düşmek istemediği için annene uyguladığı zehri sana da uygulamaya başladı. Zamanlaması o kadar mükemmeldi ki, annenin yasını tutamamış, yanında sürekli kafanı karıştıran Baysal’la beraber hiç sorgulamadan kabullendin.” Yarısından fazlası boş olan şişe ellerime ağır gelirken yavaşça kayıp yere düşmüştü bile. Vargın etrafın batmasını umursamadan sözlerine devam etti.

“Babanın seni zehirlemede ki amacı annen gibi kontrol altında tutmaktı. Baysal’ın devreye girmesi ise tamamen bir pazarlama. Şöyle düşün Lavinia, baban ülkede ki en büyük ilaç firmalarından biri. Ortağı ise hemen onun arkasında yer alıyor. Onca sene nasıl iyileşemedin? Elinin altında kimse de olmayan imkanlar varken nasıl her gün daha da kötüye gittin? Plan basitti. Baban, annen gibi seni zehirleyecek, Baysal aşık sevgili rolü oynayacak ve olası bir intiharın önüne geçecekti. Annesini kaybetmiş acılı kadının bir dayanağı olması gerekiyordu, bu rolü de Baysal üstlendi.” Midem bulanırken itiraz etmek için ağzımı açmıştım ki, Vargın elini kaldırarak beni susturmuştu.

“Henüz bitirmedim. İtirazlarını sonra yap. İşin pazarlama kısmına gelelim. Babanın sana uyguladığı tarife sadece annen gibi gereksiz ilaç depolaması değil. Babanın işini nasıl yürüttüğünü anlatmıştım sana. Gerçek ilaç kutuları içerisinde uyuşturucular. Baban düzenli aralıklarla piyasaya sürdüğü uyuşturucuları sana da vermeye başladı. Bu sayede zeki kızı aptallaşacak ve uyuşuk bir ilaç torbasına dönecekti. Karısının ölümünün ardından kızı da vefat ederse hem kendi hem de ortağı olduğu şirket büyük bir pazar payı kaybedecekti. Bu yüzden baban seni tam olarak öldürüyor diyemem. Seni bağımlı hale getiriyor. Tıpkı annenin son zamanlarında ki gibi, ne denirse onu yapan yarı ölü bir beden. Senin direncin tamamen kırılıp onların istediği kıvama geldiğinde ise birden mucizevi bir şekilde iyileşmeye başlayacaktın. Bağımlısı olduğun uyuşturucuları takviye olarak almaya devam edecektin. Baban ve pek sevgili ortağı ise mucizevi bir şekilde sözde iyileşen seni, yeni bir ilacın pazarlaması olarak kullanacaktı. İki büyük firmanın geliştirdiği mucizevi ilaç. Ve Baysal’la olan imkânsız aş mükemmel bir haber olacaktı.” Sözlerini bitiren Vargın ayağa kalktığında titreyen ellerime küfür ettim. Neden ayağa kalktığını gayet iyi biliyordum. Görüş açımdan çıkan adam ayaklarımın dibine birkaç evrak attıktan sonra elinde ki ses kayıt cihazının tuşuna basmıştı bile.1

‘Son zamanlarda durumu nasıl?’

Babamın sesini duymamla tüm bedenim taş kesilirken peşi sıra Baysal’ın sesi gelmişti.

‘Gayet iyi. Sadece bana fazla temas etmesi midemi bulandırıyor. Şu cildi için bir şeyler yapmaya başlasak iyi olacak Fatih amca. Vıcık vıcık bir zımpara kağıdına dokunuyor gibiyim.’1

‘Sana fark edilmediğin sürece istediğinle takıl demişim zaten, sabret biraz. Henüz zihni hala açık herhangi bir atağa da şahit olmadığını söyledin. Dozları arttırsak iyi olacak. Lavinia cin gibidir. Beynini pelte haline getirmeden yerimizden kıpırdayamayız. Neyse, baban son sevkiyat için bir şey dedi mi?’

‘Son gönderdiğimiz fentanillerin saflık oranı yeterli bulunmamış.’1

Vargın’ın kayıt cihazını durdurması ile her şey netleşmişti. Fentanil ağrı kesici olarak üretilen ama uyuşturucu olarak da kullanılan bir kimyasaldı. Morfinden seksen kat daha kuvvetli olan bu zehri medikal dışı kullanan insanlar yürüyen birer zombiye dönüşüyordu. Bırak miligramı bir mikrogram fazla alınması bile ölümcüldü. Titreyen ellerime baktığımda semptomları düşündüm. Bulantı, kusma ve baş dönmesi yaşıyordum ama kas spazmları ve istem dışı kas-iskelet hareketlerim yoktu. Bedenime bu zamana kadar ne enjekte ediyorlardı?1

Elinde ses kaydı olmasaydı belki bir nebze karşı çıkabilirdim Vargın’ın söylediklerine. Ama Baysal’ın benden bahsederken çıkan iğrenir sesi ve fentanil sevkiyatını duyduktan sonra takmaya devam edemezdim pembe gözlüklerimi.

