27. Bölüm

BÜYÜK AYDINLANMA

Elif Eylül Özmen
margaritga_okur06

Artık bir şeylerin son bulmasını dileyerek önümdeki bilgisayara baktım. Ne olur ne olmaz savcıyı da yanıma almıştım . Çünkü katilin verdiği flaşlardan düzgün bir video çıkmıyordu . Önceki videoyu izlemem ile de zaten oldukça kötü olmuştum. Savcı elini usulca bana destek vermek istercesine elime yasladı. Elimi çekmeden gözlerinin en derinine baktım. İçimde kopan fırtınaları bir tek o duysun o anlasın istedim çünkü çok yalnızdım. Flaşı bilgisayara takmak için savcıdan gözlerimi ayırmak zorunda kaldım. Yine annemin olduğunu düşündüğüm video ile oldukça gerilmiştim. Ama yine de bir umut videonun ilerlemesini bekledim. Video karanlık bir odada başlamış sonra loş bir hal almıştı. Ve tam tahmin ettiğim gibi baktığım ekranda annem vardı. Videoyu görünce tam tamına 4 dakika 2 saniyelik bir video olduğunu gördüm . Bu sefer annem oldukça iyi bir durumda görünüyordu ancak sanki her zamanki halinden farklıydı. Daha enerjik gözlerindeki tükenmişlik her yeri sarmalıyor o benim annem gibi değildi. Sanki o benim annem değildi. Aslında içimdeki çocuk için en acı cümle buydu. O benim annem gibi bakmıyor, görmüyor, hissettirmiyor en kötüsü de annem gibi görünmüyordu. Ben bunu anlamlandırmaya çalışırken annem de konuşmaya başlamıştı. " Evet sanırım farklı göründüğümü anlamışsınızdır. Çünkü delirdim ! Beni siz delirttiniz .Daha doğrusu Ada sen ve Ela delirtiniz beni! En başından beri olmamalıydınız . Zaten hataydı ilk varlığınızı öğrendiğimde sizden hemen vaz geçmeliydim! Gitseydim belki bunlar yaşanmayacaktı. Ayrıca siz öldüm sanıp acılar çekerken ben burada mükemmel bir hayat yaşıyordum ve bunun içinde ağlayabilirsin! Gür bir kahkaha sesi ve anlık bir duraksamadan sonra devamı geldi .

"Ama şu anda hiç pişman değilim . Ayrıca yazdığım mektupları da boşu boşuna okuyup dur . Zaten hepsi birer çöptü . Evet birden değiştim çünkü az önce de dediğim gibi gerçekten de delirdim . Ela arada bir gidip geliyor bana yemek veriyor . Bazen yemeyip açlıktan ölmeyi planlıyorum ama o da olmuyor. Ben niye ölüyorum o ölsün sen de ölebilirsin! Zaten hayatımı yaşamak için çok geç kaldım hepsi sizin yüzünüzden oldu .Ela'ya iyilik yapacağım diye sevdiğimden ve kendimden oldum. Keşke o gün Ela'yı Psikolojik destek görmesi için o hastaneye göndermeseydik. Direkt sizi ölmeniz için bütün yolları deneseydik, ölmeye en layık kişiler sizsiniz!

Kalbim bir anda sıkıştıktı ne diyordu bu kadın. İlk başta da anladığım üzere o benim annem değildi . Olamazdı. Az önce söylediklerimin hepsini geri alıyordum. Bir çocuk için en acı şey annesinin O çocuğunun ölmesini istemesi ve yaşamayı hiç hak etmediğini söylemesiydi .

