14. Bölüm

BAĞLANTILI GEÇMİŞ

Elif Eylül Özmen
margaritga_okur06

8 yıl önce

İki sevgili ele ele tutuşmuş deniz kenarında yürüyordu. Hafifçe batan güneş gökyüzüne karanlığı getirmeye yüz tutmuştu. Yavaş yavaş esen rüzgar ise bu ikiliye çarpıp tekrar aynı döngüyü uyguluyordu. İkisi de kumların üzerinde oturuyordu ve kızın omzu sevgilisi Volkan'a yaslıydı. Volkan kıza bakarken içinden "Ne kadar güzel bir kız… Ben bu kızı hak edecek ne yapmış olabilirim?" diye düşünmeden edemedi . Bu düşüncelerle boğuşurken kız yasladığı omuzdan doğrulup Volkan'a döndü. Hızlıca aklındaki düşünceyi dile getirdi ufak bir heyecanla cümlesine başladı . "Volkan eğer bir şey olsaydı aramız bozulsaydı sen beni unutur muydun?" Volkan bu soruyu hiç tereddüt etmeden cevapladı :" Yer ve gökyüzü birbirinden ayrılsa da bu zihin ben ölmeden seni unutmama izin vermez . Sen yokken bile ben seni hissederim. " bu cevapla içi gitti kızın onun belki böyle havalı cümleleri yoktu . Ancak içinde kalbine sığdıramadığı bir sevda vardı bu ikisine de yeterdi. Az önce oturdukları yerden ikisi de aynı anda ayaklandı. Sorma sırası şimdi Volkan'daydı " Peki ,sen beni unutur musun sarı şeker?" kız duyduğu bu lakapla kocaman bir tebessüm ederken geç kalmadan cevap verdi " Ben de seni unutmam . Eğer bir gün unutacak olursam bana bu tokayı ver ." kız saçından çıkarttığı papatya desenli tokayı Volkan'a uzattı. Toka, yazın tazeliğini taşıyan bir çiçek gibi hafifçe sallandı,güneş ışığında küçük sarı desenleri parladı.Volkan uzatılan tokayı hemen eline aldı ve kokusunu uzunca içine çekti. İşte tam sırasıydı bir dizinin üzerine yere çöktü cebinden çıkardığı yüzük kutusunu açtı. Bir eliyle kutuyu tutarken diğer eliyle sevdiceğinin eline uzandı sıkıca avucundaki küçük eli tutarken konuşmaya başladı " Saçların ile güneşim, gözlerin ile toprağım, bütün varlığınla benim ol . Bir ömür bu kalple yaşa . Benimle evlenir misin Ada?" Ada bu teklif ile göklere uçarken gerekli cevabı verdi. " Bir günlük ömrüm olsa bile Evet ! Volkan Evet!" Volkan duyduğu bu cevapla gergin bekleyişini sonlandırdı. Sevdiği kadının kafasını ellerinin arasına alırken alnına derin bir öpücük bıraktı. O gün gökyüzüne karışan tek şey mutlu kahkahalar oldu.

 

3 Ay sonra

" Ya aşkım nişanlandığımızı babama da söylese miydik ?" diyen Ada oldukça heyecanlıydı çünkü bugün düğün için alışveriş yapacaklardı. Volkan önceden bu sorunun cevabını uzun bir süre düşündüğü için çabucak cevap verdi. "Ada sende biliyorsun baban tedavisi bitmeden buraya gelemez. Hem de defalarca ulaşmaya çalıştık ama bir sonuç çıkmadı." Ada bu cevapla biraz olsun rahatlarken bakışlarını sol tarafına araba kullanan Volkan'a döndürdü. Bu sefer başka sorunu dile getirdi. " Volkan sence düğün alışverişi için biraz erken davranmıyor muyuz . İkimizin de okulu bitince evleneceğiz. " Volkan bu soruya hafifçe sırıttı içi içini yiyordu. " Olsun bugün eksikleri tamamlarız bir kaç yıl sonra da diğer eksikleri hallederiz. " sevdiği adamın bu haline güldü Ada çünkü düğünlerine neredeyse 2 yıl vardı. Ama ikisi de hızlı davranarak 2 yıl sonraki düğünleri için alışverişe başlamışlardı. Aile arasında yapılan nişan akrabalar arasında da yapılacaktı . O yüzden bu alışverişi hem nişan hem de düğün alışverişi olarak görüyorlardı. Volkan konuşmak için ağzını araladığı sırada iki saniye Ada'ya çevirdiği bakışları duyduğu sesle hızlıca önüne döndü. Volkan’ın gözleri hızla yaklaşan tırı gördü.Önlerine kıran tır dün yağan yağmur sebebiyle kaygan olan yolda kayarak arabanın oraya doğru yığıldı. Volkan direksiyonu kırdı, ancak ıslak asfaltın üzerinde araba kaydı. Ada'nın korkuyla çığlık attığını duymuştu ama ona ulaşamamıştı. Bir saniyeliğine her şey yavaşlamış gibi geldi. Volkan bu hamleyle arabayı hızlıca kenara kırsa da üstlerine gelen tırdan kaçamamıştı. İstemsizce bir elini Ada'nın önüne uzattı. Oysaki kızın kemeri takılıydı. Yığılan tırla araba yandaki tepeden aşağı doğru yuvarlanmaya başladı. Her ne kadar kemerler arabanın içindekileri korusa da Ada kafasından ağır darbeler almıştı. Son ve ağır darbe ise arabanın tüm tepeyi yuvarlanırken Ada'nın yanındaki cama kafasını çarpıp kırması olmuştu . Volkanda darbeleri göğsüne almıştı parçalanan kırıklar Volkan'nın göğsüne saplanmıştı. Kahkahalarla başlayan bu yolculuk kanla son buldu.Cam kırıldı, metal buruştu ve sonra... karanlık.

