31. Bölüm

ÇİFTE GÖLGE

Elif Eylül Özmen
margaritga_okur06

1 gün sonra

 

"Oha Ada neredesin ben göremiyorum. Bu hanfendi kim acaba ? Tanışıyor muyuz? Tanışmıyorsak ben Çınar memnun oldum hanımefendi."

 

Çınarın uzattığı ele boş bir bakış atarken bulunduğumuz bu durumu sorguluyordum . Ne var yani alt tarafı bir makyaj yapmıştım. Hakkımı yemezdim ben bile kendimi bilmesem başkası sanabilirdim.O kadar iyi yapmıştım ki her şekilde yüzüm değişmişti. Genellikle profesyonel makyajlarda kullanılan malzemelerle elmacık kemiklerimi ortaya çıkartmış cilt tonumu buğday tonlarında yapmıştım. Ayrıca taktığım mavi lensler ve gerçek gibi duran ve neredeyse bütün servetimi yatırdığım siyah peruk ile tamamen başkası gibi gözüküyordum . Bir de bu peruğun boyu tam olarak omuz hizamda olduğu için ayrı bir havada katmıştı . Her ne kadar yüzümde 2-3 ton bir şey varmış gibi hissetsem de kılık değiştirmede işime yaramıştı. Mavi gözlerimi siyah koyu farla ortaya çıkarmış ve dudağımın çerçevesini genişleterek dolgun bir şekil vermiştim .Çok dikkatli bakılmadığı sürece kesinlikle tanınma imkanım yoktu. Kardelen de oldukça iyi bir şekilde hazırlanmıştı. Kahverengi olan saçları artık sarı rengine dönmüş ve koyu kahverengi gözleri ise gözleri ise Siyahın en koyu tonlarına bürünmüştü o da aynı şekilde  kılık değiştirmişti. Zaten giydiğimiz kıyafetler ise bu kılık değiştirmeyi tamamlayan en önemli parçalardan biriydi . Her şeyimizle olaydık ayol. Normalde hiç tarzım olmayan ama sadece bu görev için giydiğim tam diz kapağımda biten kalem siyah bir etek giymiştim. Üstüne de beyaz uzun kollu oldukça sade bir gömlek ile gayet de garson gibi gözüküyordum . Kardelen'in ise üstünde pek tercih etmediğim zümrüt yeşili rengi bir elbise olsa da oldukça hoşuma gitmişti . Üzerindeki saten elbise adeta vücut hatlarını sarıp sarmalamış su gibi akmıştı ince askıları ve v yakasıyla oldukça abartılı bir dekolteye sahipti. Dizin biraz altında biten elbise tam Kardelen'in tarzına uygun bir elbiseydi altına da gümüş topuklularla bunu tamamlamıştı . Erkekler ise klasik takım elbise giymişti zaten bizim ekiptekiler ayrı zevksiz olduğu için bu normaldi. Ekiptekileri biraz daha zorbalamadan Çınar'a yanıt vermeye yeltendim. Daha ağzımı açamadan cevap vermeye üşendiğim için sustum. Biraz sonra ileride Rasim başkan görününce bu sefer odağımı oraya yönelttim. Bu iki gündür savcıyı hiç görmemiştim ne kadar merak etsem ve yanına gitmek istesem de koşuşturmacadan ve görevden dolayı buna pek vakit bulamamıştım . Ama eminim ki görev bitince daha fazla vakit geçirmeye zamanımız olacaktı . Rasim abi o sırada tamamen yanımıza yaklaşıp gerekli açıklamaları yaptı. Son olarak da bize başarılar dilediğinde artık hepimiz hazır bir şekilde göreve gitmeye hazırdık . Herkes farklı arabalarda gideceği için kendine uygun olan arabaya doğru ayrıldı. Ben bir yere kadar arabayla gidip ondan sonra taksiyle geçecektim ki şüphe uyandırmasın bir garson için en makul olan araç buydu. Benim için gönderilen araca binip gitmem gereken mesafeye doğru yol almaya başladım. Sabit bir şekilde giderken ben de o sırada küpe şeklinde olan dinleme cihazını ve aynı zamanda birbirimizi duyabileceğimiz, iletişim kurabileceğimiz o kulaklığı takmakla uğraşıyordum.