İlk başta yine her zamanki gibi çözeceğim sıradan bir görev olduğunu düşünmüştüm. Lakin tüm okların beni göstermeye başlamasına kadar … Her ne yaptıysam bütün oklar bana çıkmıştı. Hiç anlamlandıramadığım bir şekilde bazı yerleri hatırlamış bazı noktaları kapatmıştım. Ancak annem konusunda hep büyük bir eksiklik vardı. Kimlik değiştirip okula gitmem , katille maske taksa bile yüz yüze gelmem , ancak annemin önümü hakkında pek bir bilgiye sahip olmamam… Evet annemin ölüm haberini aldığımda ilk başta ne olduğunu anlayamamıştım. Telefonda bana trafik kazası olduğunu söylemişlerdi . Hemen kendimden geçerek ne olduğunu anlamadan direkt hastaneye gitmiştim. Ancak oraya vardığımda doktorlar bunun bir trafik kazası olmadığını söylemişti beni arayıp haber veren kişi büyük ihtimalle yalan söylemişti. Bu kişinin kim olduğunu hatırlamıyordum o anlık şok ve kaybetme korkusuyla bütün hücrelerim yok olmuştu . Sonrasında okula gittiğimizde ve gitmeden önce aslında annemin katili ile aradığımız katilin aynı kişi olduğunu öğrenmiştim. Ama yine de annemin neden öldürüldüğü hakkında hiç bir bilgim yoktu . Annemi her zaman korumak için canımı dişime takmış katili bütün her şeyimi feda ederek aramıştım . Ama yine bütün yollar bana çıkmıştı ve lanet olsun ki pek bir şey hatırlamıyordum. Tek çocuktum ve hatırladığım kadarıyla arkadaşım Ela ile birlikte annem tarafından sevgi ile bir çocukluk geçirmiştik. Ama sonradan gittikçe büyümeye başlayınca bazı şeyler değişmişti. Babamın tavrı, annemin davranışları ,neden olduğunu anlamlandıramadan birden annem hayatımdan çıkmıştı. Ben daha bunu sindiremeden zar zor alışmışken değişik bilgiler öğrenmiştim. Her hafta mezarının başında sabahladığım, ölümü için kendimi suçladığım, katilini bulmak için kaçırıldığım bir ay geçirmiştim. Bu bir ay içerisinde sonuç genel olarak aynı iken bir sürü değişik bilgi ile karşılaşmıştık. Video İlk başlarda çok yaralıcıydı can yakıcıydı. Kalbim hala sızlıyordu . Anneme verdiğim bütün sözler ,ağlamamak için çabaladığım vakitler , güçlü durmak için sabrettiğim zamanlar, hepsi yerle bir olmuştu. Artık daha iyi anlıyordum ki ben gerçek Ada'ya kavuşmuştum. Artık gerçek Ada olabilirdim .Bunca zaman boyunca anneme, babama ve etrafımdakilere verdiğim sözlerle yaşamıştım . Artık ne bir annem vardı ne de bir babam, babamın zaten varlığı yokla bir arasındaydı. Aslında hayat benim için koskoca bir yalandan ibaretti. En başından hevesle çıktığım bu yolda böyle bir çıkmazın beni bekleyeceğini elbette ki ben de tahmin etmemiştim. Şimdi ise gerçek annem yoktu ben de ona verdiğim sözler ile yaşamayacak gerçek Ada'yı herkese gösterecektim. Kendim olacaktım kendim olmaya da hatırlayamadığım şeyleri hatırlamaya çalışarak ve güçlü yapımla herkesi yok ederek başlayacaktım. İzlediğimiz video aslında sadece yaralayıcı gibi gözükse de karşımızda deli bir kadın görsek de fark ettiğim detaylar beni daha da bozguna uğratmıştı . Bunları sindirmem yaklaşık bir kaç haftamı hatta bir kaç ayımı alabilirdi. Bunlar hakkında konuşmakta hâla zorlanıyordum çünkü çoğu videoda olduğu gibi bu videoda da tarih olduğu için oldukça şanslıydık. Bu video katille ormanda buluşmamızdan bir gün önce çekilmişti . Tarih öyle gösteriyordu ve böyle bir durumda… Annem yaşıyordu. Evet annem yaşıyordu