33. Bölüm

33.Bölüm

Canan Eliş
mahvolmusbiri

Görkem Aras

Arabaya binmiş hala gözlerimi telefondaki mesajtan alamamıştım. Attığı konuma gidip gitmemek arasında bir ikilemdeydim. İnternete düşen videoyu görmüş olmalıydı. Şimdide benimle konuşacaktı. Affedecek miydim? Muhtemelen evet.

Ben istesemde Fisun’a kızamıyordum. Beni az önce evinden çıktığım şerefsizle bir tuttuğu için kırgındım.

Daha fazla düşünmeden telefonu yan koltuğa fırlattım ve arabayı çalıştırdım. Rotam belliydi. Daha doğrusu Deniz gözlü kız her şeyin rotasını belirliyordu.

Fisun

“Her şey hazır değil mi?” diye sordum bilmem kaçıncı kere.

“Kuzen kaç kere söyleyeceğiz, her şey tamam. Tek eksik esas oğlanımız mekana giriş yapmadı.”

“Organizasyonda sende olduğun için endişeliyim Alp.”

“Bana olan güvenin gözlerimi yaşarttı kuzen.”

Alp’e göz devirdikten sonra sahneyi bir kez daha göz ucuyla kontrol ettim. Her şey mükemmel olmalıydı. Gerçi Aras’ın sahneye dikkat edeceğini sanmıyordum ama yine de kusur olmamalıydı. Yapacağım konuşmada da. Dileyeceğim özürde de.

“Hanımlar, beyler! An itibariyle, Görkem Aras Dinçel mekana giriş yapmış bulunmakta!” Aras’ın arkadaşı olan Semih’in sesi tüm salonda yankılandığında elim ayağım birbirine dolaştı.

“Sende tamam ya, kız zaten gergin birde üstüne anons yapıyorsun.” dedi Berna Semih’e doğru. Semih’e ulaşmam zamanımı almıştı ama neyseki halletmiştim. Semih cevapsızlığının korurken yükselen sesin sahibi bendim.

“Tamam herkes sakin olsun ve sahne arkasına gitsin. Perdeyi kapatmayı unutmayın.”

Üçüde beni onayladığında fark ettirmesemde son derece gergindim. Kırmızı perde kapandığında ışıklarda söndü. Kenara doğru gidip perdenin ucunu araladım ve küçük bir boşluktan salonu gözetledim. Birkaç dakika sonra Aras gelmişti. Onu görünce rahatlarım sanıyordum ama daha çok heyecanlanmıştım. Saçları her zamankinden daha çok dağılmıştı. Ve dudağı… Yaralanmıştı ama nasıl?

Beynimde aynı anda binlerce ihtimal dolaşırken iyilik meleğim beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Belki de sadece düşmüştür.

Aras meraklı bakışlarıyla etrafını incelemeye başladı. Kimseyi görmeyince yüzü asılmıştı. Daha fazla beklemeden Semih’e işaret verdim. Şimdi sahnenin tam ortasında piyonumun başındaydım. Perde aralandığında Aras ile karşı karşıya kalacaktık.

Ve üç,iki,bir.

Semih,perdeyi açtı.

Aras’ın kaşları anında çatılırken bakışlarını sahneden çekmedi. Bana bakıyor muydu bilmiyordum çünkü gözlerim piyano tuşlarının üzerindeydi. Fazla beklemeden şarkıyı çalmaya başladım. Felicita.

Beni ilk gördüğünde çaldığım şarkı ama daha da önemlisi annesinin küçükken ona söylediği İtalyanca şarkı. Felicita mutluluk demekti. Benim için ise mutluluk Aras demekti. Çok özür dilerim sevgilim.

Şarkıyı çalarken bir an bile olsun kafamı kaldırmadım. Aras ne durumdaydı, meraktan ölecektim.

Ve şarkı bitti. Ellerim piyano tuşlarının üzerinde kalsada bakışlarımı yukarı doğru kaldırdım. Aras yürüyerek sahnenin önüne gelmişti. Yine de aramızda iki üç metre vardı. Yutkundum ve gözlerine baktım. Gözlerinde gördüğüm duyguyu adlandırmak zordu.

Uzun sessizlik git gide büyürken konuşma yapmam gerektiğini anladım.

”Aras, ben…” Derin bir nefes aldım. “Tam olarak ne demem gerektiğini bilmiyorum. Çok özür dilerim. Kendimi savunmak için diyebileceğim hiçbir şey yok. Güven problemim vardı ve bende Emre gibi seninde,”

“Evet, benimde?”

“Seninde beni aldattığını düşündüm. O fotoğraflardaki sarışın model. Benden çok daha güzeldi. Ve siz mutlu gözüküyordunuz. Ne yapacağımı bilemedim. Sana güvenmeyi bende çok istiyorum Aras. Biliyorum, sen farklısın. Herkesten. Ama bunu hemen yapamazdım. İstersen beni affet istersen affetme çünkü buradaki tek suçlu benim.”

Gözlerimin dolduğunu hissetsemde ağlamadım. Aras cevap vermedi. Sessizlik fazlasıyla canımı sıkıyordu.

“Aras ben seni çok seviyorum, lütfen beni-” Cümlemi tamamlayamadım çünkü Aras aramızdaki mesafeyi hızla kapatmış ve dudaklarını dudaklarıma kapamıştı. Işıklar açılırken biz birbirimizde ayrılmadık. Çok özlemiştim. Anlatamayacağım kadar çok özlemiştim. Zaman dursa ya da hızla akıp gitsede umrumda olmazdı. Sonsuza kadar böyle kalmaya razıydım. Nefes nefese birbirimizden ayrıldığımızda arkamızdan gelen alkış seslerini duydum. Aras'ın nefesi hala dudaklarıma çarpıyordu.

"Fisun..." dedi. "Bir daha sakın," Sözünü tamamlamasına izin vermedim.

"Bir daha sakın ayrılmak yok. Daima ve sonsuza dek."

____________________________________________

:)

 

 

Bölüm : 20.04.2025 15:11 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...