7. Bölüm

ÖN GÖSTERİM

Elif Eylül Özmen
margaritga_okur06

1 hafta sonra

Savcı

Ada ölmüştü bu dünyanın en acı şeyiydi sevdiğin birini kaybetmek onunla beraber yok olmaktı. Canım yanıyor ama kimseye anlatamıyordum anlatsam anlamazlardı çok üzüldüm der geçerlerdi o yüzden anlatmamayı tercih etmiş içime atmıştım. Ada'nın her bir gülüşü aklıma geldikçe daha kötü oluyor geçiremediğimiz günleri düşünüyordum. Ada'nın yerinde ben olsam ne olurdu diye düşünüyordum ve arkamdan üzülecek kimse olmadığını fark edince keşke ben olsam diye içimden geçirdim. Cenaze işlemlerini halletmiş ve Ada'yı bir hafta önce gömmüştük . O bir kere bile gülse bu acı, sıkıntı biterdi ama gülüşlerin sahibi gülüşler onu terk etmeden önce gülüşlerini terk etmişti. Bir hafta önceye göre daha fazla toparlanmıştım omzuna sarılıp ağlayacak kimsem kalmamıştı bende içime atarak iyileşmeye çalışmıştım. Bugün yeniden okula gidecektim. Ada'nın öldüğünden sadece ekibin , Rasim abinin ve benim haberim vardı ama okuldakilerin de Ada'nın babasının haberi de olmamıştı. Babası yurt dışındaydı ona toparlanınca haber verecektik okuldakiler ise Ada'yı raporlu olarak biliyordu herhangi bir karışıklık çıkmaması ve okuldakilerin katil bulunana kadar okuldan ayrılmamaları için söylememiştik. Okula Ada olmadan ilk gidişimdi onun ruhunun rahat etmesi için katili bulmaya çalışacaktım . Bizi her zamanki yerinde bekleyen arabaya bindim ve okula gitmek için yola koyulduk. Okula kısa bir süre sonra varmıştık. Diğerleri kantine ve temizlik deposuna giderken ben de dersliğime gittim birçok arkadaş edinmeye çalışmıştım. Böylece her şeyden haberim olabilirdi dersliğe adımımı attığımda Melih denen çocuğun bana sarılması bir oldu " Nerdesin oğlum bir haftadır gelmeni bekliyoruz burda. " diyince bu kadar samimi olması çok sinirime gitmişti okulda bir katil vardı ama bunlar okula yeni gelen birine çabucak güvenmişlerdi . Bende samimi olmayan ama samimi gibi duran bir cevap verdim " Ya oğlum ikizim hastaydı yalnız bırakmayım dedim o yüzden gelemedim. " "Derslerden kaçmak için bahanene bak." " Oğlum niye bahane uydurayım isyemesem de gelmeyebilirdim bahane ile alakası yok." "Tamam tamam bir şey demedim ikizine geçmiş olsun." kafamı sallayarak teşekkür ettim ve rastgele bir sıraya ilerledim artık hiç bir şeyin önemi yoktu. Melih denen çocuk ve onun arkadaşı Kerim yanıma oturunca Kerim anlatmaya başladı " Haberleri duydunuz mu katil herhalde yeni birini daha öldürmüş öyle diyorlar ama böyle bir şey olsa illaki duyardık. " insanların bu kadar çabuk bilgiye ulaşması işimi kolaylaştırıyordu ama bir kişi ölmüş dediği Ada'ydı. Bu canımı daha da yakarken boğazıma saplanan her bir iğne nefes almamı engelledi Ada olmayınca boğuluyordum. Hızlıca tuvalete gitmek için ayaklanırken Melih'in nereye diye seslendiğini duydum ve tuvalete diyerek onu geçiştirdim . Tuvalete gitmeden önce kantine Çınar 'ın yanına gittim bir şeyler alıyormuş gibi yaparken "Bazı kişiler okulda birinin daha öldüğünü söylüyor ama Ada olduğundan haberleri yok bu şüpheyi yok etmemiz lazım . O katil bulunana kadar kimse başka okula gitmeyecek ya da okuldan ayrılmayacak ." diyince Çınar çok şaşırmıştı " Bu durumu fark edeceklerini düşünmüştüm ama bu kadar çabuk anlamalarını beklemiyordum neyse bu iş bende bir şekilde kimsenin ölmediğini anlatmaya çalışacağım. " "Tamam sana kolay gelsin şimdi gitmem gerekli. " diyerek kantinden ayrıldım. Tuvalete doğru gittiğimde kapıyı açtım içeride kimse yoktu rahat bir şekilde nefesimi bıraktım kendimi toparlamak için elimi yüzümü defalarca yıkadım işim bitince elimi kapı koluna uzattım ama kapı açılmadı bir kere daha deneyince bir ses duyuldu . İlk önce duyduğum kahkaha sesi ile sesin geldiği yöne doğru döndüm tam o sırada ses konuşmaya başladı "Naber Volkan umarım iyisindir seninle tanışmak istediğim için bu konuşmayı yapıyorum gün sonuna kadar bekleyemedim maalesef. Gün sonu hepinizle tanışıcağım o konuşmam bitince Ada'ya selamımı iletirsen çok mutlu olurum . Hiç bir şeye inanmamalısın Ada'nın süs köpeği. " ne demişti o Ada'ya selam söyle mi demişti saçmalık napacaktım mezarına gidip katilin selamı var mı diyecektim. Bir dakika ne !