İnanmasam da bu bir gerçekti. Aklıma daha önceden katilin söylediği şu sözler geldi "'Belki bunca şey yaşanmasaydı Ada ile çok iyi olabilirdik her şeye rağmen. Belki de beni bu oyuna iten masum çocukluğumdur."' Aslında bu oyunda katilde bir piyondu. Amacı bana gerçekleri göstermekti . Lakin ben bu yenilgiye karşı dayanamamış ve hiçbir şey istememiştim. Katil aslında annemden intikam almak istiyordu. Her ne yapsa da katil de normal değildi. Onun da bir psikolojik sorunu vardı . O yüzden zaten beni hedef almıştı. İstediği gerçekleri gösterip anneme inanan herkesin canını yakmak sonrasında bizim pişman olmamızı sağlamaktı. Normal bir zihne sahip olmadığı için bana zarar vermeye çalışmasını anlayabiliyordum. Yoksa yaptığım bir şey yoktu herkes gibi sıradan bir şekilde görevlere gidiyordum , hayatımı sürdürmeye çalışıyordum. İlk kayıp annem oldu sonraki kayıp Tarık amca… Şimdi fark ediyordum da her bir ölüm birbiriyle bağlantılıydı. Ama Tarık amcanın bu olaydaki yeri bir şekilde hiçbir zaman kurcalanmamıştı . Belki de en başından beri şah ve mat en yakınımızdaydı . Sadece bunu fark etmek için etrafımıza bakmak yeterliydi . Bu oyuna başlarken aslında kimseye güvenmemem gerektiğini en başında karar vermiştim. Lakin bazı şeyler dediğim gibi olmamıştı. Şimdi kavrıyordum ben sürekli bir planın ortasına gitmiştim . Asıl piyon ben olmasaydım bu oyun devam edemeyecekti bu oyundaki yerimi daha iyi kavramamı sağlarken en başından beri iplerin de benim elimde olduğunu fark ettim . Bir piyon belki oyunun kazanılmasını sağlayamazdı ama şah ve matı en derinden etkileyebilirdi . Bunun umuduyla artık gerçek Ada'ya 'Merhaba ' diyecektim. Çünkü asıl sahaya yeni giriş yapıyordum. Yanımdaki koltukta oturan savcı oldukça endişeli bakıyordu . Benden belki ağlamamı, bağırmamı, çağırmamı , bir şey yapmamı bekliyordu. Zaten bunları beklediği için bir şey diyemiyordu. Bir şey planladığımı bir şey yaptığımı biliyordu . Kendi kafamda bir şeyleri biçip tartarken en derinlemesine A'dan Z'ye kadar bir plan yaptım. Bütün zaman beni hafife almışlardı asıl şimdi yönetici ve oyun kurucusunun zekasının ön planda olması gerekiyordu. Artık yeni kurucuyla oyun yeniden yazılıyordu. Bir hışımla ayağa kalktığımda telefonuma gelen bildirimle kendi kendime söylendim . Umursamaz bir şekilde telefonu elime aldığımda e- mail adresime gelen mesaj beni oldukça şaşırtmıştı.

 

 

"Gölgenin kalbinde bir gül uyur; rengi küllere karışmış, kokusu sonsuzluğa mühürlü.

Saatler tersine akarken, ölenin adı hafızadan silinmez; çünkü bazı isimler, ölümle bile gömülemez.

Bir damla gözyaşı, geçmişin aynasında düşer ve kırılır—her kırık, başka bir sırrın dili olur.

Ve unutma: Ölümün bir kapı olduğunu sananlar, ardındaki aynada kendi yüzünü görmeye hazır olmalı.

Çünkü bazen ölüler susar ama zaman fısıldar:

‘Öteki yüzde kalan, aslında senden vazgeçmeyendir.’”

 

İmza: F

 

Altındaki imza ise beni şaşırtan en büyük şeylerden biriydi F harfi ne alakaydı .Sanırsam yeni birileri daha yolumuza taş koymaya çalışıyordu. Bugün annemin yaşamasını öğrendiğimden beri garip şeyler oluyordu. Ama bu F imzasını yazan kişiyi de bulacaktım. Belki de zaten en başından beri en yakınımdadır.

 

 

 

 

 

Bölüm : 15.07.2025 20:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...