 

Yarım saat sonra

 

Taksiye bindiğimde buraya gelmem tam tamına on beş dakika sürmüştü. Toplam yarım saat sonunda artık içerideydik hepimiz görev yerlerimize dağıldığımızda ben de büyük ve şatafatlı malikanenin mutfak kısmına ilerlemiştim. Ben gibi yaklaşık otuza yakın garson da mutfakta içeceklerle uğraşıyor ya da bir kenarda birkaç kişi fısıldaşıp konuşuyorlardı. Onlar tarafından garipsenmemek adına tek gördüğüm birinin yanına doğru uslucana yaklaştım . Amacım oradakilerden biri gibi görünmekti . O anda herkes yapılan anonsa dikkat kesildi . Ben de bu işte bir bit yeniği çıkmaması için korkarak da olsa yapılan anonsu dinlemeye başladım.

 

"Evet siz saygıdeğer konuklar hepiniz hoş geldiniz! Bugünkü yapılacak olan bu yemek ve eğlencede amacımız sizlerin güzel vakit geçirmesi . Umarım istediğiniz verimi alabilirsiniz şimdiden iyi eğlenceler. Memnun kalmanız dileğiyle. "

 

Bu ses bir sese çok benziyordu . Her ne kadar kendime bu sesin o kişiye ait olmadığını kanıtlamaya çalışsam da içten içe o kişiye ait olduğundan %100 emindim. Ve katilin attığı mesajlardan da zaten burada olduğu kesin belliydi. Yine kesin bir şey çıkacaktı ve bu hiç hoş bir şey değildi . Şimdi hızlı olmamız gerekiyordu çünkü operasyon başlamıştı . Kulaklığıma doğru kimseye fark ettirmeden sessizce " Başlıyoruz !" diye fısıldığımda herkesten aynı anda 'Tamam!' sesleri yükselmişti. Operasyon için içeri sokulan başka adamlardan Güven denen adam için hazırlanan şarabı hızlıca aldım. Onun olduğu ve benim ezbere bildiğim masaya doğru ilerlemeye başladım . Amacım kimseye fark ettirmeden Cihangir'e bunu verip üst kata çıkmaktı. Güven denen adamın oturduğu masaya bakınca Kardelenlerin de orada olduğunu ve bir şeyler konuştuğunu gördüm. Şu anda güzel gidiyordu . Umarım son dakika bir aksilik çıkmazdı. Tam masanın çaprazında hazırda bekleyen Cihangir'e ulaşacakken bana çarpan bir adam yüzünden neredeyse şarabı yere düşürecektim. İçimden söylenirken hızlıca bardağı düşürmeden bana çarpan adama baktım. Adam ise sanki ben çarpmışım gibi gevşek gevşek sırıtıyordu ve bu davranışını da sürdürmeye devam ediyordu. Gerçekten çok sinir olmuştum şu anda bir operasyonda olmasaydık bu adamla uğraşacağımdan kesinlikle emindim .Ancak şu anda işimizin daha çabuk bitmesi için sakin kalmam gerekiyordu. Gerekirse görev bitince tekrar gelip bu adamın haddini bildirecektim. Ama şu anda bir karmaşıklığa gerek yoktu. Adamı es geçerek tekrar hedefime doğru ilerlemeye başladığım sırada adam benim kolumu tutacakken ondan sıyrılmayı başarmıştım . Nihayet Cihangir elimden bardağı alınca kulaklığa doğru hafif bir şekilde fısıldadı.

 

" İçecek bende beş dakikaya hazır olun içeceği vereceğim ve yukarı çıkacaklar. "

 