 

Günümüz Ada

Başımdaki ve boynumdaki keskin acı ağrıya dönüşürken gözlerimi araladım. İlk gördüğüm kişi Volkan olunca ufak bir afallama yaşasam da hızlıca toparladım. Uzun bir süre boyunca Volkan'a baktım. Az önce hatırladığım şeyle bakışlarım daha da uzadı. Volkan'ın arkası dönüktü o bana bakana kadar etrafı inceledim. Kendi odamda yatağımda yatıyordum. Volkan dönüp uyandığımı görünce hızlıca yanıma geldi. " Sonunda uyanabildin iyi misin ?" konuşmak için çabaladım. Ama kuruyan boğazım buna engel oldu. Bu cevaba kafamı sallayarak yanıt verdim. Ancak aklım burada değildi. Az önce hatırladığım şey neydi? Bu nasıl olabilirdi? Volkan'la aramızdaki bağı hatırlamıştım . O benim hatırlamadığım nişanlımdı . Unutmam deyip unuttuğum nişanlım. Yıllardır gözüme uğramayan yaşlarım gözlerimin dolmasına sebep oldu. Bunu gören savcı yatağın ucuna yanıma oturdu. " Ne oluyor Ada? İyi misin? " bu sorularıyla ona yaklaştım ve yapmam gerken şeyi yaptım. Sıkıca sarıldım . Ağzımdan bir kaç mırıldanma çıksa da ne dediğimi kendim bile duyamadım. Ona sarıldığımda aldığım koku gözyaşlarımın akmasına izin verirken ben hıçkırıklarımın arasında boğuldum. Giderek artan gözyaşlarım ile nefes alamayacak hale geldim . Uzun bir süre öylece sarıldım savcıya. Biraz olsun sakinleştiğimde kendimde konuşacak gücü buldum. Konuşmaya başladım ama sığındığım vücuttan ayrılmadım "Özür dilerim Volkan. Sana yaptığım her şey için özür dilerim." Volkan geri çekilerek bir süre anlamsızca bana baktı. " Ada gerçekten iyi misin?" kafamı iki yana salladım. Vicdanım bedenime hançerlerini sokup çıkarıyordu bu vicdan azabına dayanamıyordum. Onu her ne olursa olsun unutmamalıydım ama unutmuştum … Tam tekrar hıçkırıklara boğulacakken kapının açılmasıyla hızlıca kafamı arka tarafa çevirdim. "Ada!" gelen Cihangir'di sesinden tanışmıştım. Kafamı yavaşça ona çevirdim. Az önce savcının yerine kurulan Cihangir dikkatlice bana bakıyordu. Benim içimi en iyi bilen Cihangir'di. Cihangir benim çocukluk arkadaşımdı ve eskiden karşı komşumuzdu . Ancak ailesi ölmüş ve akrabalarından hiç biri Cihangir'i istememişti . O da daha 14 yaşındayken akrabalarından kaçmış ve kendi hayatını kurmuştu. Yıllarca sokaklarda sürünmüştü .Bense onu yıllar sonra bu ekipten önce bulmuştum. O yüzden kendimi ona daha yakın hissediyordum. İki eliyle yanaklarımı tutup kızarmış gözlerime uzunca baktı . " Sen böyle ağladıysan bir şey var ne oldu Ada ?" daha ben kendime itiraf edemezken Cihangir'in kulağına şunları fısıldadım ." Hatırladım, Cihangir . Volkan'ı hatırladım." Bunu demem ile vücudu kasılırken emin olmak için geri çekilerek gözlerime baktı. Onaylamak ister gibi ufakça kafamı salladım . O daha da duygu karmaşasına bulandı. O da nişanlı olduğumuzu biliyordu çünkü o zaman Cihangir ' de vardı. Tekrardan kulağına yaklaştım. " Hatırladığımı hemen Volkan'a söyleme , ben söylemek istiyorum. " usulca kafasını salladı. Bir süre sıkıca sarılmaya devam ettik. Sarılma faslımız bitince Cihangir hızlıca ayaklandı. " Ha bu arada iki gün sonra Melih evinde parti verecekmiş. Melih'i daha yakından incelemek için o partiye gitmeniz gerekiyor . Rasim abinin kesin talimatı var .Melih'in odasını incelemenizi istedi. " ikimiz de kafamızı salladık. Cihangir kapıdan çıkacakken ikimizde olan bakışları hızla Volkan'a döndü. Bir eliyle beni gösterirken oldukça ciddiydi. " Bu iki günde Ada'ya iyi bak. Kendisi biraz rahatsızmış." Volkan hemen cevap verdi " Merak etme onu kuş sütüyle besleyeceğim." ikiside gülüşürken Cihangir odadan çıktı. Bir süre savcı benimle kalmıştı ama yemek saatimin geldiğini söyleyerek yemek almaya gitmişti. Aklımda kalan şey ile katilin yatağın üzerine düşürdüğü şeyi aradım. Bir süre sonra komodinimin yanında gördüğüm şeyle yere eğildim. Elime aldığım şey madolyon bir kolyeydi. İçini açtığımda gördüğüm resim ile nefessiz kaldım. Bu resim geçen çerçevede gördüğüm resimdi. Bu resmin katilin boynunda ne işi vardı? Kafam allak bullak olurken . Bu kolyeyi hemen boynuma taktım ve savcıyı beklemeye başladım.

Bölüm : 09.02.2025 21:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...