“Fentanilin ne olduğunu hatırlıyorsundur?” Başımla onaylayarak gözlerim yerdeyken cevap verdim.

“Anestezide, kronik ağrılarda ve onkolojide kullanılır. Hastaya kilogram başına bir mikrogram olacak şekilde enjekte edilir. Fazladan bir mikrogramı bile tehlikelidir. Bağımlılık yapıcı olması ve beyin, iskelet ve kas sistemini felç etme özelliğinden dolayı uyuşturucu olarak da kullanılır.” Çenemde hissettiğim parmaklar başımı kaldırırken karşı koymadım. Konuşmasının başından beri bana ilk defa bakan adamla göz göze geldim.

“Eğer uzun bir süre maruz kalsaydın ne soruma cevap verebilir ne de burada olabilirdin. O yüzden sakin ol ve bana odaklan. Acı çekmen gereken şey sadece annenin ölümü. Şerefsiz baban ya da bugüne kadar seni kandırmış olan Baysal değil. Hiçbiri senin suçun değil.” Gözlerimden birer damla yaş düşerken her şey mantıklı geliyordu. Baysal’ı seviyordum. Bu öğrendiklerim kalbime ağır gelirken mantığım resmen çığlık atıyordu.

Hiç dolu dolu öpmemişti beni, sarılmaları hep kısa sürerdi. Hiç uyumamıştı benimle. Sözde temas bağımlısı dediğim adam hiç hasret duymamıştı bedenime. Canım yanmasına rağmen buz gibi bedenine sığınmıştım her seferinde. Bir kere bile başımı göğsüne dayadığımda hızlanmamıştı kalp atışları. Sadece görmemek istemiştim.

Her zor anımda yanımda olan, dilinden sevgi sözcükleri eksik olmayan adam belki de böyle seviyordur demiştim. Ama o babamla beraber mahvettiği bedenimden bile tiksiniyordu. Ben bu adamın kucağında annem için hüngür hüngür ağlamıştım gecelerce.

“Vargın.” Adı dudaklarımdan o kadar acınası çıkmıştı ki, ben bile neden ona seslendiğimi bilmiyordum.

“Ne istiyorsun Lavinia?” Sorusuyla gözlerimden yaşlar akmaya devam ederken ne istediğimi bile bilmiyordum. Sadece istemediklerim vardı. O eve geri dönmek istemiyordum. Annemin katili ile aynı havayı solumak istemiyordum. Bana yalanlar söyleyen benden tiksinen bir adamın kollarına gitmek istemiyordum.

“Bilmiyorum.” Dudaklarımdan titrekçe çıkan tek kelime ile Vargın, yerinden kalkmış ve tek dizinin üstüne önümde çökmüştü.

“Geri dönmek zorunda değilsin. Gelirin olmadığını biliyorum ama elbet bir mal varlığın vardır.” Beni işe yaramayacak kelimelerle teselli etmeye çalışmak yerine gerçekliğe itiyordu. Oturup ağlamak için çok vaktim olacaktı. Şu an kurtulmaya odaklanmalıydım.

“Marka eşyalarım ve mücevherlerim var.” Vargın beni başıyla onaylarken çenemde ki elini çekmişti.

“Güzel. Eve gideceksin para edecek ne kadar eşyan varsa hepsini toparlayacaksın. Yeni bir başlangıç yapmak için sana yetecektir.” Titreyen ellerimi bacaklarımın arasına sıkıştırırken mantığımla ayakta durmaya çalışıyordum.

“Ya peşime düşerlerse? Birden kaçıp gidersem her şeyi öğrendiğimi anlarlar ve peşime düşerler.” Vargın ayağa kalktığında bende başımı geriye atmak zorunda kalmıştım.