Yukarı çıkacakları zamanlamayı daha önceden bilsek de yine de bir aksilik çıkmaması adına biraz erken davramıştık. Çünkü vücudun direncine göre de bu ilacın etkisi değişebilirdi. Cihangir'e dikkatle bakınca neredeyse bir çay bardağı dolusu ilacı döktüğünü gördüm. Neyse ki hap yerine sıvı bir ilaç kullandığımız için kırmızı şarapta hiçbir şey belli olmuyordu. Bunu da hesaplayarak planlamıştık .Cihangir şarabı Güven'e verdikten sonra bir kenara geçip üst kata çıkmayı beklemiştim. Ortalama olarak bir yarım saat daha geçmişti . Tam yarım saattir en gizli köşede üst kata çıkmayı bekliyordum. Nihayet çatal bıçak sesleri susunca üst kata çıkmak için hazırlanıldığını anlamıştım. Bazı kişilerin alt kata indiğini gördüğümde rahat bir nefes alarak iyice karanlık kısma geçtim. Ana masakiler de ayaklandığında artık tek yapmam gereken onların üst kata çıkmasını beklemek sonra arkalarından gitmekti. Şu ana kadar her şeyin normal olması beni şaşırtsa da yine de içimde bu görevinde rahatça bitebileceğine dair bir umut vardı . Artık adamların merdivenlere doğru adımladığını gördüğümde ben de yavaş yavaş hareketlenmek için bir adım atmaya çalıştım . Lakin koluma sarılan bir el yüzünden olduğum yerde sabit bir şekilde durdum. Koluma sarılan elin kim olduğuna bakmak için kafamı yukarı kaldırdığımda gördüğüm yüz ile biraz da olsa şaşırmıştım . Bu bana çarpıp hiçbir şey olmamış gibi sırıtan adamdı . Yine aynı şekilde sırıtıyordu ve şu anda operasyonu bozabilecek bir şekilde beni engellemeye çalışıyordu . Bu katilin bir oyunu olabilir diye düşünerek elini itmeye çalıştım. Ancak bunun karşılığında aldığım tek dönüt diğer elinin de belime sarılması oldu. Kimsenin duymaması adına sessizce adama doğru fısıldadım.

 

" Bana bak kimsin bilmiyorum ama bırak beni yoksa kötü olur !"

 

Bana hala nefret edebileceğim bir şekilde sıratırken oldukça gevşekçe bir cevap verdi .

 

"Aa doğru kendimi tanıtmadım ben Emre Şaşmaz yetkililerden biriyim daha doğrusu en yetkili kişilerden birinin oğluyum yani Güven Şaşmaz'ın . Ayrıca bana ne yaparsın çok korktum tatlım."

 

Adamı dövecektim haberi yoktu . Ayrıca bu nasıl olurdu? Bu adam güvenin oğlu muydu ? Bu olay beni oldukça şaşırtırken bu detayı hiç fark etmememiz bu işte bir bit yeniği olduğunu kanıtlar nitelikteydi. O kadar araştırmaya rağmen bu çocuğu fark etmememiz resmen salaklıktı . Kendimi itmeye çalışsam da o kadar sıkı tutmuştu ki hiçbir şey yapamıyordum . Ayrıca belime bastırdığı eli de hareket alanımı kısıtlıyordu. Tam o sırada kulağımın dibinden rüzgar gibi bir şey geçtiğinde daha ne olduğunu kavrayamadan karşımdaki adamın inlemelerini duydum . Biri Emre denilen bu şerefsizi vurmuştu . Büyük ihtimalle silahına taktığı susturucu sebebiyle hiçbir şey duyulmamıştı . Emre artık beni bırakıp göğsünü tutarken tek yapabildiğim etrafa bakmaktı Bizim ekipten biri bunu yapmış olsaydı şu anda haber verirdi . Lakin bunu yapan başka birisiydi. Etrafta kimse olmadığını görünce tek yer yukarı kattaki balkon gibi olan kısma bakmaktı . Oraya da bakınca en başından burada olduğunu hissettiğim o yüzle karşılaştım katille . Bana göz kırptığında cebinden telefonunu çıkarıp bir işaret yaptı . Ben de telefonla ilgili bir şey olduğunu anladığım için hemen telefonumu çıkarttım. Operasyonu bozmaması adına telefonumu sessize almıştım . O yüzden katilden gelen bildirimi fark etmemiştim . Şimdi görüyordum, hızlıca mail adresime gelen mesaja tıkladığımda katilin yazdığı mesajla karşılaştım.

 

"Az önce vurduğum adam tecavüzcü , organ mafyası, tacizci ve uyuşturucu bağımlısı bir pislik . Yani benim bile seni kurtarmak için geberttiğim kadar kötü biri. Bence seni kurtardığım için bana teşekkür etmelisin bu sana ilk iyiliğim ikinci olur mu bilemem . Ama bugün de kurtuldun şanslısın. "

 

Bakışlarım bir mesaj bir katil bir de Emre arasında gezerken Emre ayaklarımın ucunda yere yığılınca kas katı kesildi. Katil az önce beni mi kurtarmıştı ? Beni öldürmek isteyen bir katil beni neden kurtarmıştı?

 

Bölüm : 21.09.2025 10:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...