Katil 

Hepsini ne güzel de kandırmıştım sizi bile kandırmıştım. Hepsinin Ada'nın öldüğünü öğrendiklerindeki yüz ifadeleri oldukça komikti. Onlar bir hafta boyunca bu acı ile yaşamış gerçek acıyı tatmışlardı . Bu oyunda sadece Ada değil hepsi acı çekecekti bana yaşattıklarını tek tek ödemeden ölmek ve kaybetmek diye bir şey yoktu bu sadece bir ön gösterimdi .Ama bugün onlar ile yüzleşme zamanıydı aslında gün sonunda hepsi ile aynı anda tanışacaktım ama Volkan ile tanışmak için acele etmiştim zaten yarın herşey eski düzenine geri dönecekti. O yüzden biraz sabırsızdım gönül isterdi ki bu bir haftalık oyun bir kaç ay sürsün ama onlarında beni bulmak için süreleri vardı ve onlarla iyice eğlenmek için bu bir kaç ayı iyi değerlendirmeliydim . Oyunun bir parçası olan konuşmayı Volkan'a yapmıştım ve onun o yüz ifadesi, bir şeyleri yeni fark edişi ne kadar salak ile uğraştığımı kanıtlıyordu. Bu sefer ikinci maskemi takıp Volkan'nın dersliğine gelmiştim eğer etrafı dikkatli incelediyse benim ilk defa burada olduğumu anlamıştı tabii o kafa varsa . Derse yine bir hoca girdi oldukça yaşlıydı tabii ki dersi dinlemedim önemi yoktu onun yerine Volkan'a baktım o yanındaki iki çocuk ile arada konuşuyor bir şeyler dinliyordu ne çabuk kaynaşmışlardı ama Volkan'ın akşamı beklediği belliydi içi içini yiyordu bazı şeylere karşı aydınlanma yaşamıştı tesiste bu aydınlanmalarının doğru olup olmadığını öğrenecekti. Ders bitince mekanıma ilerledim en alt bodrum katına indim burası işkence yaptığım odaydı elime aldığım suyu ve paketteki sandiviçi zıkkıma uzattım " Şunları al suyu iç ve sandiviçi ye sonra ne bok yiyosan ye özgürsün. " bana inanmayarak baksada akşam konuşmamı yapmadan bir saat önce onu serbest bırakacaktım. Konuşmama az kalmıştı hepsinin toplantı odasına gitmesi için birçok plan yapmıştım ama Volkan tuvaletteki konuşmayı anlatmak için bile toplantı odasına herkesi toplayabilirdi böylece planlarımı devreye sokmama gerek kalmazdı. Zaten bugün her hafta yapmaları gereken o toplantıyı yapmaları gerekiyordu kendi topladıkları bilgileri birleştirip fikir alışverişi yapacaklardı. Hep Ada'yı düşünüp üzülemezlerdi bu işle de ilgilenmeleri gerekiyordu. Hemen konuşmam için kameraların sistemine ulaştım ve kendi bilgisayarımdan birine görüntülerin hepsini aktardım. Artık her şeyi görebiliyordum bu tesisin en kötü yanı çoğu şeyin teknolojik olmasıydı çünkü kolayca hacleniyordu. Biraz zaman sonra hepsi toplantı odasına girmişti tam tahmin ettiğim gibiydi her şey. Onların biraz konuşmalarını bekledim çünkü saldığım mahkumunun oraya ulaşması gerekiyordu tam o sırada odadaki elektrik sistemine girerek ışıkları kapattım . Tesistteki hiç kimse sistemleri hacklediğimi anlayamıyordu çünkü o kadar zekiydim ki çok iyi bir sistemim vardı. Herkes ışıkların kapanmasına şaşırırken Yavuz tam ışık düğmesine ilerliyordu ki birden projeksiyona kendi maskeli görüntümü yansıttım herkes ekrana odaklanırken Yavuz da olduğu yerde kaldı tam o sırada kapıdan içeri istediğim kişi girince konuşmaya başladım ekrandaki ışık çok az olduğu için kimin geldiği belli olmuyordu ve yayındaki ses yüzünden kapının sesi hiç duyulmamıştı. " Evet bugün hepiniz ile tanışıcağım için çok mutluyum zaten Ada ve Volkan ile tanışmıştık ama ben sizinle de tanışmak istedim gerçi ben sizi tanıyorum ama siz beni tanımıyorsunuz bu yüzden beni dikkatli dinleyin . Bu oyunun hepsi sizin yüzünüzden başladı o yüzden her biriniz cezasını tek tek çekmeden bu oyun bitmeyecek" dedikten sonra duraksayıp nefes aldım tam o sırada Kardelen cevap verdi " Hadi lan ordan biz sana ne yaptık ayrıca bir şey yaptık diyelim bunun cezasını masum insanlardan çıkaramazsın. " diyen Kardelen karşısında ufak bir kahkaha attım "Unutma Kardelen masum insan yoktur o yüzden ölen insanlar da masum değildi . Neyse konumuza dönelim en başından beri salak olduğunuzu dile getiriyordum anlayan yok tabii büyük ihtimalle bunu da anlamadınız o zaman şöyle sorayım Ada'nın ölüm haberini aldıktan sonra kim morga gitti? Kimse ama ben bazı şeyleri halletmek için gittim bence bana şükretmemiz lazım bundan sonra." of bir an önce ışıkları açmak istiyordum ama biraz daha bekledim ve konuşmaya devam ettim." Ada bir şeyleri hatırlayana kadar siz beni bulmak için çabalayacaksınız hatırlasa beni çoktan bulmuştunuz belki ama isterseniz de bulamayacaksınız artık tekrardan görüşürüz şimdi gitmem lazım ışıklar açılınca arkanıza iyi bakın ve Ada'ya selam söylemeyi unutmayın görüşmek üzere." diyerek kahkaha attım ve ekranı kapattım oda karanlığa gömülürken elimi ışıkları açmak için kullanılan tuşa götürdüm.

 

Bölüm : 09.12.2024 20:55 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...