“Benim yardımımı istemeyeceğini biliyorum ama istersen eğer yerleşeceğin evi çalışanlarımdan biri tutmuş gibi gösterebilirim. Peşine düşmeleri kısmına gelirsek de endişelenme. Ben varım.” Sözlerini toparlamak adına duraksadığında istemsizce ağlamaya devam ediyorum, sessizce.1

“Önce sana kan tahlili yapalım, vücudunda her ne varsa temizlememiz lazım. Yoksunluk krizleri geçirebilirsin ama bu sonra düşüneceğin bir şey. Bu gece burada kal ve dinlen, bende evinin çevresine birkaç adam göndereyim. Evden herkes çıktığında kameraları devre dışı bırakırlar. Sende sabah rahatça gider alacaklarını alırsın. Sonrası da sana kalmış. Tutacağın evi bana haber verdiğinde son bir iyilik olarak da onu ayarlarım.” Yavaş adımlarla kapıya ilerleyen adam duraksamış ve omuzunun üzerinden son kez bana bakmıştı.

“Seninle Zühre ilgilenecek, iyi dinlen Lavinia.” Kapıyı açıp dışarı çıktığında beyaz saçlı kadın içeri girmişti bile. Yerimden kalkmayı bırak vücudumda ki tek bir kası bile hareket ettiremezken kadın yanıma geldi.2

“Ben Zühre, odanıza kadar eşlik edeceğim. Müsaadenizle.” Kadın koluma girip beni ayağa kaldırdığında onun desteği ile yürümeye başladım. Beynim tüm fonksiyonları yitirmiş gibiydi. Sanki kendimi dışarıdan izliyor gibiydim.1

Zühre beni odadan çıkartmış üst kata çıkartmış ve bir odaya getirmişti. Işıkları açacakken başımı iki yana sallamam ile ses etmeden yatağı bulmama yardımcı olmuştu. Karanlık odada sert yatağa uzandığımda söylediklerini akıl süzgecimden geçememişti bile.

Ölü gibi hissediyordum. Vargın ayağa kalkmam için bana bir yol çizip göstermiş olsa bile artık ne manası kalmıştı ki? Kapısı kapanmamış odaya Zühre ile birlikte başka biri daha girdiğinde umursamamıştım. Daha fazla başıma ne gelebilirdi? Kapkaranlık tavanla bakışırken sol kolumda ki kazak yukarı sıyrılmış ve dirseğimin iç tarafında parmaklar hissetmiştim. Başımda ki iki kadın konuşsa da duyamıyordum. Beynimin içinde ki çığlıklar kulaklarımda yankı yapıyordu. Kolumda hissettiğim ince bir sızı çok çabuk geçmişti. Yapışkan bir hissin ardından tepemde ki iki beden de odayı terk etmişti.

Karanlıkla baş başa kaldığımda koca yatakta cenin pozisyonu aldım. Tüm hayatım bir yalandan ibaretti. Şu an yaralarla dolu bedenim bile yalandı. Zihnim puslu, bedenim acı içindeyken gözlerimi yumdum. Kendimi ateşten kaçarken cehenneme atılmış gibi hissediyordum.1

Babam ve Baysal’dan kaçarken onların celladı olacağını söyleyen Vargın’dan yardım almak ne kadar doğruydu? Daha onun hakkında hiçbir şey bilmiyorken onun evinde bir yatakta uzanıyordum. Belki sabah uyanamayacaktım. Bu düşünce ruhumu hafifletirken aslında pek de kötü sayılmazdı.

Hayatta kalmak adına bir amacım yoktu artık. Bu uykum son uykum olabilirdi. Bir daha uyanmamak en büyük hediyeydi belki de. Daha fazla düşünmek ve aklımı yitirmek istemiyordum. İster vazgeçiş ister bir kaçış olsun. Sabahı görmemek lütuftu bana.1

Bölüm : 16.01.2025 00:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Mad / Lavinia / ‧͙⁺˚*・༓☾Seher☽༓・*˚⁺‧͙
Mad
Lavinia

3.63k Okunma

411 Oy

0 Takip
31
Bölümlü Kitap
‧͙⁺˚*・༓☾Lavinia☽༓・*˚⁺‧͙ İç Döküş ve Tanıtım‧͙⁺˚*・༓☾Ölü Gelin☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Sahte Umutlar☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Kurtuluş☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Şüphe☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Orak☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Pitbull☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Paravan☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾YENİ KAPAK TASARIMI☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Sonbahar☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Maske☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Seher☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Bulanık☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Sema☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Kurt☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾İzci☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾ Araf ☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚・༓☾Mezarlık☽༓・˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Piyon☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾1. Kat Kibir☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾2. Kat Şehvet☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾3. Kat Açgözlülük☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾4. Kat Uyuşukluk☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾5. Kat Hiddet☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾6. Kat 3. Halka Sahtekarlar☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾7. Kat Doyumsuzluk☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Orakçı☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Mermi☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾ Şah ☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Post☽༓・*˚⁺‧͙‧͙⁺˚*・༓☾Lavinya☽༓・*˚⁺‧͙
Hikayeyi Paylaş
Loading...